Fransa-Cezayir yakınlaşması ilişkilerde yeni bir aşamaya işaret ediyor

Çeşitli faktörler Cezayir ve Fransa arasında çözüm bekleyen tarihi meseleler dosyasını atlamaya yardımcı oluyor (Cezayir Resmi Radyosu)
Çeşitli faktörler Cezayir ve Fransa arasında çözüm bekleyen tarihi meseleler dosyasını atlamaya yardımcı oluyor (Cezayir Resmi Radyosu)
TT

Fransa-Cezayir yakınlaşması ilişkilerde yeni bir aşamaya işaret ediyor

Çeşitli faktörler Cezayir ve Fransa arasında çözüm bekleyen tarihi meseleler dosyasını atlamaya yardımcı oluyor (Cezayir Resmi Radyosu)
Çeşitli faktörler Cezayir ve Fransa arasında çözüm bekleyen tarihi meseleler dosyasını atlamaya yardımcı oluyor (Cezayir Resmi Radyosu)

Ali Yahi
Fransa'nın sömürgeye karşı savaşan Cezayirli 24 direniş liderinin kalıntılarını ve kafataslarını Cezayir’e  teslim etmesinin ardından iki ülke arasında çözüm bekleyen tarihi meselelere yönelik atılan adımlar hızlandı. Ardından sıra iki ülke arasındaki ilişkilerin ilerlemesini engelleyen en önemli dosyalardan birini daha rafa kaldırma şerefine nail olmak isteyen Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un girişimiyle her iki ülkeden ‘çetrefilli’ dosyaların çözülmesi  sürecine liderlik edecek isimlerin atanmasına geldi.
Cezayir ve Paris'in ortak tarihi geçmiş konusundaki koordinasyonu, özellikle 22 Şubat 2019’da halk hareketinin (Hirak) başladığı günlerde ‘sözlü savaş’ şeklinde yaşanan ‘gerginliğin’ ardından ilişkilerin yeni bir aşamaya girdiğinin bir işareti olarak görülüyor.

Macron: Sömürgecilikle bir alakam yok
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun'un Arşiv ve Ulusal Hafızadan Sorumlu Danışmanı Abdulmecid Şeyhi’nin tarihi meseleler dosyasında Fransa ile devam eden çalışmalarda Cezayir'i temsil etmek üzere görevlendirilmesinin ardından Fransa Cumhurbaşkanlığı, Cezayir’deki sömürge dönemine ve bağımsızlık savaşında yaşananlara ilişkin tarihçi Benjamin Stora’nın görevlendirildiğini duyurdu. Cumhurbaşkanı Macron’un imzasını taşıyan açıklamada, ‘Fransa ve Cezayir halkları arasında uzlaşıyı’ teşvik etmeyi amaçlayan bu misyonun bu yıl sonunda meyve vermesi bekleniyor. Açıklamada ayrıca misyonun söz konusu dosyada Fransa'da adil ve doğru bir ilerleme kaydedilmesini sağlayacağı belirtildi.
Fransa Cumhurbaşkanı, yazılı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Cezayir savaşı tarihinin açıkça bilinmesi ve ortaya çıkarılması, özellikle zarar verdiği kişilerin huzura kavuşması için oldukça önemlidir. Tarihi meseleler konusundaki diyalogunun amacının, gençlere geçmiş ile ilgili çatışmalardan kurtulma imkanı vermektir. İki halk arasında uzlaşıya ulaşmak için yeni ortak bir irade oluşmasını umuyorum. Çünkü sömürge dönemi ve Cezayir savaşı, Akdeniz'de ülkelerimiz arasında ortak bir kaderin inşasını uzun bir süre engelledi.”

