Suudi Arabistan ekonomisi Kovid-19 salgınına rağmen toparlanma sürecinde

Suudi Arabistan'da ekonomik toparlanmanın en önemli göstergelerinden biri turizm oldu. Suudi Arabistan’ın batısında bulunan gözde tatil beldesinden bir kare (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan'da ekonomik toparlanmanın en önemli göstergelerinden biri turizm oldu. Suudi Arabistan’ın batısında bulunan gözde tatil beldesinden bir kare (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan ekonomisi Kovid-19 salgınına rağmen toparlanma sürecinde

Suudi Arabistan'da ekonomik toparlanmanın en önemli göstergelerinden biri turizm oldu. Suudi Arabistan’ın batısında bulunan gözde tatil beldesinden bir kare (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan'da ekonomik toparlanmanın en önemli göstergelerinden biri turizm oldu. Suudi Arabistan’ın batısında bulunan gözde tatil beldesinden bir kare (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Maliye Bakanı Muhammed el-Cedan, ülkesinin ekonomisinin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı alınan karantina önlemleri sonrası normale dönme süreciyle birlikte bu ay toparlanma işaretlerine tanık olmaya başladığını açıkladı. Bakan Cedan, ayrıca içinde bulunulan cari yılı (2020) için bütçede onaylanan harcama miktarının, acil önceliklere ayrılan mali tahsislerdeki değişikliklerle birlikte aynen korunduğunu vurguladı.
Bakan Cedan, Bloomberg TV’ye verdiği röportajda, Temmuz ayına ilişkin göstergelerin Suudi Arabistan ekonomisinde toparlanma olduğuna işaret ettiğini söyledi. Cedan, “Ancak halen çok fazla belirsizlik söz konusu” ifadelerini kullandı.
Suudi Arabistan ekonomisinin ihtiyaçlarının değerlendirildiğini ve toparlanmayı sağlamak için gerekli desteği sağlayacaklarını söyleyen Cedan, geçtiğimiz Aralık ayında açıklanan bütçede harcamalara ayrılan miktarda yılsonuna kadar bir değişiklik yapılmayacağını, aynı zamanda bazı sektörlere mali destek sağlanacağını söyledi.
Bakan Cedan’a göre borç piyasasından yararlanmaya yönelik çalışmalar devam edecek ve Suudi Arabistan’ın uluslararası borcu bu yıl için muhtemelen çıkarılacak. Ancak hangi para birimi üzerinden olacağına dair henüz bir karar alınmadı.
Bakan Cedan konuyla ilgili şunları söyledi:
“Bu yıl için planlanandan çok daha fazla iç borçlar çıkardık. Yerel olarak aylık teklif vermeye devam ediyoruz. Suudi Arabistan yine küresel borçlanma aracı yatırımcılarına yönelecek, ancak borçlanmanın hangi para birimi üzerinden yapılacağına henüz bir karar verilmedi.”
Bakan Cedan ayrıca Suudi Arabistan’ın uluslararası tahviller ihraç ederek yılın başından bu yana 12 milyar dolar toplaması ve iç borçlanma senedini mevcut planlara göre ‘önemli ölçüde’ artırmasının yararlı olduğunu kaydetti.
Bununla birlikte Suudi Arabistan ekonomisinde öne çıkmaya başlayan sektörlerden birinin turizm olduğunu belirten Bakan Cedan, ülkede iç talep sayesinde turizme olan talebin Temmuz ayında arttığına belirtti.  
Kamu Yatırım Fonu'nun (PIF) bol likiditeye sahip olduğuna dikkati çeken Bakan Cedan, bununla birlikte coğrafi tercihi bulunmadığını ve bu yüzden hangi yatırım fırsatı varsa ondan yararlanılacağını söyledi.
Dünkü açıklamasında PIF’in tamamen gelişmiş yatırımların geri dönüşümünü sağlamak için yerel varlıklarının bir parçası olarak ikincil teklifler yoluyla tahsislerde bulunacağını belirten Bakan Cedan, özel sektörün yatırım yapmakta zorlandığını, ancak bunun likidite ihtiyacından kaynaklanmadığını, çünkü bol miktarda likiditeye sahip olduklarını söyledi.
Özelleştirme çalışmalarının devam ettiğini aktaran Cedan, özellikle sağlık hizmeti şirketlerinin ve eğitim sektörünün özelleştirilmesine yönelik yeni fırsatlara dikkat çekerken borsaya açılması istenen birkaç şirketin olduğunu ancak 2020-2021'de açılacaklarını belirtti.  
Suudi Arabistan Maliye Bakanı Bloomberg’e verdiği röportajda ayrıca “Suudi Arabistan, daha önce özelleştirmeyi düşünmediği sektörlerdeki işletmeleri satmayı düşünüyor” dedi. Bakan Cedan ayrıca özelleştirme çalışmalarının önümüzdeki dört veya beş yıl içinde muhtemelen 50 milyar riyalin üzerinde (13,3 milyar dolar) gelir getireceğine dikkati çekti.
Devletin gelir vergileri de dahil olmak üzere daha fazla alanda vergilendirmeye yönelmesiyle ilgili olarak ise Bakan Cedan, hiçbir detayı göz ardı etmediklerini vurgulayarak, gelir vergisinin yürürlüğe girmek üzere hazır hale gelmesi için çok fazla zamana ihtiyaç olduğunu ve bu yüzden yakın bir tarihte yürürlüğe girmesine dair bir plan olmadığını açıkladı.
Bakan Cedan, G20 Liderler Zirvesi’nin yüz yüze mi yoksa telekonferans aracılığıyla mı yapılacağına dair henüz kesin bir karar alınmadığını ve konunun halen görüşüldüğünü de sözlerine ekledi.
G20 Liderler Zirvesi’nin önümüzdeki Kasım ayında yapılması planlanıyor. Suudi Arabistan da dünyanın en büyük ekonomilerinin temsilcilerinin katılacağı bu yılki zirveye ev sahipliği yapacak.



