Mali Cumhurbaşkanı Keita istifa etti, meclis ve hükümeti feshetti

Mali Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita (EPA)
Mali Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita (EPA)
TT

Mali Cumhurbaşkanı Keita istifa etti, meclis ve hükümeti feshetti

Mali Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita (EPA)
Mali Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita (EPA)

Mali Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita, istifa ettiğini ve meclis ile hükümeti feshettiğini açıkladı.
Askeri darbe girişimiyle alıkonulan Keita, devlet televizyonunda yaptığı konuşmada, “Mali halkına bu uzun yıllar boyunca verdikleri destek ve duygularının sıcaklığı için teşekkür ediyorum ve şu andan itibaren bütün görevlerimi bıraktığımı size bildiriyorum. Aynı şekilde Ulusal Meclisi ve hükümeti feshetme kararı aldım” dedi.
İsyancı askerler dün başkent Bamako’da Keita’nın yanı sıra ülkenin başbakanı ve üst düzey devlet yetkililerini alıkoydu. Bu gelişme, halihazırda ülkede devam eden protestolar ve radikal grupların eylemleri nedeniyle yaşanan krizi daha çok derinleştirdi.
Mali’de sabah saatlerinde Bamako’nun dışındaki Keita Askeri Üssü’nde askerlerin isyan çıkardığı, Cumhurbaşkanı Keita başta olmak üzere ordudaki kıdemli subayları ve hükümet yetkililerini alıkoyduğu yönünde haberler servis edilmişti.
Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) dün akşam yayımladığı yazılı açıklamada, Keita ve hükümetine karşı yapılan darbeyi kınayarak, darbecilere Cumhurbaşkanı ve Başbakanı derhal serbest bırakma çağrısında bulundu. ECOWAS açıklamada, Keita ve beraberindekilerin serbest bırakılmaması halinde darbecilere ekonomik yaptırımlar uygulamakla tehdit etti.
Mali ile birlikte 14 ülkenin üye olduğu ECOWAS, açıklamasının devamında, Mali’nin üyeliğini askıya aldığını, üye ülkelerin hava ve kara sınırlarını Mali’ye kapatacağını ve bu ülkelerin darbecilere yaptırım uygulama talebinde bulunduğunu aktardı.
ECOWAS’ın dönem başkanlığını yapan Nijer, üye ülkelerin liderlerinin “Mali’deki durumu ele almak” amacıyla Nijer Devlet Başkanı Mahamadou Issoufou başkanlığında Perşembe günü video konferans yoluyla düzenlenecek toplantıda bir araya geleceğini duyurdu.
ECOWAS’ın açıklamasında, Keita ve hükümetine yapılan darbeyi “en sert ifadelerle kınıyoruz” denildi.
Sosyal medyada dolaşan fotoğraflarda, Keita ve Mali Başbakanı Boubou Cisse’in askerler tarafından kuşatılan bir askeri araçta oldukları görülüyor.
Cisse, daha önce isyancılara diyalog çağrısında bulunmuş ancak daha sonra uzun bir süre basın ve medyada görülmemişti.
Darbe sonrası devlet televizyonu yayını kesildi. Gün içinde Keita’nın tutuklandığı söylentilerinin yayılması üzerine yüzlerce muhalif Bakamo kent merkezindeki ana meydana akın etti. Muhalif göstericiler, darbeye, Keita’nın yaptığı yolsuzlukları, ülkenin kuzey ve orta kentlerinde güvenlik durumunun kötüleşmesini gerekçe gösteriyor. Söz konusu kentlerde radikal ve İslamcı grupların aktif olduğu biliniyor.
2012’de Keita Üssü’nde gerçekleşen isyan darbeye dönüşmüş ve dönemin Cumhurbaşkanı Amadu Tumani görevi bırakmıştı. Darbe sonrası cihatçı gruplar ülkenin kuzey ve orta kesiminde etkilerini artırmıştı. Bu gruplar söz konusu bölgelerde eylemlerine aktif olarak devam ediyor.



