Sudanlılar, Ağustos 2019'da Ömer el-Beşir rejiminin ‘devrilmesinin’ ardından kurulan sivil geçiş hükümeti tarafından, izole rejimin bıraktığı zorluklarla yüzleşmeyle ilgili yüksek beklentilere girmişti. Ancak ‘devrimin’ üzerinden bir yıl geçmesine rağmen ‘Geçiş Hükümetinin’ performansından memnun kalmadılar.
Geçiş Konseyinde yüzde 80 ile temsil bulan siviller, yetki ve güçlerinin bir kısmını orduya bıraktıkları için eleştirilere maruz kalıyor. Halk devrimine öncülük eden Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri koalisyonu, içerideki anlaşmazlıklar ve dışarıdan gelen tepkiler nedeniyle adeta bir deprem yaşıyor.
Abdullah Hamduk hükümetinin yüksek popülaritesine rağmen, bazı dosyalardaki ağır işleyiş, özellikle ekonomik durumun daha da kötüleşmesi, enflasyon ve para biriminin keskin bir şekilde değerini yitirmesi, toplumda, ‘devrimin’ başarısız olduğu yönündeki söylemlerin artmasına neden oldu.
Bilindiği üzere Sudan’daki iktidar koalisyonunun temel referansı, Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleridir (ÖDBG). Bu güçler, sivil toplum hareketlerinin yanı sıra siyasi partiler, ‘devrimci halk hareketi’ ve ülkedeki meslek birlikleri tarafından oluşturulmuştu. Ömer el-Beşir rejiminin devrilmesinin ardından, Askeri Geçiş Konseyi oluşturulmuş, devrimi destekleyen askerler ile siviller arasında Ağustos 2019’da ‘Anayasa Bildirisi’ imzalanmıştı. Bu bildiriye göre; 39 aylık bir ‘geçiş dönemi’ için 5’i asker, 5’i sivil ve biri üzerinde uzlaşılan üye olmak üzere 11 kişiden oluşan bir ‘egemenlik konseyi’ kuruldu. Egemenlik Konseyi, Özgürlük ve Değişim Güçlerine hükümeti kurma görevi verdi. Abdullah Hamduk hükümeti ise bu sıralar, askere taviz vermek, ÖDBG’nin etkisini kırmakla suçlanıyor. Egemenlik Konseyinin başında Abdulfettah Burhan bulunuyor, yardımcılığını ise yine bir ordu mensubu olan Muhammed Hamdan Daklu yürütüyor.
İktidardaki Özgürlük ve Değişim Güçleri koalisyonu içinde yer alan bazı siyasi parti liderleri, hükümetin performansına yönelik sert eleştiriler yapmaya başladı. Ulusal Ümmet Partisi lideri Sadık el-Mehdi hükümet muhalefetinin başında yer alıyor. Ümmet Partisi ‘Özgürlük ve Değişim Güçleri’ içindeki faaliyetlerini, üye sayılarının adil bir anlaşmayla yeniden düzenlenmesi talebiyle askıya almıştı.
Sadık el-Mehdi yeni bir kongre düzenlenmesi gerektiğini ve konsey üyelerinin toplumsal karşılığa uygun bir şekilde değiştirilmesi gerektiğini savunuyor.
Öte yandan bazı İktidar koalisyonu liderleri, Sadık el-Mehdi’yi, iktidarı kontrol etmeye çalışmakla suçluyor. Konunun hassasiyeti nedeniyle adının anılmamasını isteyen bir üst düzey yetkili, ‘’Sadık el-Mehdi’nin koalisyon içindeki faaliyetlerini askıya alması, iktidar mücadelesinin bir parçasıdır. El-Mehdi diğer bazı partiler gibi, koalisyonun idaresini ele geçirerek, iktidardan daha fazla pay almayı hedefliyor. Koalisyon içinde, ‘devrimi’ önceleyenler ile kendi parti programlarını önceleyenler arasında gizli bir çatışma söz konusu’’ dedi. Sadık el-Mehdi’nin geçmişte yaşadığını savunan yetkili, ‘’1986 seçimlerinde mecliste çoğunluğu yakalamıştı, kendisini seçimleri kazanan son kişidir. Dolayısıyla geçmişteki gücüne istinaden, ÖDBG içinde daha etkili bir rol almak istiyor’’ ifadelerini kullandı.
