ABD'nin 2026 hedefi: Mars ve Ay’a nükleer santral

NASA, Artemis programı kapsamında Ay’a ilk kadın astronotu götürecek (NASA)
NASA, Artemis programı kapsamında Ay’a ilk kadın astronotu götürecek (NASA)
TT

ABD'nin 2026 hedefi: Mars ve Ay’a nükleer santral

NASA, Artemis programı kapsamında Ay’a ilk kadın astronotu götürecek (NASA)
NASA, Artemis programı kapsamında Ay’a ilk kadın astronotu götürecek (NASA)

ABD, Ay ve Mars üzerinde nükleer santraller inşa etmek istiyor. Yetkililer cuma günü, özel sektörden bunun nasıl yapılacağı konusunda fikir talep etti.
ABD Enerji Bakanlığı, insanlığın zorlu uzay ortamlarında uzun süre kalabilmesini sağlayacak, “fizyon yüzey güç sistemi” ismi verilen santraller için resmen inşa talebinde bulundu.
Nükleer araştırma tesisi Idaho Ulusal Laboratuvarı, Enerji Bakanlığı ve NASA, reaktörün geliştirilmesi için fikirleri değerlendirecek.
Enerji Bakanlığı’nın cuma yayımladığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Küçük nükleer reaktörler, Federal hükümetin uzay araştırma görevleri için gerekli enerji kapasitesini sağlayabilir."
Enerji Bakanlığı, NASA ve Idaho Ulusal Laboratuvarı'nı yöneten ABD merkezli girişimci Battelle Energy Alliance, ağustos ayında programın beklentileriyle ilgili web yayını toplantısı düzenlemeyi planlıyor.
Time’ın haberine göre plan iki aşamadan oluşuyor. İlk aşama reaktör tasarımını, ikinci aşama ise bir test reaktörü ve onu Aya taşıyabilecek bir sistem geliştirmeyi içeriyor. Reaktörün, uçuş ve iniş sisteminin 2026 sonuna kadar hazırlanması amaçlanıyor.
Bunun yanında reaktörün en az 10 kilovatlık kesintisiz elektrik üretimi yapabilmesi gerekiyor. Enerji Bakanlığı, Ay veya Mars'taki enerji ihtiyacını karşılamak için muhtemelen birden fazla bağlı reaktör kurulacacağını belirtiyor.
Öte yandan olası bir reaktörün 3 bin 500 kilogramı geçmemesi, uzayda işleyebilmesi, bağımsız olarak ve en az 10 yıl boyunca çalışabilmesi gerekiyor.



Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)
TT

Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)

Andrew Griffin 

Evrenin erken dönemlerinden gelen bir radyo sinyali, çevremizdeki her şeyin nasıl başladığını anlamamızı sağlayabilir.

21 santimetre sinyali diye bilinen bu sinyal, ilk yıldızların ve galaksilerin nasıl yanmaya başladığını ve evreni karanlıktan ışığa nasıl çıkardığını nihayet anlamamızı mümkün kılabilir.

Cambridge Üniversitesi'nden makalenin ortak yazarı Anastasia Fialkov yaptığı açıklamada, "Bu, karanlık evrendeki ilk ışığın nasıl ortaya çıktığını öğrenmek için eşsiz bir fırsat" diyor. 

Soğuk, karanlık bir evrenden yıldızlarla dolu bir evrene geçiş hikayesini yeni yeni anlamaya başlıyoruz.

Sinyal, 13 milyar yıldan fazla bir süre önceden, Büyük Patlama'nın sadece 100 milyon yıl sonrasından bize ulaşıyor. Zayıf parıltı, yıldızların oluştuğu uzay bölgeleri arasındaki boşluğu dolduran hidrojen atomları tarafından yaratılıyor.

Bilim insanları artık bu sinyalin doğasını kullanarak erken evreni daha iyi anlayabileceklerine inanıyor. Bunu, evrenin başlangıcıyla ilgili verileri ortaya çıkarmak için radyo sinyallerini yakalamaya çalışacak REACH (Radio Experiment for the Analysis of Cosmic Hydrogen / Kozmik Hidrojen Analizi için Radyo Deneyi) adlı radyo anteniyle yapacaklar.

Araştırmacılar bu projenin nasıl işleyeceğini daha iyi anlamak için REACH ve Kilometre Kare Dizisi adlı başka bir projenin, ilk yıldızların kütleleri ve diğer ayrıntıları hakkında nasıl bilgi sağlayabileceğini öngören bir model oluşturdu.

Profesör Fialkov, "İlk yıldızların kütlelerinin 21 santimetre sinyaline bağımlılığını ve ilk yıldızlar öldüğünde üretilen, X ışını ikililerinden gelen ultraviyole yıldız ışığı ve X ışını emisyonlarının etkisi de dahil olmak üzere tutarlı bir şekilde modelleyen ilk grubuz" diyor.

Bu bilgiler, Büyük Patlama'nın ürettiği hidrojen-helyum bileşimi gibi, evrenin ilkel koşullarını birleştiren simülasyonlardan elde edildi.

REACH teleskobunun baş araştırmacısı ve çalışmanın ortak yazarı Eloy de Lera Acedo, "Bildirdiğimiz tahminler, evrendeki ilk yıldızların doğasını anlamamız açısından muazzam önem taşıyor" ifadelerini kullanıyor.

Radyo teleskoplarımızın, ilk yıldızların kütlesi ve ilk ışıkların bugünkü yıldızlardan ne kadar farklı olabileceği hakkında ayrıntılı bilgiler verebileceğine dair kanıt sunuyoruz.

REACH gibi radyo teleskopları, evrenin bebeklik döneminin gizemlerini çözme yolunda umut vaat ediyor ve bu tahminler, Güney Afrika'daki Karoo'dan yaptığımız radyo gözlemlerine rehberlik etmesi açısından hayati önemde.

Çalışma, hakemli dergi Nature Astronomy'de yayımlanan "Determination of the mass distribution of the first stars from the 21-cm signal" (21 santimetre sinyalinden ilk yıldızların kütle dağılımının belirlenmesi) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/space