Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kıbrıs Barış Harekatı'nın 46. yıl dönümü mesajı: Kıbrıs Rum tarafı Kıbrıs Türkü’nün siyasi eşitliğini ve Ada’nın doğal kaynakları üzerindeki eşit haklarını gecikmeksizin teslim etmelidir

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kıbrıs Barış Harekatı'nın 46. yıl dönümü mesajı: Kıbrıs Rum tarafı Kıbrıs Türkü’nün siyasi eşitliğini ve Ada’nın doğal kaynakları üzerindeki eşit haklarını gecikmeksizin teslim etmelidir
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kıbrıs Barış Harekatı'nın 46. yıl dönümü mesajı: Kıbrıs Rum tarafı Kıbrıs Türkü’nün siyasi eşitliğini ve Ada’nın doğal kaynakları üzerindeki eşit haklarını gecikmeksizin teslim etmelidir

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kıbrıs Barış Harekatı'nın 46. yıl dönümü mesajı: Kıbrıs Rum tarafı Kıbrıs Türkü’nün siyasi eşitliğini ve Ada’nın doğal kaynakları üzerindeki eşit haklarını gecikmeksizin teslim etmelidir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 46. yıldönümü dolayısıyla yayımladığı mesajda, “Ada’da hakça ve kalıcı bir çözüme varılması ancak Kıbrıs Türkü’nün eşit statüsünün kabulüyle mümkündür. Kıbrıs Rum tarafı Kıbrıs Türkü’nün siyasi eşitliğini ve Ada’nın doğal kaynakları üzerindeki eşit haklarını gecikmeksizin teslim etmelidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekatı'nın 46. yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yayımladığı mesajda şu ifadelere yer verdi:
“Değerli Kıbrıs Türk'ü Kardeşlerim, sizleri en kalbi duygularımla, saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Ada'nın ortak sahibi Kıbrıs Türkü'nün hukukuna, hürriyetine ve varlığına kasteden teşebbüsü nihai olarak bertaraf eden 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı'nın 46. yıldönümü vesilesiyle, Barış ve Özgürlük Bayramı'nızı gönülden tebrik ediyorum. Barış Harekâtı, tarihten silinmek istenen bir halkın yeniden doğuşunun, yeniden şahlanışının adıdır. Bu harekât, Kıbrıs Türkü'nün temel hakları çiğnendiğinde, özgürlüğü tehdit edildiğinde, varlık ve bekasına kastedildiğinde neleri göze alabileceğini tüm dünyaya göstermiştir. 50 yılı aşkın bir süredir eşitlik mücadelesi veren Kıbrıs Türkü'nün sabır ve dirayetinin dünyada bir başka örneği yoktur. Kıbrıs Türk halkı her türlü baskı ve tehdide rağmen mücadele etmiş, hak ve özgürlüğüne sahip çıkmıştır. Kıbrıs Türkü'nün kararlı mücadelesinde her zaman yanında olan Anavatan Türkiye, 46 yıl önce olduğu gibi bugün de Kıbrıs Türkü'nün barış, istikrar ve huzurunun güvencesidir, olmaya da devam edecektir.
Ada'da hakça ve kalıcı bir çözüme varılması ancak Kıbrıs Türkü'nün eşit statüsünün kabulüyle mümkündür. Kıbrıs Rum tarafı Kıbrıs Türkü'nün siyasi eşitliğini ve Ada'nın doğal kaynakları üzerindeki eşit haklarını gecikmeksizin teslim etmelidir. Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafı her zaman barış ve uzlaşıdan yana tavır alarak, çözüm yönünde açık bir irade sergilemiştir. Ancak bu durum, Kıbrıs Türk halkının haklarından her ne pahasına olursa olsun fedakârlık yapılacağı anlamına gelmez. Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Kıbrıs Türk halkının hak ve hukukunun korunması için her türlü çabayı sarf edecektir. Bu vesileyle, kurtuluş mücadelesinde canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle, gazilerimizi şükran ve saygıyla anıyorum. KKTC'deki kardeşlerimizin refah, esenlik ve mutluluğunun devamı için en iyi dileklerimi sunuyorum.
20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramınız kutlu olsun.”



