BM, Şeyh Talal davasındaki 4 şikayeti kabul etti

BM, Şeyh Talal davasındaki 4 şikayeti kabul etti
TT

BM, Şeyh Talal davasındaki 4 şikayeti kabul etti

BM, Şeyh Talal davasındaki 4 şikayeti kabul etti

Birleşmiş Milletler, Katar hükümetine yöneltilen suçlamalar arasında bulunan insan hakları ihlaline yönelik 4 davaya bakmayı kabul etti. Söz konusu dosyaların çocuk hakları, işkence, keyfi gözaltı ve yargıda yolsuzluk olduğu belirtiliyor. Davalarda, Katar cezaevlerinde işkence gören Şeyh Talal al Sani'nin eşinin BM gözlemcilerine sunacağı raporlar için resmi bir tarih belirlenmesine hazırlanılıyor.
Katar kraliyet ailesi üyelerinden Şeyh Talal bin Abdulaziz Al Sani’nin eşi Esma Reyyan’ın BM’ye yaptığı şikayet, davanın kamuya ve Birleşmiş Milletler gözlemcilerine sunulması için tarih belirlenmesinin beklendiği sırada durmuştu.
Bu adım, Katar'ın eski hükümdarı Şeyh Ahmed bin Ali Al Sani’nin torunu olan Şeyh Talal’in ve ailesinin durumunun kötüleşmesinin ardından geldi.
Dört çocuğu ile birlikte Almanya’ya giderek orda yaşanan Esma Reyyan, Katar cezaevlerinde işkence gören eşinin davasıyla ilgili son gelişmeler hakkında Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulundu. Reyyan açıklamasında, oğullarının yanı sıra eşinin  de şeyh olarak değil vatandaş olarak Katar cezaevlerinde işkence ve açlığa maruz kaldığını vurguladı.
BM’nin 4 şikayeti kabul ettiğini belirten Reyyan, şikayetlerden ilkinin çocuklarla, diğer üçünün de işkence, keyfi gözaltı ve yargıda yolsuzluk gibi eşiyle ilgili olan konular olduğunu belirtti. Şikayetlerin uzmanlaşmış kurumlara yönlendirildiğini kaydetti.
Çocuklarla ilgili şikayeti hakkında yaptığı açıklamada hali hazırda okula gidemeyen çocuklarına dikkat çeken Reyyan, babalarının siyasi nedenlerle cezaevlerinde işkenceye maruz kaldıkları için çocukların sağlığının bozulduğunu ve bunun bir insan hakları ihlali olduğunu vurguladı.
Şikayet prosedürlerini durdurmayı kabul etmemesinin ardından Şeyh Talal ile iletişimin kesildiği bilgisinii veren Reyyan, “Şeyh Talal'dan şikayet prosedürlerini durdurması ve feragat etmesi için bir mektup aldım. Ancak Katar yetkililerine güvenemediğim için reddettim” dedi.
Söz konusu isteği kabul etmemesinin ardından Şeyh Talal’ın evinin basıldığını ve kendisinin üçüncü kez başka bir hapishaneye nakledildiğini belirten Reyyan, o dönemden bu yana kendisiyle iletişimin kesildiğini ve hali hazırda hangi hapishaneye götürüldüğünü bilmediğini vurguladı.



Suudi Arabistan, radyoaktif sızıntılara karşı çevresinin güvenli olduğunu teyit etti

Suudi Arabistan'ın proaktif ulusal yeteneklerinin yüksek düzeydeki profesyonelliği, radyoaktif serpintilerin erken tahmin edilmesini sağlıyor (Nükleer Düzenleme Kurumu)
Suudi Arabistan'ın proaktif ulusal yeteneklerinin yüksek düzeydeki profesyonelliği, radyoaktif serpintilerin erken tahmin edilmesini sağlıyor (Nükleer Düzenleme Kurumu)
TT

Suudi Arabistan, radyoaktif sızıntılara karşı çevresinin güvenli olduğunu teyit etti

Suudi Arabistan'ın proaktif ulusal yeteneklerinin yüksek düzeydeki profesyonelliği, radyoaktif serpintilerin erken tahmin edilmesini sağlıyor (Nükleer Düzenleme Kurumu)
Suudi Arabistan'ın proaktif ulusal yeteneklerinin yüksek düzeydeki profesyonelliği, radyoaktif serpintilerin erken tahmin edilmesini sağlıyor (Nükleer Düzenleme Kurumu)

Suudi Arabistan Nükleer Düzenleme Kurumu (NRA) dün yaptığı açıklamada, bölgedeki gelişmelerden kaynaklanabilecek radyasyon sızıntılarına karşı ülke çevresinin güvenliğini teyit etti.

NRA X sosyal medya platformundaki resmi hesabından yaptığı paylaşımda, İran ve İsrail arasında birinci haftasını tamamlayan ve giderek tırmanan gerilimin ışığında bu açıklamayı yaptı.

Kurum, bugün şafak vakti yaptığı bir başka paylaşımda, İran'daki Arak Araştırma Reaktörünün askeri olarak hedef alınmasının, nükleer yakıt içermediği için herhangi bir radyolojik yansıması olmayacağını belirtti.

NRA yaptığı açıklamada, bölgedeki durumun günün her saati takip edildiğini, Krallıktaki radyasyon seviyelerinin normal olduğunu ve çevrenin her türlü sonuçtan korunduğunu teyit ettiğini duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın NRA’dan aktardığına göre Kurum, “operasyon merkezinin” olası nükleer acil durumların yansımalarını proaktif bir şekilde tahmin etmek, insanları ve çevreyi radyolojik etkilerden korumak için gerekli önleyici tedbirleri alma konusunda çalıştığını açıkladı.

Kurum, deniz suyu tuzdan arındırma tekniklerinin suyun tuzluluğunu ve beraberinde olabilecek radyoaktif maddeleri gidermek için çalıştığını açıkladı: “Üretilen suda herhangi bir iz bulunmayacaktır, ancak izlemenin yoğunlaştırılması için önleyici proaktif tedbirler alınmaktadır.”

Bu haftanın başlarında, Suudi Arabistan'ın radyolojik yansımaları öngörmek için ulusal proaktif yeteneklerinin Körfez İşbirliği Konseyi (GCC) ülkelerini içerdiğini ve durumun nükleer acil müdahale planlarının etkinleştirilmesini gerektirmediğini ifade etti.