İran’da vakaların artmasıyla koronavirüs salgını kontrolden çıktı

Geçen ay Tahran’daki bir kurutulmuş gıda dükkanında maske takan vatandaşlar. (Reuters)
Geçen ay Tahran’daki bir kurutulmuş gıda dükkanında maske takan vatandaşlar. (Reuters)
TT

İran’da vakaların artmasıyla koronavirüs salgını kontrolden çıktı

Geçen ay Tahran’daki bir kurutulmuş gıda dükkanında maske takan vatandaşlar. (Reuters)
Geçen ay Tahran’daki bir kurutulmuş gıda dükkanında maske takan vatandaşlar. (Reuters)

İran’da sağlık yetkilileri, Tahran'daki durumun son dalgada kaydedilen çok sayıda vakanın ardından "kontrolden çıktığı" konusunda uyarıda bulundu. İran Sağlık Bakanlığı dün 2 bin 598 kişide vaka kaydedildiğini bildirdi ve son 24 saatte 215 kişinin yaşamını yitirdiğini, hastanede tedavi altına alınan hasta sayısının ise bin 304 ek vaka ile arttığını duyurdu.
Ülkede Kovid-19 kaynaklı ölümlerin sayısı 17 bin 405 kişiye yükselirken toplam vaka sayısı 31 bin 235’e, hastanelerdeki kritik vakalar ise 4 bin 14’e çıktı.
İran Sağlık Bakanlığı'nın son verileri, 270 binden fazla kişinin iyileştiğini ve yapılan test sayısının Kovid-19 salgınının şubat ayında görülmesinden bu yana 2 milyon 535 bine ulaştığını gösterdi.
Virüsün hareketinin coğrafi haritası değişse de virüs ülkedeki 31 ilde geniş bir alana hızla yayılmaya devam etti. Şarku’l Avsat’ın İran’ın resmi haber ajanslarından ISNA’dan aktardığı habere göre Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Sima Sadat Lari, İran’da 14 eyalet  "kırmızı bölge" olarak adlandırılırken 12’si ise "uyarı durumunda olan bölge” kategorisine girdi.
Lari açıklamasında, "Durum, Huzistan (Ahvaz), Kürdistan, Kirmanşah, Güney Horasan ve Belucistan eyaletlerinde daha iyi hale geldi" dedi. Ancak bu eyaletlerde sağlık talimatlarına uymada ihmale karşı uyarıda bulundu.
Ayrıca ülkedeki 4 valilik kırmızı bölge kategorisinden uyarı durumuna geçti. Buna karşılık 3 il de uyarı durumundan kırmızı bölge kategorisine girdi. 
ISNA haber ajansı, Sağlık Bakanlığı'nın Epidemiyoloji Komitesi'nin ayrı bir raporuna atıfta bulunarak en fazla ölümlerin Zencan, Loristan, Erdebil, Pers, Tahran ve Doğu Azerbaycan olmak üzere 6 ilde görüldüğünü kaydetti.
Tahran'daki Mesih Danişveri Hastanesi Hastalıklar ve Epidemiyoloji Bölümü Başkanı Payam Tabersi yaptığı açıklamada, günde 250 kişinin hayatını kaybettiğini vurgulayarak durumun başkentte "kontrolden çıktığını" bildirdi. Tabersi, "İstatistikler resmi olarak kaydedilenler. Evlerdeki ölümleri veya yanlış tespit edilen vakaları  içermiyor” dedi. Başkent Tahran'daki hastanelere bin hastanın daha katıldığını belirterek "kuzey illerdeki doktorların çoğunun hastanelerde tedavi gördüğünü" belirtti.
Öte yandan İranlılar, televizyon kanallarında kalabalık bir sokakta maske kullanmadan ve sosyal mesafeyi hesaba katmadan görüntülendi.
Reuters haber ajansı, İran devlet televizyonunun ülkenin her 7 dakikada bir ölüme tanık olduğunu, sosyal mesafe kurallarını sürdürmek için uyarılar yayınladığını aktardı.
BBC Farsça dün, gerçek ölüm ve vaka sayısı hakkında resmi bir hükümet kaynağından elde edilen bilgilerin yeni bir bölümünü yayınladı. Dün yayınlanan son bölümde, İran'da ikamet eden yaklaşık 42 bin kişi arasından 2 bin yabancının koronavirüs nedeniyle 20 Temmuz'a kadar hayatını kaybedenler arasında olduğu belirtildi. İranlı yetkililer, çeşitli vesilelerle yabancılara yönelik hizmetleri vurgulasa da ülkedeki yabancıların durumu hakkında henüz bir rakam yayınlamadılar.
BBC Farsça, cumartesi günü yayınlanan bir raporda, İran'da koronavirüs salgınından ölenlerin sayısının hükümetin açıkladığından üç kat fazla olduğunu ortaya çıkardı. Aynı şekilde, hükümetin elindeki verilere göre vaka sayısı da Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı gibi 278 bin 827 olmadığını, gerçek rakamın 451 bin 24 olduğunu kaydetti.
Bazı uzmanlar İran'daki resmi koronavirüs verilerinin doğruluğunu sorguladılar. İran Parlamentosu Araştırma Merkezi tarafından geçen nisan ayında yayınlanan bir raporda, vakaların Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan miktarın 8 katı olabileceği belirtildi. Daha sonra silinen raporda, resmi verilerin sadece test sonucu pozitif çıkan ve hastanede ölenlerin sayısını yansıttığı kaydedilmişti.
İran’da yetkililer, nisan ayı ortasında ülkedeki genel izolasyon tedbirlerinin hafifletilmesinden bu yana Kovid-19 vakalarının yükselmesiyle, sağlık yönergelerine uyulmadığı takdirde salgının önlenmesine yönelik tedbirlerin tekrar uygulanacağına yönelik uyarıda bulundu. Ayrıca İran’da geçen aydan bu yana resmi ve kapalı alanlarda maske takmak zorunlu hale geldi.
Tahran Belediye Başkanı Piruz Hanaçi basın toplantısında yaptığı açıklamada İran hükümetini "koronavirüs koşullarında belediyeye destek sağlamadığı" için eleştirdi.
İran Tıp Cemiyeti İslam Derneği, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'ye "sağlık protokollerine uyulsa bile” ülkede kalabalık toplantılar kurulmasının sonuçları hakkında bir uyarı mesajı gönderdi.
Ruhani, sağlık protokollerine bağlı kalarak bu ayın sonunda Aşure törenleri düzenlenmesine yönelik pozisyonunu sürdürmüştü.
İran Sağlık Bakanı Said Nemeki dün "protokolün koronavirüs aleyhine çelik bir kalkan olmadığını" söyledi. Ancak Nemeki, ülkede tekrar kapatma uygulamalarına dönmeyi reddetti ve bunu "en kolay adım" olarak nitelendirdi.
Bununla birlikte, yaklaşık 1,3 milyon öğrenciyi içeren üniversite giriş sınavının 3 haftadan kısa bir süre sonra için ertelenmesini reddetti.
Nemek, üniversite sınavının düzenlenmesi konusundaki tartışmalara yönelik düzenlenen toplantıdan önce  yaptığı açıklamada, "Sınavın, daha iyi bir zamanda olacağı umuduyla ertelenmesi doğru değil” diye konuştu. İran hükümetinin haber sitesine göre İran’ın sonbaharda daha zor koşullarla karşı karşıya kalacağı bekleniyor.
Öte yandan İran Eğitim Bakanı Muhsin Hacı Mirzai, "TV eğitiminin" 5 Eylül'de okulların açılmasıyla başlayacağını ve aynı zamanda sınıflarda 10 ila 15 arasında öğrencinin bulunduğu İran’daki okulların yüzde 30'unu açmanın mümkün olduğunu belirtti. Söz konusu rakamlar, İran'daki 14 milyon okul öğrencisinin sadece yüzde 10'unu oluşturuyor.
Bakan’ın açıklamasına göre hükümet düşük gelirli ailelerden gelen öğrencilere 50 bin tablet dağıtmayı planlıyor.
Diğer taraftan, İran Merkez Bankası'ndan bir yetkili, Koronavirüs ile Mücadele Ulusal Komitesi'nin, geçen ay konut sektörünü vuran konut ücreti krizini kontrol altına almak için Tahran'da 500 milyon riyal, büyük şehirlerde 300 milyon riyal ve küçük şehirlerde faizleri yüzde 12 ila 13 arasında değişen 150 milyon riyal değerinde kredi vermeye karar verdiğini açıkladı.



