İngiltere'de okullar Eylül ayında yeniden açılacak

İngiltere'de okullar Eylül ayında yeniden açılacak
TT

İngiltere'de okullar Eylül ayında yeniden açılacak

İngiltere'de okullar Eylül ayında yeniden açılacak

İngiltere Başbakanı Boris Johnson bugün yaptığı açıklamada, İngiltere'deki okulların Eylül ayında yeniden açılacağını duyurdu.
İngiltere'de korona virüs salgını devam ederken, okullar ile ilgili yeni bir karar alındı. İngiltere Başbakanı Boris Johnson bugün yayınladığı yazılı açıklamada, korona virüs pandemisi nedeniyle İngiltere'de 20 Mart'ta kapanan okulların tüm öğrenciler için Eylül ayında yeniden açılacağını duyurdu.
Korona virüs salgını sırasında aksayan örgün eğitime geri dönmenin "ulusal öncelik" olduğunu söyleyen Johnson, gelecekte herhangi bir yerel karantina durumunda bile okulların kapatılması gereken son yerler olması gerektiğinin altını çizdi. Başbakan Johnson, "Bu salgın bitmedi ve yapılacak son şey buna kayıtsız kalmaktır. Ama artık okulların tüm öğrencilere güvenli bir şekilde yeniden açılmasına dair bilgimiz var ve bunu yapmak ahlaki görevimizdir" ifadelerini kullandı.
İngiliz Başbakan, ayrıca ebeveynlerin ve çocuk bakıcılarının çalışamamasına yönelik "ekonomik maliyetler" konusunda uyarıda bulundu. Johnson, "Okullarımızı kesinlikle gerekenden daha uzun süre kapalı tutmak sosyal açıdan tahammül edilemez, ekonomik açıdan sürdürülemez ve ahlaki açıdan savunulamaz" dedi.
Downing Street tarafından yapılan açıklamada, ise çocukların okula gitmeyerek eğitim beklentilerine ve akıl sağlığına verilen zararın, virüsten çok daha fazla olduğu belirtildi. Street, gelecekte daha sıkı tedbirler alınması durumunda bile okulların diğer işletmelerden sonra kapatılacağının altını çizdi. Hükümet tarafından açıklanan mevcut plana göre ülkedeki öğrencilerin gelecek aya kadar yüz yüze eğitime geri dönmesi bekleniyor. Okul ve Üniversite Liderleri Birliği (ASCL) Sendikası Başkanı Geoff Barton yaptığı açıklamada, okulların "en başından beri" bir öncelik olması gerektiğini söyleyerek, Johnson'ın kararını desteklediğini açıkladı.
Öte yandan geçtiğimiz günlerde İngiltere'nin çeşitli bölgelerinde yaşanan vaka artışları nedeni ile Johnson normalleşmede frene bastıklarını duyurmuştu. Ülkede son 24 saatte bin 62 kişide daha korona virüs tespit edilmesi ile toplam vaka sayısı 310 bin 815'e, hayatını kaybedenlerin sayısı ise 8 kişi artarak, 46 bin 574'ulaştı.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP