Nasrallah, Lübnan'da yeni bir siyasi sözleşmeye olumlu bakıyor

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah (NNA)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah (NNA)
TT

Nasrallah, Lübnan'da yeni bir siyasi sözleşmeye olumlu bakıyor

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah (NNA)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah (NNA)

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, Lübnan'ın “reform gerçekleştirebilecek bir hükümete” ihtiyacı olduğunu, Hizbullah’ın ise kurulacak hükümeti destekleyeceğini ifade etti. Nasrallah aynı zamanda parlamento bloklarının hükümet kurmak için çalışacak isimleri bugün kesinleştireceğine dair umutlu olduğunu söyledi.
Lübnan'ın güney sınırlarındaki durumla ilgili yeni bir denklemden bahseden Nasrallah, “İsrailliler, bizden birini öldürdükleri zaman bizim de onlardan birini öldüreceğimizi anlasınlar” dedi. Karşılık verme kararının Hizbullah açısından kesin olduğunu ve aceleye getirilmeyeceğini belirten Nasrallah, güneyde yer alan Habbariye köyündeki bir evin hedef alınması meselesinin de bir kenara yazıldığını vurguladı. 
Kerbela olayını anma ve yas törenleri vesilesiyle Aşura günü konuşması yapan Nasrallah, “İsrail tarafı, Meys el-Cebel’de yaptıklarıyla ve bölgeyi yakarak partiyi ateşe tutmak ve vereceği cevabı daraltmak istedi. İsraillilerin direniş operasyonundan korkarak haftalarca yürüttükleri eylemler başlı başına cezanın parçasıdır” ifadelerini kullandı.
Lübnan halkının isteklerini gerçekleştirme çağrıları hakkında ise şöyle söyledi:
“Lübnan halkının bağımsız veya tarafsız, teknokrat veya siyasi bir hükümet istediğini kim söyledi? Halkın taleplerini karşılamadan önce, ister binlerce kişilik gösteriler ve diğerlerinin tahrikleri ile, ister referandum veya güvenilir anketler ile bu talepler ve bu konuda itimat edilecek bir mekanizma belirlenmeli. İtimat edilmesi gereken her türlü mekanizmaya hazırız. Ancak bu noktada, dış müdahalelerin yolu kesilmelidir.”

Nasrallah: Hizbullah en büyük parti
Nasrallah aynı zamanda, “rakamlara göre Hizbullah’ın Lübnan’daki en çok kitleye sahip ve en büyük siyasi parti olduğunu, ancak Lübnan halkının tüm iradesini değil, onları temsil edenlerin iradesini ifade ettiğini” belirtti.

Macron’un çağrısı
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un yeni bir siyasi sözleşme çağrısına değinen Nasrallah, tüm partilerin rızası olduğu taktirde Hizbullah'ın da bu davete destek verdiğini vurguladı. Bununla birlikte, “Ulusal tartışma ve diyaloğun Lübnanlı çeşitli grupların isteği ve rızası ile gerçekleşmesi koşuluyla, yeni bir siyasi sözleşme üzerinde uzlaşmak için her türlü sakin tartışmaya açığız” ifadelerine başvurdu.
Beyrut limanında gerçekleşen patlama ile ilgili ise, sıkı bir yargı takibi ihtiyacını vurgulayarak “Yargıdaki yetkililerin bu konuyu hesapsız bir şekilde takip etmesi gerekiyor” dedi.
Meclis’teki Güçlü Cumhuriyet Bloğu Milletvekili Vehbi Katişa da, Nasrallah'ın Lübnan'ın kuruluşunun 100. yılına değinmeyen konuşmasını eleştirdi. Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Seyyid Hasan, birçok iç, bölgesel ve uluslararası sorundan bahsettiği en az bir saatlik konuşmasında, yarın Büyük Lübnan Devleti kuruluşunun 100’üncü yılı olduğuna değinmeyi unuttu. Yoksa bu mesele onu ilgilendirmiyor mu?” ifadelerini kullandı.



Arap dünyası ve uluslararası arenadan Trump'ın ‘siyasi bombasına’ büyük tepki

Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrail bombardımanı sonucu yıkılan binaların önünde duran Filistinliler (Reuters)
Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrail bombardımanı sonucu yıkılan binaların önünde duran Filistinliler (Reuters)
TT

Arap dünyası ve uluslararası arenadan Trump'ın ‘siyasi bombasına’ büyük tepki

Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrail bombardımanı sonucu yıkılan binaların önünde duran Filistinliler (Reuters)
Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrail bombardımanı sonucu yıkılan binaların önünde duran Filistinliler (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın dün Gazze Şeridi'nin kontrolünü ABD’nin devralabileceğini söylediği ve Gazzelileri yerlerinden etmekte ısrar ettiği açıklamalarının yarattığı siyasi bomba Arap dünyası ve uluslararası arenada büyük tepkiye yol açtı.

Trump, geçtiğimiz salı günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmenin ardından Gazze Şeridi’ni ‘insandan temizleme’ niyetinden açıkça bahsetti ve bir kez daha Mısır ile Ürdün'e yerinden edilenleri kabul etme çağrısında bulundu.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada bir Filistin devleti kurulmadan İsrail ile ilişki kurulmayacağı vurgulanırken Ürdün Kralı 2. Abdullah’ın, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman’ı telefonla aradığı belirtildi.

Bakanlığın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

“Suudi Arabistan, bir Filistin devletinin kurulmasına ilişkin tutumunun kesin ve değişmez olduğunu teyit ediyor. Veliaht Prens Muhammed bin Selman bu tutumu hiçbir yoruma mahal bırakmayacak şekilde açık ve net bir şekilde vurgulamıştır.”

Arap dünyasından ve uluslararası arenadan ABD'nin önerisine gelen tepkiler, Filistin-İsrail çatışmasının çözümünün temeli olarak ‘iki devletli çözüm’ ile ilgili kararlılığı gösterirken, bölge ülkelerinin liderleri arasında bu önerinin yansımalarına karşı tutumları koordine etmek için kapsamlı temaslar başladı.

Öte yandan Ürdün Kralı 2. Abdullah Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı kabul etti. Filistinlilerin ‘Gazze ve Batı Şeria'da toprak ilhakı ve Filistinlilerin yerlerinden edilmesine yönelik her türlü girişimi’ reddettiğini vurgulayan Abbas, Filistinlilerin kendi topraklarında istikrara kavuşturulması gerektiğinin altını çizdi.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze'de ‘etnik temizlik’ girişimi olduğu uyarısında bulunurken, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk de işgal altındaki topraklardan insanların sınır dışı edilmesinin ‘kesinlikle yasak’ olduğunu savundu.

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) tarafından yapılan açıklamada ise Filistin halkına meşru haklarını tanıyan iki devletli bir çözümün gerekliliğini vurguladı ve tek taraflı her türlü tedbiri reddetti. Arap Birliği (AB) de ‘istikrarsızlık reçetesi’ olarak nitelediği Trump'ın önerisini kınadı.

Fransa Dışişleri Bakanlığı Paris'in ‘iki devletli çözümün uygulanması için kampanya yürütmeye devam edeceğini’ söylerken Londra, Madrid, Berlin ve Varşova da aynı tutumu yineledi. Moskova ve Pekin, iki devletli çözümle bir sonuca varılması gerektiğinin altını çizdi.

Hamas'tan bir kaynak, Trump'ın ya da İsrail'in aşırı sağcı hükümetinin böyle bir planı uygulamaya koyması halinde Hamas’ın ‘daha güçlü bir sözü ve daha güçlü bir tepkisi olacağını’ söyledi