Mısır’da zorbalığa karşı mücadelede emsal karar: İki kişiye hapis ve para cezası

Mısır ülkedeki zorbalık olgusunu ortan kaldırmaya ve kanunen cezalandırmaya çalışıyor (Reuters)
Mısır ülkedeki zorbalık olgusunu ortan kaldırmaya ve kanunen cezalandırmaya çalışıyor (Reuters)
TT

Mısır’da zorbalığa karşı mücadelede emsal karar: İki kişiye hapis ve para cezası

Mısır ülkedeki zorbalık olgusunu ortan kaldırmaya ve kanunen cezalandırmaya çalışıyor (Reuters)
Mısır ülkedeki zorbalık olgusunu ortan kaldırmaya ve kanunen cezalandırmaya çalışıyor (Reuters)

Mısır’da ülkenin batısında yer alan Gize’deki Imbaba Mahkemesi, geçtiğimiz Pazar günü “zorbalık” konusunda emsal bir karar verdi. Yaklaşık bir yıl önce Kahire’deki bir mahallede Sudan asıllı bir çocuğa karşı zorbalıkta bulunup saldıran iki kişi, 2’şer yıl hapis cezası ve 100 biner cüneyh (6 bin 250 dolar) para cezasına çarptırıldı. Mahkemenin bu kararı, Sudanlı çocuğun hakkının iade edilmesi olarak değerlendirildi.
Karar, 3 Temmuz’da Cumhuriyet Savcılığı tarafından onaylanmıştı. Zanlıların Sudanlı çocuğun onur ve haysiyetini ihlal edecek şekilde hakaret etme suçlamasıyla yargılanmaları sırasında önlem olarak tutuklanmalarına karar verilmişti. Mahkemenin vermiş olduğu bu kararla, bireyler arasında millet temelli ayrım yapılmaması, halklar arasında barışın bozulmaması ve Mısır toplumundaki aile değerlerine saygı ilkelerine vurgu yapıldığı belirtildi.
Mısır Cumhuriyet Başsavcılığı, 14 yaşındaki Sudanlı çocuğun ifadesine başvurduğunda, zanlılardan birinin kendisine taş atarken diğerinin telefonunun kamerasıyla o anları kayıt altına aldığını öğrendi. Çocuk kendini savunmaya başladığında ise renk ve milliyet farkı nedeniyle şahıslardan birinin hakaretlerine maruz kaldığını söyledi. Sudanlı çocuk, çantası ve eşyalarını ele geçirene kadar şahısların kendisine saldırmaya devam ettiğini belirtti. Savcılık tarafından yapılan açıklamada, polisin söz konusu video kaydı hakkında soruşturmalarını sürdürdüğü bildirildi. Zanlıların tespit edilip yakalandıkları ve sorgu sırasında suçlarını itiraf ettiği belirtildi. Şahıslar ayrıca çektikleri videoyla takipçi ve beğeni toplamak için sosyal medya platformlarında paylaştıklarını ifade etti.
 
Hakların iadesi
Öte yandan mağdur Sudanlı çocuk Nail Muhammed’in ailesi, ‘haklarının iadesi’ konusunda yorumda bulundu.
Nail’in kız kardeşi yerel medyaya yaptığı açıklamalarda, aile ve kardeşlerin sanıklar tarafından maruz bırakıldıkları tehditler nedeniyle hayal kırıklığına uğradıklarını söyledi. Ancak yine de umutsuzluğuna düşmediklerini söyleyen kız kardeş, bundan sonra zulme uğramayacaklarından emin olduklarını belirtti.
Karar, Mısır Bakanlar Kurulu’nun ceza yasasının bazı hükümlerini değiştiren bir yasa tasarısını onaylamasından bir hafta sonra alındı. Söz konusu değişiklikte zorbalığın tanımı yapılarak verilecek yeni ceza belirlendi.
Mısır hükümeti tarafından yapılan açıklamaya göre eklenen yeni madde uyarınca, zorbalık şu ifadelerle tanımlandı: “Fail tarafından yapılan her güç gösterisi ve egemenlik kurması, mağdurun zayıflığının sömürülmesi, cinsiyet, ırk, din, fiziksel, zihinsel açılardan rahatsız edilmesi ve sosyal statüsüne zarar verilmesi, mağduru korkutma, alay konusu etme, küçük düşürme ve sosyal çevresinden dışlamanın hedeflenmesi.” Kabadayılık ve zorbalıkta bulunanların 6 aydan başlayan hapis cezalarına ek olarak en az 10 bin, en fazla 30 bin cüneyh (625-1900 dolar) para cezasına çarptırılmasına karar verildi.
Suçu işleyen kişileri birden fazla olması ve bu şahıslardan birinin mağdurun eğitim ve gözetiminden sorumlu olması halinde cezaların arttırılacağı vurgulandı. Bu durumda cezanın en az bir yıla çıkarılacağı ve para cezasının ise en az 20 bin, en fazla 100 bin cüneyhe (1250-6250 dolar) yükseltileceği bildirildi. Gerektiğinde cezanın iki katına çıkarılabileceği ifade edildi.

Kararın etkileri nelerdir?
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre, avukat Muhammed Lutfi, yaptığı açıklamada,  bu emsal kararın devletin Mısırlı aileler ve toplumun uyumu üzerinde olumsuz etkileri olan zorbalığın tüm yönleriyle mücadele etme ve bu olguyu ortadan kaldırma arzusunu yansıttığını söyledi.
Lutfi, "Sudanlı çocuk davası, Mısır Kabinesi'nin yakın zamanda ceza kanununa eklediği hukuki makalenin hızlı ve pratik bir uygulamasıdır, zorbalık yapanların cezalandırılmasıdır" ifadelerini kullandı. Muhammed Lutfi, bu durumun Mısır sokaklarındaki zorbalık olgusunu azaltacağına inandığını dile getirdi.
Lutfi son olarak, yeni yasa ve Sudanlı çocuk davasında verilen kararın, Mısır’da zorbalığa uğrayan bazı kimselerin mahkemede haklarını geri kazanamama korkusunu yenmesine yardımcı olabileceğini ifade etti.



Mısır İçişleri Bakanlığı: Suç mahallerine düzenlenen baskınlarda aranan bir suçlu çıkan çatışmada öldürüldü

Mısırlı bir polis memuru (Arşiv- AFP)
Mısırlı bir polis memuru (Arşiv- AFP)
TT

Mısır İçişleri Bakanlığı: Suç mahallerine düzenlenen baskınlarda aranan bir suçlu çıkan çatışmada öldürüldü

Mısırlı bir polis memuru (Arşiv- AFP)
Mısırlı bir polis memuru (Arşiv- AFP)

Mısır İçişleri Bakanlığı, suç odaklarına yönelik düzenlenen baskınlarda “çok tehlikeli” bir suçlunun etkisiz hâle getirildiğini açıkladı.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, gerekli hukuki işlemlerin tamamlanmasının ardından Merkez Güvenlik Güçleri’nin de katılımıyla operasyon düzenlendiği belirtilerek, “Sohac vilayetinde gerçekleştirilen operasyonda, daha önce uyuşturucu, cinayet, silahlı gasp ve ruhsatsız silah bulundurma gibi suçlardan müebbet hapis cezasına çarptırılan çok tehlikeli bir suçlu, güvenlik güçleriyle yaşanan çatışmada öldürüldü” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada ayrıca, söz konusu bölgelerdeki diğer şüphelilerin de yakalandığı, onların yanında 651 kilogramdan fazla çeşitli uyuşturucu madde ile 41 adet silahın ele geçirildiği aktarıldı.

İçişleri Bakanlığı, ele geçirilen uyuşturucu maddelerin toplam değerinin 77 milyon Mısır lirası olarak tahmin edildiğini bildirdi.


Orgeneral Burhan: HDK'nın lağvedilmediği hiçbir çözümü kabul etmeyeceğiz

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (Arşiv-Reuters)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (Arşiv-Reuters)
TT

Orgeneral Burhan: HDK'nın lağvedilmediği hiçbir çözümü kabul etmeyeceğiz

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (Arşiv-Reuters)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (Arşiv-Reuters)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan dün yaptığı açıklamada, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) lağvedilmesini ve silahlarının elinden alınmasını öngörmeyen hiçbir çözümü kabul etmeyeceklerini söyledi. Öte yandan HDK, Batı Kordofan eyaletinde, Sudan ordusunun son kalesi olan Babnusa kentindeki 22. Piyade Tümeni'nin kontrolünü ele geçirdiğini iddia ettiği videolar yayınladı.

