Mısır gelenekleri küçük yaşta evliliği engelleyen yasa meydan okuyor

Mısır’da erken evliliğin tehlikeleri konusunda halkı bilinçlendirme çabaları sürüyor (Independent Arabia)
Mısır’da erken evliliğin tehlikeleri konusunda halkı bilinçlendirme çabaları sürüyor (Independent Arabia)
TT

Mısır gelenekleri küçük yaşta evliliği engelleyen yasa meydan okuyor

Mısır’da erken evliliğin tehlikeleri konusunda halkı bilinçlendirme çabaları sürüyor (Independent Arabia)
Mısır’da erken evliliğin tehlikeleri konusunda halkı bilinçlendirme çabaları sürüyor (Independent Arabia)

Abdurrahman Ebubekir
Küçük yaşta evlilik, hala Mısır’ın kırsal kesimlerinde özellikle de ülkenin güneyinde yer alan Yukarı Mısır’da gelenek ve görenek örtüsü altında asırlardır işlenmeye devam eden bir suç. Merkezi Seferberlik ve İstatistik Ajansı'nın resmi istatistiklerine göre herhangi bir resmi belge olmaksızın 18 yaş altı yaklaşık 117 bin evlilik bulunuyor. Bu rakam ülkedeki toplam evliliklerin yüzde 40’ını oluşturuyor. Mısır hukukuna göre bu evlilikler cezaya tabi durumda. Bu tür evlilikler, genç kızların haklarını elinden alıyor. Ağır sağlık problemleri ve psikolojik rahatsızlıklar çocukluklarını katlediyor.

Mısır’da küçük yaşta evlilik
Aile konularında uzman olan bir avukat olan Merve Abdurrahim, birçok aile, zor ekonomik ve yaşam koşulları altında evliliği kızlarını koruma aracı olarak gördükleri için kızlarının evliliğini hızlandırmak istiyor.
Mısır yasalarının 18 yaş altı evlilikleri suç saydığını söyleyen Abdurrahim, bununla birlikte reşit olmayan evliliklerin gerçekleştirilmesi için toplumu aldatmak için çeşitli yollara başvurulduğunu ifade etti. Bunların en ünlüsü ise herhangi bir resmi belgeye dayanmadan camilerde ya da iki ailenin üyelerinin katıldığı toplantılarda kıyılan geleneksel dini nikahlar. ‘Sünnet evlilik’ adını verdikleri bu anlaşmaların onaylanması için ise yasal vasilerden izin alınıyor. Bu evliliklerin gerçekleştirilmesi için başvurulan ikinci sahtekarlık ise 18 yaş altı genç kızı resmi belgelerde 18 yaşında göstermek.
Abdurrahim, küçük yaşta gerçekleştirilen evliliklerde bunu kanıtlayan resmi bir belge olmaması nedeniyle kadınlar ve çocuklarının haklarının gasp edildiğine dikkat çekti. Küçük yaşta yapılan evliliklerden boşanma ile sonuçlananların oranın korkutucu olduğuna dikkat çeken Abdurrahim, bunun başlıca nedeninin eşler arasında denklik bulunmaması olduğuna işaret etti.

Başlıca nedeni yoksulluk
Sosyoloji Profesörü Hüseyin Abdulmunim, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada Birleşmiş Milletler (BM) Nüfus Fonu’na göre dünya genelinde çocuk yaştaki evliliklerin başlıca nedenleri arasında reşit olmayan kızların ailelerinin yoksul olmasının geldiğini söyledi. Abdulmunim, ailelerin kızlar için ödenen mehirin ekonomik koşullarını iyileştirmesini umduklarını ifade etti.  Ayrıca bazı radikal toplumlardaki evlilik çağındaki erkeklerin, evlenecekleri genç kızın cinsel yaşamını çocukluklarından itibaren kontrol altında tutmak istediklerine işarette bulundu. Bu isteğin küçük yaşta kız çocukları bulunan aileler tarafından kabul gördüğünü söyleyen Abdulmunim, ailenin onurunu korumak için kızları erken yaşta evlendirme taraftarı olduklarını belirtti.
Abdulmunim, küçük yaştaki evliliklerin Mısır’da özellikle de kabilelerin yaygın bulunduğu illerde akraba evlilikleri aracılığıyla gerçekleştirildiğini bildirdi. Bunun başlıca nedenin ise soy bütünlüğünü korumak, yabancı bir nesebin karışmasına engel olmak olduğunu söyledi. Ayrıca mirasın bölünmemesi ve kabile servetinin kaybolmasının engellenmesinin hedeflendiğini ifade etti. Bununla birlikte bu durum, yoksulluğun aileleri yüksek mehir talep etmek için reşit olmayan kızlarını evlendirmeye iten başlıca sebeplerden biri olmasını ortadan kaldırmıyor. Böylece küçük yaşta evlilikler, yoksul ailelerin ekonomik yükünü hafifletmenin bir yolu haline geliyor.
Abdulmunim, koronavirüs (Kovid-19) salgınının ülkedeki aileler özellikle de istikrarlı bir gelir kaynağı olmayanlar üzerindeki ekonomik sonuçlar göz önünde bulundurulduğunda Mısır’da erken yaşta gerçekleştirilen evlilikleri arttırmasını beklediğini söyledi. Birçok ticari projenin salgından olumsuz etkilendiğine dikkat çekti. Mısır hükümetinin virüsle mücadele kapsamında aldığı önlemlerden en fazla süreli işlerde çalışan işçilerin etkilendiğini söyleyen Abdulmunim, tüm bunların kızların hayatını mahveden hayali bir onur koruma ve sahte bir istikrar sağlama amacıyla yayılan bu olgunun boyutunu arttıracağını ifade etti.
Kadın meseleleri savunucu ve destekçisi Ulya el-Kavsi, küçük yaşta evlilik olgusunun artmasından Mısır’ın çeşitli şehirlerindeki bazı nikah memurlarını sorumlu tuttu. Çünkü bu suçun üstünü örtmenin çok kazandırdığını söyleyen Kasvi, yasa dışı yollara başvurarak küçük yaşta evlilikleri hile ve sahtekarlıkla meşru kılındığını ifade etti. Bu durumun nikah memuru atamalarının uzman makamlar tarafından sıkı denetimle gerçekleştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Ebeveynlerin rızasını alarak bu suça karışan nikah memurlarının sayısının hiç de az olmadığına dikkat çekti.
Öte yandan Kina şehrindeki resmi bir nikah memuru olan Abdurrahim el-Amri, Mısır’daki küçük yaştaki evliliklerin yayılmasından nikah memurlarının sorumlu tutulmasını reddetti. Ülkede bu olgunun yayılmasının sebebinin toplumdaki yanlış örf ve adetler olduğuna dikkat çeken Amri, toplumların görüşlerini değiştirmedikçe değişemeyeceğini söyledi. Bu nedenle halkın özellikle de köylerdeki vatandaşların küçük yaşta evliliğin tehlikeleri konusunda bilinçlendirilmesinin gerekliliğine vurgu yaptı. Denetim kurumlarının reşit olmayan çocukları evlendirmek için yapılan herhangi bir girişim karşısında demir yumruk olduğunun altını çizdi. Özellikle de eşlerin yasal yaşına ulaşmasını sağlamak için elektronik evlilik sistemini uygulayarak nikah akdinin elektronik ortamda İçişleri Bakanlığı ile koordineli olarak belgelendiğini ifade etti.


Küçük yaşta evlilik genç kızların geleceğine tehlike eden ve alarm zilleri çalınmasını gerektiren bir suç (Independent Arabia)

