İran’da kritik Kovid-19 vaka sayısında sıçrama

Tahran hükümeti Âşura törenlerinden geri adım atmazken, 26 vilayet kırmızı alarm seviyesine geçti

Yetkililer önceki gün Tahran’n kırmızı alarm kategorisine dahil ederken otobüste maske takan kadınlar (EPA)
Yetkililer önceki gün Tahran’n kırmızı alarm kategorisine dahil ederken otobüste maske takan kadınlar (EPA)
TT

İran’da kritik Kovid-19 vaka sayısında sıçrama

Yetkililer önceki gün Tahran’n kırmızı alarm kategorisine dahil ederken otobüste maske takan kadınlar (EPA)
Yetkililer önceki gün Tahran’n kırmızı alarm kategorisine dahil ederken otobüste maske takan kadınlar (EPA)

4 binden fazla yeni vaka ile İran hastanelerinde koronavirüsten etkilenenler arasındaki kritik vaka sayısında yeni bir sıçrama yaşanırken, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani yeni dalga üzerindeki etkisiyle ilgili uyarılara rağmen Aşura törenini kutlanmasında ısrar ediyor.
Şarku’l Avsat’ın İran (üniversite) öğrencileri haber ajansı ISNA’dan aktardığı habere göre Sağlık Bakanı Yardımcısı Ali Rıza Reisi’den aktardığına göre, İran’daki 31 eyaletin 26’sı kırmızı alarm kategorisine girdi. Reisi, Sağlık Bakanlığı’nın üç hafta sonra başlayacak olan Aşura matemleri sırasında, herhangi bir toplantı, alay veya gösteri yapılmasına karşı olduğunu vurguladı.
Sağlık Bakanı Yardımcısı Reisi, İran’daki 457 ilçeden sadece 37’sinin beyaz kategoride bulunduğunu, yani bu 37 ilçede neredeyse hiçbir virüs vakasının görülmediğini belirterek, son iki hafta boyunca her gün, her 100 bin kişiden 3’ünün hastaneye yatırıldığını ve “hastanedeki hasta sayısının çok yüksek sayılara ulaştığını” belirtti. Ayrıca koronavirüsten etkilenen hasta yüzdesinin Tahran’ı da kırmızı alarm seviyesine ulaştırdığını, “bölgelerin renklere göre sınıflandırılmasının salgın oranına ve virüsün görüldüğü koşullara bağlı olduğunu” ve daha iyi bir yönetimi amaçladığını vurguladı.
İranlı yetkili, beyaz renk kategorisinde sınıflandırılan şehirlerin salgın tehlikesinden uzak oldukları anlamına gelmediğini belirterek, “renklerin sabit olmadığını” da dikkat çekti.
Bakan Yardımcısı Reisi, devlet kurumlarının Aşura törenini kutlamadaki ısrarına ilişkin Sağlık Bakanlığı’nın çekincelerine atıfta bulunarak, 10 kişiden fazla insanın bir araya gelmesinin “riskli” olduğu konusunda uyardı. Reisi, Aşura törenlerinin maske takan 10 kişiyle sınırlı olması tavsiyesinde bulunurken, kapalı alanlarda enfeksiyon riskinin arttığına işaret etti.
Reisi, salgını önleme protokolünün “sihirli bir çubuk” olmadığı sözünü tekrar dile getirerek, “biz Sağlık Bakanlığı olarak, protokoller düzeyinde, Aşura meclislerinin kurulmasına tam olarak karşıyız” ifadelerine yer verirken, “kurban etlerini” dağıtma işlemlerine karşı da uyarıda bulundu.
Öte yandan, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani geniş kesimler tarafından eleştirilmesine rağmen, kutlamaların yapılması kararında ısrar ederek, Aşura matemi törenlerinin düzenlenmesine karşı çıkanlara net bir mesaj gönderdi.
Ruhani, dün sabah düzenlediği haftalık hükümet toplantısı sırasında, Sağlık Bakanı Said Nemeki’den Kurban Bayramı’nda sağlık protokollerine bağlı kalınmasını talep eden bir mesaj aldığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Ruhani, özellikle halkının çoğunluğu Sünnilerden oluşan eyaletlere hitap ederek, Kurban bayramının daha ayrıntılı protokollere göre kutlanacağını belirtti.
İran Cumhurbaşkanlığı internet sitesi Ruhani’nin “virüs salgınının hakim olduğu bu günlerde, dini görevleri yerine getirilmesi hususunda sağlık protokollerine bağlı kalmamız gerekiyor” sözlerine yer verdi. Ruhani özellikle, bir araya gelmeler, kalabalık ortamlarda yeme-içmeler ve uzun saatler bir arada kalmalardan kaçınılması ve sağlık protokollerine uyulması çağrısı yaptı.
Ruhani, “gerekirse, sağlık protokollerine uygun davranmayanların cezalandırın” talimatı verdi.
Sağlık Bakanlığı sözcüsü Sima Sadat Lari’ye göre, Ruhani’nin bu talimatı, son 24 saat içinde 2 bin 636 yeni vakanın kaydedilmesinin ardından geldi. Sözcü, İran’daki toplam bulaş vakasının 299 bine, Kovid-19 sebebiyle hayatını kaybeden 196 yeni ölüm vakasıyla birlikte vefat eden sayısı toplamının ise 16 bin 343’ye yükseldiğini açıkladı. .
IRNA ajansının Lari’den aktardığına göre, bin 604 kişi daha tedavi görmek amacıyla hastaneye kaldırıldı ve kritik vaka sayısında bir sıçrama yaşanarak 4 bin 27’ye yükseldi.
Resmi rakamlara göre İran dün itibariyle 2 milyon 406 bin kişiye koronavirüs testi uyguladı. Yine resmi rakamlara göre, geçtiğimiz Şubat ayında ilk iki vakanın görülmesinden bu yana, toplam 259 bin 116 kişi hastalık semptomlarını atlatarak sağlığına kavuştu.
Sağlık Bakanlığı sözcüsü, 26 eyaletin kırmızı renkte veya alarm durumunda olduğunu ifade etti. Tahran, kırmızı alarm seviyesindeki 15 eyaletin başında geliyor. Sözcü Lari, salgının ilk dalgasında kırmızı alarm seviyesini yaşayan Gülistan Eyaleti’nin yeniden kırmızı duruma geldiğini belirtti. Lari, Gülistan Eyaleti’ndeki 11 şehrin kırmızı alarm durumuna girdiğine, eyaletteki diğer 3 şehrin ise alarm durumunda olduğuna işaret etti. Lari, Gülistan Eyaleti’ndeki vaka sayısının son 6 hafta içinde iki katına çıktığını açıkladı.
Lari, güneydeki eyaletler arasında Kirman Eyaleti’ne işaret ederek, eyaletteki 12 şehrin kırmızı alarm kategorisine alındığını, diğer 7 şehrin alarm durumunda olduğuna işaret etti. Bakanlık sözcüsü, Kirman Eyaleti’nin salgının ilk dalgasında “düşük etkiye sahip” bir salgına tanık olduğunu, ancak son altı hafta içinde virüs sebebiyle hastaneye kaldırılan vaka sayısının iki katına çıktığını belirtti.
İran sağlık sistemi organizasyonundan bir yetkili, 6 binden fazla sağlık çalışanının yeni tip koronavirüs enfeksiyonuna yakalandığını ve 140 sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini ifade etti.
Bugün binlerce İranlının doktorluk sınavına girmesi beklenirken, ISNA haber ajansının Yükseköğretim Bakanlığı sınav departmanındaki bir yetkiliden aktardığına göre, bugün yapılacak olan doktorluk sınavına katılacak adaylardan 176’sının koronavirüs salgınından etkilenmiş olduğunu belirtti.
İran’ın “Haber” kanalı, Sağlık Bakanlığı’nın bu yıl doktorluk sınavının yapılmasına tanıklık etmesi planlanan tüm sınav merkezlerinin sterilize edildiğini bildirdi.
Doktorluk sınavı, İran eğitim merkezleri tarafından üniversitelere giriş sınavından önce yapılan sınavlardır. Aşura törenleriyle birlikte üniversiteye giriş sınavları da son günlerde İranlı yetkililer arasında büyük tartışmalara konu oldu.
Salgın hastalıklar uzmanı ve koronavirüsle mücadele komisyonu üyesi Mino Mahrez, dün İran Cumhurbaşkanı’na, önümüzdeki haftalarda yapılması planlanan sınavların ertelenmesi veya sınavın açık alanlarda yapılmasını talep eden bir mesaj gönderdi.
Öte yandan Sağlık Bakanı Yardımcısı İbrahim Reisi, sınavı ertelemenin “daha büyük bir risk taşıdığını” ifade etti.
İran Cumhurbaşkanlığı Ofisi Müdürü Mahmud Vaizi dün yaptığı açıklamada, üniversiteye giriş sınavının “tüm sağlık protokollerine uygun olarak yapılacağını” belirtti.
Sağlık Bakanlığı sözcüsü, “Sınav Merkezi’nin üniversiteye giriş sınavına katılanların yüzde 95’inin sınavın yapılamasını onayladığını” açıkladı.



Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
TT

Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümüyle birlikte ülkenin yönetimine dair sorular ortaya atılırken en çok zikredilen isimlerden biri de Yüce Lider'in oğlu Mücteba Hamaney oldu. 

Hiçbir resmi rolü bulunmasa da ülkenin en etkili figürlerinden biri gibi görülen Hamaney, pek çok İranlı için gizemini koruyor. Zira kendisi ne kamuoyunda sıklıkla görülüyor ne de konuşma yapıyor. 

ABD'nin Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, 85 yaşındaki Ayetullah Ali Hamaney'in 54 yaşındaki oğlunu mercek altına aldı.