Darfur Valisi Minni Arko Minnawi liderliğindeki Sudan Kurtuluş Ordusu üyelerinden hayatını kaybedenler için düzenlenen anma töreninde bir konuşma yapan Orgeneral Burhan, savaşta, özellikle Darfur'un Faşir kentinde Sudan halkının kanının dökülmesinin kendilerine tek bir seçenek bıraktığını, onun da HDK'nın ortadan kaldırılması olduğunu söyledi. Orgeneral Burhan, “HDK’nın lağvedilmesini ve silahlarının elinden alınmasını öngörmeyen hiçbir çözümü kabul etmeyeceğiz” dedi. “HDK'dan intikam almalıyız” diye devam eden Orgeneral Burhan, HDK üyelerinin ‘Sudan'da yaşamayı hak etmediklerini’ belirtti.

dfvbg
Darfur Valisi ve Sudan Kurtuluş Hareketi lideri Minni Arko Minnawi, Sudan'ın kuzeyindeki bir mülteci kampını ziyaret ederken, 26 Kasım 2025 (AFP)

Orgeneral Burhan, ABD Başkanı Donald Trump’ın Afrika ve Arap meseleleri konusunda üst düzey danışmanlığını yapan Massad Fares Boulos ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres’in Özel Temsilcisi Ramtane Lamamra başta olmak üzere Sudan'ı ziyaret eden bazı uluslararası temsilcilere tutumunu bildirdiğini ifade etti.

Malik Akkar’ın konuşması

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Akkar, Sudan'ın ulusal birliği gerektiren ‘büyük zorluklarla’ karşı karşıya olduğunu belirterek, geçiş dönemi adaletinin gerçek ulusal uzlaşmayı sağlamanın tek yolu olduğunu belirtti.

Egemenlik Konseyi Basın Ofisi, Akkar'ın Darfur'da ‘barış ve barış içinde  bir arada yaşama’ konulu bir etkinlikte yaptığı konuşmada, sosyal barış ve barış içinde bir arada yaşamanın gerçek siyasi dönüşümün temeli olduğunu ve başkalarını kabul etmek, çeşitliliğe saygı duymak, nefret söylemini ve bölgeselciliği reddetmek ve Sudan'ın herkes için olduğu inancına dayanmadıkça hiçbir ulusal projenin başarılı olamayacağını söylediğini bildirdi. Konuşmasında ayrıca, “Geçiş dönemi adaleti, gerçek ulusal uzlaşmayı sağlamak ve vatandaşlar ile devlet arasındaki güveni yeniden tesis etmek için tek yoldur” diyen Akkar, hükümetin ‘hesap verebilirlik ve telafiyi sağlayan, çatışmaların etkilerini ele alan, trajedilerin tekrarlanmamasını sağlayan ve daha istikrarlı gelecek için sağlam bir temel oluşturan’ adil ve şeffaf bir sürece bağlı olduğunu vurguladı.

HDK’nın suçlamaları

Diğer yandan HDK, 22. Piyade Tümeni karargahını almayı başardığını ve Batı Kordofan eyaletindeki Babnusa şehrinin kontrolünü tamamen ele geçirdiğini duyurdu.

HDK tarafından dün yapılan açıklamada, ilan edilen ‘insani ateşkes’ taahhüdü bir kez daha vurgulanırken, ordunun ve müttefik grupların bunu Kuzey ve Batı Kordofan'daki bazı kasaba ve köylere ‘tekrar tekrar saldırılar düzenlemek’ için kullandığı öne sürüldü. Açıklamada, ‘Uluslararası Dörtlü’ ülkeleri ile bölgesel ve uluslararası kuruluşlara ‘bu saldırıları kınamaları’ çağrısı yapıldı.

dfgt
Darfur'dan Çad'ın doğusunda yerinden edilmiş kişiler için kurulan çadırların önünde oynayan çocuklar, 29 Kasım 2025 (Reuters)

Başkent Hartum’dan yaklaşık 700 kilometre uzaklıkta yer alan Babnusa, ülkenin batı, orta ve kuzey eyaletlerini birbirine bağlayan en büyük demiryolu merkezlerinden biri.

