Gantz: Hamas ile anlaşmaya Filistinli cenazeler dahil edilsin

 Kanser hastası ve koronavirüs salgınından etkilenmiş iki mahkum Kemal Ebu Vaar ve gazeteci Mücahit es-Sa’di ile dayanışma, Cenin şehrindeki Gazeteciler Sendikası Başkanı Nasır Ebû Bekr’e destek mitingi
Kanser hastası ve koronavirüs salgınından etkilenmiş iki mahkum Kemal Ebu Vaar ve gazeteci Mücahit es-Sa’di ile dayanışma, Cenin şehrindeki Gazeteciler Sendikası Başkanı Nasır Ebû Bekr’e destek mitingi
TT

Gantz: Hamas ile anlaşmaya Filistinli cenazeler dahil edilsin

 Kanser hastası ve koronavirüs salgınından etkilenmiş iki mahkum Kemal Ebu Vaar ve gazeteci Mücahit es-Sa’di ile dayanışma, Cenin şehrindeki Gazeteciler Sendikası Başkanı Nasır Ebû Bekr’e destek mitingi
Kanser hastası ve koronavirüs salgınından etkilenmiş iki mahkum Kemal Ebu Vaar ve gazeteci Mücahit es-Sa’di ile dayanışma, Cenin şehrindeki Gazeteciler Sendikası Başkanı Nasır Ebû Bekr’e destek mitingi

İsrail’in alternatif Başbakanı ve Savunma Bakanı Benny Gantz, Hamas ile bir mahkum takası anlaşmasının fiyatını düşürmek olarak yorumlanan bir adımla ilgili olarak, İsrail tarafından tutulan Filistinli şehitlerin cesetlerinin teslim edilmesine karşı olduğunu ve müzakere şartlarını sıkılaştıran yeni bir politika izlemek niyetinde olduğunu dile getirdi. Israel Hayom Gazetesi’nin dün (Pazar) yaptığı haberde, Benny Gantz’ın önümüzdeki haftalarda güvenlik ve politika gündemiyle toplanacak mini kabine toplantısında İsrail tarafından alıkonan Filistinli cenazelerle ilgili yeni bir politik hazırlık içinde olduğunu ve istisnai durumlar dışında cesetlerin tesliminden kaçınılması ve cesetlerin teslimi noktasında daha katı politikalar uygulanmasını talep edeceğini açıkladı.
Benny Gantz bu ayın başında, alıkonan Filistinli şehitlerin cesetlerini ve bilinmeyen yerlere defnedilen cesetlerin araştırılmasını İsrail ordusundan talep etmişti. Gözlemcilere göre, Gantz’ın bu konudaki tutumunu ortaya koyması, son iki ay içinde yayınlanan ardışık raporlardan sonra geldi. Mısır’ın arabuluculuğundaki İsrail ile Hamas arasındaki esir takasında ilerleme kaydedildiğini ifade ediliyor. Ancak Gantz’a yakın bir kaynak, “Gantz’ın, Savunma Bakanlığı ve Ordu Komutanlığı’ndaki müzakereler sırasında, mahkumlar ve kayıplar konusunu açıklığa kavuşturmayı Savunma Bakanlığı’nın önceliklerinin en üstüne koymakta istekli olduğunu” söylüyor.
Filistinli şehitlerin naaşlarının teslim edilmesinin zorlaştırılması karşısında, Şalit Anlaşması’nda olduğu gibi, Filistinlilerle müzakere ederken, yaşayan esirleri serbest bırakmayı reddettiği için Filistinli esirlerin diyetlerini yükseltmeyi, canlı esirlerin sayısını az tutmayı, ölülerin sayısını ise artırmayı amaçlıyor. Bu tutum, Ahmed Ureykat’ın cesedinin alıkonulmasının ardından serbest bırakılması için Adalet Merkezi tarafından sunulan dilekçeye, Bakanlığın Adalet Yüksek Mahkemesi’nin verdiği cevaba da yansıdı. Söz konusu yanıtta, “Bakan hala bu politikayı gözden geçirmekte olduğundan ve hakim görüşü desteklediğinden, şu anda yürürlükte olan politikayı 1 Ocak 2017 tarihli Bakanlar Kurulu kararına uygun olarak değiştirme konusunu gündeme getirmeye çalışmaktadır.” ifadelerine yer verildi.
İsrail hükümetinin, Gazze’de gözaltına alınan iki sivilin yanı sıra, İsrail’in ölü olduğunu düşündüğü iki asker Aron Shaul ve Hadar Goldin’in serbest bırakılması için takas anlaşması yapmak üzere Hamas ile görüştüğü biliniyor. Hamas elindeki İsrailli mahkumlara karşılık olarak yüzlerce Filistin esirin serbest bırakılmasını talep ediyor. Ancak İsrail bu sayıyı en aza indirerek Filistin tarafını anlaşmaya razı etmeye çalışıyor.
 



Libya, siyasi ve askeri bölünmüşlüğü sona erdirmek için ‘barışçıl bir çözümden’ bahseden Trump'ın kronik siyasi krizi çözecek ‘planını’ bekliyor

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, ABD Afrika Komutanlığı'ndan (AFRICOM) bir heyetle yaptığı toplantıda (UBH Başbakanlık Ofisi)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, ABD Afrika Komutanlığı'ndan (AFRICOM) bir heyetle yaptığı toplantıda (UBH Başbakanlık Ofisi)
TT

Libya, siyasi ve askeri bölünmüşlüğü sona erdirmek için ‘barışçıl bir çözümden’ bahseden Trump'ın kronik siyasi krizi çözecek ‘planını’ bekliyor

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, ABD Afrika Komutanlığı'ndan (AFRICOM) bir heyetle yaptığı toplantıda (UBH Başbakanlık Ofisi)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, ABD Afrika Komutanlığı'ndan (AFRICOM) bir heyetle yaptığı toplantıda (UBH Başbakanlık Ofisi)

Libya siyaset sahnesine, on yılı aşkın bir süredir kronik siyasi ve askeri bölünmüşlükten mustarip olan ülkede ‘barışçıl çözüme’ yol açacak bir ABD planının yaklaşmakta olduğuna dair bir beklenti atmosferi hâkim.

ABD Başkanı Donald Trump'ın detaylarına değinmeden bu planı açıklaması, özellikle de Afrika işlerinden sorumlu danışmanı Massad Boulos'un kısa süre önce ‘herkes için adil, eşitlikçi, şeffaf ve tatmin edici başkanlık seçimleri yapılması’ gerektiğinden bahsetmesinin ardından, Libyalı siyasetçi ve analistlerin beklentilerine geniş bir kapı açtı.

Radikal değişim

Bazı Libyalı siyasetçilerin gözünde ABD'nin krize çözüm yolu ‘radikal değişim’ seçeneğinden geçebilir. Bu bağlamda Libya-ABD Koalisyonu Başkanı Faysal el-Fituri, Trump yönetiminin ‘Libya'ya geniş yetkilere sahip özel bir başkanlık temsilcisi atayarak siyasi sahneyi tamamen yeniden şekillendirmek için Birleşmiş Milletler (BM) sürecine paralel çalışacağını’ öne sürdü.

El-Fituri bu senaryoya ilişkin vizyonunu açıklarken ‘çözümün önünde engel teşkil eden mevcut organların feshedilmesi ya da dondurulması ve daha önce herhangi bir yönetim organında yer almayan tüm Libyalı bileşenleri temsil eden bağımsız bir ulusal komite oluşturulması’ temeline dayandığını söyledi.

tyu7ı8
ABD Başkanı Donald Trump’ın Arap dünyası ve Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos geçtiğimiz nisan ayında Libya Ulusal Petrol Şirketi (NOC) Başkanı ile bir görüşme gerçekleştirdi. (UBH)

Libya’da iktidardaki siyasi organlar, Temsilciler Meclisi (TM), Devlet Yüksek Konseyi (DYK), batı ve doğu Libya hükümetleridir.

Daha önce Libyalı uzmanlar BM gözetiminde bir siyasi çözüm planı ortaya koymuş ve bu plan seçim yasaları, yürütme yetkisi ve kalıcı anayasa konularında çözüme ulaşmak üzere bir siyasi diyalog komitesinin oluşturulmasıyla sonuçlanmıştı.

Libya-ABD Koalisyonu Başkanı Faysal el-Fituri Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, ‘Lübnan iç savaşını yatıştıran 1989 tarihli Taif Konferansı benzeri bir uluslararası konferans düzenlenmesi’ olasılığını değerlendirdi.

Ancak istikrarı engelleyenlerin yargılanması için Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) ve geçtiğimiz ekim ayında ABD Senatosu tarafından kabul edilen İstikrar Yasası'nın harekete geçirilmesini öneren el-Fituri'ye göre bu yol ‘havuç ve sopa’ yaklaşımından bağımsız olmayacaktır. El-Fituri, bunun karşılığında da ‘sıkı uluslararası şeffaflık koşulları altında yeni hükümeti desteklemek üzere dondurulmuş Libya fonlarının kademeli olarak serbest bırakılmasını’ önerdi.

ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff daha önce Libya'da diplomatik başarı elde edileceğine dair güvenini ve iyimserliğini dile getirmiş, mayıs ayında The Atlantic'e verdiği röportajda Washington'un ‘Libya'da başarı elde edeceğini ve bunun yakında duyulacağını’ söylemişti.

Libyalı siyasi analist Eyyub el-Evceli, Amerikan çözümünün ‘tüm siyasi tarafların diyalog masasına oturması’ yoluyla geleceği ihtimalini zayıf görüyor. Şarku’l Avsat'a konuşan el-Evceli, ‘Trump yönetiminin Libya'daki krizin taraflarından birini ortadan kaldırırken, bir tarafı güçlendireceği ve en fazla bir yıl içinde başkanlık veya parlamento seçimlerine gitmek için çözümün anahtarlarını ona vereceği’ beklentisindeydi.

“Washington, Libya'yı güvenlik ve istikrarı bozacak ya da çatışmanın tarafları arasında bir savaşı ateşleyecek her türlü girişimden uzak tutmak istiyor” diyen el-Evceli, ABD'nin ‘krizin tarafları arasındaki farklılıkların derin olduğuna’ inandığına dikkat çekti.

Mevcut organların devrilmesini dışlamak

Buna karşılık TM Milletvekili Rebia Buras mevcut siyasi organların devrilmesi senaryosuna sıcak bakmıyor. “Trump yönetimi siyasi sürecin ayrıntılarından çok dengeleri yönetmeye ve ABD'nin Libya'daki çıkarlarını sağlamaya büyük önem verecektir” diyen Buras, Beyaz Saray'ın planının ‘pragmatik olacağını, demokrasi ve insan hakları konularından çok ekonomik anlaşmalara odaklanacağını’ düşünüyor.

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Buras, herhangi bir planın başarısı ve sürdürülebilirliği için temel bir koşula işaret etti: ‘Libya halkının, dışarıdan dayatılan ve Libyalıların hak ve çıkarlarını dikkate almayan her türlü dikte ya da çözümden uzak, birleşik ve egemen bir devlet kurma arzusunu yansıtması.’

Bu arada gözlemciler, Libya'nın uluslararası nüfuz ve çıkar mücadelesinin bir parçası olması nedeniyle ABD'nin olası bir çözümünün Libya dosyasındaki bölgesel ve uluslararası aktörlerden soyutlanamayacağına inanıyor.

rfty6
Libya Temsilciler Meclisi'nin (TM) Bingazi'deki bir oturumundan (TM resmi sayfası)

Trablus Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler profesörü olan Dr. Ahmed el-Atraş, ‘ABD'nin çözüm yolunun başarı şansının, uluslararası ve bölgesel güçlerin Libya'daki çıkarlarını ve nüfuzlarını paylaşmalarına yönelik düzenlemelerle birlikte bölge için yeni bir siyasi haritanın yeniden çizilmesi konusunda uzlaşmaya bağlı olduğuna’ inanıyor.

El-Atraş, ‘uluslararası sistemde aktif olan ve BM Güvenlik Konseyi'nin daimî üyesi olan ülkeler arasında ABD dış politikasına taktiksel olarak karşı çıkan bir akımdan’ söz etti.

El-Atraş, ‘bazı ülkelerin Libya'nın içişlerine müdahalesinin derinliğini, bölgedeki yabancı çıkarlar üzerinde ciddi yansımaları olabilecek güvenlik durumunun kırılganlığını ve fiili otoritelerin yabancı baskılara boyun eğme ve iktidara tutunma tehdidini’ örnek gösterdi.

Libyalıların görüşlerinin aksine, ABD Ulusal Güvenlik Konseyi eski üyesi Ben Fishman Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ABD'nin Libya politikasında bir değişiklik olduğuna dair hiçbir kanıt görmediğini söyledi.

Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü'nde kıdemli araştırmacı olan Fishman, Massad Boulos'un 20 Haziran'da Berlin'de düzenlenen Libya konulu uluslararası toplantıya katılmamasına dayanarak Trump'ın Libya siyasi çözüm planıyla ilgili açıklamasının ‘geçici’ olduğunu düşünüyor.

Geçtiğimiz hafta Trump, Libya'nın da aralarında bulunduğu birçok ülkeye yüzde 30 gümrük vergisi getirmiş ve bunun Libyalılar üzerinde olumsuz yansımaları olmayacağını savunmuştu.

Libyalı ekonomist Ömer Zermuh, “Libya'nın ABD'ye ham petrol ve küçük bir oranda petrol türevleri dışında hiçbir emtia ihracatı yok. Trump'ın açıklamalarına göre petrol bu kapsamda değil” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat'a konuşan Zermuh, “Petrole gümrük vergisi getirilse bile Libya'nın yüksek kaliteli ham petrolü için alternatif pazarlar bulması zor değil” dedi.

Öte yandan Fishman'a göre bu karar, Libyalıların ABD'ye giriş vizelerini kısıtlayan önceki karar da göz önünde bulundurulduğunda, Boulos'un Libya'da ekonomik fırsatlar arama çabalarının önüne engeller koyuyor.