İran’da kırmızı bölgelerde Kurban Bayramı namazı kılınmayacak

Korona Virüs ile Mücadele Konseyi toplantısına katılan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani (DPA)
Korona Virüs ile Mücadele Konseyi toplantısına katılan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani (DPA)
TT

İran’da kırmızı bölgelerde Kurban Bayramı namazı kılınmayacak

Korona Virüs ile Mücadele Konseyi toplantısına katılan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani (DPA)
Korona Virüs ile Mücadele Konseyi toplantısına katılan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani (DPA)

İran’da artan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakaları nedeniyle kırmızı seviye olarak belirlenen eyaletlerde Kurban Bayramı namazı kılınmayacak. Sağlık Bakan Yardımcısı İreç Herirçi ise yaptığı açıklamada, "Başkent Tahran, artık koronavirüsün yayılma merkezi oldu" dedi.
İran'da yeni tip korona virüs (Kovid-19) salgınında bilanço giderek artıyor. Ülke genelinde kırmızı seviye olarak belirlenen eyaletlerde Kurban Bayramı namazının kılınamayacağı açıklandı. Tahran Cuma İmamları Belirleme Kurumu Temsilcisi Mahmud Seyah kırmızı eyaletlerde her türlü etkinliğin yasak olacağını belirterek, “Korona Virüs ile Mücadele Konseyinin aldığı karar doğrultusunda kırmızı seviyede olan Tahran’a bağlı Rey, Şehriyar, Firuzkuh, Karçak, Veramin ve Şemiranat ilçelerinde Kurban Bayramı namazı kılınmayacak” dedi.
Aynı şekilde kırmızı seviyelerde olan Kirman, Kirmanşah, Golistan ve Kürdistan eyaletlerinde de bayram namazının kılınamayacağı belirtildi. Kırmızı bölgeler dışında kalan yerleşim yerlerinde bayramı namazının kılınacağı aktarılırken, namaza katılacakların yanlarında seccade ve maskelerini getirmeleri istendi.

"Başkent Tahran, artık korona virüsün yayılma merkezi oldu"
İran medyasına açıklamalarda bulunan Sağlık Bakan Yardımcısı İreç Herirçi başkent Tahran'daki duruma değinerek, "Başkent Tahran, artık korona virüsün yayılma merkezi oldu" diye konuştu. Herirçi, korona virüsün Tahran’dan diğer şehirlere yayılmaya başladığını belirterek, “Şehirlerarası yolculuk yapanlar Tahran’dan geçmekteler ve virüsü diğer şehirlere yaymaktalar” dedi. Ülke genelinde 72 milyon İranlının korona virüs tehdidinin fazla olduğu kırmızı eyaletlerde yaşadığını vurgulayan Herirçi, "26 eyalet kırmızı ve 5 eyalet sarı seviyede. Toplam 72 milyon İranlı korona virüs tehdidinin olduğu bu eyaletlerde yaşamakta" şeklinde konuştu. İran Sağlık Bakanının diğer yardımcısı Ali Rıza Reisi ise ülke genelindeki 457 ilçe arasından sadece 37 ilçenin beyaz seviyede ve diğer 105 ilçenin kırmızı, sarı ve turuncu seviyelerde olduğunu belirtti.

Tahran’da 350 sağlık çalışanı Kovid-19'a yakalandı
Başkent Tahran’da korona virüs ile mücadele merkezlerinden olan Sina Hastanesinde 350 sağlık çalışanının korona virüse yakalandığı açıklandı. Tahran Sina Hastanesi Müdürü Muhammed Talipnur, bin 200 personelin çalıştığı Sina Hastanesinde 350 sağlık çalışanda virüs tespit edildiğini aktardı.
İran’da son 24 saatte korona virüs nedeniyle 226 kişi hayattı kaybederken, 2 bin 621 yeni vaka kaydedildi. Toplam vaka sayısı 300 bini aşarak 301 bin 530’a, hayatını kaybedenlerin sayısı ise 16 bin 569'a yükseldi.



Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
TT

Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)

Sudanlı üst düzey istihbarat yetkilisi Ahmed Hasan Muhammed, ülkesinin İran’ın Kızıldeniz kıyısında bir deniz üssü kurma talebini reddettiğini söyledi.

İran’ın bu talebi kabul edilseydi, söz konusu üs, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından birinde deniz trafiğini izlemesine olanak tanıyacaktı.

Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal gazetesinden aktardığına göre Muhammed konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi;

“İran, Sudan ordusuna isyancılara karşı mücadelede kullanılmak üzere silahlı insansız hava araçları (SİHA) sağladı. Tahran, üssü inşa etme izni karşılığında, Sudan’a helikopter taşıyan bir savaş gemisi de dahil olmak üzere gelişmiş silahlar teklif etti. İranlılar üssü istihbarat toplamak için kullanmak istediklerini söyledi. Oraya savaş gemileri de yerleştirmek istediler. Ancak Hartum, İran’ın bu teklifini reddetti.”

Muhammed gazeteye yaptığı açıklamada, “Sudan İran’dan SİHA satın aldı. Çünkü insan kaybını azaltmak ve uluslararası insancıl hukuka saygı göstermek için daha isabetli silahlara ihtiyacımız vardı” diye ekledi.

Kızıldeniz’deki bir deniz üssü, Yemen’deki Husilerin ticari gemilere saldırı başlatmasına yardımcı olurken, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından biri üzerindeki hakimiyetini artırmasına olanak tanıyabilir.

İran destekli Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Gazze’de savaşan İsrail ve müttefiklerini cezalandırma amacıyla gerçekleştirdiklerini ifade ediyor.

sddeb
Yemen televizyonu tarafından yayınlanan bir görüntüde, Husi saldırısından sonra batan bir İngiliz kargo gemisi görülüyor (EPA)

Sudan’ın, devrilen eski Devlet Başkanı Ömer El Beşir döneminde, İran ve Filistin’deki müttefiki Hamas ile yakın ilişkileri vardı.

Beşir'in 2019 darbesiyle devrilmesinin ardından, ülkenin askeri cuntasının başı olan Orgeneral Abdulfettah el Burhan, uluslararası yaptırımları sona erdirmek amacıyla ABD ile yakınlaşma başlattı.

Ayrıca İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için harekete geçti.

İran’ın deniz üssünü inşa etme talebi, bölge ülkelerinin Sudan’da 10 aydır devam eden iç savaştan faydalanarak, Ortadoğu ile Sahra Altı Afrika ülkeleri arasında stratejik bir kavşak noktası olan ülkede yer edinmeye çalıştıklarını gösteriyor.

Burhan liderliğindeki Sudan ordusu, Nisan ortasından bu yana Orgeneral Muhamed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri ile savaşıyor.

Çatışma on binlerce insanın ölümüne, milyonlarca Sudanlının yerinden edilmesine ve dünyanın en kötü insani krizlerinden birine neden oldu.

Çatışmaları takip eden bölge yetkilileri ve analistlere göre, Sudan’ın İran’dan aldığı SİHA’lar, Hızlı Destek Kuvvetleri nedeniyle ordunun uğradığı kayıpların ardından, Burhan’ın bir miktar başarı elde etmesine yardımcı oldu.

Son haftalarda hükümet, Hartum ve Omdurman’daki önemli bölgelerin kontrolünü yeniden ele geçirdi.

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, hem Sudan ordusunu, hem de Hızlı Destek Kuvvetleri’ni savaş suçu işlemekle suçladı.

Washington ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde cinayet, tecavüz ve etnik temizlik de dahil olmak üzere insanlığa karşı suçlar işlemekle itham etti.

Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, Sudan ordusunu, sivillerin yerleşimleri havadan hedef almak ve Sudanlı sivilleri çaresizce ihtiyaç duydukları insani yardımdan mahrum bırakmakla eleştirdi.

BM kuruluşları ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Darfur’da etnik amaçlı saldırılar da dahil olmak üzere zulüm yapmakla suçladı.

Çatışmanın tarafları olan Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri, ABD ve BM’nin suçlamalarını reddetti.

ABD Şubat ayında yaptığı açıklamada, İran’ın Sudan ordusuna silah sevkiyatıyla ilgili endişelerini dile getirdi.

ABD’nin Hartum Büyükelçisi John Godfrey, İran’ın Hartum’a yardım ettiğine ilişkin haberlerin ‘son derece rahatsız edici’ olduğunu söyledi.