Kovid-19 hastaları, koronavirüsün yeni etkisini bildirdi: Saç dökülmesi

Dermatolog Shilpi Khetarpal, “İki ila üç ay önce Kovid-19’a yakalanan ve şu anda saçları dökülen hastalar görüyoruz” diyor

Uzmanlar, saç dökülmesinin muhtemelen geçici olduğunu söylüyor (Pixabay)
Uzmanlar, saç dökülmesinin muhtemelen geçici olduğunu söylüyor (Pixabay)
TT

Kovid-19 hastaları, koronavirüsün yeni etkisini bildirdi: Saç dökülmesi

Uzmanlar, saç dökülmesinin muhtemelen geçici olduğunu söylüyor (Pixabay)
Uzmanlar, saç dökülmesinin muhtemelen geçici olduğunu söylüyor (Pixabay)

Bilim insanları koronavirüs pandemisine çare bulmak için adeta yarışırken, virüsle ilgili yeni bilgiler gelmeye devam ediyor. Uzmanlar, virüse dair hala birçok belirsizlikle karşı karşıya. Bu nedenle hastaların tedavisinde her ihtimal değerlendiriliyor.
Şimdi de uzmanlar, koronavirüsün olası bir etkisine dair çok sayıda bildirim aldı: Saç dökülmesi. Indiana Üniversitesi Tıp Fakültesi’yle işbirliği yapan Dr. Natalie Lambert, kısa süre önce yayımlanan bir raporda söz konusu bildirimlere yer verdi.
Hakemli bir çalışma olmadığı belirtilen raporda şu açıklamalar yer aldı:
"Bu çalışmanın sonuçları, halk arasında ‘uzun süre taşıyanlar’ olarak bilinen, Kovid-19’un uzun süreli etkilerinden mustarip kişilerin bildirdiği deneyimleri içerir."
Cleveland Clinic’e göre koronavirüs vakaları genellikle iki gruba ayrılıyor. Hafif seyreden hastalıkta vakaların çoğu iki hafta içinde iyileşiyor. Hatalığı şiddetli geçiren hastalarda ise normale dönüş, üç ila 6 hafta sürebiliyor.
Öte yandan bu gruplardan birine dahil olmayan hastalar da bulunuyor. “Uzun süre taşıyanlar” diye bilinen bu Kovid-19 mağdurları, hastalığın etkilerini iki veya üç ay boyunca deneyimlemeye devam ediyor.
“Kovid-19’u ‘uzun süre taşıyanların’ anket raporu” başlıklı raporda da koronavirüsün çoklu vücut sistemleri üzerindeki etkileri açıklandı. Belgede “Beyin, tüm vücut, göz ve cilt semptomları da Kovid-19’u atlatan kişilerde sık görülen sağlık problemleri” ifadeleri yer aldı.
Bu belirtilerin yanı sıra, raporda şok edici bir belirtiden de bahsedildi. Buna göre ankete katılan 423 kişi, saçlarının döküldüğünü bildirdi.
Forbes’un haberine göre geçen hafta Cleveland Clinic de benzer bir rapor yayımlamıştı. Cleveland Clinic'ten dermatolog Shilpi Khetarpal, “İki ila üç ay önce Kovid-19’a yakalanan ve şu anda saçları dökülen hastalar görüyoruz” diye yazmıştı.
Dr. Khetarpal’a göre bu belirti, muhtemelen "telogen effluvium" ismi verilen dermatolojik bir rahatsızlıktan kaynaklanıyor. Söz konusu rahatsızlık “vücut sisteminin yaşadığı şoktan kaynaklanan geçici saç dökülmesine” yol açıyor. Bu rahatsızlığı tetikleyen durumlar arasında ameliyatlar, fiziksel veya psikolojik travmalar, enfeksiyonlar ve yüksek ateş gibi etmenler bulunuyor.
Kanada Saç Dökülmesi Vakfı Başkanı Dr. Jeff Donovan ise bunun muhtemelen geçici bir durum olduğunu söyledi. Donovan, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:
"Hastaya bu durumdan kurtulacağına dair güvence vermenin önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü birçok hasta, özellikle kadınlar kel kalmaktan çok korkuyor. Bu saç dökülmesi geçecek ama durumun normale dönmesi zaman alıyor."
Saç dökülmesi, koronavirüsle ilgili olası bulgulardan yalnızca biri. Ancak Covid-19'un uzun vadeli sonuçlarının anlaşılmasına katkı sağlayacağı düşünülüyor.



