Bilim insanları kötü ter kokusunun gizemini çözdü

Kötü koku birçok kişi için sıkıntıdır. (Arşiv- Daily Mail)
Kötü koku birçok kişi için sıkıntıdır. (Arşiv- Daily Mail)
TT

Bilim insanları kötü ter kokusunun gizemini çözdü

Kötü koku birçok kişi için sıkıntıdır. (Arşiv- Daily Mail)
Kötü koku birçok kişi için sıkıntıdır. (Arşiv- Daily Mail)

Bilim insanları, ter kokusunun güçlü ve hoş olmayan kokusunun arkasındaki gizemi çözdü. İngiliz araştırmacılar kötü ter kokusuna, koltuk altında yaşayan bir mikrobun içindeki enzimlerin neden olduğunu tespit etti.
Araştırma, söz konusu enzimin koltuk altındaki bir başka mikrop grubuna transfer edilmesiyle yapıldı. Araştırmacılar, enzimin bu yeni mikrop grubunda da kötü koku ürettiğini fark etti.
New York Üniversitesi’nden uzmanlar bu mikropların insanlara primatlardan ‘miras kalmış olabileceğini’ söyledi. Çalışmanın daha etkili deodorantların üretilmesinin yolunu açacağı belirtiliyor.
Staphylococcus isimli bakterilerin içerisindeki taşıyıcı proteinlerin derinin üzerindeki kokusuz maddeyi emdiği, geriye ise kötü kokuya neden olan kısmın kaldığı keşfedilmişti.
Araştırma, Unilever şirketiyle ortaklaşa yürütülen çalışmayla ortaya çıktı.
Biyoloji Profesörü Gavin Thomas, koltuk altındaki enzimlerin ve kötü koku hakkındaki çalışmaların sürdüğünü bildirdi.
Araştırmada, 'koltuk altının farklı bir bakteri topluluğuna ev sahipliği yaptığı' ve hoş olmayan kokunun nedeninin “staphylococcus aureus” adı verilen bir bakteriden kaynaklandığı görülüyor. Araştırma, vücudun kokusunun modern insanların gelişiminden önce var olduğunu gösteriyor.
Unilever araştırmacısı Dr. Gordon James konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bu araştırma gerçek bir açılıştı. Koltuk altında tanımlanan birkaç bakteride koku oluşturan büyük bir enzimin varlığını keşfetmek harikaydı” ifadelerini kullandı.
Guardian'a göre, insanların iki tür ter bezi var. Birincisi, vücudu kaplayan ve doğrudan cilde açılan epinefrin bezlerdir ki bunlar vücudun soğutma sisteminin önemli bir bileşenidir. İkincisi, saç foliküllerinde salgılanan, koltuk altı, meme ucu ve cinsel organlar gibi belirli yerlerde bulunan bezlerdir.



İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
TT

İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Çin'in güneybatısında keşfedilen 300 bin yıllık nadir ahşap aletler, bölgedeki ilk insanların büyük ölçüde kök ve yumrular gibi yeraltı bitkileriyle beslendiğini gösteriyor.

Hakemli dergi Science'da perşembe günü yayımlanan bulgular, Doğu Asya'daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına, beslenme biçimlerine ve çevrelerine ışık tutuyor.

Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesinde yer alan göl kıyısındaki Gantangqing arkeolojik kazı alanında, oksijenden yoksun kil tortularda ahşap aletlerin korunması sayesinde bu nadir buluntu elde edildi.

Araştırmacılar tortularda yaklaşık bin organik kalıntı da buldu.

Ortaya çıkarılan kalıntıları gelişmiş teknikler kullanarak tarihlendiren bilim insanları, aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, çeşitli biçim ve işlevlere sahip "son derece nadir" ahşap aletlerin yaklaşık 300 bin yıllık katmanlardan çıkarıldığını söylüyor.

Bugüne kadar bu döneme ait, biri Avrupa'da diğeri Afrika'da olmak üzere ahşap alet içeren sadece iki keşif yapılmıştı.
 

Görsel kaldırıldı.

Gantangqing'deki ahşap aletler (Liu ve ekip arkadaşları/Science)


Yeni keşfedilen çubuklardan ikisi, İtalya'nın Poggetti Vecchi bölgesinde bulunan 171 bin yıllık aletlere benzerlik gösteriyor.

Kanca biçimli benzersiz 4 aletin daha ortaya çıkarıldığını belirten bilim insanları, bunların muhtemelen kökleri kesmek için kullanıldığını söylüyor.

Ayrıca araştırmacıların ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izleri, kenarlarındaysa toprak kalıntıları saptaması, bunların kök ve yumrular gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığına işaret ediyor.

Bilim insanları, "Ahşap aletler arasında kazma çubukları ve küçük, eksiksiz, elle tutulan sivri uçlu aletler var" diye yazıyor.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak insanların Doğu Asya'daki atalarının muhtemelen bitki temelli bir beslenme biçimi izlediğinden şüphelenirken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair kanıtlar tespit edildi.

Buna karşılık Avrupa ve Afrika'da saptanan ahşap aletler av aletleri, mızraklar ve mızrak uçlarıydı.

Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li şöyle diyor:

Bu keşif, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuyor. Çağdaş Avrupa yerleşimleri (Almanya'daki Schöningen gibi) büyük memelileri avlamaya odaklanırken, Gantangqing subtropik bölgelerde bitki temelli, eşsiz bir hayatta kalma stratejisini ortaya koyuyor.

Dr. Li, "Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor, çünkü 100 bin yıldan daha eski ahşap aletler Afrika ve Batı Avrasya dışında son derece nadir görülüyor" ifadelerini kullanıyor.

Keşif, ahşap aletleri kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.

Ayrıca farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi kültürlerin yerel olarak işlerine yarayacak aletler geliştirdiğine de işaret ediyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news