İngiltere hükümeti Rusya’nın Brexit’e müdahalesini görmezden mi geldi?

Dün Londra'da düzenlenen hükümet toplantısından önce görüntülenen İngiltere Başbakanı Boris Johnson. (DPA)
Dün Londra'da düzenlenen hükümet toplantısından önce görüntülenen İngiltere Başbakanı Boris Johnson. (DPA)
TT

İngiltere hükümeti Rusya’nın Brexit’e müdahalesini görmezden mi geldi?

Dün Londra'da düzenlenen hükümet toplantısından önce görüntülenen İngiltere Başbakanı Boris Johnson. (DPA)
Dün Londra'da düzenlenen hükümet toplantısından önce görüntülenen İngiltere Başbakanı Boris Johnson. (DPA)

İngiltere Parlamentosu İstihbarat ve Güvenlik Komitesi (ISC) tarafından yayınlanan raporda, Rusya'nın 2014 İskoçya referandumuna müdahale ettiği ve İngiliz hükümetinin Kremlin'in Brexit referandumuna ve İskoçya'daki bağımsızlık oylamalarına müdahale tehditlerini görmezden geldiği belirtildi.
Geçen yıl mart ayında tamamlanan ancak düne kadar askıya alınan raporda, "Rusya'nın 2014'te İskoç bağımsızlığı referandumuna ilişkin kampanyalar yürüttüğüne dair iyi bilinen bir kaynaktan güvenilir bir açıklama var" ifadesi yer aldı. Reuters haber ajansına göre rapor, bilinen bir kaynaktan gelen bilgilere göre Rusya'nın Brexit kampanyasını etkilemeye çalıştığını gösteren kanıtlar olduğunu, ancak İngiliz hükümetinin daha güçlü bir delil aramak için çabalamadığını bildirdi.
AFP haber ajansı, raporun 2016 yılındaki brexit anlaşmasına Rus müdahalesinin olduğu ve İskoçya'nın İngiltere'den bağımsızlığının oylandığı ve bağımsızlığın yüzde 45 oya karşılık yüzde 55'le reddedildiği 2014'teki referanduma müdahelesinin olduğuna yönelik delillerin bulunmasının mümkün olmadığına dikkat çektiğini belirtti. Ancak temsilciler, bu durumun yaşandığını, şuan ki İngiliz hükümetinin veya önceki hükümetin konuyla ilgili soru sormaktan kaçındığını ifade etti. Temsilciler, tamamlanmasından yaklaşık 15 ay sonra yayınlanan raporlarında, "Rusya'nın Avrupa Birliği referandumuna müdahalesi hakkında bir değerlendirme yapılmadı" dedi.
Raporun devamında şu ifadeler yer aldı:
Kimse bu konuyu ele almak istemedi. Bu, ABD'nin 2016 ABD başkanlık seçimlerine Rusya müdahalesi raporlarına verdiği karşılıkla tam bir tezat oluşturuyor. Durumun ne kadar siyasi bir utanç olduğunun ya da muhtemelen zorluklarını konuşmanın bir önemi yoktu, bir değerlendirme yapılmalıydı. Şimdi bir soruşturma olmalı ve insanlar sonuçlardan haberdar edilmelidir."
Rapor Rusya'yı, casusluk, siber saldırılar, seçimlere müdahale ve kara para aklama gibi çeşitli cephelerde İngiltere ve Batı için büyük bir tehdit oluşturan düşmanca bir ülke olarak tanımladı. Ayrıca İngiltere'yi Batılı ülkeler arasından en büyük istihbarat hedefi olarak gördüğü belirtildi.
Parlamento raporunda Brexit referandumu ele alındığında, raporun çoğu gölgelendirilerek engellendi. Raporun gözden geçirilmiş versiyonunda şu ifadeler yer aldı:
“Soruşturmanın başlangıcında yazılı delil talebimize yanıt olarak MI5 (İngiliz iç istihbarat teşkilatı) başlangıçta sadece altı satırlık bir metin sağladı. Akademik çalışmaları  göstermek için “***” işareti vardı. Bununla birlikte Komite, İngiliz istihbarat servislerinin Avrupa Birliği referandumuna olası bir Rus müdahalesinin benzer bir değerlendirmesini sağlaması ve gizlenmeden bir kısmın yayınlanması gerektiğini düşünüyor.”
Öte yandan İngiliz hükümeti, Parlamentodaki İstihbarat ve Güvenlik Komitesi’nin oylamadaki Rus müdahalesinin değerlendirmesini yapma çağrısını reddederek Brexit referandumuna bir Rus müdahalesine dair bir kanıt bulunmadığını açıkladı. Hükümet, Komite’nin raporuna cevaben, "Avrupa Birliği referandumuna kesin bir müdahale olduğuna dair bir kanıt bulamadık. AB referandumunun geriye dönük değerlendirilmesi gerekli değildir” açıklamasında bulundu.
Avrupa Birliği'nden çıkış konusu İngiliz siyasetine uzun zamandır egemen oldu ve yıllarca parlamentoda bir çekişme yaşanmasına sebep oldu. Sonunda Boris Johnson ve Muhafazakâr Parti'nin aralık ayında büyük bir farkla seçilmesiyle bu sorun çözüldü. Ancak İngiltere geçen Ocak ayında Avrupa Birliği'nden resmen ayrıldıktan sonra Johnson ve hükümeti Rusya'ya karşı sert bir yaklaşım benimsedi ve bu da diplomatik ilişkilerdeki gerginlik seviyesini yükseltti. İngiltere geçen hafta Rus istihbarat servislerini ABD, İngiliz ve Kanada laboratuvarları tarafından yürürütülen koronavirüse karşı aşı araştırmalarına dair verileri siber saldırı ile çalmakla suçladı.
Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov yaptığı açıklamada, "Rusya'nın bu girişimlerle hiçbir ilgisi yok. 2019 seçimlerinde bu tür suçlamaları ya da son zamanlarda ortaya atılan müdahale iddialarını kabul etmiyoruz” dedi.
Sözcünün gazetecilere yaptığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Rusya dünyadaki herhangi bir ülkenin seçim sürecine hiçbir zaman müdahale etmedi. ABD’de İngiltere’de veya başka bir ülkede bu durum söz konusu değil. Bunu yapmıyoruz ve diğer ülkelerde bizim içişlerimize karışmaya çalıştığında sessiz kalmayız."
AFP haber ajansının raporuna göre İngiliz Parlamento Komitesi'nin raporu, Johnson'un düşmanlarının, Rusya'nın İngiltere'deki müdahalesi ve nüfuzunu gösterme konusunda hükümetin siyasi iradesiyle ilgili iddialarını pekiştiriyor. Muhalifler, Johnson'un raporu yayınlama konusundaki açık isteksizliğinin, partisi Muhafazakar Partisi’ne zengin Ruslardan bağış kaybetme korkusundan kaynaklandığını söyledi. Komite üyesi Kevin Jones, Rus müdahalesini daha fazla araştırmadıkları için "Nihayetinde sorumlu olan kişi devlet başkanı" dedi.



Görevden alınan Güney Kore lideri, gençlerin gözdesi oldu

Azil sürecinden bu yana Yoon için birçok destek gösterisi düzenlendi (AP)
Azil sürecinden bu yana Yoon için birçok destek gösterisi düzenlendi (AP)
TT

Görevden alınan Güney Kore lideri, gençlerin gözdesi oldu

Azil sürecinden bu yana Yoon için birçok destek gösterisi düzenlendi (AP)
Azil sürecinden bu yana Yoon için birçok destek gösterisi düzenlendi (AP)

Görevden azledilen eski Güney Kore lideri Yoon Suk-yeol, hükümet karşıtı sağcı gençlik hareketinin sembolüne dönüştü.

BBC'nin aktardığına göre Özgürlük Üniversitesi adlı gençlik hareketinin bu hafta düzenlediği gösteri büyük ilgi gördü.

24 yaşındaki Park Joon-young'un liderliğindeki örgütün Yoon'a destek gösterisine binlerce gencin katıldığı belirtiliyor.

Anayasa Mahkemesi, Yoon'un 3 Aralık 2024'teki sıkıyönetim ilanının yasalara aykırı olduğuna hükmederek görevden azline karar vermişti.

Bu ilandan kaynaklanan davada ayaklanmayla suçlanan Yoon, suçlu bulunursa idamla cezalandırılabilir.

