Ashkenazi: İsrail ve ABD'de hiç kimse ilhak projesiyle ilgilenmiyor

İsrailli bir sanatçının “Son Akşam Yemeği” resminden etkilenerek yaptığı ve Tel Aviv’in merkezinde sergilediği Netanyahu’nun balmumu heykeli. (AFP)
İsrailli bir sanatçının “Son Akşam Yemeği” resminden etkilenerek yaptığı ve Tel Aviv’in merkezinde sergilediği Netanyahu’nun balmumu heykeli. (AFP)
TT

Ashkenazi: İsrail ve ABD'de hiç kimse ilhak projesiyle ilgilenmiyor

İsrailli bir sanatçının “Son Akşam Yemeği” resminden etkilenerek yaptığı ve Tel Aviv’in merkezinde sergilediği Netanyahu’nun balmumu heykeli. (AFP)
İsrailli bir sanatçının “Son Akşam Yemeği” resminden etkilenerek yaptığı ve Tel Aviv’in merkezinde sergilediği Netanyahu’nun balmumu heykeli. (AFP)

Mavi Beyaz Partisi’nden İsrail Dışişleri Bakanı Gabi Ashkenazi, Çarşamba günü düzenlenen Knesset oturumunda, Batı Şeria’daki işgalci yerleşimciler tarafından ABD Başkanı Donald Trump’ın Beyaz Saray’daki varlığından yararlanmak ve Filistin topraklarının İsrail tarafından ilhak edilmesi fırsatını kaçırmamak için Netanyahu’ya uygulanan baskılara yanıt verdi. “İlhak planı şu anda yürürlüğe konulmuş değil. Şu anda ne İsrail’de ne de ABD’de ilhak meselesiyle ilgilenen bir kişi var” dedi.
Konuyla ilgili olarak iki hafta önce ABD’li mevkidaşı Mike Pompeo ile görüşen Ashkenazi açıklamasını şöyle sürdürdü:
“İlhak planını gündemimizden çıkardığımızı kesin olarak söyleyemem. Ancak gerçekçi olmalıyız. Burada insanların hayatlarıyla ilgili meseleler var. Ne biz ne de ABD’liler bu duruma dair dikkatimizi başka hiçbir şeyle dağıtmamalıyız.”
Ashkenazi, partisi “Mavi-Beyaz’ın” ilhak planıyla ilgili
tutumunun değişmediğini belirttiği açıklamasında planın uygulanmasının bölge ülkeleri ve dünyadaki birçok tarafla diyalog ve anlaşma yoluyla yapılması gerektiğini vurguladı. Meselenin Mısır ve Ürdün gibi komşu ülkeleri de ilgilendirdiğini ve ilhak meselesini onlarla da müzakere ettiklerini kaydetti.
Knesset’teki işgalci yerleşimleri destekleyen lobinin iki üyesi, Yamina’dan Matan Kahana ve Likud Partisi’nden Shlomo Karhi dün, ilhak planını uygulanmasındaki gecikmeyi protesto eden yerleşimci liderlerden bazılarının da katılımıyla Parlamento Dışişleri ve Güvenlik Komitesi’nde bir araştırma gerçekleştirdi. İki isim, Başbakan Netanyahu’nun 1 Temmuz 2020’de ilhak tedbirlerini uygulama sözü verdiğini, yapılan baskılar neticesinde sözünü yerine getirmediğini, baskıları geri püskürtmesi ve verdiği sözü yerine getirmesi gerektiğini vurguladılar.
Karhi konuya dair şunları söyledi:
“Filistinliler Batı Şeria’nın C Bölgesi’ndeki toprakları kontrol altında tutuyorlar. Buralara evler ve parklar inşa ederek ilhak meselesine karşı çıkıyorlar. Eğer hükümet onları bölgeden çıkarmak ve toprakları İsrail’e ilhak etmek için harekete geçmezse altın fırsatı kaçırmış olacak ve yapılan bu hata sebebiyle İsrailliler nesiller boyunca ağlayacaktır.”
Kahana da Filistin yönetiminin bu bölgelerde bina inşa etmek için yüksek miktarlarda para harcayarak ilhaka karşı olduklarını gösterdiklerini söyledi.
Parlamento Komisyonu Başkanı Zvi Hauser, söz konusu açıklamalara destek vererek “Bu topraklar, tarihteki Yahudi Medeniyeti’nin temelidir” dedi. Hauser açıklamasının devamında şunları söyledi:
“İsrail, Oslo anlaşmalarında bu toprakların elinde tutma konusunda ısrar etmedi. Bu topraklar Yahudilerin kıymetli topraklarıdır. Bugün bana öyle geliyor ki İsrail hükümeti adeta gözlerini kapatıyor. Öyle ki Siyonizmin başlangıcı aşamasında yaptığı gibi Filistinlilerin dönüm dönüm bu toprakları nasıl kontrol altına aldıklarını görmüyor.”



Noel tatili boyunca terörizm tüm dünyayı kasıp kavuruyor

Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
TT

Noel tatili boyunca terörizm tüm dünyayı kasıp kavuruyor

Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)

Yıl sonu tatilleri yaklaşırken terörizm, birden fazla kıtada ve birden fazla nedenden dolayı yeniden baş gösterdi. Avustralya istihbaratının daha önce Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının faillerinden birinin "DEAŞ" örgütüyle bağlantısını araştırdığının ortaya çıktığı bir dönemde, bu aşırılıkçı örgüt, 3 Amerikalının öldürüldüğü bir başka saldırıdan bir gün sonra, İdlib vilayetindeki Maaret el-Numan'da Suriye güvenlik güçlerine yönelik bir saldırının sorumluluğunu üstlendi. Bu saldırının Suriye Genel Güvenlik Teşkilatı'nda çalışan "aşırılıkçı" bir üyesi tarafından gerçekleştirildiği iddia edildi.

Yahudi kutlaması (Hanuka) sırasında 15 kişinin ölümüne neden olan Sidney saldırısının faillerinin Sajid Akram ve oğlu Naveed Akram olduğu bildirildi. Şarku’l Avsat’ın Avustralya Yayın Kurumu’ndan (ABC) aktardığına göre, istihbarat servisleri altı yıl önce Naveed'in DEAŞ ile bağlantılarını araştırdı. Bu arada, Sidney saldırısı sırasında Naveed ile boğuşarak onu silahını alan Suriyeli Ahmed el-Ahmed'in ailesi, oğullarını kahraman olarak nitelendirdi.

DEAŞ ayrıca dün İdlib vilayetinde dört Suriyeli güvenlik görevlisinin öldürüldüğü bir saldırının sorumluluğunu üstlenerek, Suriye'deki faaliyetlerini yeniden canlandırma çabalarını gösterdi.

Los Angeles'ta yetkililer, Kaliforniya'da yılbaşı gecesi eş zamanlı bombalı saldırılar planladığı düşünülen aşırılıkçı bir grubun üyesi olduklarından şüphelenilen dört kişinin yakalandığını duyurdu. Associated Press'in (AP) haberine göre, haklarında yapılan suç duyurusunda, bu kişilerin Filistin yanlısı bir grubun ayrılıkçı kolunun üyeleri oldukları belirtildi.


Trump, iftira nedeniyle BBC'den 10 milyar dolar tazminat talep ediyor

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Trump, iftira nedeniyle BBC'den 10 milyar dolar tazminat talep ediyor

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, İngiliz yayın kuruluşu BBC'yi yanıltıcı bir video yayınladığı gerekçesiyle iftira atmakla suçlayarak, dün en az 10 milyar dolarlık tazminat davası açtı.

Florida'da açılan davada hem iftira hem de aldatıcı ve haksız ticari uygulamalarla ilgili bir yasanın ihlali nedeniyle "en az 5 milyar dolar" tazminat talep ediliyor.

BBC, 6 Ocak 2021'de destekçilerinin Kongre'ye baskın düzenlemesinden önce Trump'ın "şiddet eylemi" çağrısında bulunduğu izlenimini veren bir belgeseldeki konuşmasının düzenlenmesi nedeniyle özür diledi. 2024 başkanlık seçimlerinden önce yayınlanan amiral gemisi haber programı "Panorama"dan alınan düzenlenmiş bölümün yeniden ortaya çıkmasından bu yana kanal karışıklık içinde.

BBC Başkanı Samir Shah, kurumun özürünü içeren "kişisel bir mektubu" Beyaz Saray'a gönderdi, ancak bu girişim 79 yaşındaki başkanın öfkesini yatıştırmakta başarısız olmuş gibi görünüyor. Trump, birçok Amerikan medya kuruluşuna dava açtı ve birçoğunu da dava açmakla tehdit etti; bunlardan bazıları anlaşmazlıkları çözmek ve yasal işlemleri durdurmak için önemli miktarlarda para ödedi.

Trump, iktidara geri döndükten sonra Beyaz Saray'a bir dizi Trump yanlısı içerik üreticisi ve etkili kişiyi getirdi ve geleneksel medya kuruluşlarından gazetecilere çok sayıda hakaret yöneltti.


Washington, Kiev'e NATO'nun sağladığına benzer garantiler sunuyor

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
TT

Washington, Kiev'e NATO'nun sağladığına benzer garantiler sunuyor

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)

ABD yetkilileri dün, ülkelerinin Ukrayna'ya NATO'nun sağladığına benzer güçlü güvenlik garantileri sunduğunu ve Rusya'nın bunları kabul edeceğinden emin olduklarını açıkladı; Washington bunu savaşı sona erdirme yolunda bir atılım olarak nitelendirdi.

ABD yetkilileri, pazar günü ve dün Berlin'de Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile devam eden görüşmeleri olumlu olarak nitelendirerek, Ukrayna'nın da anlaşmayı kabul etmesi gerektiğini ve bu anlaşmanın, bir müttefike yapılan saldırının tüm müttefiklere yapılmış sayılmasını öngören NATO anlaşmasının 5. maddesine benzer güvenlik garantileri sağlayacağını belirtti.

Zelenskiy ise Berlin'de Ukraynalı ve Amerikalı müzakereciler arasında yapılan görüşmenin ardından şunları söyledi: "Özellikle toprakla ilgili olanlar olmak üzere karmaşık konular var (...) Açık konuşalım, pozisyonlarımız hâlâ farklı."