Çin'den ABD'ye Hong Kong yaptırımlarına tepki

Pekin’i destekleyen kişiler dün Hong Kong’daki ABD Konsolosluğu önünde gösteri düzenledi (AFP)
Pekin’i destekleyen kişiler dün Hong Kong’daki ABD Konsolosluğu önünde gösteri düzenledi (AFP)
TT

Çin'den ABD'ye Hong Kong yaptırımlarına tepki

Pekin’i destekleyen kişiler dün Hong Kong’daki ABD Konsolosluğu önünde gösteri düzenledi (AFP)
Pekin’i destekleyen kişiler dün Hong Kong’daki ABD Konsolosluğu önünde gösteri düzenledi (AFP)

Pekin’in Hong Kong’daki en büyük temsilcilik ofisi dün yaptığı açıklamada, Washington’un ofisin üst düzey yetkililerine ve eski İngiliz kolonisindeki diğer mevcut ve eski yetkililere getirdiği yaptırımları şiddetle kınadı. ABD’nin yaptırımları Çin’in Ulusal Güvenlik Yasası’nın Hong Kong’a uygulanmasını öngören bir mevzuat çıkarmasının ardından gelmişti.
Hong Kong yönetimi yaptığı açıklamada söz konusu yaptırımları “utanç verici ve bayağı” olarak nitelendirdi. Yönetim açıklamada “Bu yaptırımlar, ABD’li siyasetçilerin Çin karşıtı insanları destekleme ve Hong Kong’da kaos çıkarma konusundaki kötü niyetlerinin bir göstergesi” dedi. Pekin tarafından yapılan açıklamalarda ise Hükümet Sözcüsü, ABD’yi yaptırımlar olarak tanımladığı şeyden ötürü “çifte standart ve ikiyüzlülük” ile suçladı ve üst düzey yetkililerin ifşa edilen bilgilerini “üzücü” olarak nitelendirdi.
ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin cuma günü konuya ilişkin yaptığı açıklamada “ABD, Hong Kong halkının yanındadır. Otonomisini baltalayanları hedef almak için tüm araç ve yetkilerimizi kullanacağız” dedi. Washington, aralarında Çin’in Hong Kong’daki İrtibat Bürosu Direktörü Luo Huining ve şehrin Baş Yöneticisi Carrie Lam’in de bulunduğu 10 yetkiliyi küresel finans merkezindeki siyasi özgürlükleri baltalamakla suçladı.
Ofis açıklamada “Vicdansız ABD’li siyasetçilerin Hong Kong’daki Çin karşıtı kaosu destekleme niyetleri gün yüzüne çıktı ve soytarıca davranışları gerçekten gülünç” ifadelerini kullandı. Söz konusu açıklamaya göre şehir yönetimi, merkezi hükümeti ABD’yi hedefleyen karşıt tedbirler alması için tamamen destekleyecek. Aynı zamanda Hong Kong Polis Gücü Komiseri Chris Tang ve Hong Kong Adalet Bakanı Teresa Cheng de yaptırım listesine alındı.
Yaptırımlar kapsamında listedeki yetkililerin ABD’de mal varlıkları dondurulurken ABD’dekilerin de bu kişilerle iş anlaşmaları yapmasına katı kısıtlamalar getirildi. Hong Kong Ticaret ve Ekonomik Kalkınma Sekreteri cumartesi günü yaptığı açıklamada, Washington’un
Hong Kong yetkililerine uyguladığı yaptırımların “acımasız ve mantıksız” olduğunu söyledi ve bunun küresel finans merkezinde ABD’nin ticari çıkarlarını etkileyebileceğine dair uyarıda bulundu. AFP’ye göre Edward Yau gazetecilere verdiği demeçte açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Bu tür bir yaptırım -başka bir ülkenin yetkililerini veya liderlerini hedef alıyorsa- acımasız, orantısız ve mantıksızdır. ABD tek taraflı olarak böyle mantıksız faaliyetlerde bulunmaya devam ederse, en nihayetinde bu ABD şirketlerini etkileyecektir.”
Çin’in Hong Kong’daki İrtibat Bürosu Direktörü Luo Huining kısa bir açıklama yaparak yaptırım listesine alınması karşısında rahatsız olmadığını söyledi ve “Ülke ve Hong Kong için ne yapmam gerekiyorsa onu yaptım. Bir kuruş bile yabancı mal varlığım yok” dedi.
Geçen ay ABD Başkanı Donald Trump, Pekin’in “Hong Kong’un özerklik statüsünü ortadan kaldırma” çabalarında parmağı olan kişilere yaptırım uygulanmasına izin veren bir kararname imzalamıştı. ABD tarafından gelen bu adım, teknoloji şirketlerinin çatışmasını kapsayan ve gittikçe büyüyen ticaret savaşı da dahil olmak üzere Çin ve ABD arasındaki gerilimin daha da tırmandığının bir göstergesi.
Washington, Çin’in geçen haziran ayında bir ulusal güvenlik yasasını kabul etmesinden sonra bu yaptırımları yürürlüğe koymuştu. Buna karşı çıkan kişiler ise bu yasanın Hong Kong’un 1997’de Çin idaresine devredildiği günden bu yana kişi özgürlüklerinde eşi görülmemiş bir gerilemeye sebep olacağını belirtmişti.
İki ülke arasındaki bu gerilim sürerken Washington, Çin dijital sektörünün iki incisi sayılan TikTok ve WeChat uygulamalarına karşı katı önlemler aldı. Donald Trump yönetimi söz konusu uygulamaları ABD’deki tüm faaliyetlerine son vermeye zorladı. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, “Bugünün eylemleri (yaptırımları), Hong Kong yetkililerinin eylemlerinin kabul edilemez olduğuna dair açık bir mesaj teşkil ediyor” dedi.