Reisi'nin yokluğunun ardından İran

Reisi'nin ardından İran, iktidarın muhalefete "Allah ile savaştığı" temelinde bir darbe indirmesini sağlamak için Humeyni ideolojisini yoğunlaştırmaya yönelecek (AFP)
Reisi'nin ardından İran, iktidarın muhalefete "Allah ile savaştığı" temelinde bir darbe indirmesini sağlamak için Humeyni ideolojisini yoğunlaştırmaya yönelecek (AFP)
TT

Reisi'nin yokluğunun ardından İran

Reisi'nin ardından İran, iktidarın muhalefete "Allah ile savaştığı" temelinde bir darbe indirmesini sağlamak için Humeyni ideolojisini yoğunlaştırmaya yönelecek (AFP)
Reisi'nin ardından İran, iktidarın muhalefete "Allah ile savaştığı" temelinde bir darbe indirmesini sağlamak için Humeyni ideolojisini yoğunlaştırmaya yönelecek (AFP)

Velid Fares

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin, Dışişleri Bakanı ile birlikte helikopter kazasında hayatını kaybettiğini duyuran açıklamanın mürekkebi kurumadan, ölümünden kimin sorumlu olduğuna dair anlatılar başladı. Helikopterin zorunlu inişi gerçekten teknik nedenlerden mi kaynaklanıyordu, yoksa birisi motora sabotaj mı yapmıştı?

Haberlerin çoğu, teknik bir arızanın bir felakete dönüşen bu zorunlu inişe yol açtığı sonucuna varıyor. Ancak pek çok soru hâlâ soruluyor ve bunlar arasında şunlar da var; bu helikopter nasıl düştü, Cumhurbaşkanına eşlik eden iki helikopterden ikisi de neden zorunlu iniş alanına bakmadan yolculuklarına devam ettiler? Bazıları, kötü hava koşullarına rağmen kışın bile bu koridorun sürekli uçak ve helikopterler tarafından kullanıldığını söylüyorlar. Dolayısıyla ya bu olay benzersiz ya da olayların seyrini bu yöne iten yıkıcı bir el var.

Nihai raporların sonuçları ne olursa olsun, bu durum, İran rejimi içindeki kanatlar arasındaki güç tartışması çerçevesine giriyor. Bu kanatların ilki ölen Cumhurbaşkanı’nın devlet başkanı konumundayken başını çektiği kanattır. Kaynaklara göre Reisi, başkanlığını yaptığı devlet kurumlarının daha yetkili olması için çalışıyordu. Diğer kanat ise Dini Lider'in kanadı ve yüksek Humeyni otoritesi onun elinde. Yeni cumhurbaşkanlığı seçiminin tarihi yaklaşırken kanatlar arasındaki mücadele yoğunlaşmıştı ve Hamaney'in ölümüyle yerine geçecek yeni ismin bulunması için çalışmalar yapılıyordu. Bilgiler, Humeyni Otoritesinin başındaki ismin, yerine oğlu Mücteba Hamaney'i önerdiğini söylüyor. Ancak diğer kaynaklar, Reisi'nin Veliyyi Fakih’in halefi olmaya hazırlandığını, bunun da iki kanat arasında çatışmaya yol açtığını söylüyorlar.

Anlaşmazlık konularından biri de 2014'ten bu yana Batı'dan, özellikle de ABD'den aktarılan ve on milyarlarca dolar olduğu tahmin edilen paranın kontrolü. Bu büyük meblağlar doğal olarak hükümet, bürokrasi, güvenlik kurumları, bankalar ve sahayı kontrol eden milisler arasında büyük çatışmalara yol açıyor. Cumhurbaşkanlığı ve Genel Rehberlik makamları arasındaki çatışma, bir yandan rejimin gücünü güvence altına alan bu fonlar üzerindeki kontrolün niteliği, diğer yandan da rejimin dört Arap ülkesinde ve Filistin topraklarındaki Humeynici ve müttefik milislerle olan organik bağıyla ilgili derin farklılıkların bir sonucu olabilir.

Peki, Reisi’nin sahneden ayrılmasından sonra şimdi ne olacak?

En yakın ihtimal, kurumlardaki ve devletteki destekçilerinin zayıflatılması ve yerine Rehber’i çevreleyen dar çevrenin parçası olacak, yeni bir cumhurbaşkanının getirilmesidir. Böylece cumhurbaşkanlığı makamı yakın gelecekte Dini Lider’in halefi için hazırlanmış olacak. Bu durumda, İran'daki bu dramatik değişimlerin iç, bölgesel ve uluslararası arenadaki sonuçları nelerdir?

İran içinde, yoğun halk tepkisinden ve Tahran ile diğer şehirlerde gerçekleşen kutlamalardan, Reisi'nin ölümünün, muhalefetin bir bütün olarak rejimin varlığını reddetmesi, bir otorite boşluğu veya en azından otoritenin kanatları arasında bir çekişme olduğu temelinde otoriteye karşı yeniden protesto çağrısı yapması için yeni bir kapı açabilir. Bu elbette rejimi, uluslararası kamuoyunu sahayı kesin olarak kontrol ettiğine ikna etmek için büyük bir baskıda bulunmaya itecektir.

Bölgesel düzeyde bazı hükümetler, Tahran’daki yeni hükümet ve yönetim ile ilişkilere hazırlık olarak Hamaney'in otoritesini yeniden tanıdı. Bunların arasında devletlerin içişlerine karışmama anlaşması imzalayan ülkelerin yanı sıra, durumu izleyen ve yeni rejimin istikrarlı bir yönde gelişimini görene kadar harekete geçmeyecek Arap Körfez ülkeleri de var.

Uluslararası düzeyde, bazı Avrupa hükümetlerinin, İran liderliğine Avrupa, AB ve Tahran arasındaki mevcut anlaşmalara saygı duyulacağı konusunda güvence vermek amacıyla, Dini Lider’e sempatilerini ifade etmekte hızlı davrandıklarını gördük. Bu, İran'da en yüksek ve derin Avrupa çıkarlarına sahip olanlar için normaldir ve şu ana kadar rejimi değiştirmeye çalışan tüm İran muhalefetlerinden daha güçlüdür.

ABD'ye gelince, Dışişleri Bakanlığı, İran hükümetinin koşullarındaki değişikliğe rağmen kendisi ile diplomatik ilişkiler kurmadan, İran yönetimine sakin bir dille başsağlığı diledi. Çünkü yönetim Kongre'de her iki partiden de cumhurbaşkanı kim olursa olsun bu rejimle ilişki kurmak istemeyen bir çoğunluğun bulunduğunu çok iyi biliyor. Başkanlık seçimi kampanyası sırasında muhalefetin yönetime yönelik eleştirilerini yoğunlaştırdığı ve muhalefetin ABD yönetimini, terörist olarak gördüğü bir rejimi tanımaktan sorumlu tuttuğu biliniyor.

Dolayısıyla Biden yönetimi İran rejimini diplomatik olarak tanırken, popülist Cumhuriyetçi tabandan duyduğu korku nedeni ile kendisi ile ilişki kurmama ilkesini sürdürecek. Çünkü Cumhuriyetçiler önemli eyaletlerde çoğunluğu elde etmiş gibi görünüyor, bu da seçim sonuçlarını etkileyebilir.

Bunun gelecekteki en önemli sonuçları ne olacak?

İran rejiminin, önümüzdeki Kasım ayındaki ABD seçimleri öncesi Ortadoğu'da bir tür güç gösterisine hazırlık amacıyla kendi kurumlarını etrafında toplaması, onları koruması ve geliştirmeye çalışması mantıklı. Bu da demek oluyor ki, yaz başından kasım ortasına kadar Biden yönetiminin ya da diğerlerinin seçimler nedeniyle Ortadoğu'daki herhangi büyük hareketlenmeye karşılık veremeyeceği hassas bir dönem yaşanacak. Tahran bunu anladı ve eğer isterse aynı aşamayı bölgedeki bazı hedeflerini hayata geçirmek için de kullanmaya hazırlanıyor.

Reisi'den sonra İran, iktidarın Humeyni’nin deyimi ile "Allah ile savaşan" muhalefete bir darbe indirmesini sağlamak için Humeyni ideolojisini yoğunlaştırma yoluna gidecek. Ancak İsrail-İran çatışması çerçevesindeki yeni durum, bir yanda İsrail ve bölgesel müttefikleri, diğer yanda İran rejimi arasında tansiyonu yükseltmeyi, aynı zamanda rejim içinde yeni halk ayaklanmalarının başlamasını kolaylaştıracak bir iç bölünmenin yaşanmasını ümit eden İran muhalefetinin işine yarayabilir.

Fakat ABD'nin tutumu değişmediği sürece, mevcut aşamada bu rejimi değiştirmek zor olsa da seçim tarihi yaklaştıkça değişim fırsatları doğabilir. Her halükârda, Humeyni rejiminin temel direklerinden biri ve 1980'lerdeki binlerce idamın sorumlusu olan birinin yokluğu, İran'daki kurban aileleri için umut verici bir haber, rejime reform veya değişim yönünde baskı yapmak için motive edici bir faktördür.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.