Tebbun: Hatıralarımızın geri verilmesi için çalışıyoruz
Abdulmecid Şeyhi’nin atanmasına karşılık Fransa tarafından da Benjamin Stora'nın atamasına yönelik memnuniyetini dile getiren Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun, bu atamaların meselelerin çözülmesini kolaylaştıracağını, dosyanın siyasi gerginlik ve sömürüden kurtulmasını sağlayacağını belirtti.
Cezayir Cumhurbaşkanı yaptığı açıklamada, “Fransa ile diğer alanlarda ortak çalışma yürütürken, her ülkenin kendi çıkarlarına saygı duyarak ulusal hatıralarımızı geri verilmesi için çalışıyoruz” şeklinde konuştu. Fransız mevkidaşı ile iki ülke arasında düzenli olarak bu yönde çalıştıklarını vurgulayan Tebbun, Şeyhi ve Stora'nın gerçeği bulmak adına iki liderin doğrudan vesayeti altında, huzurlu ve sakin bir ortamda siyasi ilişkileri, iş ortamını ve anlayışı zehirleyen bu sorunları çözmek için birlikte çalışacaklarını söyledi.

Tarihi meseleleri atlatmak
Modern tarih profesörü Rabah Lounici konuyla ilgili İndependent Arabia’ya yaptığı değerlendirmede “Cezayir ve Fransa arasındaki tarihi meseleler dosyasının aşılmasına yardımcı olan birkaç faktör var. Bunların başında, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un bazı lobilerin baskısı altında yaptığı açıklamalardan nispeten vazgeçmesi geliyor. Macron, seçim kampanyası bir suç olarak kabul ettiği sömürgecilikle hiçbir alakası olmayan bir nesilden geldiğini bir çok kez yineledi. İkinci faktör, Macron'un pragmatik yapısı. Çünkü bankacılık sektöründen gelen bir kişi olan Macron sembollerden ziyade ekonomik hesaplar yapıyor. Üçüncü faktör ise Cezayir'e ihtiyacı olan Fransa'nın yaşadığı sosyal ve ekonomik krizlerdir. Bu yüzden Macron'un ülkesi için ekonomik faydalar karşılığında sembollerden vazgeçmesi şaşılacak bir durum değildir. Fakat yinede tarihi meseleleri çözmek oldukça zor bir iştir” yorumunda bulundu.

Fransa hafıza barışı mı yapacak?
Öte yandan tarihçi Benjamin Stora, görevlendirilmesinin ertesi günü arşive serbestçe erişim izni olan bir dizi tarihçi ve akademisyenle birlikte çalışmaya başlarken Cumhurbaşkanı Macron tarafından atılan adımları göz önünde bulundurarak Cezayir-Fransa ilişkilerini sık sık bozan tarihi meselelere ilişkin gerilimleri sakinleştirmeye çalışıyor. Ancak Stora bunu yaparken bir yandan sömürgecilik diğer yandan bağımsızlık savaşının yarattığı çelişkili bir denkleme dayanan Akdeniz'in iki kıyısı arasındaki sorunların doğası nedeniyle görevinin zorluğunu da kabul ediyor. Stora, “60 yıl sonra bugün, haksız, keyfi ve şiddet içeren sömürge dönemine ilişkin anlaşmaya varılabilecek ortak noktalar bulabiliriz. Böylece tarihsel yaklaşımda ve yeni nesillerle iletişimde bu yaklaşım temelinde ilerleyebiliriz” şeklinde konuştu.
Çalışmanın hedeflerinden birinin hatıraları uzlaştırmak olduğunu söyleyen Stora, “Ancak her ülkede hafızanın doğasına ulaşmak çok zordur. Gelecekteki zorluklarla yüzleşmek ve her zaman bu meselelere tutsak kalmamak için göreceli olarak hafıza barışına doğru ilerlemeliyiz. Hem Cezayir hem de Fransa ekonomi, göç ve terör dosyaları gibi bir çok konuda birbirlerine ihtiyaç duyuyorlar” ifadelerini kullandı.

