Gazze’de bir yetkili öldürülürken ortaya çıkan ‘intikam meseleleri’

Pazar akşamı suikasta uğrayan Cibr el-Kayk
Pazar akşamı suikasta uğrayan Cibr el-Kayk
TT

Gazze’de bir yetkili öldürülürken ortaya çıkan ‘intikam meseleleri’

Pazar akşamı suikasta uğrayan Cibr el-Kayk
Pazar akşamı suikasta uğrayan Cibr el-Kayk

Filistin otoritesi, Filistinli gruplar ve Gazze halkı, Sufi ailesinin gençleri tarafından öldürülen Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) mensubu Cibr el-Kayk konusunda şaşkınlık yaşadı. Kayk’ın ilk intifada sırasında FHKC emriyle öldürdüğü iddia edildi. Cibr el-Kayk 15 yılı aşkın bir süre İsrail hapishanelerinde kalmış ve daha sonra özgürlüğüne kavuşmuş ulusal figürlerden biriydi. 1987 yılında başlayan ilk intifada sırasında Filistinli gruplar İsrail ordusu ile çatışmalara girmek, ajanları soruşturmak ve gerekirse onları öldürmekle görevli maskeli adamların liderliğindeki güçler oluşturdular.
O dönem Kayk, Sufi ailesinden birini öldürmüştü. Aile mensuplarının 30 yılı aşkın bir süre önce yaşanan olayı unutmadıkları görülüyor. İsrail ile işbirliği yaptığı için öldürülen adamın oğullarından biri 4 yıl önce Batı Şeria’nın kuzeyinde yer alan Cenin’de Fetih Hareketi’ne bağlı olan ve ilk intifada sırasında Kara Panter liderlerinden olan birini öldürdü. Tüm çalışmanın örgütsel olarak yapılmasına rağmen intikam alınması gibi bir durumun ortaya çıktığı görülüyor.
Bu bağlamda Hamas Hareketi şimdiye dek iç bölünme kurbanlarının dosyaları üzerinde çalıştı. Hamas, 3 yıl önce Filistin Uzlaştırma Komisyonu tarafından gösterilen çabalarla yaklaşık 200 dosyayı tamamladı. Şarku’l Avsat tarafından edinilen bilgiye göre, Hamas ve Fetih hareketinden ölen Filistinlilerin yanı sıra silahlı çatışma dönemlerinde 300’ü aşkın sivilin öldürüldüğü tahmin ediliyor.
Kayk’ın öldürülmesi olayı intikam davalarına ışık tuttu ve tarafları harekete geçmeye zorladı. FHKC’nin silahlı kolu olan Ebu Ali Mustafa Tugayları, “Suçlular şehit Cebr el Kayk’ın itibarını zedelemeye çalışıyorlar” açıklamasında bulundu. Açıklamada ayrıca, Suphi el Sufi’nin idamının ilk intifada sırasında FHKC tarafından verilen bir karar sonucu olduğu öne sürüldü.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.