Filistinliler yardım kuyruğunda katlediliyor: Kıyamet günü gibi

GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)
GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)
TT

Filistinliler yardım kuyruğunda katlediliyor: Kıyamet günü gibi

GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)
GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)

Gazze'deki sağlık çalışanları, ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) erzak dağıtım noktalarında her gün Filistinlilerin öldürüldüğünü anlatıyor.

Han Yunus’taki Nasser Hastanesi’nden Dr. Muhammed Sakr, haftalardır yüzlerce kişinin acile getirildiğini belirterek şunları söylüyor: 

Görüntüler gerçekten şok edici, kıyamet gününün dehşetini andırıyor. Bazen yarım saat içinde 100 ila 150 arasında, ağır yaralanmalardan ölümlere kadar çeşitli vakalar geliyor. Bu yaralanma ve ölümlerin yaklaşık yüzde 95'i ‘Amerikan gıda dağıtım merkezleri’ olarak adlandırılan erzak noktalarından geliyor.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre, GHF’nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs’tan 2 Temmuz’a kadar en az 640 kişi erzak dağıtım merkezlerine giderken öldürüldü. 4 bin 500’den fazla kişinin de yaralandığı aktarılıyor. 

Guardian’a konuşan doktor, GHF’nin yarattığı kaosun halihazırda çökmenin eşiğindeki sağlık sistemine daha fazla yük bindirdiğini belirtiyor: 

Zaten her yatakta bir hasta var ve bu ek vakalar bize inanılmaz bir yük getiriyor. Hastaları acil servisin zemininde tedavi etmek zorunda kalıyoruz. Yaralanmaların çoğu göğüs ve kafaya ateşli silahla yapılan saldırılarla oluşmuş. Bazı hastalar bacakları ve kolları ampute edilmiş halde geliyor.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nden yapılan açıklamada da doktorların büyük bir yük altında ve çok zor koşullarda çalıştığı ifade ediliyor. Özellikle yaralı sayısında ciddi artış olduğuna dikkat çekiliyor: 

Bir aydan biraz fazla bir sürede tedavi edilen hasta sayısı, önceki yıl boyunca meydana gelen tüm kazalarda tedavi edilen toplam hasta sayısını aştı. Yaralılar arasında bebekler, gençler, yaşlılar ve anneler var. Yaralıların çoğunu genç erkekler ve çocuklar oluşturuyor. Birçok kişi sadece aileleri için yiyecek veya yardım almaya çalıştıklarını söylüyor.

Komitenin Refah’taki hastanesinde çalışan sağlık görevlilerinden Haytam Hasan, günde 30 ya da 40 kişinin ameliyathaneye alındığını belirtiyor.

İsrail ordusu, 7 Ekim 2023’ten beri sürdürdüğü saldırılarda Gazze’deki 36 hastanenin neredeyse yarısını kullanılmaz hale getirdi. Kalan hastanelerse çok düşük kapasitede çalışıyor. Bunlara ek olarak Gazze Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre İsrail, savaşın başından bu yana en az 1580 doktoru ve sağlık görevlisini öldürdü.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

Diğer yandan İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, pazartesi günü yaptığı açıklamada, orduya Gazze'nin güneyindeki Refah şehrinde "insani yardım kenti" kurulması talimatını verdiğini duyurmuştu. Gazze'deki tüm sivillerin kademeli olarak bu bölgeye toplanması, daha sonra da başka ülkelere sürülmesi hedefleniyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'yi "Ortadoğu'nun Rivierasına" çevirme planı da tepki çekmişti. Trump, Filistinlilerin çevre ülkelere yerleştirilmesiyle bölgenin kontrolünün ABD'ye geçmesini ve Gazze'nin turizm merkezine dönüştürülmesini önermişti. 

Reuters’ın görüştüğü Gazzeliler, ABD ve İsrail’in sürgün planını kabul etmeyeceklerini söylüyor. Filistinli Mansur Ebu Hayer, şu ifadeleri kullanıyor: 

Burası bizim toprağımız. Kime bırakacağız, nereye gideceğiz?

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Reuters