Hamas ile Husilerin ilişkisi geçici mi yoksa bölgesel bir koordinasyon mu var?

Tahran’da düzenlenen bir toplantıda bir araya gelen  Ali Hamaney ve İsmail Heniyye. (İran Khamenei Sitesi)
Tahran’da düzenlenen bir toplantıda bir araya gelen  Ali Hamaney ve İsmail Heniyye. (İran Khamenei Sitesi)
TT

Hamas ile Husilerin ilişkisi geçici mi yoksa bölgesel bir koordinasyon mu var?

Tahran’da düzenlenen bir toplantıda bir araya gelen  Ali Hamaney ve İsmail Heniyye. (İran Khamenei Sitesi)
Tahran’da düzenlenen bir toplantıda bir araya gelen  Ali Hamaney ve İsmail Heniyye. (İran Khamenei Sitesi)

Demokrasi vaatlerinin ve adalet iddialarının sonuçsuzluğu nedeniyle bugün, ‘Siyasal İslamcı’ grupların, uluslararası çerçeveler kapsamında örgütlemelerine ve kollarını ‘yeni destekçilere’ açmalarına tanık oluyoruz.
Bir gelenek doğrultusunda ortaya çıkan ve her şiddet döngüsünden sonra nesnel sonuçlara ulaşma yolunda kendi aralarında siyasi yakınlaşma yöntemine başvuran gruplar nedeniyle bir taraf diğerine tamamen üstün gelmeye başladı.

Mesajlar ve anlayışlar
İran kampının itaatkar askerleri olan Hamas ile Husiler arasındaki kayda değer nitelikte bir ilişkiye tanıklık eden “aşk mesajlarının” da ortaya koyduğu gibi bu yöntemde, tarih boyunca pragmatik tavırlarına göre partiler ve gruplar aracılığıyla saray ve ‘gerçeği söyleyen cihat’ faaliyetleri arasında, bu grupların çelişkilerinin bir yönü açığa çıktı. Bölgedeki ‘uyanış’ ve ‘devlet’ projeleri arasındaki tarihsel anlaşmazlığa ve bunu takiben keskin uluslararası kutuplaşmaya rağmen bu çelişkide en fazla paya Yemen sahip.
Husi milislere bağlı medya kuruluşlarına göre sözde ‘siyasi büro (Husilerin en yüksek siyasi organı)’, Hamas Hareketi’nin siyasi bürosundan bir mesaj aldı. Mesajda İsmail Heniyye, ‘Yemen halkına ve liderliğine selamlarını ve takdirlerini’ dile getiriyor. Heniyye, Yemen ve bölgedeki Husi faaliyetlerini destekleyen bir dille Filistin davasını desteklemedeki rollerine de övgüde bulunuyor.

İki hat, Tahran’da buluşuyor
Bazıları Husilere yönelik ifadeleri şaşkınlıkla karşılarken, bazıları da Hamas ve Husilerin, İran ve bölgedeki Devrim Muhafızları ile ilişkilerinde bu aleni yakınlaşmayı anlayışla karşılıyor. Bu ilişki, takipçilere bölgedeki tüm meselelerle ilgilenirken ‘bu yeni iş birliğini güçlendiren arka planlar ve aralarındaki ortak uyum’ hakkında yeterli farkındalığı veriyor.
Durumu yakından takip edenler, Husilerin Hamas ile ilişkilerini Eylül 2014’te Husiler Sana’yı işgal etmeden önce aralarında var olan anlaşmazlıkların ardından Islah Partisi (Müslüman Kardeşler’e bağlı, Yemen’deki ikinci büyük parti) ve Husiler arasında yürütülen yakınlaşma çabalarının bir parçası olarak değerlendiriyor. İki taraf da bölgedeki İran projesinin stratejik müttefikleri çemberine girerken siyasal İslamcı gruplar arasında yakınlaşma için çalışan bölgesel güçlerin hareketlerini de ortaya koydu.

Hamas’ın yanıtı
Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, Independent Arabia’nın Husiler ve Hamas arasındaki ilişkilerin doğasına ilişkin sorusunu yanıtlamaktan kaçınırken iki taraf arasında ortak bir faaliyet olup olmadığını da net bir dille cevaplamadı.

Kasım açıklamasında şunları söyledi:
“Tavrımız Filistin meselesiyle tutarlıdır. İsrail’in kısıtlamalarından kurtulma fikrini destekliyoruz. Filistin halkının maruz kaldığı adaletsizlik karşısında halk mücadelesine her zaman destek veriyoruz.”

Yakınlaşma
İran işleri konusunda analist ve araştırmacı olan Adnan Haşim, yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı:
“Bu mesajların, Husiler ve Hamas aracılığıyla Islah Partisi ile yakınlaşma veya arabuluculuk meselesiyle ile ilgisi yoktur. Bu temas, Hamas ve Husilerin İran ile olan ilişkisiyle ilgili daha geniş bir bağlamda anlaşılabilir. Yemen ve içerisindeki savaşla herhangi bir bağlantısı bulunmuyor.”
Diğer yandan Husiler söz konusu mesajı memnuniyetle karşılarken kullanılan ifadeleri de İsrail ile ilişkileri normalleştirme çabalarını engellemenin yolu olarak yorumladı. Husilerin siyasi büro üyesi Hizam el-Esed, es-Sahat kanalına yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Hamas’taki kardeşlerimizle aynı duyguları paylaşıyoruz. İslam ümmetini sözlerini birleştirmeye, düşman projelerine ciddi ve bilinçli bir şekilde karşı koymaya, Siyonist düşman oluşumuyla normalleşme ve yakınlaşma çabalarını başarısızlığa uğratmaya çağırıyoruz.”
Husi lider Abdulmelik el-Husi, mart ayı sonlarında Riyad’da alıkoyulan Hamas Hareketi mensuplarının bırakılması karşılığında, biri pilot 5 Suudi Arabistan vatandaşını serbest bırakmaya hazır olduklarını duyurmuştu.
Husilere ait Almasirah kanalına konuşan Abdulmelik el-Husi, “Suudi Arabistan’da tutuklanan Hamas mensuplarının serbest bırakılması karşılığında Suudi Arabistan vatandaşı biri pilot 4 subayı ve bir askeri serbest bırakmaya hazır olduğumuzu beyan ediyoruz” ifadelerini kullanmıştı.

Dostlar arasında koordinasyon
Yemen Cumhurbaşkanlığı’ndan gazeteci Sabit el-Ahmedi, Hamas Hareketi liderinin Husilere mesajının ‘İran’ın Hamas ile olan ilişkileri çerçevesinde geldiğini’ belirtti.
Ahmedi, “İki taraf (Hamas ve İran) arasındaki yakın ilişki herkes tarafından iyi biliniyor. Husiler, İran’ın bölgedeki kollarından biridir ve Hamas da ona ‘dostumun dostu’ penceresinden bakıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Düşmanlık
Sabit el-Ahmedi sözlerinin devamında şunları söyledi:
“Aralarındaki mezhep merkezli düşmanlık durumu, Husilerin Filistin davası sloganını yükseltmesine ve kendilerini ‘bağlılık yürütyüşü neferleri’ olarak adlandırmalarına benziyor. İster Husiler isterse İran için olsun medyaya yönelik bu slogan ve rol Yemen’de de devam ediyor. İran tarihsel olarak İsrail ile gizli ve yakın bir ilişkiye sahip. İki taraf arasında bazı konularda büyük ilişkiler mevcut. Bir yandan da birbirlerine karşı düşmanlık sloganları atıyorlar.”

Davaya yatırım
Islah Partisi’ne yakınlığıyla bilinen yazar ve siyasi analist Marib el-Verd yaptığı değerlendirmede, “Hamas’ın Husilerle ilişkisi, Islah ve Husiler arasındaki herhangi bir koordinasyon bağlamında değil” şeklinde konuştu.

Verd sözlerini şöyle sürdürdü:
“Islah’ın tavrı açık. Kararlılık Fırtınası’na resmi olarak destek veren ilk Yemen partisi oldu. Bu nedenle parti, meşru liderlikten ve Suudi Arabistan önderliğindeki Arap Koalisyonu’ndan bağımsız herhangi bir karar almıyor.”
Marib el-Verd, esirlere ilişkin Husi girişimini de ‘Filistin davasına yatırım’ olarak değerlendirdi.



Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
TT

Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail ve Lübnan’dan iki sivil temsilcinin katıldığı ateşkesi izleme komitesindeki görüşmelerin henüz “barış müzakeresi” aşamasına gelmediğini belirtti.

Selam, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Ateşkesi İzleme Komitesi, saldırıların durdurulması ilanının uygulanması için bir forumdur. Henüz barış müzakeresi aşamasına gelmedik” dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sivil temsilcinin gönderilmesini, “İsrail ve Lübnan arasında ekonomik iş birliğinin temeli için ilk girişim” olarak nitelendirmişti.

Selam, ekonomik görüşmelerin İsrail ile normalleşme sürecinin bir parçası olacağını ve bunun ancak bir barış anlaşmasını takip etmesi durumunda mümkün olacağını vurguladı. Ayrıca, iki ülke 2002 Arap Barış Planı’na uyarsa “normalleşmenin ardından barış geleceğini” söyledi, ancak bunun şu an için uzak bir hedef olduğunu kaydetti.

Lübnan Başbakanı, ülkesinin Ateşkesi İzleme Komitesi’nin güney Lübnan’daki Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını denetlemesine açık olduğunu da ifade etti. Selam, “Komiteye, herhangi bir endişe veya şüphe durumunda sahada doğrulama yapmaya hazır olduğumuzu ilettik. Denetlemeye açığız” dedi.


Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu, bugün  (Çarşamba) yaptığı açıklamada, Gazze’nin güney  doğusundaki Refah’ta bir tünelden çıkan militanlarla yaşanan çatışmada dört İsrail askerinin yaralandığını duyurdu. Ordudan yapılan açıklamada, yaralılardan birinin durumunun ciddi, üçünün ise orta derecede olduğu belirtildi. Olay sırasında Golani Tugayı’na bağlı bir keşif birimine militanlar tarafından tünelden ateş açıldığı bildirildi. Yaralı askerler tedavi için tahliye edilirken, ailelerine bilgi verildi.

Yerel medyaya göre en az bir militan öldürüldü ve diğerleri için arama çalışmaları sürüyor. Çatışma, İsrail’in Gazze’nin kuzeyinde Kızılhaç aracılığıyla bir rehinenin kalıntılarını teslim almasının birkaç saat sonrasında gerçekleşti.

Gazze’deki kaynaklar, Refah’ta topçu ateşi ve silahlı çatışmaların devam ettiğini bildirerek, bölgedeki güvenlik durumunun istikrarsız olduğunu ortaya koydu.

Başbakan Binyamin Netanyahu, Hamas’ı ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçlayarak, İsrail’in askerlerine yönelik herhangi bir saldırıya uygun şekilde karşılık vereceğini vurguladı. Netanyahu, “Hamas ateşkes anlaşmasını ihlal ediyor ve ordumuza yönelik terör faaliyetlerine devam ediyor. İsrail, askerlerimize yönelik herhangi bir saldırıya müsamaha göstermeyecek ve buna göre yanıt verecek” dedi.


Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
TT

Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)

Çocukluğumdan beri kışı hep çok sevmişimdir. Kara bulutlar gökyüzünü kapladığında ve yağmur damlaları yere düştüğünde, ailem büyükannem ve büyükbabamın evinde toplanırdı. Dedem ateşi yakarken yanına otururdum, babaannem de çaydanlığı ateşe koyardı. Bizim için kış, bir rahatlık mevsimiydi. Hiç üşümezdik.

Gündüzleri kuzenlerimle birlikte sokaklara yayılan su birikintilerinde yalınayak koşar, yağmur bizi tepeden tırnağa ıslatırken duvarların ve ağaçların ardında gizlenerek ghommemeh (saklambaç) oynardık. Annemin hastalanmadan önce içeri girmemiz için bize bağırdığını hatırlıyorum. Geceleri büyükbabam bize 1960'lardaki seyahatlerinde geçen hikayeleri anlatırdı.

Yaşım ilerledikçe kışları arkadaşlarımla daha fazla zaman geçirmeye ve mezun olduktan sonra peşinden gitmeyi umduğumuz hedeflerimiz ve geleceğe dair hayallerimiz hakkında konuşmaya başladım. Bazen Halid, Mahmud ve ben, Muhammed Hamo'nun evinde buluşurduk, artık o bir ölü; huzur içinde yatsın. Bir ateş yakıp en sevdiğimiz içeceği, yani çayı yanan odunların üzerine koyup kağıt oynardık ya da filmler ve TV dizileri izlerdik.

Evdeyken yağmur damlalarının sesi havayı doldurduğunda veya derslerimden bunaldığımda, yağmuru izlemek ve soğuk rüzgarın tadını çıkarmak için yatak odamın balkonuna çıkardım. O balkondan günbatımını izlemek gibi bir alışkanlığım vardı. Kışın manzarayı daha da harika yapan şey, sahil boyunca dönen göçmen kuşların gökyüzünde kısa süreliğine, güzel desenler çizmesiydi.

İsrail'in Gazze'yi istilası, kışla ilgili tüm güzel duygularımı yok etti. Ailem 13 Ekim 2023'te yataklarına örtecek bir şey ya da kışlık kıyafetlerini yanına almaksızın tahliye edildi. Sonrasında birkaç battaniye satın alabildik. Her birinin bize maliyeti yaklaşık 35 dolar oldu. Küçük biraderim ve ben, tek bir battaniyenin altında örtünmek zorundaydık. Birkaç hafta sonra bir okulun arka bahçesinde uyuyorduk. Kışın rüzgarı acımasızca üzerimizden geçti. Soğuktan titreyerek uyanınca sadece hafif yağmurlar yüzünden battaniyemin sırılsıklam olduğunu gördüm. O günden beri kıştan nefret ediyorum.

Binlerce aile bizimkine benzeyen deneyimler yaşadı. Birbirine dikilmiş battaniyelerden oluşan derme çatma küçük bir çadırda 14 kişilik ailesiyle birlikte yaşayan 19 yaşındaki İsmail Abed, birkaç kez sırılsıklam halde uyandı. Aile, hava koşullarından biraz uzaklaşıp soluk almak için komşularının çadırına giderdi.

Bana "UNRWA'dan çadır alana kadar ne zaman yağmur yağsa boğuluyorduk" diyen İsmail, bu çadırı da barınağı olmayan başka bir aile grubuyla paylaşmış:

Bu yeni çadır bizi yağmurdan korudu ama rüzgarın getirdiği keskin soğuk, üzerimizi örtmeye yetecek kadar battaniyemizin olmamasıyla birleşince durum gerçekten dayanılmazdı.

Kendi çadırımızda o kadar kalabalıktık ki ısınmak için ateş yakacak yerimiz yoktu. Kışın yemek pişirmek bile daha zordu. İsrail işgali, Gazze Şeridi'ne girmesini engellediği için yemek pişirecek gazımız yoktu. Yemek pişirmek için ateş yaktığımız yerin üstü örtülü değildi, bu yüzden ne zaman yağmur yağsa ateş sönerdi.

Bir çadırda yaşamak, yiyecekleri sıçanlardan ve hamamböceklerinden saklayabileceğimiz bir buzdolabına veya başka bir güvenli yere sahip olmadığımız için her gün yiyecek alışverişine çıkmamız gerektiği anlamına geliyordu. Pazardaki un veya pirinç gibi temel yiyecekleri eve getirmek için bazen yağmurda iki saate yakın yürümek zorunda kalıyorduk.

Gazze'nin kuzeyindeki dostlarımdan Muhammed Ebu el-Mehza, kış boyunca defalarca yerinden edildi. Aralık 2023'te Muhammed'in ailesi, Gazze'nin batısındaki eş-Şati kampından zorunlu bir şekilde tahliye edilince yağmurda yürüyerek Şeyh Rıdvan mahallesine gitti.

Bana "Ben de dahil tüm ailem ertesi gün hastaydı" dedi:

İlaç o kadar az ki iyileşmemiz için 10 günden fazla süre geçmesi gerekti.

23 yaşındaki Usame Adas, eylülde ailesiyle birlikte Gazze'nin kuzeyinden güneyine tahliye edildi. Güneyde kimseyi tanımıyorlardı, bu yüzden denizden yaklaşık 20 metre uzakta bir çadır kurdular. Sahilden gelen rüzgarlar geceleri iliklere işleyen bir soğuktu, bu yüzden aile kuzeye dönebilecekleri günü bekledi.

Ateşkes ilan edildiğinde Usame evine döndü ve dört katlı binalarının tamamen yıkıldığını gördü. Ailesinin dönüşüne hazırlanmak yerine, hemen güneye yürümek zorunda kaldı ve babasından çadırı kurmak için daha iyi bir yer aramasını istedi. Aile hâlâ güvenli bir sığınağa sahip olamadan, yerinden edilmiş bir halde bekliyor. Deyr el-Balah'ın doğusundaki el-Maşala bölgesindeki yeni çadırları onları yağmurdan daha iyi koruyabilse de rüzgar boşluklardan içeri sızıyor. Usame bana "Bu kış nasıl hayatta kalacağımı bilmiyorum" dedi:

Şiddetli yağmurlar henüz başlamadı ama yine de yağmur şimdiden çadırın içine giriyor.

İlk damlanın düşmesinden beri bu mevsimin bitmesi için dua ediyorum. Kış eskiden sıcaklığın, kahkahanın ve geçici güzelliklerin mevsimiydi ancak artık Gazze'de bir korku, mücadele ve tahammül zamanı haline geldi. Kış artık bir direnç hikayesi anlatıyor: Kökünden koparılan hayatları, her şeye rağmen hayatta kalmayı ve bir gün bu mevsimin eski rahatlığını beraberinde getirip Gazze'nin çocuklarının yağmurda tekrar korkmadan yalınayak koşacağı umudunu...

Independent Türkçe