Meme kanseri aşısında çığır açıcı adım: Katılımcıların yüzde 75'i olumlu yanıt verdi

Uzmanlar aşının ilk denemelerdeki başarısının, hastalığın 10 yıl içinde ortadan kaldırılmasına yol açabileceğine dair umutlu (AFP)
Uzmanlar aşının ilk denemelerdeki başarısının, hastalığın 10 yıl içinde ortadan kaldırılmasına yol açabileceğine dair umutlu (AFP)
TT

Meme kanseri aşısında çığır açıcı adım: Katılımcıların yüzde 75'i olumlu yanıt verdi

Uzmanlar aşının ilk denemelerdeki başarısının, hastalığın 10 yıl içinde ortadan kaldırılmasına yol açabileceğine dair umutlu (AFP)
Uzmanlar aşının ilk denemelerdeki başarısının, hastalığın 10 yıl içinde ortadan kaldırılmasına yol açabileceğine dair umutlu (AFP)

Katılımcıların yüzde 75'inden fazlasında güçlü bir bağışıklık yanıtı gözlemlenen çığır açıcı meme kanseri aşısı, birinci faz denemelerini tamamladı. Bu gelişme, hastalığın 2030'a kadar tamamen ortadan kaldırılabileceğine dair umutları artırdı.

Anixa Biosciences ve Cleveland Clinic'in geliştirdiği aşı, agresif üçlü negatif meme kanseriyle bağlantılı bir süt proteini olan alfa-laktalbümini hedef alarak hastalığı önlemeye ve tedavi etmeye katkı sağlamaya çalışıyor. Bu kanser türü, hastalığın en ölümcül formu olarak kabul ediliyor.

Denemenin ilk aşamasında çoğu üçlü negatif meme kanseri olan ya da genetik risk taşıyan 35 kadına aşı uygulandı. Kan testleri yüzde 75'ten fazlasının, akyuvarlarındaki antikorların işaret ettiği üzere güçlü bir bağışıklık tepkisi geliştirdiğini gösterdi. Bu gelişmiş yanıt, kişinin bağışıklık sisteminin kanserli hücreleri tanımlayıp yok etmesini sağlayabilir.

Aşının yan etkileri, enjeksiyon bölgesinde hafif tahrişle sınırlı kaldı.

Anixa'nın CEO'su Dr. Amit Kumar, New York Post'a verdiği röportajda bulguları "çok heyecan verici" diye nitelendirdi.

Yayın kuruluşuna konuşan Kumar şöyle dedi: 

Bu çok yeni bir mekanizma ve eğer işe yarayıp kanseri önleyebilirse, çocuk felci ve diğer çeşitli bulaşıcı hastalıklarda yaptığımız gibi, belki de meme kanserini bir hastalık olarak ortadan kaldırabileceğimizi düşünüyoruz.

Gelecek yıl yapılması planlanan ikinci aşamada daha büyük bir katılımcı grubu test edilecek ve diğer meme kanseri türleri de yer alacak.

Enfeksiyon aşılarının aksine kanser aşılarında zorluklarla karşılaşılıyor çünkü kanser vücudun kendi hücrelerinden kaynaklanıyor ve bu da bağışıklık sisteminin onları ayırt etmesini zorlaştırıyor. Geçmişteki girişimler genellikle hem kanserli hem de sağlıklı dokulardaki proteinleri hedef almış ve bazen zararlı bağışıklık tepkilerine neden olmuştu.

Meme kanseri hücreleri genellikle, normalde sadece hamilelik ve emzirme döneminde ortaya çıkan alfa-laktalbümin proteinini içeriyor. Cleveland Clinic'ten bir bilim insanı, 20 yıl önce bu proteinin, artık çocuk sahibi olmayı düşünmeyen kadınlarda hedeflenebileceğini öne sürerek bugünkü aşı çalışmalarına öncülük etti.

ABD Savunma Bakanlığı çalışmayı finanse etti ancak bütçe kesintileri, gelecekteki ilerlemeyi etkileyebilir. Araştırmacılar elde ettikleri sonuçları bu yıl içinde kuruma sunmayı planlıyor.

Independent Türkçe