Irak’ta protestocular ile Sadr destekçileri arasında gerilim

Bağdat’taki Tahrir Meydanı'nda toplanan protestocular Sadr destekçilerinin Necef saldırısını kınadı (Arşiv-AP)
Bağdat’taki Tahrir Meydanı'nda toplanan protestocular Sadr destekçilerinin Necef saldırısını kınadı (Arşiv-AP)
TT

Irak’ta protestocular ile Sadr destekçileri arasında gerilim

Bağdat’taki Tahrir Meydanı'nda toplanan protestocular Sadr destekçilerinin Necef saldırısını kınadı (Arşiv-AP)
Bağdat’taki Tahrir Meydanı'nda toplanan protestocular Sadr destekçilerinin Necef saldırısını kınadı (Arşiv-AP)

Irak’ın Nasıriye kentinde gösterilerin merkezi olan El-Halbubi Meydanı’nda protestocular ile Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr’ın destekçileri arasında gerginlik yaşandığı bildirildi.
Zikar vilayetinin kent merkezi Nasıriye’de yaşanan gerginlikle ilgili Şarku’l Avsat’a bilgi veren aktivist Rad Muhsin, “(El-Halbubi Meydanı’ndaki) bir grup genç, Eski Kriz Masası Komutanı Cemil eş-Şammari başta olmak üzere protestocu katillerinin adalete teslim edilmesi taleplerini dile getirdiği sırada Sadr destekçilerinin Sadr’ın posterini açması iki taraf arasında çekişmeye neden oldu” dedi.
Muhsin, konuşmasının devamında şunları kaydetti:
“El-Halbubi Meydanı’ndaki protestocular, daha önce gösteriler sırasında hayatını kaybedenlerin faillerinin yargılanması talebiyle her hafta gösteri düzenliyor. Sadr destekçilerinin Sadr’ın posterini açması protestocular tarafından tepkiyle karşılandı ve bu durum iki taraf arasında gerginliğe yol açtı. Zira protestocular daha önce, gösteriler esnasında hiçbir siyasi parti liderinin posterinin meydanda açılmamasını şart koşmuştu. Gerginlik, sonuçları açısından hiç de hoş olmayacak bir yöne doğru evrilmek üzereydi. Ancak önemli bazı aktivistler, kanaat önderleri ve emniyet yetkililerinin araya girmesiyle meydandaki gerginlik yatıştı.”
Iraklı protestocular, Sadr destekçilerini, başkent Bağdat, Nasıriye ve Necef kentindeki gösteri meydanlarında yaşanan ‘protestocu cinayetlerinde parmağı olmakla’ suçluyor. İki taraf arasındaki gerilim çoğu zaman meydanlardan sosyal medya mecralarına da taşınıyor.
El-Halbubi Meydanı’ndaki protestocular tarafından Perşembe akşamı yapılan açıklama, Nasıriye kentinde Ekim gösterileri döneminde protesto cinayetlerine bulaştığı iddia edilen kişilerin isimleri paylaşıldı.
Muhsin’in aktardığına göre, meydandaki hoparlörden okunan açıklamada, merkezi hükümete “gösterilere baskın düzenleyen ve onlarca protestocuyu öldüren kişilerin isimlerini açıklama hususunda oyalama taktiğine son verme’ çağrısında bulunuldu. Açıklamada ayrıca Başbakan Mustafa el-Kazimi’den ‘ellerine protestocu kanı bulaşan herkesi adalete teslim etmesi’ talep edildi.
Iraklı güvenlik güçleri, Kasım 2019’un sonunda göstericilerin tabiriyle Nasıriye’de protestoculara karşı ‘katliam yaptı’. Nitekim söz konusu dönemde güvenlik güçlerinin göstericilere orantısız güç kullanarak yaptığı müdahale sonucu 70 kişi hayatını kaybederken, 225 kişi yaralanmıştı. Olayların yaşandığı sırada başbakanlık koltuğunda oturan Adil Abdulmehdi, yoğun baskılar üzerine Nasıriye’deki Kriz Masası Komutanı Cemil eş-Şammari’yi görevden almıştı. Ülkede son günlerde yapılan gösterilerde protestocu grupların Şammari’nin yargılanması yönündeki taleplerini dile getirmeye devam ettikleri görülüyor.
Öte yandan Zikar güvenlik kaynakları, Nasıriye’de bomba yüklü bir aracın ele geçirildiğini duyurdu. Kaynaklar, kentin batısındaki bir sokakta bulunan araçta yüklü miktarda C4 patlayıcı madde bulunduğunu aktardı.



İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
TT

İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)

İsrail, Gazze’de internete erişim sağlayan kafeye düzenlediği saldırıda 230 kilogramlık bombalar kullandı.

Guardian’ın haberinde, İsrail ordusunun pazartesi günü düzenlediği saldırıda Amerikan yapımı MK-82 bombalarından kullandığı yazılıyor. Bu bombalar büyük bir krater oluşturuyor ve şarapnelin geniş bir alana yayılmasına yol açıyor.

El Beka adlı kafeye yapılan saldırıda en az 41 Filistinli öldürülmüş, 75 kişi yaralanmıştı. Hayatını kaybedenler arasında 4, 12 ve 14 yaşlarındaki çocuklar da vardı.

Gazetenin bombanın parçalarına dair elde ettiği fotoğrafları inceleyen uzmanlar, sivillerin böyle bir mühimmatla kasten vurulmasının savaş suçu teşkil edebileceğine dikkat çekiyor.

Kopenhag Üniversitesi'nde uluslararası hukuk alanında çalışan Marc Schack şunları söylüyor:

Bu tür bir mühimmatın kullanımını gerekçelendirmek neredeyse imkansız. Eğer 20, 30, 40 ya da daha fazla sivil kayıptan bahsediyorsanız, bu genellikle çok büyük öneme sahip bir hedef olmalıdır. Afganistan ve Irak'taki koalisyon güçleri açısından çok üst düzey bir hedef için kabul edilen rakam 30'dan az sivilin öldürülmesiydi, o zaman da istisnai koşullar söz konusuydu.

Diğer yandan saldırının ardından İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) yapılan açıklamada “asla sivillerin hedef alınmadığı” ileri sürüldü. Ayrıca saldırıdan önce sivil kaybın azaltılması için adımlar atıldığı savunuldu. Analistler, İsrail ordusunun drone’larla kafe etrafındaki sivilleri görmesine rağmen saldırı düzenlediğini söylüyor.

Filistinli bir aile tarafından 40 yıl önce kurulan kafe, hızlı internet bağlantısıyla öğrenciler, gazeteciler ve uzaktan çalışanların sık uğradığı bir mekandı.

İsrail ordusu Gazze’yi her gün bombalarken bölgede ateşkes sağlanması için yürütülen çalışmalar da hızlandı.

İsrail medyasındaki haberlerde, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun 7 Temmuz’da yapacağı ABD ziyareti öncesinde ateşkes anlaşmasının imzalanmasının hedeflendiği yazılıyor.

Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail tarafından kabul edildiğini savunduğu 60 günlük ateşkes teklifine Hamas’ın da sıcak baktığı ileri sürülüyor. Anlaşmaya dair detaylar resmi kanallardan paylaşılmadı. Ancak haberlerde Hamas’tan kalan 50 rehinenin tamamını serbest bırakmasının isteneceği aktarılıyor.

Hamas’ın buna yanıtını cuma akşamına kadar arabuluculara sunması bekleniyor. Filistinli örgütün, Gazze’ye yardım girişine izin verilmesi ve İsrail ordusunun bölgedeki işgalini sonlandırması taleplerinden geri adım atmayacağı belirtiliyor. Anlaşma kapsamında IDF’nin Gazze’deki bazı bölgelerden çekilebileceği savunuluyor.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Haaretz