Mısır gelenekleri küçük yaşta evliliği engelleyen yasa meydan okuyor

Mısır’da erken evliliğin tehlikeleri konusunda halkı bilinçlendirme çabaları sürüyor (Independent Arabia)
Mısır’da erken evliliğin tehlikeleri konusunda halkı bilinçlendirme çabaları sürüyor (Independent Arabia)
TT

Mısır gelenekleri küçük yaşta evliliği engelleyen yasa meydan okuyor

Mısır’da erken evliliğin tehlikeleri konusunda halkı bilinçlendirme çabaları sürüyor (Independent Arabia)
Mısır’da erken evliliğin tehlikeleri konusunda halkı bilinçlendirme çabaları sürüyor (Independent Arabia)

Abdurrahman Ebubekir
Küçük yaşta evlilik, hala Mısır’ın kırsal kesimlerinde özellikle de ülkenin güneyinde yer alan Yukarı Mısır’da gelenek ve görenek örtüsü altında asırlardır işlenmeye devam eden bir suç. Merkezi Seferberlik ve İstatistik Ajansı'nın resmi istatistiklerine göre herhangi bir resmi belge olmaksızın 18 yaş altı yaklaşık 117 bin evlilik bulunuyor. Bu rakam ülkedeki toplam evliliklerin yüzde 40’ını oluşturuyor. Mısır hukukuna göre bu evlilikler cezaya tabi durumda. Bu tür evlilikler, genç kızların haklarını elinden alıyor. Ağır sağlık problemleri ve psikolojik rahatsızlıklar çocukluklarını katlediyor.

Mısır’da küçük yaşta evlilik
Aile konularında uzman olan bir avukat olan Merve Abdurrahim, birçok aile, zor ekonomik ve yaşam koşulları altında evliliği kızlarını koruma aracı olarak gördükleri için kızlarının evliliğini hızlandırmak istiyor.
Mısır yasalarının 18 yaş altı evlilikleri suç saydığını söyleyen Abdurrahim, bununla birlikte reşit olmayan evliliklerin gerçekleştirilmesi için toplumu aldatmak için çeşitli yollara başvurulduğunu ifade etti. Bunların en ünlüsü ise herhangi bir resmi belgeye dayanmadan camilerde ya da iki ailenin üyelerinin katıldığı toplantılarda kıyılan geleneksel dini nikahlar. ‘Sünnet evlilik’ adını verdikleri bu anlaşmaların onaylanması için ise yasal vasilerden izin alınıyor. Bu evliliklerin gerçekleştirilmesi için başvurulan ikinci sahtekarlık ise 18 yaş altı genç kızı resmi belgelerde 18 yaşında göstermek.
Abdurrahim, küçük yaşta gerçekleştirilen evliliklerde bunu kanıtlayan resmi bir belge olmaması nedeniyle kadınlar ve çocuklarının haklarının gasp edildiğine dikkat çekti. Küçük yaşta yapılan evliliklerden boşanma ile sonuçlananların oranın korkutucu olduğuna dikkat çeken Abdurrahim, bunun başlıca nedeninin eşler arasında denklik bulunmaması olduğuna işaret etti.