Küçük yaşta evliliğin tehlikeleri
Mısır’ın güneyindeki Kina şehrinde bulunan Ulusal Kadınlar Konseyi Raportörü Hüda es-Saadi, küçük yaştaki evliliklerin genç kızların çocukluklarını hedef alan bir şiddet olduğuna işaret etti. Bu durumun o yaştaki kızlar için ciddi sağlık sorunları ve psikolojik hasara neden olacağını söyleyen Saadi, bu suçun sorumluluğunun küçük yaşta evlendirilen kızların ailelerinin omuzlarında olduğunu söyledi. Saadi, ailelerin kızlarına giydirdikleri o gelinliğin bir kefene dönüştüğünün farkında olmadığının altını çizdi.
Çevre ve toplum sağlığı uzmanı Ahmed el-Ferşuti, küçük yaşta evliliklerden kaynaklanan fiziksel ve psikolojik sorunların zararlarının çok ve çeşitli olduğunu ifade etti. 18 yaş altı söz konusu olduğunda, şekil itibariyle tam bir kadın olsa dahi fiziksel gelişimini tamamlamaması nedeniyle zararın çok daha büyük olduğunu söyledi. Sağlık problemlerinin başında rahim yırtılmasının geldiğini söyleyen Ferşuti, pelvik gelişimin tamamlanmaması nedeniyle düşük yapma oranının arttığını belirtti. Kemik erimesi ve kansızlıktan muzdarip olma ihtimalinin yükseldiğini söyledi. Rahimin hamileliğe uyum sağlama olasılığının düştüğünü ifade etti.
Küçük yaşta evlilik sonucunda tekrar tekrar meydana gelen düşüklerin çoğunlukla ölüme neden olduğunu söyledi. Ferşuti, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından onaylanan raporların çoğuna göre küçük yaşta anne olan kadınların bebeklerinin büyük bir oranı dünyaya bir hastalıkla geldiğini belirtti. Söz konusu bebeklerinin akciğerlerinin tamamlanmaması nedeniyle solunum yetmezliği, işitme bozuklukları ve beyin felcinden muzdarip olduğuna işaret etti.
Aile ilişkileri ve ruh sağlığı danışmanı Mustafa es-Summan, küçük yaşta evlendirilen kızlarda görülen psikolojik rahatsızlıkların, fiziksel zararlardan daha tehlikeli olduğunu söyledi. Küçük yaşta evliliğin kızları çocukluktan koparıp gücünün üstünde iş ve sorumluluklar yüklemenin çok daha ağır sonuçlara neden olduğun dikkat çekti. Summan, çocuğun bu gerçeklik karşısında ağır bir depresyona girdiğini söyledi. Summan ayrıca “Çoğunluk reşit olmayan kızların cinsel ilişki için gerekli olan arzu ve tutkusunun olmadığını bilmiyor. Bu nedenle dayak ve hakaret altında ilişkiye girmek zorunda bırakılıyor. Bu durum obsesif kompulsif bozukluk, şizofreni ve bipolar bozukluk gibi çok sayıda psikolojik rahatsızlığa neden oluyor. Bu rahatsızlıklar da bazı genç kızları intihara sürüklüyor” dedi.
Sosyoloji Profesörü Ahmed Şuri, küçük yaşta evliliğin çocuklar üzerindeki sosyal etkilerinden birinin de eğitimsizlik olduğuna dikkat çekti. Küçük yaşta evlendirilen kız çocuklarını büyük çoğunluğunun eğitimini yarıda bırak zorunda kaldığına işaret eden Şuri, aile içi şiddet ve eşler arasında denklik bulunmamasının henüz evliliğin ilk yıllarında boşanmalara neden olduğunu söyledi. Bu durum sonucunda toplumda kindar vatandaşların sayısının arttığına işarette bulundu. Küçük yaşta evliliğin çocukları, aşırılık yanlısı fikirleri benimsemeye yönlendirebileceğini böylece içlerindeki öfkeyi serbest bırakacağını söyledi.
Kırsal kesimdeki öncülerden biri olan Ahlam el-Minavi, kızlarını küçük yaşta evlendiren ailelerin birçoğunun, felaketlere uğradığını ifade etti. Bu evliliklerin büyük bir kısmının boşanma ile sonuçlandığını söyleyen Minavi, bu genç kadınların eşlik haklarının gasp edildiğine, çocuklarının herhangi bir hakka sahip olamadığına vurgu yaptı. Yukarı Mısır’daki kız çocuğuna sahip olan ailelerin büyük çoğunluğunun işledikleri suçların genelde iki yanlış adete dayandığında ifade eden Minavi, bunların küçük yaşta evlilik ve kadın sünneti olduğuna dikkat çekti.


Küçük yaşta evlilik kurbanı olan genç kadın Mısırlı aileleri erken yaşta evlilik konusunda uyardı (Independent Arabia)

Küçük yaşta evliliğin neden olduğu acı bir hikaye
Independent Arabia, Yukarı Mısır’daki Kina şehrindeki küçük yaşta evlilik nedeniyle en meşhur nesep davasının sahibi Ferha Nasr Beri ile bir araya geldi. Beri, amcasının oğlu ile nişanlandığında henüz ortaokul üçüncü sınıfta olduğunu, babası evlenmesine izin verdiğinde 15 yaşını dahi doldurmadığını söyledi. Ferha, babasının o andaki düşüncesinin masraftan kurtulup diğer beş kardeşine yönelmek olduğuna dikkat çekti. Henüz yasal evlilik yaşına ulaşmadığı için bölgedeki nikah memurunun nikahını herhangi bir resmi belge olmaksızın sözlü bir şekilde kıydığını ifade etti.
Eşiyle aralarında 15 yıldan fazla yaş farkı bulunması nedeniyle uyuşmazlık yaşadıklarını söyleyen Ferha, anlaşmazlıkların arttığını ardından ciddi yaralanma ve hasarlara neden olan sık şiddetli dayakların başladığını belirtti. Ferha’nın anlattığına göre bu durum evlendikten üç yıl sonra 18 yaşına geldiğinde boşanmalarına neden olduğunu söyledi. Evlilik cüzdanının bulunmaması nedeniyle evlilik ve boşanmanın aynı anda belgelendiğine işaret etti. Ancak asıl büyük sorunun boşanmadan birkaç gün önce hamile kaldığını öğrenmesiyle başladığını söyledi. Boşanma ve ardından doğumdan sonra eski kocasının çocuğa soyadını vermeyi reddettiğini ifade etti. Eşinin evlilik ve boşanmanın aynı tarihte kayda girmesini fırsat bilerek yasal olarak hamileliğin mümkün olmayacağını iddia ettiğine dikkat çekti.
Ferha, Mısırlı ebeveynleri evlilik belgesi olmaksızın küçük yaşta evlendirmeye karşı uyardı. Ne kadının ne de çocuklarının herhangi bir hakka sahip olmadığına işaret eden Ferha Nasr Beri, Aile Mahkemesi’nin davasıyla ilgili Yukarı Mısır tarihinde türünün ilk örneği bir karar verdiğini söyledi. Kızına yapılan DNA analizi ve düğünlerine katılan görgü şahitlerinin tanıklığı sonucunda eski kocasının nesebinden olduğuna karar verildiğini belirtti. 15 yaşında yaşadığı evlilik deneyiminin hayatını mahvettiğine işaret eden Ferha, mahkemeden çıkarılan emsal karardan önce defalarca intihar etmeyi düşündüğünü söyledi.

Mısır yasası
Kadın ve çocuk davalarına bakan, Yargı Müşaviri Muhammed el-Avvami ise küçük yaşta evliliğin çocuk tecavüzü hükmünde olduğunu açıkladı. Mısır’ın, ülkedeki yasa koyucuların bilinçli olması nedeniyle kız çocuklarının asgari evlilik yaşını 18 olarak belirleyen ilk Afrika ülkesi olduğuna dikkat çekti.
Avvami, küçük yaşta evliliğin cezası ile ilgili olarak Mısır Ceza Kanunu’nun 227. Maddesi birinci fıkrasına göre bu suçu işleyenlerin iki yılı geçmeyen bir hapis cezası ve 300 cüneyhi (18.76 dolar) aşmayan bir para cezasına çarptırıldığını söyledi. Evliliğin geçerli olmasının şartı olarak eşlerden birin yasal yaş sınırına ulaştığının kanıtlanması gerektiğini ifade etti.
Velilerle ilgili Ceza Kanunu’nun 116. maddesine ve çocuk hakları ile ilgili yasanının 126. maddesine göre bir ebeveyn veya vasinin küçük yaştaki çocukların evliliğine karıştığı tespit edilirse söz konusu kişi en az iki yıl hapis cezasına çarptırılacak. Ayrıca cezasının gerektiği takdirde iki katına çıkarılabilecek. Bunun yanısıra en az 10 bin (625.39 dolar), en fazla 50 bin (3126.96 dolar) cüneyh para cezasına çarptırılabilecek.
Kadın ve aile ile ilgili davalarla ilgilenen avukat Fatıma el-İdrisi, cezaların yalnızca ebeveynler ve nikah memurları değil, herkes için arttırılmasını talep etti. Aksine tanıklık yapanların dahi cezalandırılması gerektiğini söyledi. Böylece en az 10 bin cüneyh (625.39 dolar) ve en az 8 yıl ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırılmaları gerektiğine işarette bulundu.
 


Dakku’l Ebvab (Kapıları çalma) kampanyası küçük yaşta evlilik suçunu azaltmak için çalışmalarını sürdürüyor (Independent Arabia)

Şarkul Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, Mısır Merkez Seferberlik ve İstatistik Kurumu, 18 yaş altı kızlar tarafından yapılan evliliklerinin sayısının 117 bin 220’ye ulaştığını bildirdi.

Mısır Fetva Kurumu
Öte yandan Mısır Fetva Kurumu Daru’l İfta, küçük yaştaki çocukların evlendirilmesinin toplumda çok fazla kötülü ve zarara yol açması nedeniyle hem şeriata hem de yasalara aykırı olduğunu ifade eden bir fetva yayınladı.
Yayınlana fetva metnine göre İslami hükümlerin amaçları ve evliliğin hikmeti göz önüne alındığında reşit olmayan kız çocuklarının evlendirilmesi bu amaç ve hikmete aykırı olduğu görülecektir. Bu, çocukların evlilik hayatının getirdiği sorumlulukları yüklenememesi ve sürdürmek için gereken maddi ve manevi yükleri taşıyamaması nedeniyle onlara karşı işlenmiş bir suçtur. Bu durum evliliklerin başarısızlıkla sonuçlanması ve erken boşanmalarının yayılmasına neden olan çok sayıda kötülük ve zarara yol açıyor.
 Ayrıca ‘kötülüklerin uzaklaştırılıp faydanın sağlanabilmesi için’ evliliğin gerçekliğine, hikmetine ve şartlarına uygun olarak gerçekleştirilmesi gerektiğine dikkat çekildi. Küçük yaşta evliliğin yasaklığı ve genç kızların evlilik için yasal yaş sınırına ulaşmasının gerekliliğine vurgu yapıldı.   

Ulusal Annelik ve Çocukluk Konseyi
Ulusal Annelik ve Çocukluk Konseyi Genel Sekreteri İzzet Aşmavi, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, Mısır’da küçük yaşta evlilik geleneğinin kırsal kesimlerinde devam ettiğini söyledi. Tüm hükümet ve özel kurumların ailelerin yanlış inançların bir sonucu olarak yapılan küçük yaşta evliliklerin çocukluğun masumiyetinin gerçek bir tecavüz olduğu inancını değiştirmek için güçlerini birleştirmesi gerekir.
Konsey tarafından yapılan açıklamada, tüm Mısır köylerinde kadın öncülerin koordineli çalışmaları sonucunda söz konusu bölgelerde farkındalığı arttırmak için çok sayıda seminer, konferans ve kampanyalar gerçekleştirildiği ifade edildi. Ulusal Annelik ve Çocukluk Konseyi ayrıca çok sayıda kız çocuğunun küçük yaşta evlendirilmesini engellemeyi başaran bir acil yardım hattı oluşturdu. Acil yardım telefonunun numarasının 16000 olduğu bildirildi.



Çin, Ay'da "demir pası" buldu

Ay'ın uzak yüzündeki Güney Kutbu-Aitken havzası (NASA)
Ay'ın uzak yüzündeki Güney Kutbu-Aitken havzası (NASA)
TT

Çin, Ay'da "demir pası" buldu

Ay'ın uzak yüzündeki Güney Kutbu-Aitken havzası (NASA)
Ay'ın uzak yüzündeki Güney Kutbu-Aitken havzası (NASA)

Bilim insanları, Çin'in Chang'e-6 görevi tarafından getirilen Ay toprağı örneklerinde bulunan küçük demir oksit taneciklerinin, Ay'ın yüzeyi ve manyetik özellikleri hakkında bilinenleri altüst ettiğini yeni bir çalışmada ortaya koydu.

Şimdiye kadar Ay ortamının elementlerin oksidasyonuna elverişli olmadığı ve demir oksitlerin neredeyse hiç bulunmadığı düşünülüyordu.

Ay'daki demirin çoğunlukla indirgenmiş formlarda, oksijen ilavesi olmadan bulunması da bununla tutarlıydı.

Son keşif görevleri, Ay'ın yüksek enlemli bölgelerinde manyetik demir oksit minerali hematitin yaygın olarak bulunduğuna işaret ediyor.

Ancak NASA'nın Apollo görevlerinde toplananlar da dahil Ay örneklerinde bulunan bu minerallerin, Ay yüzeyindeki kararsız bileşikler olduğu düşünülüyordu.

Önceki Chang'e-5 görevi tarafından toplanan örnekler, göktaşı çarpmasının yoğun ısısı ve basıncıyla Ay toprağında oluşan cam içindeki bazı oksitlenmiş demir formlarına dair kanıtlar ortaya koymuştu.

Bu sonuçlar, Ay'da dış göktaşı çarpmalarının tetiklediği süreçler sırasında yerel metal oksidasyonunun var olduğunu gösteriyordu.

Ancak Ay'da hematit gibi güçlü oksitleyici minerallere dair kesin mineral kanıtları henüz bulunamamıştı.

Çin'in geçen yıl haziranda Dünya'ya getirdiği Chang'e-6 Ay örnekleri, demir oksit minerali hematitin küçük tanelerini ortaya çıkardı ve bu, Ay'da bu tür bir keşfin ilk örneği oldu.

Science Advances adlı akademik dergide yayımlanan yeni çalışmaya göre, bu mineraller çoğunlukla göktaşı çarpmalarının yoğun ısısı ve basıncıyla kaynaşan parçalardan oluşan özel Ay kayaçlarının tanelerinde bulundu.

Bilim insanları çalışmada, "Bu bulgu, Ay yüzeyinde Fe2O3 varlığına dair güvenilir kanıtlar sunarak, Ay yüzeyine ilişkin geleneksel anlayışı sorguluyor" diye yazdı.

Araştırmacılar artık bu minerallerin daha önce Ay'ın Güney Kutbu'ndaki Aitken (SPA) havzasında ve Ay'ın uzak yüzündeki Apollo kraterinde keşfedilenlere benzer büyük ölçekli meteorit çarpmaları sırasında oluştuğu teorisini ileri sürüyor.

Bilim insanları, bu tür meteorit çarpmalarında Ay'daki troilit ve diğer sülfitler gibi oksijen açısından zengin minerallerin oksijenlerini çevreye saldığını ve bunun da demir mineralleriyle reaksiyona girerek "paslanmalarına" neden olduğunu düşünüyor.

Araştırmacılar bulguların elde edilmesinin 2024 Chang'e-6 görevine kadar SPA Havzası'ndan toprak örneklerinin başarıyla geri getirilmesi sayesinde mümkün olduğunu ve Ay'da yüksek oranda oksitlenmiş maddelerin aranması için bir fırsat sunduğunu söylüyor.

Ayrıca kuzeybatı SPA Havzası'ndakiler de dahil Ay yüzeyindeki tuhaf manyetik anomalilerin kökenini açıklayabileceklerini de belirtiyorlar. Bu anomaliler henüz tam olarak anlaşılabilmiş değil.

Independent Türkçe


Parodi ustasından yeni komediye sert tepki: Tamamen ıskaladılar

1982'de yayımlanan Police Squad! adlı kısa ömürlü diziye dayanan serinin devamı niteliğindeki Çıplak Silah, babasının izinden giden Yüzbaşı Frank Drebin Jr.'ın hikayesini anlatıyor (Paramount Pictures)
1982'de yayımlanan Police Squad! adlı kısa ömürlü diziye dayanan serinin devamı niteliğindeki Çıplak Silah, babasının izinden giden Yüzbaşı Frank Drebin Jr.'ın hikayesini anlatıyor (Paramount Pictures)
TT

Parodi ustasından yeni komediye sert tepki: Tamamen ıskaladılar

1982'de yayımlanan Police Squad! adlı kısa ömürlü diziye dayanan serinin devamı niteliğindeki Çıplak Silah, babasının izinden giden Yüzbaşı Frank Drebin Jr.'ın hikayesini anlatıyor (Paramount Pictures)
1982'de yayımlanan Police Squad! adlı kısa ömürlü diziye dayanan serinin devamı niteliğindeki Çıplak Silah, babasının izinden giden Yüzbaşı Frank Drebin Jr.'ın hikayesini anlatıyor (Paramount Pictures)

İlk iki Çıplak Silah (The Naked Gun) filminin yönetmeni David Zucker, Liam Neeson ve Pamela Anderson'lı yeniden çevrimden pek memnun kalmadı.

Ünlü sinemacı, Woman's World adlı dergiye verdiği röportajda, yeni filmin kardeşi Jerry Zucker ve ortağı Jim Abrahams'la birlikte 50 yıl önce geliştirdikleri parodi-komedi tarzını taklit etmeye çalıştığını ancak "tamamen ıskaladığını" söyledi.

Zucker, "Kardeşim Jerry ve ortağımız Jim Abrahams, 50 yıl önce parodi komediler yapmaya başladık ve kendi tarzımızı yarattık. Bunu o kadar iyi yaptık ki başkalarına kolaymış gibi görünüyor" dedi: 

Seth MacFarlane de yeni Çıplak Silah için bunu kopyalamaya çalıştı ama tamamen ıskaladı.

Yeni Çıplak Silah filmini Akiva Schaffer yönetmiş, MacFarlane ise yapımcılığını üstlenmişti.

Filmde Liam Neeson, orijinal üçlemede Leslie Nielsen'ın canlandırdığı Teğmen Frank Drebin'in oğlu Frank Drebin Jr.'ı oynuyor. Dedektif Drebin Jr., babasının izinden giderek bir cinayeti çözmeye ve kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olan karakolunu kurtarmaya çalışıyor.

78  yaşındaki Zucker, "Yeni filmde Leslie Nielsen'ı değiştirmeye çalıştılar ama bu mümkün değil. Onun yerini kimse dolduramaz" dedi.

Korkunç Bir Film 3'ün (Scary Movie 3) yönetmeni olarak da bilinen Zucker, yeni filmin yaklaşık 42 milyon dolara mal olmasını da eleştirdi. 1988 yapımı ilk filmin bütçesi 15 milyon dolardı. 

Zucker, "Komedi filmlerine fazla para harcamamalısınız. Bizim kurallarımızdan biri gösterişten uzak olmaktır. Büyük bütçeler ve komedi birbirine zıt şeylerdir" dedi: 

Yeni Çıplak Silah'ta tarzımızı taklit etmeye çalışırken sahnelere gereksiz teknik gösteriş katmışlar. Filmi izlediğinizde paranın nereye harcandığı belli oluyor.

Ünlü yönetmen sözlerini şöyle sürdürdü:

Artık herkesin tek derdi para olmuş gibi. Yeni Çıplak Sİlah'ı çekme nedenlerinin de yalnızca bu olduğu izlenimini veriyor.

Zucker, 1988 yapımı Çıplak Silah (The Naked Gun: From the Files of Police Squad!) ve 1991 tarihli Çıplak Silah 2½: Korkunun Kokusu'nu (The Naked Gun 2½: The Smell of Fear) yönetmişti. Serinin üçüncü halkası Çıplak Silah 33 1/3: Son Hakaret (Naked Gun 33⅓: The Final Insult) ise 1994'te Peter Segal imzasıyla vizyona girmişti.

Ağustosta Hollywood Reporter'a konuşan Zucker, yeniden çevrimi izlemeyeceğini ama filmin gördüğü ilginin "sinemalarda komediye, özellikle de parodiye hâlâ güçlü bir ilgi olduğunu kanıtlayan bir işaret" olduğunu söylemişti.

Zucker, daha önce de kendisinin ve ilk üçlemeden ekip arkadaşlarının yeniden çevrime dahil edilmemesinden duyduğu hayal kırıklığını açıkça dile getirmişti.

Independent Türkçe, Woman's World, Hollywood Reporter


Timothée Chalamet: "Adam Sandler tüm zamanların en iyi oyuncularından biri"

Aşk Sarhoşu'nda Adam Sandler, kadınlar konusunda doğuştan yeteneksiz Egan rolünde (Sony Pictures Releasing)
Aşk Sarhoşu'nda Adam Sandler, kadınlar konusunda doğuştan yeteneksiz Egan rolünde (Sony Pictures Releasing)
TT

Timothée Chalamet: "Adam Sandler tüm zamanların en iyi oyuncularından biri"

Aşk Sarhoşu'nda Adam Sandler, kadınlar konusunda doğuştan yeteneksiz Egan rolünde (Sony Pictures Releasing)
Aşk Sarhoşu'nda Adam Sandler, kadınlar konusunda doğuştan yeteneksiz Egan rolünde (Sony Pictures Releasing)

Timothée Chalamet ve Adam Sandler, kariyerleri üzerine yaptıkları samimi bir söyleşi için Los Angeles'taki Fairfax Lisesi'nin spor salonunda bir araya geldi. Etkinlikte Chalamet, Sandler'ı "tüm zamanların en iyi oyuncularından biri" diye niteledi.

15 Kasım akşamı düzenlenen ve "Sandler x Chalamet" adını taşıyan etkinlikte iki oyuncu, tıklım tıklım dolu tribünler önünde kendi filmografilerinden sahneleri izleyip yorumladı. Sohbet, ikilinin yakında vizyona girecek yeni filmleri Marty Supreme ve Jay Kelly'den kısa sahnelerin izlenmesiyle başladı.

Paul Thomas Anderson imzalı 2006 yapımı romantik kara komedi Aşk Sarhoşu'ndan (Punch-Drunk Love) bir sahne gösterildikten sonra Chalamet, Sandler'ın performansına övgüler yağdırdı:

Bu, en önemli oyunculuk performanslarından biri. Etkileyici, derinlemesine dokunaklı. Seni komedi filmleriyle tanımış biri olarak, bu performansı görünce 'Vay be, bu adam inanılmaz bir oyuncu' dedim. Umarım ben de bir gün böyle bir performans sergileyebilirim.

29 yaşındaki Chalamet, Sandler'a duyduğu hayranlığı sürdürerek şöyle devam etti:

Biliyorum, mesele ödüller falan değil ama elinde o altın heykelciği tutman gerekiyor. Çünkü gerçekten tüm zamanların en iyi oyuncularından birisin.

59 yaşındaki Sandler da genç meslektaşına aynı samimiyetle karşılık verdi:

Sinemaya ve hepimize kattıkların tarif edilemez. Gelecekte neler yapacağını görmek için sabırsızlanıyorum.

Gecede, Sandler'ın Süper Baba (Big Daddy) ve Uncut Gems filmlerinden; Chalamet'nin ise Beni Adınla Çağır (Call Me by Your Name), Dune: Çöl Gezegeni Bölüm İki (Dune: Part Two) ve Bob Dylan: Tam Bir Bilinmez (A Complete Unknown) yapımlarından sahneler gösterildi. 

Ayrıca Marty Supreme ve Jay Kelly'den kısa tanıtımların yanı sıra iki oyuncunun Saturday Night Live skeçlerinden kesitler de izleyicilerle paylaşıldı.

İki aktör bugüne dek aynı filmde yer almadı ancak Chalamet, 2014 yapımı Jason Reitman filmi Men, Women & Children'da küçük bir rol üstlenmişti; sahnesi son kurguda yer almadı. Sandler, bu anıyı şöyle hatırlattı:

Jason Reitman o dönemde senin filmde olacağını söylediğinde, 'Kadroya yeni bir çocuk ekledim, oyun kurucuyu oynuyor, inanılmaz bir yetenek' demişti. Daha o zamandan belliydi.

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter