Kovid-19’dan kurtulma yolunda tarihi Avrupa anlaşması

Brüksel'deki Avrupa zirvesinde Merkel ve Macron (AFP)
Brüksel'deki Avrupa zirvesinde Merkel ve Macron (AFP)
TT

Kovid-19’dan kurtulma yolunda tarihi Avrupa anlaşması

Brüksel'deki Avrupa zirvesinde Merkel ve Macron (AFP)
Brüksel'deki Avrupa zirvesinde Merkel ve Macron (AFP)

Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel 90 saat süren müzakerelerin, onlarca yan görüşmenin ardından Salı sabahı saat 05.00’da Twitter hesabında “Anlaşma!!” yazılı bir tweet paylaştı. Bu kelime, AB tarihinin Kovid-19 salgınının yıkıcı ekonomik yansımalarına adanmış olan en uzun zirvesinde istenen tek hedefe ulaşılmış olmasına işaretti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ayrıntılarını belirlemede AB’deki dengeli ses Alman Şansölyesi Angela Merkel ile birlikte başrol oynadığı ve üye devletlerin oybirliği ile ulaşılan anlaşmayı ‘tarihi’ olarak niteledi.
Şafak vaktindeki erken saatlere kadar dört gece süren görüşmelerin odağını teşkil eden AB Konseyi Başkanı, “Artık Avrupa projesi sihrinin tüm ihtimallerden daha güçlü somut bir gerçek olduğuna şüphe yok. Zirâ ne zaman imkansızın eşiğinde dursak, bu projedeki inanç derinliğinden kaynaklanan işbirliği ve irade ile yükseliyoruz” ifadelerinde bulundu.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, anlaşmayı “Başarı yolundaki tüm çabaları hak eden ve ileriye doğru büyük bir adım” olarak niteledi. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ise anlaşmanın AB’nin tarihte ilk kez üye devletleri finanse etmek ve onlara yardım sağlamak için kredi kullandığı gerçek bir Marshall Planı olduğunu söyledi.
Müzakere maratonunun en kazançlı çıkanı ise cebinde bu kazançla Roma’ya dönen İtalyan Başbakanı Giuseppe Conte idi. Kazancı yalnızca Brüksel’e gelen ve en az 170 milyar euro olduğu tahmin edilen yardım ve kredi paketi değil, aynı zamanda en az 30 yıl geri ödemeli yumuşak krediler şeklinde verilecek 40 milyar euro değerinde ek bir paketti. İtalya’nın 20 yıldır en popüler Başbakanı Conte, yardım ilkesine itiraz eden ve kredileri neredeyse imkansız koşullarla sunmaya çalışan Kuzey ittifakına (Avusturya, İsveç, Danimarka ve Finlandiya) liderlik eden Hollanda Başbakanı Mark Rutte'ye karşı sıkı bir savaş açtı. Diğer ülkeler arasında tecrit edilmesine yol açan bu durum, her iki taraftan da uygulanan baskılar nedeniyle geri çekilmesiyle sona erdi.
Anlaşma, Kuzey’in Şahinleri’nin kurtarma fonunun hacmini azaltmak için müzakerelerin başlamasından bu yana baskı uygulamasına rağmen, Komisyon'un teklifinde yer alan 750 milyar euro tutarını korudu. Ancak bu miktarın içinden 500 milyar euro olması istenen hibe miktarını 390’a indirdi. Hollanda Başbakanı’nın gerekli onarım koşullarının yerine getirilmemesi veya para kendisine tahsis edilen sektörlere harcanmadığı taktirde üye ülkelere veto yetkisi verme girişimleri de yardımı engelleyemedi.
Komisyon uzmanları, bir kurtarma fonu kurulması yoluyla salgının yankılarını ele almak için atılan bu tarihi adımın, AB’nin önümüzdeki yedi yıllık 1097 milyar euro değerindeki bütçe çerçevesine ve işsizliği telafi etmek, sağlık sistemlerini güçlendirmek amacıyla verilecek krediler için üçlü güvenlik ağlarına ek olduğunu tahmin ediyor. Aynı zamanda, finansal kaynakların Avrupa gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 17'sine eşdeğer seferberliğine yol açacağı düşünülüyor. Bu oran ABD’de yüzde 15,9’u, Çin’de ise 4,2’yi temsil ediyor.
Avrupa tarihinde daha önce görülmemiş bir boyutta olması değil, birliğin üye devletlerin salgınının neden olduğu ciddi ekonomik krizle baş etmelerine yardımcı olacak programları finanse etmek için ilk kez finansal piyasalardan büyük ölçüde borçlanmaya başvurmuş olması anlaşmanın temel önemini teşkil ediyor.
Şüphesiz bu tarihi anlaşmaya varmayı sağlayan en önemli husus, son aylarda birlikteki mali kurallara ve kontrollere yönelik katılığı ile bilinen Alman tutumunda meydana gelen büyük değişiklikten kaynaklanıyor. Nitekim Şansölye Angela Merkel, ciddiyeti ve riskleri nedeniyle bu krizin Avrupa projesini kurtarmak için yıllardır yaşanan aksaklıkların ardından yeni bir vizyon ve finansal kurallarda radikal bir dönüş gerektirdiği kararına varmıştı. Başta Hollanda ve Avusturya olmak üzere Almanya’nın geleneksel müttefiklerini şaşırtan bu dönüşüm, bir kurtarma fonu üzerinde böyle tarihi bir anlaşmaya varmak için hayati öneme sahip Fransız-Alman eksenini yeniden hayata getirmede etkili oldu.
Taşıdığı siyasi mesajların önemi, ekonomik öneminden bağımsız olmayan bu anlaşma, Avrupa projesi senaryosunun özellikle de İngiltere’nin birlikten ayrılmasının ardından hala Berlin ve Paris'te yazıldığına dair bir başka teyit niteliğinde. İtalya Başbakanı'nın Roma'ya götürdüğü ödül, aşırı sağın iktidarı yolunda büyük bir engel; hukukun üstünlüğüne saygı bağlamında yardım ve kredilerin birleştirilmesi ise Macaristan ve Polonya'ya açık bir mesaj teşkil ediyor.



