Polonya'da bakanlık çatısında eylem yapan çevreci aktivistlere gözaltı

Polonya'da bakanlık çatısında eylem yapan çevreci aktivistlere gözaltı
TT

Polonya'da bakanlık çatısında eylem yapan çevreci aktivistlere gözaltı

Polonya'da bakanlık çatısında eylem yapan çevreci aktivistlere gözaltı

Polonya'daki yaşlı ormanların daha iyi korunması için Polonya Çevre Bakanlığı binasının çatısında eylem yapan çevreci 15 aktivist gözaltına alındı.
Polonya’da uluslararası çevreci sivil toplum kuruluşu olarak bilinen Greenpeace üyesi 15 aktivist, yaşlı ormanların daha iyi korunması için Çevre Bakanlığı binasında eylem yaptı. Sabah saatlerinde bakanlığın çatısına çıkan aktivistler burada yaptıkları açıklamayla ülkedeki yaşlı ormanların gerektiği şekilde korunmadığını belirtti. "Yaşlı ormanlar iklim kriziyle mücadelede en etkili araçları oluşturmaktadır, bu ormanlar kuraklık, sel gibi sonuçlara yol açan iklim krizinin etkilerinin azaltılmasında doğal kalkan görevi görüyor" denilen açıklamada, Polonya Çevre Bakanı Michal Wos’a söz konusu ormanları gerektiği şekilde korumadığı suçlaması yöneltildi. Bakanın doğanın korunmasıyla ilgilenmediği, Devlet Ormanları Genel Müdürlüğü'ndeki bazı yöneticilerin soygun politikasını hayata geçirdiği ileri sürülen açıklamada, "Çevre Bakanı orman baronlarının iş planlarının uygulayıcısı olmamalı, toplumun ve bilimin sesine kulak verecek bir bakana ihtiyacımız var" ifadeleri kullanıldı.
Açıklamanın ardından aktivistlerin bir kısmı çatıda kalırken, 4 aktivist ise bakanlık binasının ön cephesinden halatlar yardımıyla sarkarak döviz açtı. "Yıkıma dur de, şimdi koruma zamanı" yazılı dövizde Çevre Bakanı Wos'un ağaç kesen karikatürüne de yer verildi. Aktivistlerin eylemi üzerine olay yerine gelen polis ve itfaiye ekipleri güvenlik önlemleri alırken, müzakere polisleri ise aktivistleri eylemlerinden vazgeçirmeye çalıştı. Saatler süren görüşmelerin ardından eylemlerini sonlandıran çatıdaki 11 aktivist gözaltına alınırken, binanın ön cephesinde halatlarla sarkmış vaziyetteki 4 aktivist ise eylemlerini sonlandırmaya yanaşmadı. Bunun üzerine itfaiyeye ait araçlarla 4 aktivistin yanına çıkan polis, bu kişileri zor kullanarak gözaltına aldı. Kamu düzenini bozdukları suçlaması yöneltilen 15 aktivistin Varşova Emniyet Müdürlüğü'ndeki gözaltı işlemleri sürüyor.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times