Demokrasinin "devlet karşıtı" unsurlardan korunması için sıkıyönetim ilan ettiğini söyleyen Güney Koreli siyasetçiyse hiçbir zaman askeri yönetime geçmek gibi bir amacı olmadığını savunuyor. 

Özgürlük Üniversitesi'nin lideri Park, Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısına açıklamasında, ana muhalefetteki Halkın Gücü Partili (PPP) Yoon'un normalde gençler arasında popüler bir isim olmadığını söylüyor.

Ancak Yoon'un azil sürecinde, Demokratik Parti'yi (DPK) "gücü suiistimal etmek ve gençlik politikalarını yönelik bütçeleri kesmekle" eleştirmesinin, siyasetçinin bu konumunu değiştirdiğini belirtiyor.

DPK'li Devlet Başkanı Lee Jae-myung'un hükümetini "yolsuzlukla" suçlayan Park, Yoon'un tekrar ülkenin başına geçmesini istediklerini ifade ediyor.  

Özgürlük Üniversitesi hareketi, geçen yıl Yoon'un azil sürecine karşı çıkmak için ülke çapındaki kampüslerde örgütlenmişti. Örgüt, sosyal medya kampanyalarıyla mitinglerine binlerce katılımcı çekerek hızla büyüdü.

Hareketin düzenlediği protestolarda "Kore Korelilerindir" ve "Çin Komünist Partisi defol!" gibi pankartlara sıkça rastlanıyor. Özügrlük Üniversitesi, Güney Kore'de resmi bayram olarak kutlanan 3 Ekim Ulusal Kuruluş Günü'nde Çin karşıtı yürüyüş de düzenlemişti.

Gençlik hareketi ayrıca ABD Başkanı Donald Trump'ı destekleyen Amerika'yı Yeniden Harika Yap'ın (Make America Great Again/MAGA) sloganlarını da ödünç alıyor.

BBC'nin aktardığına göre Yoon'a destek mitinginde "Kore'yi Yeniden Harika Yap" yazılı dövizler yer aldı. Bunun yanı sıra "Hepimiz Charlie Kirk'üz" pankartları da dikkat çekti.

Muhafazakar aktivist Charlie Kirk, 10 Eylül'de Utah Valley Üniversitesi'nde katıldığı etkinlikte silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybetmişti. Gençler arasında çok popüler olan Kirk, muhafazakar fikirleri yaymak amacıyla kurduğu Turning Point USA'le tanınıyordu.

Independent Türkçe, BBC, Chosun


800'ü aşkın kişi Manş Denizi'ni geçerek rekor kırdı

Küçük tekne geçişleri 2025'te artsa da 2022'de kırılan rekorun gerisinde kaldı (Reuters/Arşiv)
Küçük tekne geçişleri 2025'te artsa da 2022'de kırılan rekorun gerisinde kaldı (Reuters/Arşiv)
TT

800'ü aşkın kişi Manş Denizi'ni geçerek rekor kırdı

Küçük tekne geçişleri 2025'te artsa da 2022'de kırılan rekorun gerisinde kaldı (Reuters/Arşiv)
Küçük tekne geçişleri 2025'te artsa da 2022'de kırılan rekorun gerisinde kaldı (Reuters/Arşiv)

800'den fazla kişi küçük teknelerle Manş Denizi'ni geçti ve böylelikle aralık ayı içinde şimdiye dek kaydedilen en yüksek günlük sayıya ulaşılarak rekor kırıldığı düşünülüyor.

Son resmi rakamlar, cumartesi Fransa'nın kuzeyinden gelen 13 bottaki 803 kişinin bu tehlikeli yolculuğu tamamladığını gösterdi. Bununla birlikte 2025'te Manş Denizi'nden geçenlerin toplam sayısı 41 bin 455'e çıktı. 2018'de toplanmaya başlayan veriler arasında ikinci en yüksek rakam yakalanırken ilk sırada 2022'deki 45 bin 774 kişilik rekor var.

1075 kişinin kanaldan geçtiği 8 Ekim'den beri bir günde bu yolculuğu tamamlayan en fazla kişi cumartesi günü kaydedildi.

Bu ay şimdiye kadar 2 bin 163 civarında kişi geldi ve geçen aralıkta bildirilen 3 bin 254 kişilik rekora yaklaşıldı.

Birleşik Krallık (BK) Sınır Gücü'ne ait bir geminin Manş Denizi'nde yaşanan bir olaydan sonra göçmen olduğu düşünülen kişileri cumartesi sabahı Dover'a getirdiği görüldü.

Çok sayıda botun Fransa kıyılarından ayrıldığına tanık olunan yoğun bir gecenin ardından bu olay yaşandı.

Fransız polisi cumartesinin erken saatlerinde küçük bir botla denize açılmaya çalışan kişilerle Calais yakınlarında çatıştı.

Grand-Fort-Philippe kasabasındaki bir nehir kıyısındaki yaklaşık 30 göçmenden oluşan bir kalabalığa jandarmanın gözyaşartıcı gaz yağdırdığı videoya alındı.

Beklenmedik fırlama, BK İçişleri Bakanlığı'nın 15 Kasım ve 12 Aralık arasında hiçbir geçiş kaydetmediği 4 haftalık bir durgunluğun ardından geldi.

Normalde aralık, olumsuz hava koşulları nedeniyle bu girişimlerin en az yaşandığı aylardan biridir.

Ancak son duraklamayla, 2018 'den bu yana hiç kimsenin gelmediği en uzun kesintisiz süre yaşanmıştı.

Daha geniş çapta bakıldığında eğilimler, gelenlerin sayısının bu yılın ilk 10 ayında arttığını ama 2022'de bildirilen rekor seviyelerin altında kaldığını gösteriyor.

İşçi Partisi hükümeti, Avrupa ülkeleriyle işbirliği yaparak gelen küçük teknelerle mücadele çabalarını hızlandırdı.

Fransa, BK'nin aylarca süren baskısının ardından Manş Denizi'ndeki küçük tekneleri durdurmaya başlamayı kabul etti.

Bu politika değişikliğiyle güvenlik güçleri tekneleri denizde durdurabilecek ama yolcu almamaları koşuluyla.

Almanya, BK'ye göçmen getirmeye çalışan insan kaçakçılarının 10 yıla kadar hapis cezalarıyla karşı karşıya kalmasını öngören yeni bir yasayı bu hafta kabul etti.

Yıl bitmeden yürürlüğe girecek yasa değişikliği, kolluk kuvvetlerine ve savcılara daha fazla yetki vermeyi ve BK'yle Almanya arasındaki bilgi paylaşımını artırmayı amaçlıyor.

Independent Türkçe


Trump kendi hükümetinden 1 milyar dolar istiyor

Cuma günü Kuzey Karolina'da konuşan Trump, önceki yönetimin kendisi hakkında federal soruşturmalar başlatmasından sonra, kendi Adalet Bakanlığı'ndan kendisine çok yüklü bir ödeme yapmasını istemesiyle övündü (AFP)
Cuma günü Kuzey Karolina'da konuşan Trump, önceki yönetimin kendisi hakkında federal soruşturmalar başlatmasından sonra, kendi Adalet Bakanlığı'ndan kendisine çok yüklü bir ödeme yapmasını istemesiyle övündü (AFP)
TT

Trump kendi hükümetinden 1 milyar dolar istiyor

Cuma günü Kuzey Karolina'da konuşan Trump, önceki yönetimin kendisi hakkında federal soruşturmalar başlatmasından sonra, kendi Adalet Bakanlığı'ndan kendisine çok yüklü bir ödeme yapmasını istemesiyle övündü (AFP)
Cuma günü Kuzey Karolina'da konuşan Trump, önceki yönetimin kendisi hakkında federal soruşturmalar başlatmasından sonra, kendi Adalet Bakanlığı'ndan kendisine çok yüklü bir ödeme yapmasını istemesiyle övündü (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, hakkındaki federal soruşturmaları gerekçe gösterip Adalet Bakanlığı'na yönelttiği iki şikayet nedeniyle çok yüklü bir ödeme talep etmekle böbürlendi.

Adalet Bakanlığı, Trump'ın 2021'de makamından ayrılmasının ardından onun gizli belgeleri nasıl yönettiğini ve 2020 seçimlerini geçersiz kılma çabalarını inceleyen bir çift soruşturma başlatmıştı. Sonrasında Trump biri 2023'te, diğeriyse 2024'te olmak üzere iki şikayette bulunmuştu. Bu şikayetler, New York Times'ın ekimde bildirdiği üzere Adalet Bakanlığı'nın Trump'a 230 milyon dolar tazminat ödemesini talep eden bir davayla sonuçlanabilecek "bir idari talep süreci" aracılığıyla yapılmıştı.

ABD Başkanı, cuma günü Kuzey Karolina'da yaptığı ve ekonomiye dair açıklamalar olarak lanse edilen geniş kapsamlı konuşmasında, ana konudan saparak bu şikayetlerini dile getirdi ve muhtemel tazminatın tutarını 1 milyar dolara kadar şişirdi.

Kalabalıktan alkış ve tezahüratlar yükselirken gürleyen Trump, "Tüm kanıtlara sahibiz ve bu konuda bir şeyler yapmalıyız" dedi:

Bir dava açtım ve davayı kazanıyorum. Tek bir sorun var. Burada uzlaşma sağlaması gereken kişi benim. Başka bir deyişle, davayı ben açıyorum ve uzlaşmayı da benim sağlamam gerekiyor.

Trump, "Yani, belki kendime 1 milyar dolar veririm ve hepsini hayır kurumlarına bağışlarım" diye öneride bulunup fikrini değiştirdi:

Aslında belki de bunu hayır kurumlarına vermemeliyim. Belki de para bende kalmalı.

Sonrasında bir dizi olayı gazete manşetlerini yüksek sesle okuyormuş gibi anlattı:

Donald Trump, Amerika Birleşik Devletleri'ne dava açıyor. Donald Trump başkan oluyor. Ve şimdi Donald Trump davada uzlaşmayı sağlamak zorunda.

Ardından "Bu sebeple kendime 1 milyar dolar veriyorum" dedi.

Trump bir kez daha muhtemel tazminatla ne yapacağı konusunda tereddüt ediyor gibi görünerek kalabalığa şöyle seslendi:

Aslında belki de bunu hayır kurumlarına vermemeliyim. Belki de para bende kalmalı. Hayır mı? Pek çok kişi 'Bunu yap' der. Bunu yapmak istemiyorum.

"Ama ne olursa olsun, hepsi iyi hayır kurumlarına gidecek. Olur mu? Hepsi iyi hayır kurumlarına gidecek. Ama bu içinde olmak için tuhaf bir durum değil mi? Yapmalıyım, bir anlaşma yapmalıyım. Kendimle müzakere ediyorum" diyerek sözlerini tamamladı.

Bu federal soruşturmalara liderlik etmekle görevli Adalet Bakanlığı Özel Yetkili Savcısı Jack Smith, Trump'ın 2024 seçimlerini kazanmasının ardından yeni başkan aleyhindeki davaları düşürmüştü.

Bu hafta Kongre üyelerine konuşan Smith, soruşturma ekibinin Trump'ın 2020 seçimleri sonuçlarını geçersiz kılmak için suç teşkil edecek şekilde komplo kurduğuna dair "makul bir şüphenin ötesinde kanıtlar edindiğini" ve gizli belgelerin yönetimine ilişkin yasayı ihlaliyle ilgili "güçlü kanıtlar" topladığını söyledi.

Trump cuma yaptığı konuşmanın önceki kısımlarında, Adalet Bakanlığı'nın gizli belgeler davası kapsamında Ağustos 2022'de Mar-a-Lago'ya düzenlenen FBI baskınını eleştirdi. Başkan, eşi Melania Trump'ın "külot" çekmecesine kadar uzandığını iddia ettiği baskını "yasadışı ve iğrenç" diye niteledi.

Trump'ın "tüm kanıtlara" sahip olmakla ne kastettiği henüz belli değil. Öte yandan ABD Senatosu Adalet Komitesi Başkanı Chuck Grassley, Ağustos 2022'deki baskından önceki aylarda FBI ve Adalet Bakanlığı yetkililerinin birbirlerine gönderdiği e-postaları bu hafta yayımlamıştı. Bunlar, Trump'ın mülküne yönelik arama emrini uygulamak için olası bir neden olduğuna büronun inanmadığını, Adalet Bakanlığı'nınsa bunun aksinde ısrar ettiğini gösteriyor.

Independent Türkçe