Mücteba Hamaney'in, kendi kişisel gücü olmadığı ve itaatkar bir tavır gösterdiği söylenen Reisi'nin döneminde istihbarat ve güvenlik yapılarındaki nüfuzunu artırdığını bildirdi. 

İran Yüce Liderliği için Reisi'nin hazırlandığının düşünüldüğü ancak helikopterin düşmesiyle birlikte bu konudaki soru işaretlerinin arttığı aktarıldı. 

WSJ'nin konuştuğu uzmanlara göre Mücteba Hamaney'in, babasının yerine geçme ihtimali düşük ve spot ışıklarının altından kaçınarak daha da güç kazanması bekleniyor.

Alman Uluslararası Politika ve Güvenlik Politikaları Enstitüsü'nde çalışan İran uzmanı Hamidreza Azizi şöyle düşünüyor:

Son 20 yıldır işler, Mücteba ve etrafındaki şebekenin kontrolünde. Şimdi Hamaney için asıl mesele, Reisi'yle aynı özelliklere sahip birini bulmak. Böylece Mücteba toplumun gözünün önünde olmadan gücünü koruyup artırabilir.

Mücteba Hamaney'in haziran sonunda düzenlenmesi planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de önemli bir rol oynaması bekleniyor. 

İran'ın geçici cumhurbaşkanı Muhammed Muhbir'in de Mücteba Hamaney'e sadık bir isim olduğuna işaret ediliyor. 68 yaşındaki Muhbir seçimlere kadar tüm meselelerde belirleyici olacak üç kişilik bir konseyin parçası.

Yüce Lider'e bağlı, milyar dolarlık yatırım fonu Setad'ın başkanlığını neredeyse 15 yıl boyunca yürüttü. 

Haberde 1969'da Meşhad'da doğan Mücteba Hamaney'in geçmişine de değinildi. Yüce Lider'in sitesine göre, Şah Rıza Pehlevi döneminde evlerine düzenlenen baskınlardan birinde babasının dövüldüğünü gördü. 

1979'de devrimden sonra Tahran'a taşınan ailenin babası hızla yükselirken oğlu da 1980-1988'de Irak'la yürütülen savaşta cepheye gitti. 

Daha sonra Devrim Muhafızları'nda önemli görevlere gelecek kişilerle burada tanışan Mücteba'nın nüfuzu özellikle 2000'lerin ortalarında geniş çaplı olarak konuşulmaya başladı. 

Değişimciler, 2005 ve 2009'da Mahmud Ahmedinecad'ın kendilerine karşı kazandığı zaferlerin Mücteba Hamaney tarafından ayarlandığını öne sürdü.

ABD, 2019'da Devrim Muhafızları ve Besic milisleriyle "babasının istikrarı bozan bölgesel hırslarını ve ülke içindeki baskıya dair hedeflerini ilerletmeye" çalıştığı gerekçesiyle onu yaptırım listesine aldı. 

2022'de Mehsa Emini'nin gözaltında ölmesinin ardından ülke çapında patlak veren gösterilerde nefret objesi oldu. Ev hapsinde tutulan eski cumhurbaşkanı adayı Mir Hüseyin Musevi, Yüce Lider'e seslenerek o pozisyona oğlunu hazırladığı haberlerini yalanlamasını istedi. Ancak yanıt gelmedi. 

Ali Hamaney hakkında kitap yazan ABD ve İran yurttaşı Mehdi Khalaji bütün bunlara rağmen söylentilere karşı çıkıyor:

Mücteba'nın yeni Yüce Lider olma arzusuna dair fikirler tamamıyla bir mit. Tarihsel deneyime dayanarak Hamaney'in ne kendi oğlunu ne de başkasını işaret edeceğini sanmıyorum.

İslam Cumhuriyeti'ni kuran Ruhullah Humeyni ve yerine geçen Ali Hamaney'in Yüce Liderlik pozisyonunun babadan oğula geçmesine karşı çıkmasını İslam'a aykırı görmesi de Khalaji'nin tahminlerini güçlendiriyor. 

Mücteba Hamaney'in yönetim deneyimi ve dini yeterliliği de bu göreve uygun görülmüyor.

Tennessee Üniversitesi'nden Saeid Golkar şöyle diyor:

Önemli kararların alındığı yerlerde onlarca yıldır tecrübe edinen Mücteba Hamaney'in rejimdeki bağlantıları eşsiz. Ancak onun atanması monarşiyi geri getirerek Hamaney'in mirasını lekeler.

Bazı uzmanlar da Ahmed Humeyni'nin Mücteba Hamaney'den de güçlü görüldüğünü ancak babasının 1989'da ölmesiyle birlikte işlerin değiştiğini bildiriyor. Hamaney ve dönemin cumhurbaşkanı Ekber Haşimi Rafsancani'yle sorunlar yaşayan Ahmed Humeyni, 1995'te henüz 45 yaşındayken hayatını yitirmişti. Kalp krizinin ölüme neden olduğu bildirilmişti.

Independent Türkçe, WSJ, BBC Türkçe