İsrail Güvenlik Kabinesi işgal altındaki Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim birimini onayladı

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
TT

İsrail Güvenlik Kabinesi işgal altındaki Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim birimini onayladı

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)

İsrail Güvenlik Kabinesi dün  (Perşembe) geç saatlerde, Maliye Bakanı ve Savunma Bakanlığı'nda Yerleşimden Sorumlu Bakan Bezalel Smotriç tarafından sunulan, İşgal altındaki Batı Şeria’da 19 yeni yerleşim biriminin inşası ve mevcut bazı kaçak yerleşimlerin yasallaştırılmasına yönelik planı onayladı.

Aşırı sağ çizgideki Kanal 14, yeni planın onaylandığını ilk duyuran medya kuruluşu oldu. Haberde, yeni yerleşim birimlerinin kurulmasının ve daha önce kaçak statüsünde olan bazı noktaların yasallaştırılmasının yanı sıra, İsrail’in 2005’te Gazze ve Kuzey Batı Şeria’dan çekilme planı kapsamında boşalttığı yerleşimlere geri dönüşün de öngörüldüğü aktarıldı.

Söz konusu yerleşimlerin bir bölümü Batı Şeria’nın merkezinde, bir kısmı ise kuzey ve güney bölgelerinde, Kudüs çevresine kadar uzanıyor.

sddf
İsrail'in aşırı sağcı maliye bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (Arşiv - AFP)

İsrail Güvenlik Kabinesi onayıyla, daha önce boşaltılan Ganim ve Kadim yerleşimlerinin Cenin yakınlarında yeniden inşa edilmesinin yolu açıldı. Aynı bölgede aylardır devam eden süreçle birlikte Homeş ve Sanur’un da yeniden kurulması kararlaştırılmıştı. Kanal 14, bu gelişmeleri tam anlamıyla kuzeydeki eski yerleşimlere dönüşün tamamlanması şeklinde değerlendirdi ve Smotriç’in hamlesini yerleşim dünyasında gerçek bir devrim olarak nitelendirdi.

Birkaç ay önce de Güvenlik Kabinesi, Batı Şeria’da 22 yeni yerleşimin yasallaştırılması ve inşasına yönelik benzer bir planı kabul etmişti.

Yeni kararla birlikte, her bir yerleşim için hızlandırılmış teknik ve imar hazırlık sürecinin başlatılacağı bildirildi. Kanal 14’ün haberinde, adımın “2005’teki çekilme planıyla ağır darbe alan yerleşim projesinin tarihi bir şekilde düzeltilmesi” olarak görüldüğü ifade edildi.

ds
İsrailli yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'da yakınlardaki bir yerleşim karakolunun yakınlarında eşeklere binerek keçi ve koyun sürülerini otlatıyorlar (Arşiv - AFP)

Filistin tarafı karara sert tepki gösterdi.  Filistin'e bağlı Duvar ve Yerleşimlere Karşı Direniş Kurumu Başkanı Müeyyed Şaban, İsrail’in bu adımını “Filistin coğrafyasını ortadan kaldırmaya yönelik kolonyal bir proje kapsamında yürütülen yarış” olarak tanımladı. Şaban, bunun ilhak, ayrımcılık ve toprakların tamamen Yahudileştirilmesi hedeflerini açıkça ortaya koyan tehlikeli bir tırmanış olduğunu söyledi.

