Suudi Arabistan’da koronavirüs vaka oranı bir ay içinde yarıya indi

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı ev dışında maske takılması gerektiğini  vurguladı. (Fotoğraf:Beşir Salih)
Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı ev dışında maske takılması gerektiğini vurguladı. (Fotoğraf:Beşir Salih)
TT

Suudi Arabistan’da koronavirüs vaka oranı bir ay içinde yarıya indi

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı ev dışında maske takılması gerektiğini  vurguladı. (Fotoğraf:Beşir Salih)
Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı ev dışında maske takılması gerektiğini vurguladı. (Fotoğraf:Beşir Salih)

Suudi Arabistan’da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayılarında gerileme devam ediyor. Vakaların görüldüğü şehirlerin sayısı da azalıyor.
Suudi Arabistan’da vaka sayıları 20 Temmuz'a oranla yaklaşık yarı yarıya azaldı. Ülkede yaklaşık 2 bin 500 vaka kaydediliyorken şu an bu sayı bin 250 vaka sınırına geriledi. 47 binin üzerinde aktif vakaya tanık olan ülkede  bu sayı son beş gündür 25 binin altına düştü.
Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Muhammed el-Abdulali söz konusu düşüş ile ilgili olarak Twitter hesabından yaptığı açıklamada, yüzde 92'ye ulaşan iyileşme oranının önleyici adımların atılması ve hükümet tarafından oluşturulan tedbirler, tedavi protokolleri ve sağlık hizmetlerinin uygulanması sayesinde gerçekleştiğini vurguladı.
Son 24 saatte bin 287 kişide daha Kovid-19 tespit edilmesiyle ülkedeki toplam vaka sayısının 303 bin 973’e yükseldiğini açıklayan Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı, bin 385’i son bir günde olmak üzere ülkede şu ana kadar 275 bin 476 kişinin iyileştiğini duyurdu.
Sağlık Bakanlığı, bin 385’i son bir günde olmak üzere ülkede şu ana kadar 275 bin 476 kişinin iyileştiğini duyurdu.
Sağlık Bakanlığı 42 kişinin daha virüs sebebiyle yaşamını yitirdiğini, toplam ölü sayısının 3 bin 548’e yükseldiğini bildirdi. Vakalar ülkenin 105 bölge ve şehrine dağılırken toplam aktif vaka sayısı 24 bin 949 vakaya ulaştı. Açıklamada vakalardan bin 682’sinin sağlık durumu ise kritik olduğu kaydedildi.
Bakanlık yeni vakaların yüzde 55'inin erkek olduğu bilgisini verdiği açıklamada vakaların yüzde 11'inin çocuk, yüzde 85'inin yetişkin ve yüzde 4'ünün de yaşlılardan oluştuğunu belirtti.

Bahreyn
Bahreyn, ülkeye gelen herkesin evde karantina altına alınması zorunluluğunun kaldırılmasına karar verdi. Ülkeye gelenlerin, masrafları kendisine ait olmak üzere laboratuvar testi yaptırma zorunluluğunun sürdürülmesinin yanı sıra ülkede 10 günden fazla ikamet edecekler kişilerin ikamet sürelerinin bitmesinin ardından başka bir koronavirüs testi daha yaptırmasına karar verildi.
Bahreyn Gençlik ve Spor Bakanlığı, koronavirüs ile mücadelede ulusal sağlık ekibi ile koordineli olarak çalışacak. Son olarak spor kulüplerinde spor federasyonlarında koronavirüs vakalarının kontrol edilmesi sağlayacak  bir komite oluşturulması ile ilgili bir karar çıkarıldı.
Bahreyn Sağlık Bakanı Faika el-Salih şu ana kadar bir milyonun üzerinde laboratuvar testi gerçekleştirildiğini ve iyileşme oranının yüzde 92,2'ye ulaştığını bildirdi.

BAE
Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) iyileşenlere oranla yeni vaka sayısı artmaya devam etti. Dün farklı milletlerden 461 yeni koronavirüs vakası kaydedilirken vakaların hepsinin sağlık durumunun stabil olduğu ve gerekli tedaviyi aldığı kaydedildi. Yeni vakalarla birlikte toplam vaka sayısı 65 bin 802’ye yükseldi.
BAE Sağlık ve Toplum Koruma Bakanlığı 2 vakanın virüs sebebiyle yaşamını yitirdiğini ve toplam ölü sayısının 369’a yükseldiğini duyurdu.
Bakanlık 131 kişinin daha hastanelerde gerekli tedaviyi alarak tamamen iyileştiğini, böylece sağlığına kavuşanların sayısının 58 bin 153’e ulaştığını bildirdi.

Umman
Umman Sağlık Bakanlığı ülkedeki toplam vaka sayısının 83 bin 769’a yükseldiğini,  iyileşenlerin sayısının da 78 bin 386 olduğunu duyurdu. Açıklamada iyileşme oranın 93,6’ya ulaştığı, toplam ölü sayısının ise 609 olduğu kaydedildi.
Bakanlık, son 24 saatte 42 kişinin hastaneye yatırıldığını, hastanede tedavi görenlerin sayısının 429’a yükseldiğini, yoğun bakımda tedavi görenlerin sayısının ise 151 olduğunu bildirdi.

Kuveyt
Kuveyt Sağlık Bakanlığı 871 vakanın daha sağlığına kavuştuğunu duyurduğu açıklamasında ülkede iyileşenlerin sayısının 70 bin 642’ye yükseldiğini kaydetti.
Bakanlık 622 yeni vakanın daha kaydedilmesiyle toplam vaka sayısının 78 bin 767’ye yükseldiğini, iki vakanın daha virüs sebebiyle yaşamını yitirdiğini ve ölü sayısının 509’a çıktığını açıkladı.

Katar
Katar Halk Sağlığı Bakanlığı dün 268 yeni koronavirüs vakasının daha kaydedildiğini, 266 kişinin daha sağlığına kavuşması ile toplam iyileşenlerin sayısının  112 bin 924’e yükseldiğini duyurdu. Ülkedeki aktif vaka sayısının ise 3 bin 107 olduğu bilgisi verildi.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.