Başlıca nedeni yoksulluk
Sosyoloji Profesörü Hüseyin Abdulmunim, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada Birleşmiş Milletler (BM) Nüfus Fonu’na göre dünya genelinde çocuk yaştaki evliliklerin başlıca nedenleri arasında reşit olmayan kızların ailelerinin yoksul olmasının geldiğini söyledi. Abdulmunim, ailelerin kızlar için ödenen mehirin ekonomik koşullarını iyileştirmesini umduklarını ifade etti.  Ayrıca bazı radikal toplumlardaki evlilik çağındaki erkeklerin, evlenecekleri genç kızın cinsel yaşamını çocukluklarından itibaren kontrol altında tutmak istediklerine işarette bulundu. Bu isteğin küçük yaşta kız çocukları bulunan aileler tarafından kabul gördüğünü söyleyen Abdulmunim, ailenin onurunu korumak için kızları erken yaşta evlendirme taraftarı olduklarını belirtti.
Abdulmunim, küçük yaştaki evliliklerin Mısır’da özellikle de kabilelerin yaygın bulunduğu illerde akraba evlilikleri aracılığıyla gerçekleştirildiğini bildirdi. Bunun başlıca nedenin ise soy bütünlüğünü korumak, yabancı bir nesebin karışmasına engel olmak olduğunu söyledi. Ayrıca mirasın bölünmemesi ve kabile servetinin kaybolmasının engellenmesinin hedeflendiğini ifade etti. Bununla birlikte bu durum, yoksulluğun aileleri yüksek mehir talep etmek için reşit olmayan kızlarını evlendirmeye iten başlıca sebeplerden biri olmasını ortadan kaldırmıyor. Böylece küçük yaşta evlilikler, yoksul ailelerin ekonomik yükünü hafifletmenin bir yolu haline geliyor.
Abdulmunim, koronavirüs (Kovid-19) salgınının ülkedeki aileler özellikle de istikrarlı bir gelir kaynağı olmayanlar üzerindeki ekonomik sonuçlar göz önünde bulundurulduğunda Mısır’da erken yaşta gerçekleştirilen evlilikleri arttırmasını beklediğini söyledi. Birçok ticari projenin salgından olumsuz etkilendiğine dikkat çekti. Mısır hükümetinin virüsle mücadele kapsamında aldığı önlemlerden en fazla süreli işlerde çalışan işçilerin etkilendiğini söyleyen Abdulmunim, tüm bunların kızların hayatını mahveden hayali bir onur koruma ve sahte bir istikrar sağlama amacıyla yayılan bu olgunun boyutunu arttıracağını ifade etti.
Kadın meseleleri savunucu ve destekçisi Ulya el-Kavsi, küçük yaşta evlilik olgusunun artmasından Mısır’ın çeşitli şehirlerindeki bazı nikah memurlarını sorumlu tuttu. Çünkü bu suçun üstünü örtmenin çok kazandırdığını söyleyen Kasvi, yasa dışı yollara başvurarak küçük yaşta evlilikleri hile ve sahtekarlıkla meşru kılındığını ifade etti. Bu durumun nikah memuru atamalarının uzman makamlar tarafından sıkı denetimle gerçekleştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Ebeveynlerin rızasını alarak bu suça karışan nikah memurlarının sayısının hiç de az olmadığına dikkat çekti.
Öte yandan Kina şehrindeki resmi bir nikah memuru olan Abdurrahim el-Amri, Mısır’daki küçük yaştaki evliliklerin yayılmasından nikah memurlarının sorumlu tutulmasını reddetti. Ülkede bu olgunun yayılmasının sebebinin toplumdaki yanlış örf ve adetler olduğuna dikkat çeken Amri, toplumların görüşlerini değiştirmedikçe değişemeyeceğini söyledi. Bu nedenle halkın özellikle de köylerdeki vatandaşların küçük yaşta evliliğin tehlikeleri konusunda bilinçlendirilmesinin gerekliliğine vurgu yaptı. Denetim kurumlarının reşit olmayan çocukları evlendirmek için yapılan herhangi bir girişim karşısında demir yumruk olduğunun altını çizdi. Özellikle de eşlerin yasal yaşına ulaşmasını sağlamak için elektronik evlilik sistemini uygulayarak nikah akdinin elektronik ortamda İçişleri Bakanlığı ile koordineli olarak belgelendiğini ifade etti.


Küçük yaşta evlilik genç kızların geleceğine tehlike eden ve alarm zilleri çalınmasını gerektiren bir suç (Independent Arabia)

Küçük yaşta evliliğin tehlikeleri
Mısır’ın güneyindeki Kina şehrinde bulunan Ulusal Kadınlar Konseyi Raportörü Hüda es-Saadi, küçük yaştaki evliliklerin genç kızların çocukluklarını hedef alan bir şiddet olduğuna işaret etti. Bu durumun o yaştaki kızlar için ciddi sağlık sorunları ve psikolojik hasara neden olacağını söyleyen Saadi, bu suçun sorumluluğunun küçük yaşta evlendirilen kızların ailelerinin omuzlarında olduğunu söyledi. Saadi, ailelerin kızlarına giydirdikleri o gelinliğin bir kefene dönüştüğünün farkında olmadığının altını çizdi.
Çevre ve toplum sağlığı uzmanı Ahmed el-Ferşuti, küçük yaşta evliliklerden kaynaklanan fiziksel ve psikolojik sorunların zararlarının çok ve çeşitli olduğunu ifade etti. 18 yaş altı söz konusu olduğunda, şekil itibariyle tam bir kadın olsa dahi fiziksel gelişimini tamamlamaması nedeniyle zararın çok daha büyük olduğunu söyledi. Sağlık problemlerinin başında rahim yırtılmasının geldiğini söyleyen Ferşuti, pelvik gelişimin tamamlanmaması nedeniyle düşük yapma oranının arttığını belirtti. Kemik erimesi ve kansızlıktan muzdarip olma ihtimalinin yükseldiğini söyledi. Rahimin hamileliğe uyum sağlama olasılığının düştüğünü ifade etti.
Küçük yaşta evlilik sonucunda tekrar tekrar meydana gelen düşüklerin çoğunlukla ölüme neden olduğunu söyledi. Ferşuti, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından onaylanan raporların çoğuna göre küçük yaşta anne olan kadınların bebeklerinin büyük bir oranı dünyaya bir hastalıkla geldiğini belirtti. Söz konusu bebeklerinin akciğerlerinin tamamlanmaması nedeniyle solunum yetmezliği, işitme bozuklukları ve beyin felcinden muzdarip olduğuna işaret etti.
Aile ilişkileri ve ruh sağlığı danışmanı Mustafa es-Summan, küçük yaşta evlendirilen kızlarda görülen psikolojik rahatsızlıkların, fiziksel zararlardan daha tehlikeli olduğunu söyledi. Küçük yaşta evliliğin kızları çocukluktan koparıp gücünün üstünde iş ve sorumluluklar yüklemenin çok daha ağır sonuçlara neden olduğun dikkat çekti. Summan, çocuğun bu gerçeklik karşısında ağır bir depresyona girdiğini söyledi. Summan ayrıca “Çoğunluk reşit olmayan kızların cinsel ilişki için gerekli olan arzu ve tutkusunun olmadığını bilmiyor. Bu nedenle dayak ve hakaret altında ilişkiye girmek zorunda bırakılıyor. Bu durum obsesif kompulsif bozukluk, şizofreni ve bipolar bozukluk gibi çok sayıda psikolojik rahatsızlığa neden oluyor. Bu rahatsızlıklar da bazı genç kızları intihara sürüklüyor” dedi.
Sosyoloji Profesörü Ahmed Şuri, küçük yaşta evliliğin çocuklar üzerindeki sosyal etkilerinden birinin de eğitimsizlik olduğuna dikkat çekti. Küçük yaşta evlendirilen kız çocuklarını büyük çoğunluğunun eğitimini yarıda bırak zorunda kaldığına işaret eden Şuri, aile içi şiddet ve eşler arasında denklik bulunmamasının henüz evliliğin ilk yıllarında boşanmalara neden olduğunu söyledi. Bu durum sonucunda toplumda kindar vatandaşların sayısının arttığına işarette bulundu. Küçük yaşta evliliğin çocukları, aşırılık yanlısı fikirleri benimsemeye yönlendirebileceğini böylece içlerindeki öfkeyi serbest bırakacağını söyledi.
Kırsal kesimdeki öncülerden biri olan Ahlam el-Minavi, kızlarını küçük yaşta evlendiren ailelerin birçoğunun, felaketlere uğradığını ifade etti. Bu evliliklerin büyük bir kısmının boşanma ile sonuçlandığını söyleyen Minavi, bu genç kadınların eşlik haklarının gasp edildiğine, çocuklarının herhangi bir hakka sahip olamadığına vurgu yaptı. Yukarı Mısır’daki kız çocuğuna sahip olan ailelerin büyük çoğunluğunun işledikleri suçların genelde iki yanlış adete dayandığında ifade eden Minavi, bunların küçük yaşta evlilik ve kadın sünneti olduğuna dikkat çekti.


Küçük yaşta evlilik kurbanı olan genç kadın Mısırlı aileleri erken yaşta evlilik konusunda uyardı (Independent Arabia)

