6 teknoloji şirketi G20 ülkeleriyle yarışıyor

6 teknoloji şirketi G20 ülkeleriyle yarışıyor
TT

6 teknoloji şirketi G20 ülkeleriyle yarışıyor

6 teknoloji şirketi G20 ülkeleriyle yarışıyor

Küresel çevrede en çok tanınan 6 teknoloji şirketinin toplam parasal değeri, G20 üyesi 14 ülkenin ayrı ayrı 2019 yılı GSYH rakamlarından daha yüksek seviyede bulunuyor.
Teknoloji tabanlı veya dijital teknolojiye yoğunlaşan şirketlerin ekonomik büyüklükleri dudak uçuklatıyor. 6 teknoloji şirketi; Microsoft, Google, Amazon, Facebook, Alibaba, Apple 5,3 trilyon dolarlık toplam piyasa değeriyle ekonomik anlamda G20 ülkeleriyle yarışıyor. G20 üyesi 14 ülkenin, GSYH’si 6 teknoloji şirketinin piyasa değerleri toplamının gerisinde kalıyor. Söz konusu istatistik dünyada teknolojiye yapılan ve her geçen dönemde de artan yatırımların ne denli önemli olduğunu ortaya koyuyor. Google ve Facebook, ABD’de tüm dijital reklamcılığın yüzde 73’ünü kontrol ediyor.
Dijital teknolojiye yoğunlaşan 6 teknoloji devinin yıllık gelirleri, piyasa değerleri ve borsadaki değerleri incelendi.

Apple
2019 yılını 260,2 milyar dolar gelirle kapatan Apple’ın piyasa değeri 1,6 trilyon dolara yaklaştı. Şirketin hisseleri 381 dolara çıktı.

Amazon
Geçtiğimiz sene 280,7 milyar dolar gelir elde eden Amazon’un piyasa değeri 1,5 trilyon dolara yakın seviyesinde bulunuyor. Şirketin hisseleri 2 bin 970 dolar düzeyinde işlem alıyor.

Microsoft
2019’u 125 milyar dolarlık gelirle kapatan Microsoft’un piyasa değeri 1,27 trilyon dolar oldu. Şirketin hisseleri 202 dolar düzeyinden işlem görüyor.

Google
160,4 milyar dolarlık gelirle geçtiğimiz yılı sonlandıran Google ise 1,1 trilyon dolarlık piyasa değerine sahip. Şirketin hisseleri bin 503,60 dolar düzeyinden işlem görüyor.

Facebook
Geçtiğimiz sene 70 milyar dolar gelir elde eden Facebook’un piyasa değeri 700 milyar dolara yaklaştı. Şirketin hisseleri 244 dolar düzeyinde işlem alıyor.

Alibaba
2019 yılını 59 milyar dolar gelir elde eden Alibaba’nın piyasa değeri ise 500 milyar dolara yaklaştı. Şirketin hisseleri 238 Hong Kong Doları seviyesinde işlem görüyor.
6 şirket parasal olarak GSYH'si incelenen G20 üyesi 14 ülkeyi ayrı ayrı geride bıraktı. Dışişleri Bakanlığı’nın resmi internet sayfasında G20 ülkelerinin 2019 yılı GSYH bilgileri incelendi. Söz konusu teknoloji şirketleri parasal değer anlamında G20 ülkelerinin yüzde 73’ünü geride bıraktı. Bahsedilen şirketler 5,3 trilyon dolarlık toplam piyasa değeri ile Almanya (3,9 trilyon dolar), Fransa (2,77 trilyon dolar), Hindistan (2,72 trilyon dolar), Arjantin (578 milyar dolar), Rusya (1,7 trilyon dolar), Avustralya (1,5 trilyon dolar), Brezilya (1,8 trilyon dolar), Güney Kore (1,7 trilyon dolar), İngiltere (2,7 trilyon dolar), İtalya (2,1 trilyon dolar), Kanada (1,7 trilyon dolar), Meksika (1,3 trilyon dolar), Güney Afrika (372 milyar dolar), Endonezya’nın (1,1 trilyon dolar) ayrı ayrı olmak üzere yıllık GSYH’sinden daha yüksek rakama sahip.
Bu durum son 10 yılda atılım gerçekleştiren teknoloji şirketlerinin değerini artıracağı öngörülüyor.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe