Suudi Arabistan’da yapılan koronavirüs test sayısı 3 milyonu aştı

Suudi Arabistan’da koronavirüsün tespit edilmesi için kurulan bir Teekküd merkezi. (Şark’ul Avsat)
Suudi Arabistan’da koronavirüsün tespit edilmesi için kurulan bir Teekküd merkezi. (Şark’ul Avsat)
TT

Suudi Arabistan’da yapılan koronavirüs test sayısı 3 milyonu aştı

Suudi Arabistan’da koronavirüsün tespit edilmesi için kurulan bir Teekküd merkezi. (Şark’ul Avsat)
Suudi Arabistan’da koronavirüsün tespit edilmesi için kurulan bir Teekküd merkezi. (Şark’ul Avsat)

Suudi Arabistan’da yapılan günlük test sayısının binden 65 bine çıktı. Böylece ülkedeki koronavirüs (Kovid-19) laboratuvar testi sayısı 3 milyon sınırı aştı.
Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı son 24 saat içerisinde 2 bin 241 kişinin sağlığına kavuşması ile ülkede toplam iyileşenlerin sayısının 215 bin 731’e ulaştığını bildirdi. 2 bin 378 vakanın daha kaydedilmesi ile koronavirüse yakalananların sayısının 262 bin 772’e yükseldiği belirtilen açıklamada 37 kişinin daha virüse bağlı sebeplerden yaşamını yitirdiği, toplam ölüm sayısının 2 bin 672’ye yükseldiği kaydedildi.
Sağlık Bakanlığı yeni vakaların yüzde 62’sinin erkek olduğunu, toplam vakaların yüzde 5’inin yaşlılardan, yüzde 12’sinin çocuklardan ve yüzde 83’ünün de yetişkinlerden  oluştuğunu bildirdi.
Bakanlık günlük basın toplantılarında birçok kez virüse karşı koruyucu tedbirlerin ihmal edilmemesi için uyarıda bulundu. Ayrıca maske kullanılması, sosyal mesafesinin korunması, virüsten korunulması için ellerin yıkanması çağrısında bulundu.

Umman Sultanlığı
Ummanlı yetkililer teslimat hizmetlerine akşam 7'den sabah 6'ya kadar yasak getirdi. Teslimat hizmetleri şehir içerisinde ve gündüz vakti ile sınırlandırıldı. Müezzinlere iş kartı veya çalıştıklarını kanıtlayan bir belgeye sahip olmaları koşulu ile camilerde ve namazgahlarda ezan okumaları için izin verildi.
Koronavirüse ilişkin yürütülen faaliyetleri ele alma mekanizmasını incelemekle görevli olan Yüksek Komite dün düzenlenen toplantıda kamyonların gıda maddelerinin nakli için belirlenen izin süreleri içinde şehirler arası nakil yapmalarına izin verilmesini, ayrıca Bakanlık tarafından verilen talimatlar doğrultusunda gaz ve benzin tankerlerine de izin verilmesini onayladı.
Şehirlerdeki fabrikalara ek olarak 24 saat çalışan fabrikaların işlemlerine devam edebilmeleri için ve bazı acil ve özel durumlarda da Bakanlığa başvurmaları gerekiyor.
Umman Sağlık Bakanı Dr. Ahmed es-Saidi, şehirlerin taşımacılığa kapatılmasındaki amacın koronavirüs vakalarının azaltılması olduğunu belirttiği açıklamasında “Sürecin bitmesinin ardından kapanış süresini uzatmak zorunda kalmamayı temenni ediyoruz. Bu, önümüzdeki dönemde uygulanacak olan kapatma sürecinin sonuçlarına bağlı olacak” ifadelerini kullandı.
Söz konusu açıklama, Yüksek Komite'nin 13’üncü basın toplantısında yapıldı.
Diğer yandan, Ulaştırma Bakanı Ahmed bin Muhammed el-Fatisi, Yüksek Komite’nin hava ulaşımının kolaylaştırılması yönünde karar aldığını, bunun aşamalı olarak artmaya başlayan özel ve tarifeli olmayan uçuşlar ile seyahatlerin kolaylaştırılması anlamına geldiğini ve Umman’a gelenlerin 14 gün sürecek izolasyona tabi olduklarını belirtti.
Yapılan açıklamalar Umman’da son 24 saat içerisinde bin 145 yeni koronavirüs vakası ve 4 ölüm kaydedildiği yönünde.
Umman Sağlık bakanlığı toplam vaka sayısının 73 bin 791’e, ölü sayısının 359’a ve iyileşen vaka sayısının da 53 bin 7’ye yükseldiğini açıkladı.

BAE
Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE), farklı milletlerden 261 kişide yeni koronavirüs vakasının kaydedildi. Böylece toplam vaka sayısı 58 bin 249’a yükseldi.
BAE Sağlık ve Toplum Koruma Bakanlığı tüm vakaların durumunun stabil olduğunu ve gerekli tıbbi bakımı aldıklarını bildirdi.
Bakanlık, bir kişinin daha koronavirüse bağlı sebeplerden yaşamını yitirmesiyle toplam ölü sayısının 343’e yükseldiğini duyurdu. Ayrıca hastaneye yatırılmalarından ardından gerekli tıbbi bakımı alan 387 kişinin daha hastalığın tüm semptomlarından kurtularak tamamen iyileştiğini, böylece sağlığına kavuşanların sayısının toplam 51 bin 235’e ulaştığını aktardı. Ülkedeki toplam aktif vaka sayısının da 6 bin 671 olduğu bilgisini verdi.
BAE Başsavcılığı’na bağlı Ulusal Acil Durum Kriz ve Afet Yönetimi Kurumu (NCEMA) Başsavcı Vekili Salim ez-Zaabi, Kovid-19 hastalığı ile mücadelede, virüsün yayılmasını engellemede, ülkede ikamet edenlerin ve vatandaşların ilgili makamlarca belirlenmiş talimatlara uymalarının takip edilmesinde devlet yetkililerinin harcadığı çabalar kapsamında Abu Dabi Polis Merkezi’nin farklı milletlerden 102 kişiyi, Abu Dabi’ye girmek için koronavirüs test verilerini değiştirmeleri sebebiyle Ulusal Acil Durum Kriz ve Afet Yönetimi Savcılığı’na sevk ettiğini bildirdi.
Salim ez-Zaabi, tutuklanmaları ve işledikleri suçların tutanaklarının düzenlenmesi ile söz konusu kişilere yönelik yasal sürecin başlatıldığını açıkladı.
Ez-Zaabi savcılığın, yasal soruşturmalara maruz kalmamaları için herkesi ihtiyati tedbirlere ve önlemlere, yasalara, yönetmeliklere, kamu kurumları tarafından verilen kararlara uymaya çağırdığını vurguladı.
Ez-Zaabi, BAE halkının sağlığının ve güvenliğinin korunması, hükümetin, sağlık, ekonomi ve sosyal hayatın çeşitli alanlarında Kovid-19 salgınının etkilerine yönelik çabalarını desteklemek için hastalığın yayılmasını engellemek için tedbir ve önlemlere uymayan herkese karşı tüm yasal tedbirlerin alınacağını kaydetti.

Kuveyt
Kuveyt Sağlık Bakanlığı, son 24 saatte 753 yeni koronavirüs vakasının kaydedilmesi ile ülkedeki toplam vaka sayısının 62 bin 625’e yükseldiğini, 4 kişinin virüs sebebiyle yaşamını yitirmesiyle ülkedeki toplam ölüm sayının 425’e yükseldiğini bildirdi.
Sağlık Bakanlığı dün erken saatlerde yaptığı açıklamada son 24 saatte 668 kişinin sağlığına kavuştuğunu, böylece toplam iyileşenlerin sayısının 52 bin 915’e yükseldiğini duyurmuştu.

Bahreyn
Bahreyn Sağlık Bakanlığı yaptığı açıklamada biri 66 yaşında  Bahreyn vatandaşı, diğeri de 61 yaşında bir göçmen olmak üzere iki kişinin koronavirüse bağlı sebeplerle yaşamını yitirdiğini, ülkedeki toplam ölüm sayısının 136’ya yükseldiği duyurdu.
Bakanlık önceki gün yaptığı açıklamayla test sayısının 8 bin 248’e ulaştığını, yapılan testler sonucu 359 yeni vakanın kaydedildiğini bildirdi. 518 vakanın daha iyileşmesi ile ülkede sağlığına kavuşanların sayısının toplam 34 bin 412’ye yükseldiği bilgisi verildi.

Katar
Katar Halk Sağlığı Bakanlığı, son 24 saatte 394 koronavirüs vakasının kaydedildiğini, 402 kişinin daha iyileşmesiyle sağlığına kavuşanların sayısının toplam 105 bin 420’ye ulaştığını duyurdu.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.