Sakhir Deklarasyonu: Körfez güvenliği bölünmez bir bütündür

Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)
Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)
TT

Sakhir Deklarasyonu: Körfez güvenliği bölünmez bir bütündür

Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)
Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üye ülkelerinin liderleri, dün Bahreyn'in başkenti Manama'da bir araya gelerek, KİK'in güvenliğinin bölünmez olduğunu vurguladılar. Altı üye ülkenin ve bölgedeki diğer tüm ülkelerin egemenliğine saygı gösterme, içişlerine karışmama ve güç kullanımını veya güç kullanımı tehdidini reddetme taahhütlerini teyit ettiler.

"Sakhir Deklarasyonu", Körfez ülkelerinin ortak güvenliği güçlendirme, Filistin devletinin kurulmasını ilerletme ve Arap dünyasındaki savaşları sona erdirme yönündeki yönelimini yansıtan çeşitli mesajlar içeriyordu.

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim el-Budeyvi, Körfez Sivil Havacılık Otoritesi'nin kurulduğunu, Katma Değer Vergisi ve Seçici Vergi Birleşik Anlaşması'nın bazı maddelerinde değişiklik yapıldığını, Körfez Sanayi Platformu'nun başlatıldığını, Dördüncü Sanayi Devrimi için Körfez Merkezi'nin uygulanmaya başlandığını ve Gümrük Veri Değişim Platformu 2026'nın işletilmesiyle Gümrük Birliği projesinde ilerleme sağlandığını duyurdu.

Öte yandan Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman bin Abdülaziz ile Bahreyn Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Selman bin Hamad, dün Manama'da iki ülke arasındaki Koordinasyon Konseyi'nin dördüncü toplantısına başkanlık etti.


Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Meloni uluslararası gelişmeleri görüştü

Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA
Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA
TT

Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Meloni uluslararası gelişmeleri görüştü

Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA
Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdülaziz, Çarşamba günü İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile bölgesel ve uluslararası gelişmeleri ve yürütülen ortak çabaları değerlendirdi.

Görüşme, Bahreyn’in başkenti Manama’da düzenlenen Körfez İşbirliği Konseyi Yüksek Konseyi’nin 46. oturumu kapsamında gerçekleşti. Taraflar, iki ülke arasındaki ortak iş birliği alanlarını ve çeşitli sektörlerde ilişkilerin geliştirilmesi için atılabilecek adımları ele aldı.

u768ı
Suudi Veliaht Prensi ile İtalya Başbakanı arasındaki görüşmelerde, çeşitli alanlarda işbirliğinin boyutları ve bunların geliştirilmesi yolları ele alındı ​​(SPA)

Görüşmeye Suudi tarafında Enerji Bakanı Prens Abdülaziz bin Selman, Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Devlet Bakanı ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaed el-Aiban ile Yatırım Bakanı Halid el-Falih katıldı.


Manama Zirve Bildirisi: Körfez’in geleceğini çizen 162 madde

Körfez liderleri ve temsilcileri Çarşamba günü Bahreyn'in başkentinde düzenlenen 46. Körfez Zirvesi'ne katıldı (BNA)
Körfez liderleri ve temsilcileri Çarşamba günü Bahreyn'in başkentinde düzenlenen 46. Körfez Zirvesi'ne katıldı (BNA)
TT

Manama Zirve Bildirisi: Körfez’in geleceğini çizen 162 madde

Körfez liderleri ve temsilcileri Çarşamba günü Bahreyn'in başkentinde düzenlenen 46. Körfez Zirvesi'ne katıldı (BNA)
Körfez liderleri ve temsilcileri Çarşamba günü Bahreyn'in başkentinde düzenlenen 46. Körfez Zirvesi'ne katıldı (BNA)

Manama’da Çarşamba günü düzenlenen Körfez Zirvesi’nin sonuç bildirisi, ortak güvenliğin güçlendirilmesine yönelik daha açık bir Körfez yaklaşımı, Filistin devletinin kurulmasına destek, Arap dünyasındaki savaşların siyasi yollarla durdurulması ve dış müdahalelerin reddi gibi çok sayıda mesaj içerdi.

Siyasi çerçevenin yanında, Körfez içi bütünleşmeye yönelik dikkat çekici adımlar da öne çıktı. Bunların başında Körfez Sivil Havacılık Otoritesi’nin kurulması ve birleşik bir sanayi platformunun kabul edilmesi geliyor. Bu adımlar, üye ülkelerin ekonomik işbirliğini kurumsallaştırma ve daha geniş bir seviyeye taşıma iradesine işaret etti.

162 maddeden oluşan bildiride, başlangıçtan itibaren Körfez ülkelerinin güvenliğinin “bölünemez bir bütün” olduğu vurgulandı. Bir üyeyi hedef alan herhangi bir tehdidin, tüm üyelere yönelmiş bir tehdit sayılacağı ifade edildi. Bu ilke, Konsey’in temel nizamnamesi ile ortak savunma anlaşmasına dayandırıldı.

Bildiri, Kral Selman’ın ortak Körfez çalışmasını güçlendirme vizyonunun hassas ve sürekli biçimde uygulanmasının önemine dikkat çekti. Bu kapsam, savunma ve güvenlik sistemlerinin tamamlanması, siyasi tutumun birleştirilmesi ve geniş uluslararası ortaklıkların inşasını içeriyor. İlgili kurumlara, uygulamanın tamamlanması için net bir zaman çizelgesi hazırlama görevi verildi.

Ortak Körfez Çalışması başlığı altında, Konsey’in “işbirliği aşamasından birlik aşamasına geçiş” konusunda yürüttüğü istişarelerin sürdüğü belirtildi. Gerekli adımların tamamlanması için Bakanlar Konseyi ile teknik komite görevlendirildi.

frg
Bahreyn Kralı Hamad bin İsa, Çarşamba günü Manama'da düzenlenen 46. Körfez İşbirliği Konseyi zirvesine başkanlık etti (BNA)

Bildiride, gümrük veri değişim platformunun 2026’nın ikinci yarısında çalışmaya başlaması kabul edildi. Ayrıca gümrük birliğinin gerekliliklerinin tamamlanması, acil bir zaman planı hazırlanması, sınır ötesi hizmet ticaretinin düzenlenmesi ve mesleki yeterliliklerin karşılıklı tanınması talimatı verildi.

Ekonomik açıdan öne çıkan bir diğer adım ise, “Körfez’de Üretildi” forumu ve fuarının Ekim 2026’da düzenlenmesi önerisinin memnuniyetle karşılanması oldu. Bu etkinliğin, sanayi kapasitesini öne çıkarması ve ekonomik entegrasyonu güçlendirmesi bekleniyor. Ayrıca, merkezinin Birleşik Arap Emirlikleri’nde olacağı Körfez Sivil Havacılık Otoritesi’nin kurulması kabul edildi. Körfez Demiryolu Projesi’nin genel anlaşması ile ortak mülkiyetli gayrimenkuller için birleşik kurallar da onaylandı.

Bildiri, ilk Körfez yargı, adli ve yasama işbirliği konferansının sonuçlarını; parlamentoların çalışmalarını; dini değerlerin güçlendirilmesine yönelik girişimleri; yolsuzlukla mücadelede ortak strateji ve rehberleri övdü. İnsan ticaretiyle mücadele alanındaki ilerlemelere de dikkat çekildi.

Çevre ve enerji bölümünde, “Yeşil Orta Doğu” girişimi kapsamında işbirliğinin artırılmasının önemi vurgulandı. Küresel enerji piyasalarının istikrarının desteklenmesi, tüm enerji kaynaklarını dışlamayan dengeli bir yaklaşım benimsenmesi ve emisyon yönetimi teknolojilerinin geliştirilmesi gerektiği ifade edildi.

Üye ülkelerin karbon döngüsü ekonomisi yaklaşımına bağlılığı yenilendi. Bu kapsam, emisyonların azaltılması, yeniden kullanımı, geri dönüşümü ve giderilmesini içeren yöntemler; yenilenebilir enerji projeleri, temiz hidrojen ve karbon yakalama teknolojileriyle desteklenecek.

Siyasi dosyalar arasında Filistin meselesi öne çıktı. Liderler, Filistinlilerin 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma hakkını desteklediklerini vurguladı. İki devletli çözümün uygulanması, işgalin sona ermesi ve İsrail ihlallerinin durdurulması çağrısında bulunuldu.

Gazze’de kuşatmanın kaldırılması, geçişlerin açılması ve insani yardımın girişine izin verilmesi gerektiği ifade edildi. Ateşkes anlaşması, Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi’nin çıktıları ve ilgili BM Güvenlik Konseyi kararları memnuniyetle karşılandı. Uluslararası tanımaların artması olumlu bulundu, UNRWA’ya destek ve Gazze yetimleri için bir fon kurulması onaylandı.

dfgt
Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da düzenlenen 46. Körfez İşbirliği Konseyi Zirvesi'nden bir kare (BNA)

Yemen konusunda, KİK’in Başkanlık Konseyi ve Yemen hükümetine tam desteği yinelendi. Ortak teknik komitenin kalkınma ihtiyaçlarını belirleme çalışmalarının sonuçları memnuniyetle karşılandı. Suudi Arabistan, BAE ve Kuveyt’in ekonomik ve insani desteği övüldü; Kızıldeniz’deki Husi saldırıları, silah kaçakçılığı ve BM personeline yönelik saldırılar kınandı.

Bildiri, İran’ın işgal altında tuttuğu üç Emirlik adası konusundaki sabit tutumu yineledi; İran’ın tüm uygulamalarının geçersiz olduğu vurgulandı. Avrupa Birliği’nin BAE’yi destekleyen pozisyonu memnuniyetle karşılandı.

Dorra (Dora) Gaz Sahası konusunda, sahadaki tüm alanların Kuveyt karasuları içinde olduğu ve mülkiyetin yalnızca Suudi Arabistan ile Kuveyt arasında paylaşıldığı vurgulandı.

Bildiride Irak, Suriye, Lübnan, Sudan, Libya ve Somali dosyaları da ele alındı. Bu ülkelerin birliği ve egemenliğinin desteklendiği; dış müdahalelerin reddedildiği ve çatışmaları sona erdirecek siyasi süreçlere çağrı yapıldığı belirtildi. Rusya–Ukrayna savaşında Körfez’in arabuluculuk girişimleri övüldü; esir değişimleri, tahıl ihracatının kolaylaştırılması ve insani destek hatırlatıldı.

Uluslararası ortaklıklar başlığında, İtalya Başbakanı’nın zirveye katılımı memnuniyetle karşılandı. ABD, Avrupa Birliği, ASEAN ve Çin ile yapılan ortak zirvelerin sonuçları övüldü ve kararlaştırılan eylem planlarının hızla uygulanması istendi.

Son olarak bildiri, 162 maddede yer alan hükümler uyarınca, Körfez’in hem ortak güvenliğini güçlendirme hem de ekonomik entegrasyonu derinleştirme yönündeki isteğini yansıttı. Aynı zamanda Filistin davasına verilen desteği ve bölgesel çatışmaların sakinleştirilmesine yönelik çabaları bir araya getiren, siyasi gerçekçilikle kurumsal çalışmayı birleştiren bir yaklaşım ortaya koydu.