Ömer el-Dukeyr liderliğindeki Sudan Kongre Partisinden de, koalisyonun yapısına dair eleştiriler yöneltildi. Partiden yapılan açıklamada, koalisyonun, geçiş dönemi meselelerine dair siyasi vizyonun netlikten yoksun olduğu iddia edildi. Ayrıca koalisyon içindeki üye dağılımının, devrimi destekleyen ana güçleri nitel ve nicel anlamda adil bir şekilde yansıtmadığı öne sürüldü.
Koalisyon üyeleri, bazı partilerin ‘anayasa belgesinin’ müzakerelerine katılmalarına rağmen anayasa belgesinden memnun olmadıklarını söylüyor. Bu partilerin hükümete sert eleştiriler yöneltmesi, hükümetin gücünü ve performansını olumsuz anlamda etkiliyor. Siviller arasındaki uyuşmazlıklar ise, konseyin asker kökenli üyelerinin, yürütme organı üzerinde daha geniş salahiyetler elde etmesine neden oluyor. Kurban Bayramı hutbesinde Sadık el-Mehdi, ‘egemenlik konseyi’ üyelerinin denetim yetkilerini aştıklarını ve yürütmenin işlerine doğrudan müdahil olduklarını iddia etmişti. Sivil yönetim askerlere olması gerektiğinden çok yetki alanı açtığını ve bu durumun kabul edilemez bir zaaf olduğunu söylemişti.
Sudan Meslekler Birlikleri ise ikiye ayrılmış durumda. Bazı meslek birlikleri Özgürlük ve Değişim Beyannamesi'ni desteklemeye devam ederken, bir kısmı ise, Özgürlük ve Değişim güçleri içinde, partizan çıkarların öne çıktığı ve yozlaşma yaşandığı yönünde suçluyor. Özgürlük ve Değişim Güçlerinden çekilen meslek birlikleri, geri dönmeleri için ‘yeni ve adil bir yapılanmayı’ şart koşuyor.
Değişim Güçleri liderlerinden Ahmed Hazret, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada; Değişim Güçlerinin önümüzdeki ay kongreye gitmeye hazırlandığını söyledi. Koalisyonun yeniden canlandırılması, eleştirilerin değerlendirilmesi ve geniş katılımın sağlanması için yolların aranmasıyla ilgili bir komisyon oluşturulduğunu belirtti. Komisyonun ayrıca ‘geçiş hükümetinin’ performansını da değerlendireceğini, kongreyle ilgili siyasi partilere bilgilendirme amaçlı mektuplar gönderildiğini kaydetti.
Siyasi analist Abdullah Rızk’a göre; ÖDBG içindeki ihtilaflar düşünüldüğü kadar büyük değil. Rızk, siyasi partilerin ve sivil hareketlerin görüş ayrılığının normal olduğunu, tüm ihtilaflara rağmen, ortak düşünceler çerçevesinde ‘anayasa bildirisine’ imza atıldığını söylüyor.
Geçiş yönetiminin ciddi zorluklarla karşı karşıya kaldığını hatırlatan Rızk: ‘’Devrimin üzerinden henüz bir yıl geçti, halkın özlemleri ve şikâyetleri gayet anlaşılabilir. Hükümetin çalışmaların yetersiz göründüğünün farkındayım ancak eski rejim ülkeyi adeta bir harabe haline getirmişti. Ekonomi iyi değil ve halk rahatsız, bu rahatsızlığın diler getirilmesi normal, süreç içinde sorunların aşamalı olarak üstesinden gelineceğine inanıyorum. ÖDBG’nin dağılacak olması uzak ihtimal’’ diye konuştu.
Öte yandan Başbakan Abdullah Hamduk, hükümetinin karşı karşıya olduğu zorlukları ve engeller karşısında yeterince iyi bir performans sergilemediğini itiraf etti. Hükümetinin temel başarısının ise, yaklaşık 30 yıldır devam eden çatışma ortamını büyük ölçüde bitirmek ve Sudan’ı uluslararası topluma geri kazandırmak olduğunu belirtti. Hamduk, yakın zamanda başta ekonomi olmak üzere önemli atılımlar beklediklerini de sözlerine ekledi.
Analistler, mevcut verilerle, devrimci güçler arasındaki görüş ayrılıklarının nasıl sonuçlanacağını öngörmek için henüz erken olduğuna inanıyor. Bu arada bazı aşırı gruplar, ordu karşıtı kampanyalar düzenleyerek, saatin akrebini 11 Nisan’da Ömer el-Beşir’in devrildiği günün öncesine çevirmek istiyor.
Sudan’daki ‘iktidar koalisyonu’ dağılacak mı?
Sudan’daki ‘iktidar koalisyonu’ dağılacak mı?
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة