Washington ve Pekin arasındaki gerilim tırmanıyor

Houston'daki Çin konsolosluğunun etrafındaki itfaiye araçları. Yangının amacının gizli belgeleri imha etmek olduğu düşünülüyor (AP)
Houston'daki Çin konsolosluğunun etrafındaki itfaiye araçları. Yangının amacının gizli belgeleri imha etmek olduğu düşünülüyor (AP)
TT

Washington ve Pekin arasındaki gerilim tırmanıyor

Houston'daki Çin konsolosluğunun etrafındaki itfaiye araçları. Yangının amacının gizli belgeleri imha etmek olduğu düşünülüyor (AP)
Houston'daki Çin konsolosluğunun etrafındaki itfaiye araçları. Yangının amacının gizli belgeleri imha etmek olduğu düşünülüyor (AP)

ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin Çin'den Houston'daki konsolosluğunu kapatmasını istemesi ve Çinli çalışanları savunma sırlarını çalmakla suçlamasının ardından ABD ile Çin arasındaki gerilimler tırmandı.
Houston'daki Çin konsolosluğunun avlusundan dumanlar yükseldi. Basında çıkan haberlerde yangının konsolosluktaki belgelerin ve kağıtların yakılması sonucunda çıktığı bilgisi yer aldı. İtfaiyecilerin içeri girmeleri engellenirken, konsolosluk çevresindeki sokaklarda birkaç itfaiye aracı durduruldu.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Morgan Ortagus şu açıklamalarda bulundu:
“ABD’nin fikri mülkiyetini ve Amerikalılar hakkındaki bilgileri korumak için Houston'daki Çin Halk Cumhuriyeti Başkonsolosluğu'nun kapatılmasını söyledik. ABD, Çin'in egemenliğimizi ihlal etmesine ve halkımızı korkutmasına izin vermeyecek.”
ABD’den konsolosluğun hedef alınmasının nedenleri hakkında ayrıntılı bir açıklama yapılmadı.
Öte taraftan Çin, ABD’nin bu hareketini kınadı ve bunu uluslararası hukuku ihlal eden bir provokasyon olarak değerlendirdi. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, herhangi bir gerekçeye dayanmayan bu kararın iki ülke arasındaki ilişkileri mahvedecek bir adım olduğunu söyledi. Houston'daki Çin konsolosluğunun kapatılmasının, Washington'un Çin’e karşı eylemlerinde benzeri görülmeyen bir tırmanış olarak niteleyen sözcü, ABD'nin Pekin'de bulunan büyükelçiliğinin yanı sıra ülkede 4 konsolosluğa sahip olduğuna işaret ederek misilleme yapılacağına imada bulundu.
Washington'daki Çin Büyükelçiliği, çarşamba sabah saatlerinde ölüm tehditlerinin geldiği açıkladı ve hükümeti Çinlilere karşı nefret uyandırmakla suçladı.
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi geçtiğimiz günlerde yapmış olduğu açıklamada, ABD ile Çin arasındaki ilişkilerin diplomatik çalışmaların başladığı 1979 yılından itibaren yaşanan en büyük zorluklarla karşı karşıya olduğunu söylemişti. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun perşembe günü Kaliforniya'daki Nixon Kütüphanesi'nde ABD-Çin ilişkileri hakkında konuşma yapması planlanıyor. İki ülke arasındaki artan bu gerilimin finansal piyasaları olumsuz yönde etkileyeceğinden endişe duyuluyor.
Trump yönetiminin bu adımı, dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin üzerindeki baskıyı artırmak için aldığı önlemlerin bir parçası olarak geldi. ABD Ticaret Bakanlığı 11 Çinli şirkete işlendikleri insan hakları ihlalleri nedeniyle yaptırım uyguladı. Ayrıca Adalet Bakanlığı, iki Çinliyi korona virüsüne karşı aşı geliştirmek için çalışan ABD şirketlerinden bilgi çalmakla suçladı. Yapılan açıklamada, bilgisayar korsanı olan bu kişilerin Çin istihbarat servisi adına hareket ettikleri ve Amerikan savunmasının sırlarını çaldıkları kaydedildi.
Adalet Bakanlığı ve Federal Soruşturma Bürosu (FBI) sanıkların Amerikan biyoteknoloji şirketlerinden koronavirüsü hakkında bilgilere ve araştırmalara ulaşmaya çalıştıklarını ifade etti. Ancak açıklamada bu eylem sadece bir girişim olarak nitelendirildi ve iddianamede bilgileri ve araştırmaları çalmakta başarılı olup olmadıklarına dair herhangi bir bilgi yer almadı.
ABD Savunma Bakanı Mark Esper, bir ABD uçak gemisinin, Pentagon'un askeri araçları ve güçlerinin Güney Çin Denizi'ne gönderildiğini ve bölgedeki Çin'e komşu ülkelerle askeri tatbikatlar yapacağını duyurdu. Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nde konuşan Esper, ABD Deniz Kuvvetleri'nin şimdiye kadarki en yeni ve en büyük filoyu oluşturacağını açıkladı. ABD yönetiminin Pasifik Caydırma Girişimi’nin kurulmasında ABD Kongresi'nin onayını almaya çalıştığını belirten Esper, “Çin ile iletişim kanalları açmak ve riskleri azaltmak istiyoruz. Pasifik'teki hiçbir ülke Çin'le bir çatışmaya tanık olmak istemiyor” diyerek sözlerini sürdürdü.
ABD Savunma Bakanı, Güney Kore, Tayvan, Japonya, Malezya, Vietnam, Endonezya gibi Çin'e komşu ülkeleri, karşı karşıya oldukları tehlikelerle yüzleşmeleri için birbirleriyle işbirliği yapmaya çağırdı. Öte taraftan Çin’in uluslararası sistemi devirmek istediğini ifade eden Esper, Çin Komünist Partisi’nin kötü amaçlı faaliyetlerle uluslararası ilkeleri ihlal etmeye devam ettiğini söyledi. Esper, en çok endişelendiği durumun Çin Halk Ordusu'nun Çin Denizi'ndeki saldırgan davranışlarını sürdürmesi olduğunu belirtti.
ABD Savunma Bakan Yardımcısı Jonathan Hoffman, ABD Savunma Konseyi'nin önceki akşam yaptığı toplantıda, 6 ay sürecek olan kapsamlı bir çalışmayı ele aldığını ve Güneydoğu Asya ülkeleriyle ortak tatbikatlar yapılması meselesini tartıştığını açıkladı. ABD Savunma Bakanlığı Güney Çin Denizi'ne iki askeri uçak gemisi gönderdi. Washington, Çin Denizi'ndeki uçak gemilerinin ve diğer 4 savaş gemisinin ne kadar kalacağı hakkında herhangi bir açıklama yapmadı.
ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkilinin açıklamasında, ülkesinin diplomatik ve ekonomik iletişim ağlarını güvence altına almak için çalıştığını ve bunun nedeninin Huawei’nin üzerinde çalıştığı beşinci nesil ağların genişletilmesiyle Çin casusluğundan duyulan endişe olduğunu söyledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Siber ve Uluslararası İletişim Politikası Devlet Sekreteri Yardımcısı Robert Strayer, New York'ta Yabancı Gazeteciler Ofisi’nin düzenlediği seminerde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Siber güvenliği sağlamak için çalışıyoruz. Odak noktamızı dijital altyapının güvenliği oluşturuyor. Bu, Çin'in otoriter hükümeti tarafından kolay bir şekilde engellenemez. Karşılıklı çıkarlarla ilgili düşmanca bir tutum sergileyebilirsiniz. Bu nedenle Ortadoğu ülkeleriyle yakın bir şekilde çalışıyoruz. Ekonomik kalkınma dijital güvenliğe ve veri akışının açık kalmasına dayanıyor. Huawei ve Çin Komünist Partisi, bu teknolojiyi kötü amaçlı hedeflerle kullanıyor.”



