İsrail, hava üstünlüğünü sağlamak için bütçeler ayırırken ekonomik krizini derinleştiriyor

İsrail’in yeni askeri kolu ‘7. Birim’in eğitimlerinden bir kare (İsrail ordusu internet sitesi)
İsrail’in yeni askeri kolu ‘7. Birim’in eğitimlerinden bir kare (İsrail ordusu internet sitesi)
TT

İsrail, hava üstünlüğünü sağlamak için bütçeler ayırırken ekonomik krizini derinleştiriyor

İsrail’in yeni askeri kolu ‘7. Birim’in eğitimlerinden bir kare (İsrail ordusu internet sitesi)
İsrail’in yeni askeri kolu ‘7. Birim’in eğitimlerinden bir kare (İsrail ordusu internet sitesi)

Emel Şehade
İsrail’deki ekonomik kriz, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınını kontrol altına almada yetersiz kalınması ve ilk dalgadan bu yana salgının yayılması sonrasında daha da derinleşirken askeri liderler ve güvenlik yetkilileri, ordunun muhtemel çeşitli senaryolardaki askeri yeteneklerini, özellikle de hava kuvvetlerini güçlendirmekle meşguller.
İsrail ordusu, yeni bir askeri kol kurdu. İsrail Hava Kuvvetleri’ne bağlı bu yeni kol, savaşta düşman toprakları içinde askeri operasyonlar yürütme görevini üstlenen ‘Shaldag’ (kingfisher) adlı özel birim, ordunun düşman topraklarının derinliklerine gizlice inip, istihbarat operasyonlarını gerçekleştiren paraşütçü birimi ve kurtarma biriminden oluşuyor.
Bu birimler, ‘7. Birim’ adı verilen yeni kol altında eğitilecek ve operasyonlara hazırlanacaklar. İsrail ordusuna göre bu kol, ‘içinde bulunulan özel dönemde, olası senaryoların kapsadığı çeşitli operasyonların yanı sıra farklı alanlardaki tehditlerin değişmesi ve artmasına karşı hazırlıklı olmak çerçevesinde duyulan ihtiyaçlardan ötürü’ kuruldu.

Kapsamlı bir sürecin parçası
Bu askeri kol, İsrail ordusu tarafından son dönemde bölgede yaşanan gelişmeler ve Tel Aviv ile Tahran arasındaki karşılıklı tehditler çerçevesinde geliştirilen kapsamlı bir sürecin parçası olurken İsrail ile İran arasında bir savaşın patlak vermesi olasılığı, güvenlik ve askeri kurumlar tarafından tartışılan birkaç senaryodan biri haline geldi.
7. Birim’in kurulduğunun duyurulmasının hemen ardından İsrail ordusu sözcüsü, ‘yeni kolun, Hava Kuvvetleri'nin faaliyetlerini tamamlayıcı nitelikte olduğunu’ vurguladı.
Bu adım tüm uyarılara rağmen, İsrail'in Suriye'nin kuzey bölgesinde İran’a ve Hizbullah'a ait hedeflerin havadan bombalama planını uygulamaya devam edeceğini gösterirken İsrail ordusu, yeni kolun ana hedefini, gerek yukarıdaki plan çerçevesinde gerek derinlemesine özel harekatlar çevresinde olsun ‘Hava Kuvvetleri’nin faaliyet özgürlüğünü genişletmek’ olarak belirledi.

Daha etkili ve garantili hava üstünlüğü
Öte yandan büyük bir askeri bütçe gerektiren bu yeni kolun içinden geçilen zorlu süreçte duyurulması, İsraillileri öfkelendirdi. Karar, Tel Aviv'in merkezinde koronavirüs tedbirleri göz ardı edilerek on binden fazla İsraillinin bir araya geldiği gösteride protesto edildi. Göstericiler, salgının devam ederken, binlerce fabrika kapatılırken ve bir milyondan fazla kişi işsiz kalırken hükümetin başarısız ekonomi politikasını protesto eden sloganlar attılar.
Güvenliği sağlamak, İsrail’i korumak ve karşılaştığı zorluklarla mücadele etmek için yeni bir askeri kolun kurulması ek bütçe gerektiriyor. Bu yüzden Başbakan Binyamin Netanyahu her ne kadar, İsraillilere gerek İran gerek Hizbullah’ın İsrail için oluşturduğu güvenlik tehditleri ve zorluklarının boyutunu tekrar göstermeye çalışsa da onları ikna etmeyi başaramadı. Fakat Netanyahu, her zaman olduğu gibi kendisini İsrail ve İsraillilerin güvenliğini en fazla önemseyen en iyi başbakan olarak gösterme kampanyasını sürdürdü.
Hava Kuvvetleri Komutanı Amikam Norkin’in bu kolu oluşturmanın önemi hakkında söyledikleri dahi  İsraillilerin öfkesini dindirmedi. Norkin 7. Birim’in kurulmasıyla ilgili değerlendirmesinde “Her geçen gün daha da karmaşık hale gelen savaş alanları açısından bölgesel bir değişim dönemindeyiz. Bu durum, kendimizi buna göre uyarlamamızı ve geleceğin zorluklarına iyi bir şekilde hazırlanmamızı gerektiriyor. Her zaman yeteneklerimizi geliştirmek ve özel kuvvetlerimizi savaşta daha etkili hale getirmek ve özellikle düşmana karşı hava üstünlüğü sağlamak için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Norkin'in açıklamalarının üzerinden heünz 24 saat geçmeden yeni kolun kurulduğunun duyurulmasının ardından sonuçları yayınlanan bir ankete göre İsraillilerin yüzde 57'si hükümetin koronavirüs krizi karşısındaki performansından memnun değil ve ülkeyi yıllarca kurtulamayacağı bir ekonomik krize sürüklediğini düşünüyorlar. Hükümetin mevcut ekonomik krizi bir öncelik olarak görmediğini düşünen İsrailliler, onun sadece askeri bütçeyi artırması gerektiğinden tehlikeli şartların oluşmasını teşvik ettiğine inanıyorlar.

Ordudaki bir takım icraatlar İsrail’i tehlikeye atıyor
Yeni askeri kolun kurulmasıyla başlayan halk eleştirilerinin yanı sıra İsrail ordusunun askeri masraflarını azaltmak için başvurduğu askerlik süresinin kısaltılması gibi bazı icraatlar İsrail için bir tehdit oluşturduğu ortaya çıktı.
Kudüs Stratejik Araştırmalar Enstitüsü başkanı Profesör Efraim Anbar, bu adımı İsrail için büyük bir tehdit olarak görüyor. Askerlik süresinin kısaltılması kararının ciddi yankıları olabileceği uyarısında bulunan Anbar, “İlk belirgin etki, İsrail ordusunun emrinde olan insan gücü stokunu azaltmak oldu. Ordu, zorunlu hizmetteki askerleri, içindeki önemli bir insan gücü kaynağı olarak görüyor. Ordu özellikle savaş ve teknolojik birimlerde insan gücü sıkıntısı çekiyor. Ordunun askerlik süresinin kısaltılmasında sağlayacağı tasarrufların önemli bir getirisi olmayacaktır” şeklinde konuştu.
Temmuz Savaşı ve İran gerginliğine atıfta bulunan Anbar, “Daha önce de askerlik süresinin kısaltılması konusunda önerilerde bulunuldu. Avi Ben-Best başkanlığındaki bir komite Şubat 2006'da bu öneride bulundu. Birkaç ay sonra ikinci Lübnan savaşı başladı. Bu da meseleye yaklaşımda bir değişikliğe yol açtı. Gerçekten de, bölgede yaşanan ani güvenlik olayları, İsrail ordusunun insan gücü politikasında ekstradan dikkatini gerektiriyor. Barış dönemi henüz gelmedi. Büyük çapta bir çatışma yaşanması ihtimali olan bir dönemde askerlik süresinin kısaltılması önerisi, içeride İsrail toplumuna, dışarıda ise İsrail'in bölgedeki düşmanlarına verilen yanlış ve tehlikeli bir mesajdır” ifadelerini kullandı.

İran ve nükleer tesisler
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, Hava Kuvvetleri'ne bağlı yeni bir askeri kolun kurulduğu duyurulurken, İsrail’in İran'la ilgili dengesiz durumlar çerçevesinde daha fazla güvenlik, siyasi, askeri çabalar içerisinde olduğu görüldü.
Askeri kolun kurulduğunun duyurulduğu gün İsrailliler, ABD merkezli New York Times gazetesinin, Tel Aviv ve Washington’ın üst düzey kişilere suikast düzenlenmesi ve nükleer sitelerin bombalanması dahil olmak üzere Tahran'a karşı geliştirdikleri bir plan olduğuna dair haberini tartışıyorlardı.
Bununla birlikte eski güvenlik yetkilileri, İran’ın nükleer bomba geliştirmesinin tehlikeleri konusunda uyarırken İsrail’in uzun zamandır İran'ın nükleer programını yavaşlatacağına dair açıklamaları göz önüne alındığında, İran’ın plan karşısında boşta durmayacağını belirttiler.
İsrailliler Tahran hakkında söylenenleri görmezden gelmezken İsrail-ABD ortak stratejisinin ardından İran’ın nükleer faaliyetlerini ülkenin daha derinlerine taşımak için adımlar atabileceğini ve bu durumun gözlemcilerin İran’ın nükleer programındaki gelişmeleri takip etmesini zorlaştırabileceğini düşünüyorlar.



İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
TT

İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)

İsrail ordusu, Gazze şehrinde bir Hamas liderini öldürdüğünü duyurdu. Şarku’l Avsat’ın İ24 NEWS’ten aktardığına göre dün Gazze şehrinde bir araca düzenlenen İsrail saldırısında dört kişi hayatını kaybetti. Saldırının Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın Operasyon Komutanı Ala el-Hadidi'yi hedef aldığı belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi dün, Hamas’ın Yahudi devletiyle olan kırılgan ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini gerekçe göstererek, İsrail'in Gazze Şeridi'nde beş üst düzey Hamas yetkilisini öldürdüğünü açıkladı.

Netanyahu'nun ofisi tarafından X platformu üzerinden yapılan paylaşımda şu ifadeler yer aldı: “Bugün Hamas, İsrail askerlerine saldırmak için teröristleri İsrail kontrolündeki bölgelere göndererek ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti. Buna karşılık İsrail, beş üst düzey Hamas teröristini ortadan kaldırdı.”


Cenevre Görüşmeleri… ABD’den Ukrayna Savaşı’nı sonlandırma planına açık kapı

Cenevre Görüşmeleri… ABD’den Ukrayna Savaşı’nı sonlandırma planına açık kapı
TT

Cenevre Görüşmeleri… ABD’den Ukrayna Savaşı’nı sonlandırma planına açık kapı

Cenevre Görüşmeleri… ABD’den Ukrayna Savaşı’nı sonlandırma planına açık kapı

ABD, Ukrayna ve Avrupa’dan yetkililer pazar günü İsviçre’nin Cenevre kentinde bir araya gelerek, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’ya yönelik barış planını ele alacak. Kiev’de ise bu planın “zorunlu bir teslimiyet” anlamına gelebileceği endişesi hâkim. Washington ise önerinin nihai bir teklif olmadığını vurguluyor.

Trump, yaklaşık dört yıldır süren savaşın sona erdirilmesine yönelik planına Kiev’in 27 Kasım tarihine kadar onay vermesini istemişti. Ancak Ukrayna, taslakta Rusya lehine görülen bazı maddelerde değişiklik yapılmasını talep ediyor.

Rus vizyonu tartışması

ABD yönetimi, planın Amerikan resmi politikasını yansıttığını belirterek, Senato üyelerinin Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun planı “Rusya’nın dilek listesi” olarak nitelediği iddiasını reddetti.

xscd
ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg, Kiev'de Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile bir araya geldi (Reuters)

28 maddelik taslak, Ukrayna’nın bazı topraklardan vazgeçmesini, ordusunun küçültülmesini ve ülkenin NATO’ya katılmama taahhüdünü içeriyor.

Trump, cumartesi günü yaptığı açıklamada planın “nihai teklif” olmadığını, amacının çatışmaları “bir şekilde” durdurmak olduğunu söyledi. ABD’nin Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg da metni “devam eden bir çalışma” olarak nitelendirdi.

Avrupalı müttefikler ise hazırlık sürecine dahil olmadıkları plana temkinli yaklaşıyor ve daha fazla geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor. G20 zirvesi sırasında Kiev’in elini güçlendirecek karşı öneriler üzerinde çalışıldı.

ABD Heyeti Cenevre’de

Dışişleri Bakanı Marco Rubio bugün (Pazar)Cenevre’ye ulaştı. ABD’nin diplomatik temsilcilerinden Steve Whitkov’un da görüşmelere katılması bekleniyor. ABD Kara Kuvvetleri Sekreteri Daniel Driscoll ise Kiev’de Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile görüştükten sonra Cenevre’ye geçiş yaptı.

Rubio sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, barış planının ABD tarafından hazırlandığını belirterek, “Bu, devam eden müzakereler için güçlü bir çerçeve sunuyor. Rusya’nın katkılarının yanı sıra Ukrayna’nın önceki ve mevcut önerilerini de içeriyor” dedi.

Rusya’nın katılımı belirsiz

Zelenskiy, başmüzakereci görevine Andriy Yermak’ın getirildiğini duyurdu. Kararnamede müzakerelere “Rusya Federasyonu temsilcilerinin” de katılmasının öngörüldüğü ifade edildi; ancak Moskova’dan bu konuda resmi bir açıklama gelmedi.

Zelenskiy, “Barışı sağlamak için atılması gereken adımlar konusunda ortaklarımızla istişarelerde bulunacağız” dedi. Ukrayna lideri, temsilcilerinin ülkenin ulusal çıkarlarını savunmayı bildiğini ve “Rusya’nın üçüncü kez saldırmasını engelleyecek” şekilde hareket edeceklerini vurguladı.

Avrupa’dan güvenlik vurgusu

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, üst düzey yetkililerin Cenevre’de “ilerleme kaydetmek” için bir araya geleceğini söyleyerek, Ukrayna’ya güçlü güvenlik garantileri verilmesinin önemini vurguladı. İngiltere’nin ulusal güvenlik danışmanı Jonathan Powell’ın da toplantıya katılacağı belirtildi.

cdfg
Trump ve Putin, geçen Ağustos ayında Ukrayna'daki savaşın sona erdirilmesini müzakere etmek için yaptıkları görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında el sıkışıyor (Reuters)

İtalya’nın güvenlik danışmanı Fabrizio Saggio’nun da Cenevre’ye gideceği bildirildi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise AB, Fransa ve Almanya’dan güvenlik yetkililerinin görüşmelere katılacağını açıkladı.

Johannesburg’daki G20 toplantısı sırasında Starmer, Macron ve Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Trump’ın planını ele almak üzere bir araya geldi. Görüşmeye Avustralya, Kanada ve Japonya’dan yetkililer de katıldı.

Liderler, yayımladıkları ortak açıklamada ABD planının “üzerinde çalışılması gereken bir temel” olduğunu kaydetti. Açıklamada ayrıca “sınırların güç yoluyla değiştirilemeyeceği” ve Ukrayna ordusuna getirilebilecek kısıtlamaların ülkeyi gelecekte risk altında bırakabileceği uyarısı yer aldı.

fgb
Rusya Savunma Bakanlığı'nın 18 Kasım'da yayımladığı bir videodan alınan bir karede, bir Rus askerinin Ukrayna'da açıklanmayan bir konumda bulunan Ukrayna ordusu mevzilerine top mermisi ateşlediği görülüyor. (EPA)

Macron, planın Ukrayna’nın NATO ilişkileri ve AB’de dondurulan Rus varlıkları gibi Avrupa’yı ilgilendiren kritik konular içerdiğini belirterek, “Hepimiz güçlü ve kalıcı bir barış istiyoruz. Bu barış tüm Avrupalıların güvenliğini gözetmelidir” dedi.

Kiev’de kritik günler

Zelenskiy, cuma günü yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında Ukrayna’nın tarihinin en zor dönemlerinden birinden geçtiğini söyledi. Trump’ın planına alternatif öneriler sunacağını belirterek, ülkeye yönelik baskının “çok yoğun” olduğunu dile getirdi.

Ukrayna lideri, ülkesinin “onurunu kaybetmek ile en önemli müttefikini kaybetme riski arasında çok zor bir seçimle” karşı karşıya kalabileceğini ifade etti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise planın nihai barış için “temel oluşturabileceğini” söyledi ancak Ukrayna’nın masadan çekilmesi halinde daha fazla toprak alacağı tehdidinde bulundu.


İran: Batı’nın UAEA’ya müdahalesi uluslararası ilişkileri zedeliyor

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)
TT

İran: Batı’nın UAEA’ya müdahalesi uluslararası ilişkileri zedeliyor

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün(Pazar) yaptığı açıklamada Batılı ülkelerin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (IAEA/UAEA) çalışmalarına müdahale ettiğini savunarak, bu tutumun ajansın diğer ülkelerle ilişkilerini “ciddi şekilde zorlaştırdığını” söyledi.

Başkent Tahran’da düzenlediği basın toplantısında konuşan Bekayi, İran ile UAEA arasında herhangi bir arabuluculuğa ihtiyaç olmadığını vurgulayarak, Kahire’de taraflar arasında sağlanan son mutabakatın “geçerliliğini yitirdiğini” dile getirdi.

Washington’un nükleer müzakerelerde “ciddiyetten uzak davrandığını” öne süren Bekayi, ABD’nin diplomatik teamüllere uygun hareket etmediğini ifade etti. Sözcü, UAEA’nın da ABD ile İsrail’in “siyasi baskılarına boyun eğdiğini” iddia etti.

Bekayi, ABD’yi “dünyanın en büyük istikrarsızlık kaynağı” olarak tanımlarken, Sudan’daki çatışmalara ilişkin değerlendirmesinde de ülkedeki gelişmelerin “son derece kaygı verici” olduğunu belirtti. Sözcü, Sudan’daki gerilimin tırmanmasından “Washington’un sorumlu olduğunu” ileri sürdü.