Cezayir’in 4 temel dosyası
Fransa ile yapılan ortak çalışmaya atanan Abdulmecid Şeyhi ise konuyla ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi:
“Fransa’nın Cezayir’deki sömürge mirası dosyası, Fransa ve Cezayir'in yıllarca müzakere ettiği dört temel dosyada özetleniyor. Öncelikle Paris, sömürge dönemi arşivini teslim etmeyi reddederken Cezayir bu konuda ısrar ediyor. İkinci dosya, Paris’te  bir müzede sergilenen Cezayir halk devrimleri liderlerinin kalan kafataslarının Cezayir’e iade edilmesidir. Üçüncü dosya, 1960-1966 yılları arasında Cezayir çölünde Fransa tarafından yapılan nükleer testlerden zarar görenlere tazminat ödenmesidir.  Dördüncüsü ise Cezayir'in bağımsızlık devrimi sırasında 2 bin 200 kayıp Cezayirliye ne olduğunun ortaya çıkarılması talebidir.

Çözüm ve uzlaşı arasında tarihi meseleler dosyası
Yeni kurulan Cezayir Cephesi Partisi Ahmed bin Abdusselam, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Macron’un Benjamin Stora'yı Fransız vizyonunun savunulması çerçevesinde seçti. Stora’nın ‘göreceli hafıza barışı’ ifadesini kullanmasının birçok çağrışım yaptığı göz önüne alındığında, ‘barış’ kelimesi Cezayir ve Fransa'nın savaşta olduğuna işaret ederken ‘göreceli’ kelimesi Paris'in tarihi meselelerin çözümü konusunda adil, gerçek ve doğru bir çözüm aradığı değil, daha ziyade sadece bir çözüm arayışında olduğu anlamına gelir. Benjamin Stora’nın ifadeleri kötü ve hiçte masum olmayan bir giriştir. Bu yüzden eğer Tebbun dosyayı geçerli, sağlam ve adil bir şekilde ele almaya kararlı olsa da aynı durum meseleyi en az zararla atlatmak için taviz ve manevralar arayan Macron için geçerli değildir” değerlendirmesinde bulundu. Cezayir tarafını adil ve doğru çözüme bağlı kalmaya ve Stora tarafından yapılan açıklamada ortaya çıkan Fransa’nın manevralarını reddetmeye çağıran Abdusselam, “Çünkü Cezayir, Fransa'ya boyun eğdirmek ve dosyayı olumlu bir şekilde ele almaya zorlamak için gerekli tüm kartlara sahip” dedi.
*Bu makale Şarku'l Avsat tarafından Independent Arabia'dan çevrilmiştir.



Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek için gösteri düzenledi

Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek gösterisi düzenledi (DPA)
Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek gösterisi düzenledi (DPA)
TT

Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek için gösteri düzenledi

Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek gösterisi düzenledi (DPA)
Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek gösterisi düzenledi (DPA)

İsrail ve Hamas arasında iki yıldan uzun süredir devam eden kanlı savaşın harap ettiği Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere destek olmak için dün Paris'te binlerce kişi gösteri düzenledi.

Organizatörlerin yaklaşık 50 bin, Paris polisinin ise yaklaşık 8 bin 400 kişi olduğunu tahmin ettiği kalabalık, "Gazze, Gazze, Paris seninle" ve "Paris'ten Gazze'ye direniş!" gibi sloganlar atarak yürüdü. Filistin bayrakları ve "Filistin, sessiz kalmayacağız" ve "Soykırımı durdurun" yazılı pankartlar taşıdılar.

Yürüyüşe, başta Boyun Eğmeyen Fransa Partisi lideri Jean-Luc Mélenchon olmak üzere birçok sol görüşlü siyasi isim katıldı.