Grossi: İran'da kaybolan uranyum, nükleer tesislerinde kalmaya devam ediyor

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi ve yardımcısı Massimo Aparo, Mayıs 2024'te Tahran'dan dönüşlerinin ardından Viyana Havaalanı’nda düzenlenen basın toplantısında (AFP)
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi ve yardımcısı Massimo Aparo, Mayıs 2024'te Tahran'dan dönüşlerinin ardından Viyana Havaalanı’nda düzenlenen basın toplantısında (AFP)
TT

Grossi: İran'da kaybolan uranyum, nükleer tesislerinde kalmaya devam ediyor

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi ve yardımcısı Massimo Aparo, Mayıs 2024'te Tahran'dan dönüşlerinin ardından Viyana Havaalanı’nda düzenlenen basın toplantısında (AFP)
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi ve yardımcısı Massimo Aparo, Mayıs 2024'te Tahran'dan dönüşlerinin ardından Viyana Havaalanı’nda düzenlenen basın toplantısında (AFP)

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi, UAEA müfettişlerinin İran'ın ana nükleer tesislerinde büyük miktarda yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum sakladığını düşünmediklerini söyledi.

İsviçre gazetesi Neue Zürcher Zeitung ile yaptığı röportajda Grossi, İran'ın nükleer programı konusundaki anlaşmazlığa diplomatik bir çözüm bulunabileceğine dair iyimser olduğunu dile getirdi.

Grossi, UAEA’nın elindeki bilgilere göre uranyumun büyük ölçüde İsfahan ve Fordo'daki bilinen nükleer tesislerde ve bir miktarının da Natanz'da depolandığını söyledi. Grossi, küçük bir miktarın başka yerlerde depolanmış olabileceğini de belirtti.

İran, nükleer silah yapımında gerekli olan yüzde 90'a yakın, yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş 400 kilogramdan fazla uranyuma sahip.

Grossi, İsfahan, Fordo ve Natanz'daki nükleer tesislerin geçtiğimiz haziran ayında İsrail ve ABD'nin saldırıları sonucu ciddi şekilde hasar gördüğünü bildirdi.

UAEA müfettişlerinin, ‘İran'ın ulusal çıkarlarına uygun olduğunu gördüğü zaman’ bu tesislere girebileceklerini açıkladı.

UAEA'ya göre, İran uranyumu yüzde 60 oranında zenginleştiren tek nükleer silahsız ülke.

Geçtiğimiz temmuz ayında, İran'ın nükleer tesislerini hedef alan benzeri görülmemiş bir İsrail bombardımanı sonrasında 12 gün süren bir savaşın ardından Tahran, UAEA ile tüm iş birliğini askıya aldı. İran, İsrail'e roket ve insansız hava araçları (İHA) ateşleyerek yanıt verdi.

ABD de bu savaş sırasında İran'daki bazı nükleer tesislere saldırılar düzenledi.

Savaş, nisan ayında ABD ile İran arasında nükleer program konusunda başlayan dolaylı görüşmeleri sona erdirdi.

İran'ın nükleer programı ile ilgili anlaşma cumartesi günü resmi olarak sona erdi, ancak Birleşmiş Milletler'in (BM) Fransa, Birleşik Krallık ve Almanya'nın girişimiyle Tahran'a yaptırımları yeniden uygulamaya koymasının ardından eylül ayı sonlarından itibaren fiilen rafa kaldırılmıştı.

Üç Avrupa ülkesi, İran'ı UAEA ile iş birliği yapmamakla eleştiriyor ve ABD ile müzakerelerin yeniden başlamasını istiyor.

Müzakereler, Batılı güçlerin İran'ın nükleer silah geliştirme riskini sınırlamak için engellemek istediği İran topraklarında uranyum zenginleştirme sorunu gibi büyük engellerle karşılaştı. Tahran bu öneriyi reddediyor.

ABD Başkanı Donald Trump, geçen hafta İsrail parlamentosunda (Knesset) yaptığı konuşmada, Tahran hazır olduğunda Washington'un İran ile bir anlaşma imzalamaya hazır olduğunu söyledi.

Trump, “Siz hazır olduğunuzda biz de hazırız. Bu İran'ın alabileceği en iyi karar olacak ve gerçekleşecek. Dostluk ve iş birliği eli uzatıldı. Size söylüyorum, onlar (İran) bir anlaşma yapmak istiyor... Anlaşma yapabilirsek, bu harika olur” ifadelerini kullandı.

İran cumartesi günü, ‘anlaşmanın tüm hükümlerinin resmi olarak sona erdiğini’ dikkate alarak artık herhangi bir ‘kısıtlamaya’ bağlı olmadığını söylerken, aynı zamanda diplomasiye açık olduğunu da yineledi.

Anlaşma, ABD'nin 2018 yılında Başkan Donald Trump'ın ilk dönemindeki kararıyla anlaşmadan çekilmesinden ve İran'ın nükleer taahhütlerinin çoğundan kademeli olarak uzaklaşmaya başlamasından bu yana fiilen geçerliliğini yitirmişti.


ABD elçisi Tom Barrack: Suriye bizim tarafımıza geri döndü

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barak (DPA)
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barak (DPA)
TT

ABD elçisi Tom Barrack: Suriye bizim tarafımıza geri döndü

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barak (DPA)
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barak (DPA)

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, X hesabından yaptığı açıklamada, Şam kırsalındaki el-Dumeyr bölgesinde Şam yönetimi ile "koalisyon" arasında gerçekleştirilen ve bir DEAŞ hücresini hedef alan ortak operasyona ilişkin, "Suriye yine bizim yanımızda" yorumunu yaptı.

Suriye İçişleri Bakanlığı, Rif Şam ilinin kuzeyinde faaliyet gösteren DEAŞ bağlantılı bir terör örgütünün çökertildiğini duyurdu. Genel İstihbarat Teşkilatı'nın, il İç Güvenlik Komutanlığı ile iş birliği içinde yürüttüğü operasyonda, örgüt üyelerinden biri yakalandı, ikisi etkisiz hale getirildi, silah ve mühimmat ele geçirildi.

dfghy
Suriye Koalisyonu ve güvenlik güçlerinin Şam kırsalındaki Dumeyr'de düzenlediği operasyonda dün gözaltına alınan DEAŞ üyesi Ahmed Abdullah el-Bedri (Dolaşımda) 

İçişleri Bakanlığı, Telegram kanalı üzerinden yaptığı açıklamada, Genel İstihbarat Teşkilatı'nın Rif Şam Vilayeti İç Güvenlik Komutanlığı ile iş birliği içinde yoğun bir güvenlik operasyonu gerçekleştirdiğini açıkladı. Operasyon, vilayetin kuzey bölgelerinden birinde faaliyet gösteren terör örgütü DEAŞ’a bağlı bir terör hücresinin yakın alan takibi ve sürekli gözetimi sonrasında gerçekleştirildi.

sdfrg
Cumartesi günü Şam kırsalında bir DEAŞ hücresine yaklaşılıyor (SANA)

Bakanlık, operasyonun terörist hücrenin tamamen çökertilmesiyle sonuçlandığını, üyelerinden birinin gözaltına alındığını ve ikisinin öldürüldüğünü, bunlardan birinin çatışma sırasında patlayıcı kemerini patlatmaya çalıştığını belirtti. Ayrıca, hücrenin bulunduğu yerde çok sayıda silah, çeşitli mühimmat ve patlamaya hazır bir kemer bulundu.

Ele geçirilen silah ve mühimmata el konulduğu ve yakalanan suçlunun, yürürlükteki yönetmelik ve yasalara uygun olarak, yetkili mahkemeye sevk edilmesi ve kendisine karşı caydırıcı yasal önlemlerin alınması için soruşturmanın tamamlanması amacıyla yetkili makamlara sevk edildiği belirtildi.

İçişleri Bakanlığı, sosyal medya hesaplarında yaptığı açıklamada, bu operasyonun terörizmle mücadele ve kaynaklarını kurutma konusundaki proaktif yaklaşımın bir parçası olduğunu ve personelinin ülke ve vatandaşların güvenliğini koruma konusundaki hazırlıklı ve yüksek verimliliğini yansıttığını vurguladı.

Uluslararası koalisyon (DMUK), Suriye Savunma ve İçişleri Bakanlıkları ile iş birliği içinde, geçen temmuz ayında Halep'in doğu kırsalındaki el-Bab şehrinde hava saldırısı ve baskın düzenledi. Operasyon sonucunda aranan dört kişi öldürüldü ve DEAŞ'in önde gelen Iraklı lideri ve birçok yandaşı yakalandı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre sosyal medyada aktivistler, el Bab kentine şafak vakti düzenlenen operasyon sırasında İçişleri ve Savunma Bakanlıklarına ait askeri konvoyun görüntülerini paylaştı.

c6u7
DEAŞ hücresine yönelik operasyon (SANA)

Başka bir operasyonda, Suriye güvenlik kaynakları geçen ağustos ayında, uluslararası koalisyon güçlerinin İdlib'in kuzeyindeki Atma kasabasında bir eve hava saldırısı düzenlediğini ve evde kiracı olan DEAŞ liderini öldürdüğünü duyurdu.