Çatışmalar ve saldırılar

Öte yandan Sudan ordusu, Abdülaziz el-Hilu liderliğindeki Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey (SPLM-N) güçleriyle yaşanan çatışmaların ardından Güney Kordofan eyaletindeki bir dizi kasabaya ilerlerken, bölgenin batısında Babnusa kentindeki ordu üssü çevresinde şiddetli çatışmalar yeniden başladı.

Ordu tarafından resmi bir açıklama yapılmazken, orduya yakın platformlar pazar günü, SPLM-N güçlerinin Nuba Dağları bölgesindeki dar bir şeritte bulunan Sanadra, Damra ve Tabsa beldelerine konuşlandırıldıkları görüntüleri yayınladı.

Bu yeni ilerleme, Sudan ordusunun Hilu'nun kontrolündeki bir kale olan Kauda şehrini hedef alan insansız hava araçlarıyla (İHA) hava saldırısı düzenlemesinden birkaç saat sonra gerçekleşti. Saldırıda 46'dan fazla kişi öldü, onlarca kişi yaralandı.

Güney Kordofan

SPLM-N'nin HDK ve Sudan Kurucu İttifakı'ndaki diğer askeri gruplarla güçlerini birleştirmesinin ardından, son aylarda Güney Kordofan eyaletinin geniş bir bölgesinde şiddetli çatışmalar yeniden başladı.

Sudan Kurucu İttifakı güçleri, Güney Kordofan şehirlerinin çevresindeki tüm bölgeleri etkin bir şekilde kontrol ederken, ticarete sıkı kontroller uyguluyor ve bölgesel başkent Kadugli'de kuşatma altında bulunan Sudan ordusu ve müttefik silahlı gruplara giden yolları ve ikmal hatlarını kesiyor.

SPLM-N daha önce eyaletin ikinci büyük şehri Dilling'e giden ana yolda bulunan Karkal ve Daşul bölgelerinin kontrolünü ele geçirmişti.

Sudan'daki temas hatları, sınırlı topçu bombardımanı ve orduya ait İHA’ların HDK mevzilerine düzenlediği saldırılar dışında geçtiğimiz hafta nispeten sakin geçerken, kuzey ve batı Kordofan'daki ana çatışma noktaları sakinliğini korudu.


İsrail, Lübnan'a yönelik tehditlerini artırıyor

Papa 14. Leo, Beyrut şehir merkezinde Lübnanlı dini toplulukların liderlerinin arasında konuşmasını yapıyor (Reuters)
Papa 14. Leo, Beyrut şehir merkezinde Lübnanlı dini toplulukların liderlerinin arasında konuşmasını yapıyor (Reuters)
TT

İsrail, Lübnan'a yönelik tehditlerini artırıyor

Papa 14. Leo, Beyrut şehir merkezinde Lübnanlı dini toplulukların liderlerinin arasında konuşmasını yapıyor (Reuters)
Papa 14. Leo, Beyrut şehir merkezinde Lübnanlı dini toplulukların liderlerinin arasında konuşmasını yapıyor (Reuters)

İsrail, Lübnan'a yönelik tehditlerini artırdı. İsrail ordusu, kuzeyde konuşlandırılan kuvvetlerinin "yüksek düzeyde savunma ve operasyonel hazırlık" içinde olduğunu duyurdu. İsrail ordusunun Kuzey Komutanlığı Komutanı Rafi Milo, "Düşmanın ilk saldırmasını bekleyemeyiz; inisiyatifi ele alıp herhangi bir tehdide karşı ilk savunma hattını oluşturmalıyız" dedi.

İsrail tehditleri karşısında, Lübnan'daki İslam ve Hristiyan mezheplerinin liderleri ülkelerinin davasını Papa 14. Leo'ya emanet ettiler. Onunla yaptıkları diyalogda, bir arada yaşama, siyasi istikrar ve barış vurgusu yaptılar. Yüksek İslam Şii Konseyi Başkan Yardımcısı Şeyh Ali el-Hatib, "Lübnan meselesini sizin ellerinize bırakıyoruz ki dünya, ülkemizin başta İsrail saldırganlığı olmak üzere biriken krizlerden kurtulmasına yardımcı olsun" ifadesini kullandı.

Papa, onlara "barışçıl" olmaları, hoşgörüsüzlüğe karşı çıkmaları, şiddeti yenmeleri ve dışlanmayı reddetmeleri çağrısında bulundu.