Fransa-Filistin Dayanışma Derneği Başkanı Anne Tuyon, ateşkesin 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden yedi hafta sonra AFP'ye yaptığı açıklamada, "Henüz hiçbir şeyin yolunda olmadığını unutmamalıyız" dedi. Dernek, gösteriye çağrıda bulunan 80 STK, siyasi parti ve sendikadan biri.

frgt
Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek gösterisi düzenledi (DPA)

"Ateşkes sadece bir sis perdesi... İsrail bunu her gün ihlal ediyor, Gazze'ye insani yardımların girmesini engellemeye devam ediyor ve Gazze'deki altyapıyı ve evleri yıkmaya devam ediyor. Kalıcı bir ateşkes ve soykırımın sona ermesini talep ediyoruz."

ABD'nin arabuluculuğunda varılan ateşkes anlaşmasının şartları uyarınca, İsrail ordusu Gazze Şeridi'nden "sarı hat"ın gerisine çekildi ve bu hat, İsrail'e bölgenin yüzde 50'sinden fazlasının kontrolünü hâlâ sağlıyor.

Ancak, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e saldırmasının ardından patlak veren savaşta ateşkes son derece kırılgan olmaya devam ediyor.

Anne Tuyon, "İsrail'in uluslararası hukuka uymasını sağlamanın tek yolu yaptırımlar uygulanmasıdır" diyerek, işgal altındaki Batı Şeria'da yerleşimci şiddetinin "eşi benzeri görülmemiş boyutlara" ulaştığı "yerleşim faaliyetlerindeki şaşırtıcı hızlanma"yı kınadı.

Tam adını vermek istemeyen 72 yaşındaki Saliha, Gazze'deki "soykırıma" karşı düzenlenen bir yürüyüşe katılmak için geldiğini söyledi.

"Tüm insanlık çaresizce izliyor. Bu tam bir dokunulmazlık," diyerek, "İnsanların bunu görüp de hiçbir şey yapamaması son derece şok edici. Yapabileceğimiz tek şey seferber olmak" ifadelerini kullandı.

İsminin açıklanmasını istemeyen 42 yaşındaki Bertrand ise perşembe günü işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Cenin'de İsrail polisi ve ordusunun ortak operasyonunda öldürülen iki adamın videolarının da kanıtladığı gibi, "katliam ve soykırımın devam ettiğini" söyledi. Birleşmiş Milletler, "bir başka yargısız infaz gibi görünen" olayın soruşturulması çağrısında bulundu.

Protestocular, ekonomik ve mali yaptırımların olmaması nedeniyle, "Sokaklarda ve seçilmiş yetkililer aracılığıyla baskı yapmaya devam etmeliyiz" diye düşünüyor.


İtalya Suudi Arabistan ile savunma alanında iş birliğini artırmaya hazır

Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)
Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)
TT

İtalya Suudi Arabistan ile savunma alanında iş birliğini artırmaya hazır

Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)
Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)

İtalya'nın Riyad Büyükelçisi Carlo Baldocci, ülkesinin Suudi Arabistan ile savunma alanındaki iş birliğini derinleştirmeye hazır olduğunu ve bu hayati alanda yerelleştirme, endüstriyel kapasite geliştirme ve beceri geliştirme konularında Vizyon 2030 hedefleriyle tam uyum içinde olduğunu söyledi.

Büyükelçi Baldocci, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, şu an çeşitli İtalyan şirketlerin Suudi ortaklarıyla deniz platformları, helikopterler, elektronik savunma ve gelişmiş gözetleme teknolojileri dahil olmak üzere çok çeşitli sistemler üzerinde iş birliği yaptığını açıkladı.

Büyükelçi Baldocci, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman ile İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin geçtiğimiz yıl el-Ula'da gerçekleştirdiği görüşme ve stratejik ortaklık anlaşmasının imzalanmasının enerji, altyapı, kültür, inovasyon ve savunma sektörlerinde iş birliğinin hızla genişlemesine yol açtığını açıkça ifade etti.

Büyükelçinin açıklamaları, Suudi Arabistan-İtalya Yatırım ve İş Forumu'nun salı günü başkent Riyad'da 500'den fazla İtalyan şirketin katılımıyla iki ülke arasında sürdürülebilir endüstriyel ortaklıklar kurmak amacıyla başlamasına eşlik etti.

El-Ula toplantısının meyveleri

İtalya’nın Riyad Büyükelçisi Baldocci, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakan Muhammed bin Selman ile İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin katılımıyla el-Ula'da imzalanan stratejik ortaklık anlaşmasının rekor sürede somut ilerlemeler sağladığını açıkladı.

Büyükelçi Baldocci, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Enerji, altyapı, kültür, inovasyon ve savunma alanlarında iş birliğinin hızla genişlediğini gördük. 10 milyar avronun üzerinde değere sahip anlaşmaların imzalanması, bu yeni aşamanın derinliğini ve ciddiyetini yansıtıyor. Daha da önemlisi, kurumlarımız arasındaki diyalog daha düzenli, yapılandırılmış ve ileriye dönük hale gelerek, uzun vadeli planlamaya imkan veren bir güven ortamı yarattı.”

cvf
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, İtalya Başbakanı'nı geçtiğimiz yıl el-Ula'da ağırladı (SPA)

Savunma iş birliğinin derinleştirilmesi

Ülkesinin Suudi Arabistan ile savunma alanındaki iş birliğini, yerelleştirme, endüstriyel kapasite geliştirme ve beceri geliştirme konularında Vizyon 2030 hedeflerine tam olarak uygun şekilde artırmaya hazır olduğunu vurgulayan İtalya Büyükelçisi Baldocci, İtalyan şirketlerinin, İtalya'nın uluslararası alanda tanınan uzmanlığa sahip olduğu çok çeşitli sistemlerde Suudi Arabistan’dan muadilleriyle ortaklık kurduğunu belirtti. Söz konusu sistemler arasında deniz platformları, helikopterler, elektronik savunma ve ileri gözetleme teknolojileri yer alıyor.

Bu bağlamda, iki ülkenin savunma bakanlıklarının iş birliğiyle Riyad'da düzenlenen İtalyan Sanayi Günleri, İtalyan yeteneklerini sergilemek ve pratik iş birliği biçimlerini tartışmak için önemli bir platform sağlayan Büyükelçi Baldocci, “Bu etkinlik, İtalyan şirketlerinin Krallık'taki kurumlar ve endüstri ile doğrudan iletişim kurmasına ve yerelleştirme, ortak eğitim ve endüstriyel gelişme gibi alanlarda fırsatları keşfetmesine olanak tanıdı. Temeller sağlam ve her iki taraf da bu iş birliğini zaman içinde güçlendirmeye kararlı” ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan-İtalya Yatırım Forumu

İki ülke arasındaki ortaklığın güçlendirilmesinde bir sonraki adımın bu iş birliğinin sürekliliğini sağlamak olduğunu vurgulayan Büyükelçi Baldocci, her iki tarafın da şu anda bakanlıklar, kurumlar ve özel sektör arasındaki koordinasyonu güçlendirmek için çalıştığını ve böylece büyük projelerin net yol haritaları ve ortak öncelikler doğrultusunda ilerlemesini sağlamak için çaba gösterdiğini belirtti.

sdfgt
Suudi Arabistan-İtalya Yatırım Forumu, İtalya’dan 500'den fazla şirketin katılımıyla önümüzdeki salı günü başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)

İtalyan Büyükelçiye göre, Riyad'da 25 ve 26 Kasım tarihlerinde 500'den fazla İtalyan şirketini bir araya getirecek olan Suudi Arabistan-İtalya Yatırım ve İş Forumu, stratejik ortaklık hedefini sürdürülebilir endüstriyel ortaklıklara, ortak yatırımlara ve daha derin kurumsal diyaloga dönüştürmeye yardımcı olacak önemli bir dönüm noktası olacak. Büyükelçi Baldocci, Suudi Arabistan-İtalya Yatırım ve İş Forumu'nun özel oturumlar ve doğrudan iş toplantıları aracılığıyla bu sektörlerin çoğuna odaklanarak somut ortaklıkları keşfetmek için benzeri görülmemiş bir platform sağlayacağını belirtti.