Kaynak, hedef alınan evin Atma kasabasından Ahmed Mustafa el Şeyh'e ait olduğunu, operasyonun hedefinin DEAŞ'ın liderlerinden Salah Numan adlı Iraklı olduğunu ve bu kişinin Suriye topraklarında örgüte bağlı bir dizi hücrenin koordinasyonundan ve örgütlenmesinden sorumlu olduğunu açıkladı.

Güvenlik kaynağı, ed Dana şehrinde kamu güvenlik güçleri tarafından takip edilen genç Iraklı adamın, Atma köyündeki bir eve sığındığını ve burada eşi, küçük çocuğu ve annesiyle birlikte saklandığını belirterek, herhangi bir zayiat veya tutuklu olmadığını vurguladı. “Operasyon sona erdikten sonra, katılan tüm güçler geri çekildi ve genç Iraklı Salah’ın bahçede bulunan cesedi, Bab al-Hawa Hastanesine nakledildi.”


Trump'ın uçağının Florida'da iniş yaptığı alanın yakınında şüpheli bir balıkçı platformu bulundu

Trump, geçtiğimiz cuma günü Palm Beach Uluslararası Havalimanı'nda Air Force One uçağından inerken (AP)
Trump, geçtiğimiz cuma günü Palm Beach Uluslararası Havalimanı'nda Air Force One uçağından inerken (AP)
TT

Trump'ın uçağının Florida'da iniş yaptığı alanın yakınında şüpheli bir balıkçı platformu bulundu

Trump, geçtiğimiz cuma günü Palm Beach Uluslararası Havalimanı'nda Air Force One uçağından inerken (AP)
Trump, geçtiğimiz cuma günü Palm Beach Uluslararası Havalimanı'nda Air Force One uçağından inerken (AP)

Fox News yetkililere dayandırdığı haberinde, ABD Gizli Servisi'nin, Başkan Donald Trump'ın Florida'daki Palm Beach Uluslararası Havalimanı'nda Air Force One uçağından indiği noktaya doğrudan görüş sağlayan şüpheli bir balıkçı platformu ortaya çıkardığını bildirdi.

Platform geçen perşembe günü bulundu ve soruşturmayı Federal Soruşturma Bürosu (FBI) yürütüyor. FBI Direktörü Kash Patel, platformun henüz herhangi biriyle ilişkilendirilmediğini belirtti.

Patel, "Başkan'ın West Palm Beach'e dönmesinden önce Gizli Servis, Air Force One iniş alanının görüş hattında yüksekte balıkçı platformu gibi görünen bir şey keşfetti," diyerek, olay yerinde kimsenin bulunmadığını ifade etti.

Patel, “Olay sonrası FBI soruşturmayı devraldığın ve cep telefonu veri analiz yeteneklerini kullanmanın yanı sıra, olay yerinden kanıt toplamak için uzman ekipler gönderdiğini” belirtti.

ABD Gizli Servisi iletişim başkanı Anthony Guglielmi, kurumun FBI ve Palm Beach County'deki kolluk kuvvetleriyle “yakın iş birliği içinde” olduğunu vurguladı.

Guglielmi, Gizli Servis personelinin Başkan Trump'ın Palm Beach'e varışından önce “güvenlik hazırlıkları” sırasında balıkçı platformunu keşfettiklerini belirterek, “Konvoyun hareketleri üzerinde herhangi bir etkisi olmadı ve olay yerinde veya olayla ilgisi olan hiçbir kişi bulunamadı” dedi.

Yetkiili şöyle devam etti: “Bulunan eşyaların ayrıntılarını veya bunların ardındaki olası niyetleri açıklayamıyoruz, ancak bu olay, uyguladığımız çok katmanlı güvenlik önlemlerinin önemini vurgulamaktadır.”

Şarku’l Avsat’ın Fox News'ten aktardığına göre bir güvenlik kaynağı, platformun “birkaç ay” önce kurulmuş gibi göründüğünü söyledi.

Bu soruşturma, Ryan Roth'un Palm Beach'teki bir golf sahasında, çit boyunca ağaçların arasına kurduğu keskin nişancı pozisyonundan Başkan Trump'a suikast girişiminde bulunmaktan suçlu bulunmasından birkaç hafta sonra başlatıldı.