BM’nin Gazze’de İstikrarı Destekleme Gücü istişareleri bir dönüm noktası olur mu?

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cebaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında dolaşan Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cebaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında dolaşan Filistinliler (AFP)
TT

BM’nin Gazze’de İstikrarı Destekleme Gücü istişareleri bir dönüm noktası olur mu?

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cebaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında dolaşan Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cebaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında dolaşan Filistinliler (AFP)

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) Gazze Şeridi'ne istikrarı destekleme gücü konuşlandırılmasına ilişkin istişarelerinde, Rusya’nın benzer bir karar taslağı sunmasının ardından, Arap ve İslam dünyasının da ABD’nin sunduğu karar taslağına destek vermesiyle ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Ancak bu taslak kararın Rusya yahut Çin’in kullanacağı bir veto oyu nedeniyle başarısızlığa uğramasından endişe ediliyor.

Bu desteğin ardından Mısır, pazartesi günü oylanması beklenen karar taslağı hakkında Filistin, Pakistan ve ABD ile görüşmeler gerçekleştirdi. Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, kararın Washington'ın önerisiyle Arap ve İslam ülkeleri arasında olası bir anlaşma sağlanması ve Rusya'nın desteğinin kazanılmasıyla ilerleme kaydedilmesi ihmali karşısında Moskova'nın Washington'ın herhangi bir nüfuz elde etmesini reddetmesi ve bu konuyu gelecekte Rusya-Ukrayna krizinde bir pazarlık kozu olarak kullanma hırsı nedeniyle başarısızlıkla sonuçlanması olasılığı arasında sıkışıp kalacağını düşünüyor.

Gazze için varılan ateşkes anlaşmasının henüz başlamamış olan ikinci aşaması, Gazze'de uluslararası bir güvenlik gücünün kurulmasını, Hamas'ın silahsızlandırılmasını, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden daha fazla çekilmesini ve Gazze Şeridi için bir yönetimin atanmasını öngörüyor.

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklardan biri, Arap ve İslam ülkeleri kampının Washington'ın kararını sahada uygulayabileceğini ve İsrail'e bunu uygulaması için baskı yapabileceğini göz önünde bulundurarak, ABD tarafından sunulan karar taslağını destekleme eğiliminde olduğunu söyledi. Ancak aynı kaynağa göre eğer Moskova veto hakkını kullanırsa, çokuluslu güçler göndermek zorunda kalsa bile, ABD'nin yakında sahaya asker göndermeye kararlı olabileceğinin altını çizdi.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan iki açıklamaya göre Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati, cumartesi günü Pakistan Dışişleri Bakanı İshak Dar ve Filistin Devlet Başkanı Yardımcısı Huseyin eş-Şeyh ile yaptığı telefon görüşmelerinde Gazze’de İstikrarı Destekleme Gücü konuşlandırılmasına ilişkin karar taslağını ele aldı.

ABD, Suudi Arabistan, Katar, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Endonezya, Pakistan, Ürdün ve Türkiye cuma günü yaptıkları ortak açıklamada, uluslararası istikrar gücü oluşturulmasını öngören ABD’nin karar taslağına ‘ortak destek’ verdiklerini belirttiler ve tasarının ‘derhal’ kabul edilmesi yönündeki umutlarını dile getirdiler.

Diplomatik kaynaklar cuma günü Fransız Haber Ajansı AFP'ye yaptıkları açıklamalarda, bu adımın pazartesi günü BMGK’da yaklaşık bir hafta önce tartışmaya açılan karar taslağının oylanmasından önce atıldığını belirttiler.

cdfg
Gazze şehrinin kuzeyindeki enkazların arasında yürüyen Filistinli bir kız çocuğu (AFP)

Aynı kaynağa göre karar taslağı üye devletlere İsrail, Mısır ve yeni eğitilmiş Filistin polisiyle birlikte çalışarak sınır bölgelerinin güvenliğini sağlamak ve Gazze Şeridi'ni silahsızlandırmak için ‘geçici bir uluslararası istikrarı destekleme gücü’ oluşturma yetkisi veriyor. Bu karar taslağı önceki taslaklardan farklı olarak gelecekte bir Filistin devletinin kurulması olasılığına atıfta bulunuyor.

Eski Mısır Dışişleri Bakanı ve Mısır Dışişleri Konseyi Başkanı Büyükelçi Muhammed Urabi, karar taslağının zorluklarla karşı karşıya olduğunu belirterek bunun Gazze Şeridi’ndeki bölünmeyi sürdürmemesini umduğunu ifade etti. Urabi, ABD’nin karar taslağının Filistin devletinin kurulmasına yönelik siyasi bir yol izlemeyi içeren değişikliklerin ardından Arap ülkelerini üzerinde anlaşmaya varmaya ittiğini söyledi.

Filistinli siyasi analist Dr. Eymen er-Rakab, Filistin devletinin kurulması ile ilgili gelecekteki görüşmelere atıfta bulunmak da dahil olmak üzere Rusya’nın anlaşma ve değişiklik olasılığını öneren karar taslağı olmasına rağmen, Arap ve İslam ülkeleri kampının ABD’nin karar taslağını desteklemesinin, özellikle Rusya’nın buna karşı veto oyu kullanma olasılığı halen var olduğundan ihtiyatlı bir atılım olarak değerlendiriyor.

BMGK üyelerine perşembe günü dağıtılan ve AFP'nin cuma günü bir kopyasına ulaştığı ABD’nin karar taslağı metni bir barış konseyinin kurulması veya Gazze'ye uluslararası bir gücün derhal konuşlandırılmasını öngörmüyor. Rusya'nın karar taslağı ise, ‘ateşkesin sağlanmasına yol açan girişimi’ memnuniyetle karşılıyor.

Rusya’nın hazırladığı karar tasarısı, BM Genel Sekreteri'nden barış planının ‘hükümlerini uygulamak için seçenekleri belirlemesini’ ve Gazze'ye uluslararası bir istikrar gücü konuşlandırılması olasılığını da ele alan bir raporu gecikmeksizin sunmasını talep ediyor.

dfrg
İsrail’in Gazze şehrine düzenlediği hava saldırısında yıkılan bir evin enkazından çıkardıkları cesetleri taşıyan Filistinliler (AFP)

ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Mike Waltz, The Washington Post gazetesinde kaleme aldığı makalede, bu kararı desteklememenin, Hamas yönetiminin devam etmesi veya İsrail ile savaşın yeniden başlamasına oy vermek anlamına geleceğini ve bölgeyi ve halklarını kesintisiz bir çatışmaya mahkum edeceğini yazdı. Waltz, “Bu yoldan sapmak, ister siyasi oyunlar oynamak ister geçmişi canlandırmak isteyenler tarafından olsun, gerçek bir insani bedel ödetir” diye ekledi.

Engeller sadece Rusya'nın veto oyu kullanma olasılığından ibaret olmayabilir. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth cuma günkü haberinde yeni karar taslağında İsrail'i en çok endişelendiren hususların, ‘Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkının’ önünü açan bir önsözün eklenmesi, BM’nin yardım dağıtımını denetleme rolünün genişletilmesi ve Gazze Şeridi’ni yönetmek için kurulacak ‘geçiş dönemi yönetim organının’ daha geniş kapsamlı yetkilerle donatılması olduğunu bildirdi.

BMGK’da bir karar taslağının onaylanması için en az dokuz ‘evet’ oyu ve Rusya, Çin, ABD, İngiltere veya Fransa'nın ‘veto’ oyu kullanmaması gerekiyor.

Rusya’nın karar taslağının Filistinlilerin isteklerine en uygun öneri olduğunu, ancak sonuçta İsrail'i bunu uygulamaya zorlayamayacağını düşünen Urabi, BM'nin yetki vermesini istemesine rağmen, Rusya'nın veto hakkını kullanabileceğini, Çin'in ABD ile olan uluslararası rekabeti çerçevesinde oylamada çekimser kalabileceğini ve ABD'nin çok uluslu güçleri konuşlandırmaya yönelebileceğini tahmin ediyor. Urabi’ye göre bu da BM’nin kararlarının uygulanmasını kabul etmemekten kaçınan İsrail'in isteğiyle uyumlu.

Dr. Rakab ise Rusya’nın bölgedeki ABD nüfuzunu veto etmekte ya da bunu Ukrayna krizinde gelecekteki bir pazarlık kozu olarak kullanmakta ısrar etmesi halinde, Washington'ın BMGK’nın onayı olmadan Gazze Şeridi’nde derhal çokuluslu güçler konuşlandırmaya yöneleceğini tahmin ediyor.


İsrail Dışişleri Bakanı: İran korsan devlet gibi davranıyor

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar (AFP)
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar (AFP)
TT

İsrail Dışişleri Bakanı: İran korsan devlet gibi davranıyor

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar (AFP)
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar (AFP)

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar dün yaptığı açıklamada, İran'ın Marshall Adaları bayraklı bir gemiye el koyduğunu kabul ederek korsan devlet gibi davrandığını ve deniz yollarını terörize ettiğini söyledi.

Saar, X'teki bir gönderisinde, "İran, Marshall Adaları bayraklı bir gemiye el koyduğunu alenen kabul etti. Tıpkı Husiler gibi, İran da korsan devlet gibi davranarak deniz yollarını terörize ediyor" ifadelerini kullandı.

Şöylr devam etti: "İran sadece Ortadoğu için değil, aynı zamanda dünya barışı ve küresel ticaret için de tehdit oluşturuyor. Özgür dünyayı, İran Devrim Muhafızları'nı derhal terör örgütü ilan etmeye çağırıyorum."

İran Devrim Muhafızları, dün yaptığı açıklamada, Singapur'a 30 bin ton petrokimyasal taşıyan Marshall Adaları bayraklı bir petrol tankerine el konulduğunu duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın bilgi sahibi kaynaklardan aktardığına göre, tanker BAE açıklarında Hint Okyanusu'nda seyir halinde Singapur'a doğru yol alıyordu ve yüksek kükürtlü gaz yağı yükü taşıyordu.


Ukrayna ordusu Donetsk bölgesine saldırı başlattı

Ukraynalı bir asker, Ukrayna'nın Donetsk bölgesindeki Pokrovsk'ta hasarlı binaların yanından geçiyor (AP)
Ukraynalı bir asker, Ukrayna'nın Donetsk bölgesindeki Pokrovsk'ta hasarlı binaların yanından geçiyor (AP)
TT

Ukrayna ordusu Donetsk bölgesine saldırı başlattı

Ukraynalı bir asker, Ukrayna'nın Donetsk bölgesindeki Pokrovsk'ta hasarlı binaların yanından geçiyor (AP)
Ukraynalı bir asker, Ukrayna'nın Donetsk bölgesindeki Pokrovsk'ta hasarlı binaların yanından geçiyor (AP)

Rus medyası dün geç saatlerde, Ukrayna ordusunun son birkaç saat içinde Donetsk bölgesine büyük çaplı bir saldırı başlattığını bildirdi.

RT televizyonuna göre, Rusya'nın Volgograd kentindeki iki ilçede Ukrayna'ya ait insansız hava araçlarının (İHA) düzenlediği saldırıda üç kişi yaralandı ve bir konutta yangın çıktı.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Rusya'nın dün başkent Kiev de dahil olmak üzere Ukrayna'nın çeşitli bölgelerine düzenlediği geniş çaplı füze ve hava saldırılarını kınayarak, derhal ve koşulsuz ateşkes çağrısında bulundu.