ssdc
Kudüs'ün doğusundaki İsrail yerleşimi Ma'ale Adumim'i gösteren bir fotoğraf  (AFP)

İsrail basını da Smotriç’in planlarının kapsamını gündeme taşıdı. Yediot Aharonot birkaç gün önce yayımladığı haberinde, bakanın Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetlerini genişletmeyi amaçladığını, 2026 bütçesine bu doğrultuda milyarlarca şekelin ayrıldığını yazdı. Gazeteye göre bütçe, yeni yerleşimler kurulmasını, mevcutların statülerinin düzenlenmesini, altyapı projelerini, yol açmayı ve sağlık, eğitim ile kültür kurumlarının inşasını da kapsıyor.

Aynı haberde, Smotriç’in özellikle Kuzey Batı Şeria’ya yeniden yerleşimi merkez alan bir plan yürüttüğü, çekilme planı kapsamında “yeşil hattın içine” taşınan bazı askeri üslerin yeniden bölgeye taşınmasının değerlendirildiği aktarıldı. Yerleşimci liderlerin hedefinin, 2005’te boşaltılan kuzeydeki yerleşimlere tekrar nüfus yerleştirmek ve uzun vadede Batı Şeria’ya bir milyon yerleşimci taşımak olduğu ifade edildi.


Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
TT

Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bugün Türkmenistan’da düzenlenen uluslararası bir forum kapsamında İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile yaptığı görüşmede, Moskova ile Tahran arasındaki ilişkilerin ‘son derece olumlu bir şekilde geliştiğini’ söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Rus haber ajansı Sputnik’ten aktardığına göre Putin, görüşmede, Rusya’nın Birleşmiş Milletler’de (BM) İran’ın nükleer programı konusunda Tahran ile yakın koordinasyon içinde çalıştığını ifade etti.

dfrgt
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)

Putin, iki ülkenin Buşehr Nükleer Santrali başta olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliği yürüttüğünü, ayrıca Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru gibi altyapı projelerinde birlikte çalıştıklarını belirtti. Rus lider, gaz ve elektrik sektörlerinde ortaklık imkanlarının da değerlendirildiğini dile getirdi.

Pezeşkiyan ise görüşmede, Tahran’ın Moskova ile imzalanan kapsamlı stratejik ortaklık anlaşmasının tüm maddelerine bağlı olduğunu vurguladı.


Fildişi Sahili, El Kaide ile bağlantılı militanlara karşı koymak için ABD casus uçaklarını görevlendirmeyi planlıyor

Casus uçak
Casus uçak
TT

Fildişi Sahili, El Kaide ile bağlantılı militanlara karşı koymak için ABD casus uçaklarını görevlendirmeyi planlıyor

Casus uçak
Casus uçak

Fildişi Sahili’nden iki güvenlik yetkilisi, ülkenin ABD Başkanı Donald Trump yönetiminden, El Kaide bağlantılı militanlara karşı sınır ötesi operasyonlarda kullanılmak üzere ülkenin kuzeyine Amerikan keşif uçakları konuşlandırmasını talep ettiğini söyledi. Yetkililer, Washington’dan gelecek kararın gelecek yıl netleşmesini beklediklerini belirtti.

Terörle mücadelede görevli üst düzey bir yetkili, Abidjan ile Washington’ın bölgesel güvenlik ihtiyaçları konusunda mutabakata vardığını, ancak zamanlamanın hâlâ kesinleşmediğini ifade etti.

Beyaz Saray yorum talebine yanıt vermezken, Pentagon şu anda Fildişi Sahili’nde operasyon planı olmadığını açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı ise değerlendirme yapmaktan kaçındı, ancak “Amerikan çıkarlarıyla bağlantılı olduğunda terörle mücadele hedeflerimizi sürdürmeye devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.

Fildişi Sahili Savunma Bakanlığı da yorum talebine yanıt vermedi.

Washington, geçen yıl Batı Afrika’daki ana üssünü kaybetmişti. Nijer’in güvenlik desteği için Rusya’ya yönelmesi üzerine ABD, 100 milyon dolar değerindeki insansız hava aracı (İHA) üssünden çıkarılmıştı.

Bu üs, Sahel bölgesinde El Kaide ve DEAŞ bağlantılı gruplara ilişkin kritik istihbarat sağlıyordu. Küresel Terörizm Endeksi’ne göre, geçen yıl bölgede bu gruplarla bağlantılı faaliyetler nedeniyle 3 bin 885 kişi hayatını kaybetti. Bu sayı, dünya genelindeki terör kaynaklı ölümlerin yarısına denk geliyor.