Trump'ın hakaretlerinin ardından Minneapolis'te göçmenlere yönelik operasyonda Somalililer gözaltına aldı

New Orleans polis memurları, şehirde federal ajanların konuşlandırılmasına karşı düzenlenen protestoya katılan bir kişiyi Belediye Binası'ndan dışarı taşıyor (AFP)
New Orleans polis memurları, şehirde federal ajanların konuşlandırılmasına karşı düzenlenen protestoya katılan bir kişiyi Belediye Binası'ndan dışarı taşıyor (AFP)
TT

Trump'ın hakaretlerinin ardından Minneapolis'te göçmenlere yönelik operasyonda Somalililer gözaltına aldı

New Orleans polis memurları, şehirde federal ajanların konuşlandırılmasına karşı düzenlenen protestoya katılan bir kişiyi Belediye Binası'ndan dışarı taşıyor (AFP)
New Orleans polis memurları, şehirde federal ajanların konuşlandırılmasına karşı düzenlenen protestoya katılan bir kişiyi Belediye Binası'ndan dışarı taşıyor (AFP)

Federal yetkililer dün, Başkan Donald Trump'ın Afrika Boynuzu ülkesinden gelen göçmenlere hakaretlerde bulunup, onların Amerika Birleşik Devletleri'nden çıkarılmasını istediğini söylemesinden iki gün sonra Minneapolis'te göçmenlere yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınanlar arasında Somali kökenli kişilerin de bulunduğunu açıkladı.

ABD İç Güvenlik Bakanlığı, operasyonla ilgili ilk açıklamasında, Minneapolis'teki gözaltıların pazartesi günü başladığını belirtti. Yetkililer gözaltına alınanların toplam sayısını açıklamadı, ancak 12'si hakkında bilgi verdi: Beşi Somali'den, geri kalanı Meksika ve El Salvador'dan. İç Güvenlik Bakan Yardımcısı Tricia McLaughlin yaptığı açıklamada, gözaltına alınanların hepsini dolandırıcılıktan araç hırsızlığına, cinsel suçlardan alkollü araç kullanmaya kadar çeşitli suçlardan hüküm giymiş tehlikeli suçlular olarak nitelendirdi.

Demokrat Partili Minneapolis Belediye Başkanı Jacob Frey, Trump'ın şehrin Somali sakinlerine yönelik saldırılarını eleştirdi ve dün Amerikalılara, Kuzey Amerika'nın en büyüğü olan Minnesota'nın Somali göçmen topluluğunu "sevme ve saygı duyma" çağrısında bulundu.

Trump'ın müttefikleri, Somalililere yönelik ırkçı söylemlerini ve onları savunan Minnesota'lı politikacılara yönelik saldırılarını övdüler. Salı günü televizyonda yayınlanan bir kabine toplantısında Trump, Minnesotalıları ilgilendiren hükümet yolsuzlukları hakkındaki haberlere, göçmenleri "çöp" olarak nitelendirerek ve onları "geldikleri yere geri göndermek" istediğini söyleyerek yorum yaptı.


ABD, Kanada'ya 2,68 milyar dolar değerinde bomba satışını onayladı

Amerikan yapımı GBU-39 bombaları (Arşiv)
Amerikan yapımı GBU-39 bombaları (Arşiv)
TT

ABD, Kanada'ya 2,68 milyar dolar değerinde bomba satışını onayladı

Amerikan yapımı GBU-39 bombaları (Arşiv)
Amerikan yapımı GBU-39 bombaları (Arşiv)

ABD, Başbakan Mark Carney'nin Washington ile ilişkilerdeki belirsizlik ortamında savunma harcamalarını önemli ölçüde artırmasının ardından, dün Kanada'ya 2,68 milyar dolar değerinde bomba satışını onayladığını duyurdu.

Dışişleri Bakanlığı, anlaşmanın, her biri 226 kg (500 pound) ağırlığında ve birlik formasyonlarını vurabilen 3 bin 414 adede kadar BLU-111 bombası ve sabit hedeflere karşı hassas vuruşlar için tasarlanmış 3 bin 108 adede kadar GBU-39 bombası içerdiğini belirtti. Ayrıca anlaşma, güdümsüz bombaları güdümlü mühimmata dönüştürmek için 5 binden fazla Ortak Doğrudan Saldırı Mühimmatı (JDAM) da içeriyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Kongre'ye gönderdiği bildirimde, anlaşmanın "Kanada'nın bölgedeki saldırganlığı caydırmak için güvenilir savunma kabiliyetini artıracağını, ABD kuvvetleriyle birlikte çalışabilirliği sağlayacağını ve Kanada'nın ortak kıta savunmasına katkıda bulunma yeteneğini güçlendireceğini" belirtti.

Kanada Başbakanı Mark Carney, ağustos ayında ülkesinin NATO'nun bu yıl savunmaya GSYİH'nın %2'sini harcama hedefini, planlanandan yıllar önce karşılayacağını doğruladı. Carney, Kanada'nın komşusu ve NATO içinde uzun süredir güvenliğin garantörü olan Amerika Birleşik Devletleri'nin rolüne ilişkin artan belirsizliğin yanı sıra, Rusya'nın Arktik'teki olası saldırganlığına da değindi.

Trump, özellikle Carney'nin Justin Trudeau'nun yerine başbakanlık görevini üstlenmesinden önce, Kanada'nın 51. ABD eyaleti olması gerektiğini söyleyerek, Kanada'yı sık sık küçümsemişti.


Amerika, seyahat yasağı listesindeki ülke sayısını 30'un üzerine çıkarmayı planlıyor

Donald Trump (EPA)
Donald Trump (EPA)
TT

Amerika, seyahat yasağı listesindeki ülke sayısını 30'un üzerine çıkarmayı planlıyor

Donald Trump (EPA)
Donald Trump (EPA)

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem dün yaptığı açıklamada, Başkan Donald Trump yönetiminin seyahat yasağının kapsadığı ülke sayısını 30'un üzerine çıkarmayı planladığını söyledi.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, Portland'daki Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) merkezinin yakınındaki protestoları gözlemliyor (AFP) ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, Portland'daki Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) merkezinin yakınındaki protestoları gözlemliyor (AFP)

Fox News'e verdiği bir röportajda Noem'e, Trump yönetiminin seyahat yasağı listesindeki ülke sayısını 32'ye çıkarıp çıkarmayacağı soruldu.

Noem, "Sayı konusunda net bir şey söylemeyeceğim, ancak 30'dan fazla ülke var ve başkan ülkeleri değerlendirmeye devam ediyor" diye yanıt verdi.

Trump, haziran ayında 12 ülkenin vatandaşlarının Amerika Birleşik Devletleri'ne girişini yasaklayan ve 7 ülkenin vatandaşlarının girişini kısıtlayan bir bildiriyi imzalayarak, bunun "yabancı teröristlere" ve diğer güvenlik tehditlerine karşı koruma sağlamak için gerekli olduğunu belirtti. Yasak, turistler, öğrenciler ve iş seyahatinde olanlar da dahil olmak üzere hem göçmenler hem de göçmen olmayanlar için geçerli.

Hangi ülkelerin ekleneceğini belirtmeyen Noem, "Eğer orada istikrarlı bir hükümet yoksa ve kendilerini geçindirebilecek, bu kişileri bize teşhis edebilecek ve kimliklerini doğrulamamıza yardımcı olabilecek bir ülkeleri yoksa, neden o ülkeden insanların Amerika Birleşik Devletleri'ne gelmesine izin verelim?" ifadelerini kullandı.

ABD'nin başkanı Donald Trump (Arşiv-Reuters)ABD'nin başkanı Donald Trump (Arşiv-Reuters)

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre, Dışişleri Bakanlığı'na ait bir iç yazışma, Trump yönetiminin 36 ülkenin vatandaşlarının Amerika Birleşik Devletleri'ne girişini yasaklamayı düşündüğünü ortaya koydu.

Listenin genişletilmesi, yönetimin geçen hafta Washington, D.C.'de iki Ulusal Muhafızın vurulmasından bu yana aldığı göçmenlik önlemlerinin daha da artırılması anlamına gelecek.

Soruşturmacılar saldırının, 2021 yılında Trump yönetimi yetkililerinin yeterli güvenlik incelemesinden yoksun olduğunu söylediği bir yeniden yerleştirme programı aracılığıyla Amerika Birleşik Devletleri'ne giren bir Afgan vatandaşı tarafından gerçekleştirildiğini belirtiyor.

Saldırıdan birkaç gün sonra Trump, herhangi bir ülke ismi vermeden veya hangilerini kastettiğini belirtmeden, tüm "Üçüncü Dünya" ülkelerinden göçü "kalıcı olarak durduracağına" yemin etti.