Küçük yaşta evliliğin neden olduğu acı bir hikaye
Independent Arabia, Yukarı Mısır’daki Kina şehrindeki küçük yaşta evlilik nedeniyle en meşhur nesep davasının sahibi Ferha Nasr Beri ile bir araya geldi. Beri, amcasının oğlu ile nişanlandığında henüz ortaokul üçüncü sınıfta olduğunu, babası evlenmesine izin verdiğinde 15 yaşını dahi doldurmadığını söyledi. Ferha, babasının o andaki düşüncesinin masraftan kurtulup diğer beş kardeşine yönelmek olduğuna dikkat çekti. Henüz yasal evlilik yaşına ulaşmadığı için bölgedeki nikah memurunun nikahını herhangi bir resmi belge olmaksızın sözlü bir şekilde kıydığını ifade etti.
Eşiyle aralarında 15 yıldan fazla yaş farkı bulunması nedeniyle uyuşmazlık yaşadıklarını söyleyen Ferha, anlaşmazlıkların arttığını ardından ciddi yaralanma ve hasarlara neden olan sık şiddetli dayakların başladığını belirtti. Ferha’nın anlattığına göre bu durum evlendikten üç yıl sonra 18 yaşına geldiğinde boşanmalarına neden olduğunu söyledi. Evlilik cüzdanının bulunmaması nedeniyle evlilik ve boşanmanın aynı anda belgelendiğine işaret etti. Ancak asıl büyük sorunun boşanmadan birkaç gün önce hamile kaldığını öğrenmesiyle başladığını söyledi. Boşanma ve ardından doğumdan sonra eski kocasının çocuğa soyadını vermeyi reddettiğini ifade etti. Eşinin evlilik ve boşanmanın aynı tarihte kayda girmesini fırsat bilerek yasal olarak hamileliğin mümkün olmayacağını iddia ettiğine dikkat çekti.
Ferha, Mısırlı ebeveynleri evlilik belgesi olmaksızın küçük yaşta evlendirmeye karşı uyardı. Ne kadının ne de çocuklarının herhangi bir hakka sahip olmadığına işaret eden Ferha Nasr Beri, Aile Mahkemesi’nin davasıyla ilgili Yukarı Mısır tarihinde türünün ilk örneği bir karar verdiğini söyledi. Kızına yapılan DNA analizi ve düğünlerine katılan görgü şahitlerinin tanıklığı sonucunda eski kocasının nesebinden olduğuna karar verildiğini belirtti. 15 yaşında yaşadığı evlilik deneyiminin hayatını mahvettiğine işaret eden Ferha, mahkemeden çıkarılan emsal karardan önce defalarca intihar etmeyi düşündüğünü söyledi.

Mısır yasası
Kadın ve çocuk davalarına bakan, Yargı Müşaviri Muhammed el-Avvami ise küçük yaşta evliliğin çocuk tecavüzü hükmünde olduğunu açıkladı. Mısır’ın, ülkedeki yasa koyucuların bilinçli olması nedeniyle kız çocuklarının asgari evlilik yaşını 18 olarak belirleyen ilk Afrika ülkesi olduğuna dikkat çekti.
Avvami, küçük yaşta evliliğin cezası ile ilgili olarak Mısır Ceza Kanunu’nun 227. Maddesi birinci fıkrasına göre bu suçu işleyenlerin iki yılı geçmeyen bir hapis cezası ve 300 cüneyhi (18.76 dolar) aşmayan bir para cezasına çarptırıldığını söyledi. Evliliğin geçerli olmasının şartı olarak eşlerden birin yasal yaş sınırına ulaştığının kanıtlanması gerektiğini ifade etti.
Velilerle ilgili Ceza Kanunu’nun 116. maddesine ve çocuk hakları ile ilgili yasanının 126. maddesine göre bir ebeveyn veya vasinin küçük yaştaki çocukların evliliğine karıştığı tespit edilirse söz konusu kişi en az iki yıl hapis cezasına çarptırılacak. Ayrıca cezasının gerektiği takdirde iki katına çıkarılabilecek. Bunun yanısıra en az 10 bin (625.39 dolar), en fazla 50 bin (3126.96 dolar) cüneyh para cezasına çarptırılabilecek.
Kadın ve aile ile ilgili davalarla ilgilenen avukat Fatıma el-İdrisi, cezaların yalnızca ebeveynler ve nikah memurları değil, herkes için arttırılmasını talep etti. Aksine tanıklık yapanların dahi cezalandırılması gerektiğini söyledi. Böylece en az 10 bin cüneyh (625.39 dolar) ve en az 8 yıl ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırılmaları gerektiğine işarette bulundu.
 


Dakku’l Ebvab (Kapıları çalma) kampanyası küçük yaşta evlilik suçunu azaltmak için çalışmalarını sürdürüyor (Independent Arabia)

Şarkul Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, Mısır Merkez Seferberlik ve İstatistik Kurumu, 18 yaş altı kızlar tarafından yapılan evliliklerinin sayısının 117 bin 220’ye ulaştığını bildirdi.

Mısır Fetva Kurumu
Öte yandan Mısır Fetva Kurumu Daru’l İfta, küçük yaştaki çocukların evlendirilmesinin toplumda çok fazla kötülü ve zarara yol açması nedeniyle hem şeriata hem de yasalara aykırı olduğunu ifade eden bir fetva yayınladı.
Yayınlana fetva metnine göre İslami hükümlerin amaçları ve evliliğin hikmeti göz önüne alındığında reşit olmayan kız çocuklarının evlendirilmesi bu amaç ve hikmete aykırı olduğu görülecektir. Bu, çocukların evlilik hayatının getirdiği sorumlulukları yüklenememesi ve sürdürmek için gereken maddi ve manevi yükleri taşıyamaması nedeniyle onlara karşı işlenmiş bir suçtur. Bu durum evliliklerin başarısızlıkla sonuçlanması ve erken boşanmalarının yayılmasına neden olan çok sayıda kötülük ve zarara yol açıyor.
 Ayrıca ‘kötülüklerin uzaklaştırılıp faydanın sağlanabilmesi için’ evliliğin gerçekliğine, hikmetine ve şartlarına uygun olarak gerçekleştirilmesi gerektiğine dikkat çekildi. Küçük yaşta evliliğin yasaklığı ve genç kızların evlilik için yasal yaş sınırına ulaşmasının gerekliliğine vurgu yapıldı.   

Ulusal Annelik ve Çocukluk Konseyi
Ulusal Annelik ve Çocukluk Konseyi Genel Sekreteri İzzet Aşmavi, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, Mısır’da küçük yaşta evlilik geleneğinin kırsal kesimlerinde devam ettiğini söyledi. Tüm hükümet ve özel kurumların ailelerin yanlış inançların bir sonucu olarak yapılan küçük yaşta evliliklerin çocukluğun masumiyetinin gerçek bir tecavüz olduğu inancını değiştirmek için güçlerini birleştirmesi gerekir.
Konsey tarafından yapılan açıklamada, tüm Mısır köylerinde kadın öncülerin koordineli çalışmaları sonucunda söz konusu bölgelerde farkındalığı arttırmak için çok sayıda seminer, konferans ve kampanyalar gerçekleştirildiği ifade edildi. Ulusal Annelik ve Çocukluk Konseyi ayrıca çok sayıda kız çocuğunun küçük yaşta evlendirilmesini engellemeyi başaran bir acil yardım hattı oluşturdu. Acil yardım telefonunun numarasının 16000 olduğu bildirildi.



Oscar kazanması beklenen film neden 10 yılda çekilemedi?

Hawke, Linklater'ın Mavi Ay'ında Lorenz Hart rolünde (Sony)
Hawke, Linklater'ın Mavi Ay'ında Lorenz Hart rolünde (Sony)
TT

Oscar kazanması beklenen film neden 10 yılda çekilemedi?

Hawke, Linklater'ın Mavi Ay'ında Lorenz Hart rolünde (Sony)
Hawke, Linklater'ın Mavi Ay'ında Lorenz Hart rolünde (Sony)

Ethan Hawke, yönetmen Richard Linklater'la son işbirliği Mavi Ay'ın (Blue Moon) 10 yılı aşkın süredir yapım aşamasında olduğunu açıkladı.

Mavi Ay'da Hawke'un hayat verdiği Broadway söz yazarı Lorenz Hart, (efsanevi ikili Rodgers ve Hammerstein'ın yarısı olan) eski ortağı Richard Rodgers çığır açan hit müzikali Oklahoma!'nın açılış gecesini kutlarken, özgüveninin yıkılmasıyla yüzleşiyor.

Margaret Qualley, Andrew Scott ve Bobby Cannavale'nin de rol aldığı müzikal drama, Hawke'un Linklater'la çalıştığı 9 film.

Perşembe günü Variety & CNN Actors on Actors röportajında Sydney Sweeney'yle sohbet eden Hawke, Linklater'la onlarca yıldır süren dostluğunun başlangıcını anlattı.

55 yaşındaki Oscar adayı aktör, "23-24 yaşındayken Richard Linklater'ın seçmelerine katıldım ve Gün Doğmadan (Before Sunrise) filmine seçildim. Böylece 30 yılı aşan bir dostluk başladı" dedi. 

10 yıl önce bana [Mavi Ay] senaryosunu verdi. Ben de 'Bu filmi çekmeliyiz' dedim. O da 'Evet, çekeceğiz ama henüz değil' dedi.

Kafası karışan Hawke, "Şimdi çekelim" diye ısrar etmiş ancak Linklater ona "Hayır. Hazır değilsin. Sadece hayal etmeyi sürdürelim" demiş.

Aktör, "Böylece neredeyse 10 yıl boyunca, 18 ayda bir okuma yapıp bunun üzerine konuştuk" diye açıkladı.

En sonunda mutfak masamda bir okuma yaptık, herkes gitti ve ben Rick'e baktım. O da 'Hazırız' dedi.

Hawke, parayı denkleştirip artık başlama vakti olduğunu fark ettiği zaman "korkunun kapıyı çaldığını" söyledi.

Hawke, "O zaman 'Bir saniye, burada çok fazla laf kalabalığı var. Daha fazla zamana ihtiyacım var' diye düşündüm" diye anlattı. 

[Linklater] 'Daha fazla zamanımız yok. Çalışman lazım' dedi.

Görsel kaldırıldı.
Margaret Qualley, Mavi Ay'da Hart'ın ilham perisini canlandırıyor (Sony Pictures)

Önceki günlerde Hawke, içtenlikle canlandırdığı Hart rolüyle Altın Küre adaylığı aldı. Yapım da Müzikal veya Komedi türünde En İyi Film'e aday gösterildi.

Hawke, Sweeney'ye karakteri hakkında "Larry odadaki en küçük ve en büyük kişi" dedi. 

Gey ve bir kadına aşık. Kıskançlıkla içten içe çürüyor ama aynı zamanda sıcakkanlı ve duyarlı biri.

Ekimde vizyona giren Mavi Ay, eleştirmenlerin gözünde başarılı oldu. The Independent'tan Clarisse Loughrey, üç yıldızlı eleştirisinde "Linklater, 1940'ların Broadway ortamını tüm kırılgan zekası ve zarafetiyle ustaca yansıtıyor" diyerek filmi övdü. 

Filmde Frank Sinatra'dan Küçük Kardeşim'e (Stuart Little) kadar her konuda sivri espriler içeren zekice diyaloglar da bolca mevcut.

Ancak Loughrey filmin sorununun, "Hart'la barda geçirdiğimiz süre uzadıkça hikayenin daha da klostrofobik ve moral bozucu hale gelmesi" olduğunu savundu.

Independent Türkçe


Beklenen dövüş filmi "absürt denecek kadar zengin" kadrosuyla geliyor

Beklenen dövüş filmi "absürt denecek kadar zengin" kadrosuyla geliyor
TT

Beklenen dövüş filmi "absürt denecek kadar zengin" kadrosuyla geliyor

Beklenen dövüş filmi "absürt denecek kadar zengin" kadrosuyla geliyor

Canlı çekim Street Fighter filminin ilk fragmanı yayımlandı. 

Video oyunu serisinden uyarlanan filmden ilk görüntüler, Los Angeles'ta düzenlenen The Game Awards'ta izleyicilerle buluştu. 

1993'te geçen filmin oyuncuları da sahneye çıktı. 

Resmi senaryo özetine göre, yolları ayrılan Ryu ve Ken gizemli Chun-Li'nin çağrısıyla dünya çapındaki bir dövüş turnuvasına katılarak yeniden bir araya geliyor. Ancak bu turnuva, hem birbirleriyle hem de geçmişleriyle yüzleşmelerini gerektiren ölümcül bir arka plana sahip.

Ryu'yu canlandıran Andrew Koji, Ken Masters rolündeki Noah Centineo ve Chun-Li'ye hayat veren Callina Liang'ın dışında kadroda pek çok önemli oyuncu var: Cody Rhodes (Guile), Orville Peck (Vega), 50 Cent (Balrog), Jason Momoa (Blanka), Vidyut Jammwal (Dhalsim), Oliver Richters (Zangief), Hirooki Goto (E. Honda), David Dastmalchian (M. Bison), Roman Reigns (Akuma), Andrew Schulz (Dan Hibiki), Eric André (Don Sauvage), Mel Jarnson (Cammy), Rayna Vallandingham (Juli), Alexander Volkanovski (Joe).

Kültür ve sanat siteleri filmin kadrosunun "absürt denecek kadar zengin" olduğunu söylüyor. 

Video oyunlarına odaklanan Kotaku, 1994'te çekilen Son Savaş'a (Street Fighter) kıyasla bu filmin kendisini daha az ciddiye alıyor gibi göründüğünü ve ilk fragmanın heyecan verdiğini bildiriyor. 

Çekimleri 18 Ağustos'ta Avustralya'da başlayan filmin yönetmen koltuğunda Şaka Peşinde'yle (Bad Trip) tanınan Kitao Sakurai oturuyor. Sakurai, 2024'te projeden ayrılan Danny ve Michael Philippou'nun yerine geçti. Philippou kardeşler, korku türündeki Konuş Benimle (Talk to Me) ve Onu Geri Getir'le (Bring Her Back) dikkat çekmişti. 

Başta 20 Mart 2026 diye açıklanan vizyon tarihi de bu değişiklikle birlikte 16 Ekim 2026'ya alındı.

Independent Türkçe, Variety, Kotaku, Rolling Stone


Elden Ring filmi: Hayranlar muazzam bir deneyime hazır olsun

Tarnished (Lekelenmiş) diye seslenilen sürgün savaşçının hikayesi beyazperdeye taşınıyor (FromSoftware)
Tarnished (Lekelenmiş) diye seslenilen sürgün savaşçının hikayesi beyazperdeye taşınıyor (FromSoftware)
TT

Elden Ring filmi: Hayranlar muazzam bir deneyime hazır olsun

Tarnished (Lekelenmiş) diye seslenilen sürgün savaşçının hikayesi beyazperdeye taşınıyor (FromSoftware)
Tarnished (Lekelenmiş) diye seslenilen sürgün savaşçının hikayesi beyazperdeye taşınıyor (FromSoftware)

Los Angeles'ta düzenlenen The Game Awards'ta projelerini detaylandıran Bandai Namco Entertainment, yeni video oyunlarının yanı sıra Elden Ring filmine dair de açıklama yaptı. 

Japonya merkezli oyun devinin CEO'su Nao Udagawa, geçmişte Disney ve 21st Century Fox'ta üst düzey yöneticilik yapan Peter Rice'ın projeye dahil olduğunu resmen duyurdu. 

A24 ortak yapımcılığında gerçekleştirilecek film uyarlamasının senaristliğini ve yönetmenliğini Alex Garland'ın üstlendiğini hatırlatan Udagawa, geliştirme aşamasının sürdüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı:

Projenin nasıl şekilleneceği bizi çok heyecanlandırıyor. İlk önceliğimiz gerçekten Elden Ring hayranları olacak. Uzun süredir bu seriyi destekleyen hayranların müthiş bir film ve muazzam bir deneyim hissine kavuştuğundan emin olacağız. Belki oyunu oynamadan filmi izleyenler de 'Bu dünyayı görmek ve farklı açılardan deneyimlemek için oyunu deneyeyim' diyecek.

2022 yapımı fantastik oyunun kurgusal dünyası, Game of Thrones'un yazarı George R.R. Martin tarafından kaleme alınmıştı.

FromSoftware'den Hidetaka Miyazaki'nin yönettiği oyun, Lands Between (Aradaki Topraklar) denen mitolojik dünyada geçiyor. 

Uzun süredir en iyi oyunlardan biri kabul edilen Elden Ring, 30 milyondan fazla kopya sattı ve çeşitli ödüller kazandı.

Alex Garland, son dönemde 28 Gün Sonra (28 Days Later) serisiyle gündemde.

Danny Boyle'ın 20 seneyi aşkın süre sonra 28 Yıl Sonra'yla (28 Years Later) yeniden başlattığı ve 28 Yıl Sonra İkinci Bölüm: Kemik Tapınağı'nda (28 Years Later: The Bone Temple) yönetmenlik koltuğunu Nia DaCosta'ta bıraktığı serinin yeni filmi için çalışmalara resmen başladı. 

28 Hafta Sonra (28 Weeks Later) hariç önceki filmlerin senaryosunu kaleme alan Garland, yeni yapımın hikayesi üzerinde de çalışıyor.

2003'teki ilk filmde başrol oynayan Cillian Murphy'nin de seriye geri dönebileceği konuşuluyor. 

Independent Türkçe, Variety, Deadline