Kovid-19 otopsileri: 38 beyin, 87 akciğer ve 42 kalpten virüsle ilgili neler öğrendik?

(AP)
(AP)
TT

Kovid-19 otopsileri: 38 beyin, 87 akciğer ve 42 kalpten virüsle ilgili neler öğrendik?

(AP)
(AP)

Otopsiler uzun zamandır HIV/AIDS'ten Ebola'ya kadar çok sayıda yeni hastalığın anlaşılmasında çok sayıda keşfin kaynağı oldu. Şimdi tıp camiası Kovid-19 hastalığına yol açan yeni tip koronavirüs için de benzer sonuçların alınmasına güveniyor.
Koronavirüs pandemisi ABD'deki hastanelere mart ayında sert darbe vurmuş, yaşam kurtarmaya odaklanan sağlık çalışanları hayatını kaybeden Kovid-19 hastalarının otopsileriyle yeterince ilgilenememişti.
Ancak mayıs sonu ve haziran başı itibarıyla bir dizi sağlık kurumunda ölen ve yaşları 32 ile 90 arasında değişen hastalar üzerinde yapılan çok sayıda otopsinin bulguları birbiri ardına geldi.
Yapılan araştırmalar hem Kovid-19 hakkındaki daha önceki şüphelerin bazılarını doğruladı hem de dünya genelinde 500 binden fazla kişinin ölümüne yol açan bu virüs hakkında yeni gizemlerin ortaya çıkmasına yol açtı.
Washington Post'un haberinde Kovid-19'da olası yeni tedavileri gerekli kılabilecek ve halihazırda bazılarının uygulanmaya başlamasına yol açan bu bulgulara ayrıntılı şekilde yer verildi.
Otopsilerin en önemli bulguları arasında virüsün en yırtıcı şekilde akciğerlere saldırdığının doğrulanması vardı. Ancak araştırmacılar aynı zamanda beyin, böbrek, karaciğer, mide-bağırsak kanalı, dalak ve kan damarlarındaki entodel hücrelerinde de virüse rastladı. Çok sayıda organda yaygın kan pıhtılaşması da tespit edildi. 
Akciğerlerde mikro kan pıhtıları
ABD'de yapılan otopsilerde ilk olarak halka açılan vaka, 10 Nisan'da New Orleans'tandı. 44 yaşındaki erkek hastanın otopsisinde ciğerlerinde yüz binlerce mikro kan pıhtısı keşfedildi.
1994'ten beri otopsi yapan Vander Heide "O günü asla unutmayacağım. Hiç böyle bir şey görmemiştim" dedi. Heide ardından diğer hastalarda da benzer duruma rastlayınca bulgularını onaylatmadan yayımladı.
Şu anda birçok hastanede Kovid-19 hastalarına kan seyreltici ilaçlar verilmesi yaygın bir uygulama oldu. Bulguların 10 hastayı kapsayan son hali hakemli tıp dergisi Lancet'da mayıs ayında yayımlandı.
Mount Sinai Sağlık Kurumu'nun İtalya'daki 38 hastada yaptığı akciğer otopsisi ve Harvard Tıp Okulu'ndan araştımacıların Alman meslektaşlarıyla 7 hasta üzerindeki otopsilerin de benzer kan pıhtılaşmasına rastladı.
Geçen ay Lancet'a bağlı açık erişimli dergisi eClinicalMedicine'da yayımlanan bir çalışmada da 7 hastanın akciğerlerinin yanı sıra kalp, böbrek ve karaciğerinde olağandışı sayıda kan pıhtılaşması tespit edildi. Çalışmanın yazarları bunun Kovid-19 hastalarındaki çoklu organ yetmezliğinin esas sebebi olabileceğini belirtti.
Kalp hücreleri
Otopsilerde yakından incelenen diğer organ kalpti. Koronavirüsle ilgili yapılan en erken korkutucu bulgulardan biri Çin'de hastaneye yatan koronavirüs hastalarının yüzde 20 ile yüzde 30'unun aniden ölmesine kalp kaslarındaki iltihapların neden olmuş gibi gözüktüğüydü. Bu durumda kalp kası kalınlaşarak kan pompalama işlevini göremiyor.
Normalde bu durum yaşandığında kalpte geniş ölü bölgeler olması ayrıca miyosit denilen kas hücrelerinin etrafının limposit denilen enfeksiyonla mücadele eden hücrelerle çevrili olması gerekiyor.
Ancak yapılan otopside ölü mikositler limpositlerle çevrili değildi. New York'taki Mount Sinai Sağlık Hizmetleri'nde 67 Kovid-19 hastasının otopsisinde yer alan ekibin üyelerinden Doçent Doktor Mary Fowkes da meslektaşı Clare Bryce ile birlikte 25 kalbi inceledikten sonra bir çalışma yayımladı.
Henüz hakem onayından geçmeyen çalışmada araştırmacılar kalp yüzeyinde hafif iltihap gördüklerini ancak kalp kası iltihabına rastlamadıklarını söyledi.
New York Üniversitesi Langone Tıp Merkezi'ndeki otopsileri yöneten Amy Rapkiewicz de inceledikleri 7 kalpte megakaryosit denilen nadir hücrelerin sayısında artış saptadıklarını açıkladı.
Bu hücreler pıhtılaşmayı kontrol eden trombositler üretiyor ve normalde kemik iliği ve ciğerlerde var oluyor. Ancak kalplerde bunun sayısının arttığını gören Rapkiewicz koronavirüs hastalarının akciğerlerinden alınan örneklerde bu hücrelerin sayısının arttığını tespit etti.
Patolog Rapkiewicz, Kovid-19'lu hastaların cansız bedenlerindeki otopsisinde doktorların aylardır bildirdiği gibi akciğer, böbrek ve karaciğerde zarar bekliyordu. Ancak bir şeyler anormaldi. 
Araştırmacı bununla daha önce karşılaşmamıştı ancak incelemesinde 1960'lardaki bir dang humması vakası raporunda benzer bir duruma rastladı.
Sivrisinkelerin bulaştırdığı dang hummasında virüs, trombosit üreten hücreleri yok ediyor ve bu da kontrol edilemez kanamaya neden oluyordu.Yeni tip koronavirüs ise bu hücrelerin etkilerini yükselterek tehlikeli oranda kan pıhtılaşmasına neden oluyor.
Rapkiewicz "Kovid-19 ve dang humması gerçekten farklı gibi kulağa gelebilir ancak etkileşime girdikleri hücreler aynı" dedi.

Beyinde oksijen yoksunluğu ve pıhtılaşma
Koronavirüs hastalarında daha önce nörolojik belirtiler yaygın şekilde rapor ediliyordu. Bunlar arasında koku ya da tat kaybı, bozulan zihinsel durum, inme, nöbet ve deliryum da vardı.
Çinli araştırmacıların martta BMJ'nin Nöroloji Dergisinde yayımladığı bilimsel çalışması 113 koronavirüs hastasından yüzde 22'sinin çok uzun süre uyumaktan, bilinç kaybına kadar çeşitli nörolojik sorunlar deneyimlediğini tespit etti.
Haziranda Fransız araştırmacılar yoğun bakım ünitesine kaldırılan hastaların yüzde 84'ün de nörolojik sorunlar olduğunu ve taburcu edilenlerin üçte birinin zihin karışıklığı yaşadığını duyurdu.
Bu ay ise Birleşik Krallık'tan bir ekip de 125 koronavirüs hastasından 57'sinin beyindeki kan pıhtılaşması nedeniyle inme geçirdikten sonra yeni bir nörolojik ya da psikiyatrik hastalığa sahip olduğunu açıkladı.
Böylesi veriler ışığında nöropatalog Isaac Solomon, Boston'daki Kadın Hastanesi'nde 18 koronivürüs hastasının beyinlerini inceled, Beynin farklı bölgelerinen parçalar kesilerek üç boyutlu bir ızgara oluşturuldu. Oluşturulan 10 bölüm için tüm beyinlerden parçalar alınıp incelendi. 
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, bazı bölgelerde ufak virüs parçalarına rastlansa da bunların ölü kalıntılar mı yoksa hasta öldüğünde halen aktif olan virüsler mi olduğu anlaşılamadı.
Çok az iltihap vardı. Ancak oksijen yoksunluğu sebebiyle geniş bölgeler zarar görmüştü. 
Beyin yeterince oksijen alamazsa tekil nöronlar ölür ve ölüm kesinleşir. Belli bir dereceye kadar insan beyni bunu karşılayabilir ancak zarar büyürse farklı işlevler çökmeye başlar. Bulgular koronavirüs hastalarına hızlıca oksijen sağlanmasının önemini ortaya koydu. 
Ancak araştırmanın bulguları aynı zamanda beyindeki zararın uzun bir süredir yaşandığını ortaya koyarak virüsten hasta olup da iyileşen kişilerin gelecekte beyinde nasıl etki bıraktığı sorusunu ortaya çıkardı.
Solomon "Şu an Kovid-19'u atlatan kişiler hakkındaki büyük soru şu: Beyinlerinde kalıcı bir hasar olacak mı?" dedi.
Yine Mount Sinai Sağlık Kurumu'ndan 20 beyinden doku alarak inceleme yapan ekip de virüs ya da iltihap bulmak da zorlandı. Ancak ekip çok sayıda küçük kan pıhtısının varlığını keşfetti.
New York'taki Mount Sinai Sağlık Hizmetleri'nde 67 Kovid-19 hastasının otopsisinde yer alan ekibin üyelerinden Doçent Doktor Mary Fowkes "Bu daha çok neye rastlamadığımız hakkında" dedi.



Pentagon'un hedef aldığı dizi için yolun sonu: Netflix iptal etti

Boots'un başrolünde yer alan Miles Heizer (ortada), Ölmek İçin On Üç Sebep (13 Reasons Why) ve Oyun (Nerve) gibi yapımlardaki rolleriyle de tanınıyor (Netflix)
Boots'un başrolünde yer alan Miles Heizer (ortada), Ölmek İçin On Üç Sebep (13 Reasons Why) ve Oyun (Nerve) gibi yapımlardaki rolleriyle de tanınıyor (Netflix)
TT

Pentagon'un hedef aldığı dizi için yolun sonu: Netflix iptal etti

Boots'un başrolünde yer alan Miles Heizer (ortada), Ölmek İçin On Üç Sebep (13 Reasons Why) ve Oyun (Nerve) gibi yapımlardaki rolleriyle de tanınıyor (Netflix)
Boots'un başrolünde yer alan Miles Heizer (ortada), Ölmek İçin On Üç Sebep (13 Reasons Why) ve Oyun (Nerve) gibi yapımlardaki rolleriyle de tanınıyor (Netflix)

Netflix, Boots'u tek sezonun ardından iptal etti. Ergenlik dönemini konu alan drama dizisi, 9 Ekim'de platformda yayımlanmıştı.

Norman Lear'ın yönetici yapımcılığını üstlendiği, Andy Parker imzalı Boots, Greg Cope White'ın çok satan anı kitabı The Pink Marine'den uyarlanmıştı. 

Variety'nin aktardığına göre 1990'larda geçen dizi, Miles Heizer'ın canlandırdığı 18 yaşındaki Cameron Cope'a odaklanıyordu. 

Yönelimini gizlemek zorunda kalan, hayattan kopmuş Cameron, en yakın arkadaşı Ray McAffey'yle birlikte ABD Deniz Piyadeleri'ne katılıyordu.

Hem eleştirmenler hem izleyiciler beğendi

LGBTQ+ bireylerin orduda görev yapmasının yasaklandığı dönemde geçen dizi, düşmanca bir ortamda hayatta kalmaya çalışan bu iki gencin, zorlu eğitim süreci boyunca kendilerini keşfetmelerini ve aralarında ömür boyu sürecek bir bağ kurmasını anlatıyordu.

Kadrosunda ayrıca Liam Oh, Ana Ayora, Cedrick Cooper, Blake Burt, Dominic Goodman ve Vera Farmiga gibi isimler yer alıyordu.

Deadline'ın aktardığına göre iptal kararı, klasik anlamda "başarısızlık" gerekçesine dayanmıyor. Boots, hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden övgü dolu yorumlar almıştı. 

Rotten Tomatoes'da yüzde 90 gibi yüksek bir beğeni oranına sahip dizi, izlenme rakamlarıyla da dikkat çekmişti. 

Boots, platformun iç değerlendirmelerinde destek görmüş; yayın devi, yapımcı Sony Pictures Television'la uzun vadeli izlenme verilerini analiz etmek üzere görüşmeler yürütmüştü.

İzleyici sayısını ikiye katlamıştı

8 bölümlük dizi, ilk tam haftasında ortalama 9,4 milyon izlenmeye ulaşarak açılış haftasına kıyasla izleyici sayısını ikiye katlamıştı. Pentagon'un yapımı "woke saçmalığı" diye hedef almasının ardından dizinin görünürlüğü daha da artmıştı. 

Boots, Netflix'in izlenme listesinde 4 hafta kalmış ve ikinci sıraya kadar yükselmişti.

Ekimde Variety'ye verdiği röportajda Miles Heizer, dizinin devam etmesini umduğunu dile getirerek, orduda geçen kuir hikayelerin henüz anlatılmamış pek çok boyutu olduğunu söylemişti. 

31 yaşındaki Heizer, "Anlatılacak çok hikaye var. İzin verseler 10 sezon yapardım" ifadelerini kullanmıştı.

Independent Türkçe, Deadline, Variety


Elon Musk, çocuklarının annesi Grimes'ı X'te engellemiş

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Elon Musk, çocuklarının annesi Grimes'ı X'te engellemiş

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Grimes, üç çocuğunun babası olan eski partneri Elon Musk'ın kendisini sosyal medyada engellediğini söyledi.

Asıl adı Claire Boucher olan 37 yaşındaki şarkıcı, Musk'la artık takipleşmediklerini fark eden bir hayranına yanıt verdi. Tesla kurucusunun 2022'de satın alıp adını değiştirdiği X'te Musk'ı artık takip etmediğini doğrularken, kendisini engelleyenin Musk olduğunu da öne sürdü.

Perşembe günü verdiği yanıtta, "Durumu açıklamak gerekirse, ben sadece hayatımı yaşıyorum. Beni takip etti, sonra engelledi" dedi.

Takip edip takibi bırakacak değilim. Tek önceliğim ortak ebeveynlik, kamuoyunda drama yaratmakla ilgilenmiyorum. Bu çok saçma hahaha.

Grimes ve Musk'ın romantik ilişkisi 2018'de başlamıştı. O tarihte teknoloji girişimcisi sosyal medyada ona mesaj atmış ve yapay zeka hakkında aynı kelime oyununu yapmışlardı. 2020'de ilk çocukları, oğulları X Æ A-Xii'yi kucaklarına aldılar ve  ilişkileri bir süre aralıklı olarak devam etti. 2021'de ayrılmış olsalar da aynı yılın aralık ayında ikinci çocukları Exa Dark Sideræl'i ve Haziran 2022'de taşıyıcı anne yoluyla bir oğullarını daha, TechnoMechanicus'u kucaklarına aldılar.

Ancak o zamandan beri şarkıcı, X hesabı üzerinden eski partnerine çocuklarını kamuoyunun gözünden uzak tutma çağrısını defalarca yaptı.

Bu yıl martta, bir takipçisinin yanlış bilgilendirmeden "çocuklarını korumak" için ne yaptığını sorması üzerine X hesabından şu yanıtı vermişti:

Ne yazık ki interneti kontrol edemiyorum ve bunu internetten silemem. Kamuoyuna ve çocuklarımın babasına onları internetten uzak tutmaları için yalvarmayı denedim ve yasal yollara başvurdum. Sizi burada takip ediyorum, gençlerin internet tarafından nasıl mahvedildiğini ben de görüyorum.

Grimes, küçük çocukların mahremiyetini koruyacak bir yasanın olmamasından duyduğu üzüntüyü şu sözlerle dile getirmişti:

Çocuklarımın hayatlarının kamuya açık olması beni çok endişelendiriyor ve bunu nasıl çözeceğimi her gün düşünüyorum. Bununla başa çıkmanın bir yolunun olmaması bana akıl almaz geliyor. Umarım bir ebeveynin küçük çocuklarının kamuya açık bir hayat yaşamasını veto etmesine izin verecek bir yasa vardır ama dürüst olmak gerekirse, şimdi bile yasanın bana yardımcı olacağına güvenmiyorum. Bilgi içeriğinin ve mahremiyetin ortadan kaldırılmasının vahşi batısındayız ve bu çok endişe verici.

Grimes, daha önce Musk'ın 4 yaşındaki oğlu X Æ A-Xii'yi (veya Küçük X'i) Donald Trump'ın Devlet Verimliliği Bakanlığı'nın yetkilerini güçlendirmek için bir başkanlık emri imzaladığı sırada Oval Ofis'te gezdirmesinin ardından da açıklama yapmıştı.

Independent Türkçe


Kurşun kalem ucu boyutundaki kurbağaya Lula da Silva'nın adı verildi

Minik kurbağanın boyu 14 mm'den kısa (Luiz Fernando Ribeiro)
Minik kurbağanın boyu 14 mm'den kısa (Luiz Fernando Ribeiro)
TT

Kurşun kalem ucu boyutundaki kurbağaya Lula da Silva'nın adı verildi

Minik kurbağanın boyu 14 mm'den kısa (Luiz Fernando Ribeiro)
Minik kurbağanın boyu 14 mm'den kısa (Luiz Fernando Ribeiro)

Bilim insanları Brezilya'da, bir kurşun kalemin ucuna sığacak kadar küçük olan yeni bir turuncu kurbağa türü keşfetti. Bu keşif, ülkenin dağlık orman alanlarında daha fazla koruma çalışması yapılmasına duyulan ihtiyacı vurguluyor.

14 milimetreden daha küçük olan kurbağa türü, Brezilya'nın güneyindeki Atlas Ormanı'ndaki Serra do Quiriri sıradağlarının derin sis ormanlarında bulundu.

Araştırmacılar, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva'nın onuruna yeni türe Brachycephalus lulai adını verdi.

,Genellikle bin ila 2 bin 500 metre rakımlarda yer alan sis ormanlarında, ağaç tepelerinin yıl boyunca bulut tabakasıyla kaplı olması yaygın bir durum.

Bugüne kadar dünyada yaklaşık 2 milyon hayvan türü keşfedilirken tahminler, gezegenin yaklaşık 8 milyon hayvana ev sahipliği yaptığını, yani en az 6 milyonunun henüz tespit edilmediğini gösteriyor.

Araştırmacılar, Brezilya'nın güneyindeki Atlas Ormanı'nı onlarca yıldır tarayarak yeni türleri bulup katalogluyor.

Bölge, ormanın yalnızca küçük, sınırlı alanlarında yaşayan ve nesli tükenme tehlikesi altında olan mikro-endemik kurbağa ve kara kurbağalarına ev sahipliği yapmasıyla biliniyor.

Araştırmacılar son çalışmada, çarpıcı turuncu gövdesi ve dikkat çekici yeşil ve kahverengi benekleri olan minik kurbağaların keşfini belgeledi.

Erkeklerin 9 ila 11 mm, dişilerinse 11 ila 14 mm olduğu tespit edildi.

Araştırmacılar, bir kurşun kalemin ucuna tamamen sığabilecek büyüklükteki bu kurbağaların dünyadaki en küçük 4 ayaklı hayvanlar arasında yer aldığını söylüyor.

Bilim insanları, bölgedeki diğer bilinen Brachycephalus türlerinden farklı olarak iki kısa ses patlamasından oluşan benzersiz çiftleşme çağrısı sayesinde bu yeni türü tanımladı.

Araştırmacılar ayrıca BT X ışını taramaları ve DNA analiziyle iskelet yapısını inceleyerek bulduklarının gerçekten yeni bir tür olduğunu da doğruladı.

Kurbağanın DNA örneklerini diğer türlerinkilerle karşılaştırarak en yakın akrabalarının, Serra do Quiriri'de yaşayan iki tür olduğunu saptadılar.

Bilim insanları keşfin ardından, kurbağa türünün ve akrabalarının güvence altına alınması için hemen koruma çalışmalarına başlanması çağrısı yaptı. 

Hakemli dergi PLOS One'da yayımlanan çalışmada araştırmacılar, "Bu onurlandırmayla (yeni türe verilen isim), Atlas Ormanı'nın tamamına ve özellikle Brezilya'nın son derece endemik minyatür kurbağalarına odaklanan koruma girişimlerinin genişlemesini teşvik etmeyi amaçlıyoruz" diye yazıyor.

Bu ve diğer endemik türleri korumak için hükümetin özel arazileri satın almasına gerek kalmadan, Serra do Quiriri Refúgio de Vida Silvestre (RVS / Yaban Hayatı Koruma Alanı) kurulmasını öneriyoruz.

Bilim insanları, yaşam alanlarına yönelik yeni veya yükselen tehditleri tespit etmek için kurbağaların sürekli izlenmesi çağrısında bulunuyor.

Independent Türkçe