Vizyon 2030 fırsatları

Suudi Arabistan Vizyon 2030 projesinin İtalya’nın endüstriyel güçleriyle son derece uyumlu bir yatırım ortamı yarattığını belirten Büyükelçi Baldocci, altyapı ve mobilitenin en cazip sektörler arasında yer almaya devam ettiğini, İtalyan şirketlerinin şu anda büyük ölçekli kentsel gelişim projelerine, sürdürülebilir ulaşım çözümlerine ve inşaat işlerine katkıda bulunduğunu ve Vizyon ile bağlantılı stratejik projelerde ek fırsatların ortaya çıkacağını ifade etti.

Büyükelçi Baldocci, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Enerji sektöründe, İtalyan grupların yenilenebilir enerji, hidrojen, şebeke modernizasyonu ve enerji verimliliği teknolojileri alanlarında faaliyet göstermesi ile iş birliği hızla genişliyor. Bu alanlar, Suudi Arabistan’ın temiz enerji gündemini hızlandırması açısından öncelikli. Suudi Arabistan’ın yeşil hidrojen konusunda küresel bir merkez olma hedefi, özellikle Avrupa pazarlarına tedarik sağlamak açısından ortak yatırımlar için en umut verici alanlardan birini oluşturuyor.”

xscdfrg
Suudi Arabistan ve İtalya hükümetleri arasında Stratejik Ortaklık Konseyi'nin kurulmasına ilişkin imza töreninden bir kare (SPA)

Suudi Arabistan’ın yapay zeka, siber güvenlik, yarı iletkenler, veri merkezleri ve akıllı şehir uygulamalarına yoğun yatırım yaptığı ileri teknolojilerden de bahseden İtalyan Büyükelçi, ülkesinin endüstriyel otomasyon, özel yazılım, ileri üretim ve dijital çözümler alanlarında bu öncelikleri tamamlayan rekabetçi yeteneklere sahip olduğunu belirtti.

İki ülke arasındaki ticaret hacminin büyümesi

İki ülke arasındaki ticarette görülen güçlü artışın, Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 programı kapsamında geçirdiği dönüşüm ile İtalya’nın sanayisinin kapasiteleri arasındaki yapısal uyumu yansıttığını ifade eden Büyükelçi Baldocci, “İtalya'nın ihracatı, altyapı, enerji dönüşümü ve ileri teknolojiler alanındaki büyük yatırım döngüsünün etkisiyle, makine, ilaç, elektrikli ekipman ve özel endüstriyel bileşenler gibi neredeyse tüm başlıca kalemlerde büyüme kaydetti” dedi.

İtalyan Büyükelçi, ikinci faktörün İtalya'nın Ulusal İhracat Planı’nda Suudi Arabistan’ın öncelikli ülkeler arasında yer alması ve bu sayede İtalyan şirketlerinin Suudi pazarına daha verimli bir şekilde girmesine yardımcı olan tanıtım programları, kurumsal destek araçları ve ticari düzenlemeler başlatması olduğunu söyledi. Büyükelçi Baldocci, İtalyan ihracatının yüzde 28 gibi dikkat çekici bir artışla 6,2 milyar euroya ulaştığını hatırlattı.

Üçüncü faktörün ise iki ülke arasındaki iş ortamının iyileşmesi olduğunu ifade eden Büyükelçi Baldocci, “Kurumsal misyonların yoğunluğu, yatırımı kolaylaştırmak için yeni kanalların etkinleştirilmesi ve ekonomik kurumlar arasındaki yakın diyalog, engellerin azaltılmasına ve ticaret alışverişinin hızlanmasına katkıda bulundu” diye ekledi.


Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.