Arap Birliği, Barış Girişimi’ne bağlılığını sürdürüyor

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt dün Arap dışişleri bakanları ile bir video konferans gerçekleştirdi. (Arap Birliği)
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt dün Arap dışişleri bakanları ile bir video konferans gerçekleştirdi. (Arap Birliği)
TT

Arap Birliği, Barış Girişimi’ne bağlılığını sürdürüyor

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt dün Arap dışişleri bakanları ile bir video konferans gerçekleştirdi. (Arap Birliği)
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt dün Arap dışişleri bakanları ile bir video konferans gerçekleştirdi. (Arap Birliği)

Arap dışişleri bakanları, dün gerçekleştirdikleri video konferans toplantısında “değişmeyen sabitlerden biri” olarak niteledikleri Arap Barış Girişimi’ne bağlılığını yineledi. Görüşmede Araplarla ilgili konulara yönelik dış müdahaleler kınandı.
Dışişleri bakanlığı, başkanlığını Filistin’in yaptığı toplantı sırasında Filistin meselesindeki gelişmeleri kapsamlı bir çerçevede ele aldı. Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Hüsam Zeki, toplantıyla ilgili açıklamasında şunları söyledi:
“Filistin meselesindeki gelişmelerle ilgili diyalog kapsamlıydı. Ancak Filistin tarafının Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD ve İsrail arasındaki üçlü bildiriyle ilgili önerdiği karar taslağı üzerinde fikir birliğine varılmadı.”
Zeki, söz konusu toplantının sona ermesi ardından düzenlediği basın toplantısında ayrıca “Filistin önerisine karşılık değişiklikler gerçekleştirildi. Filistin tarafının bazı talepleri oldu, kusurlu bulunması dolayısıyla kararı vermemeyi tercih etti” ifadelerini kullandı.
Filistin Haber Ajansı WAFA’nın haberine göre Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki, Arap dışişleri bakanlarının katıldığı toplantıda yaptığı konuşmada “BAE, Arap Barış Girişimi'ni ihlal etmesine ve Arap zirvelerinde verilen kararlara rağmen, normalleşme kararı yolunda ilerliyor” diyerek bu adımların reddedilmesi çağrısında bulundu.
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ise “Türkiye’ye yönelik olarak Arap ülkeleri arasında kurulacak daha fazla koordinasyon yoluyla tek ve kararlı bir Arap politikası üretimine ihtiyaç var” dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Hafız’ın aktardığına göre Bakan Şukri, Türkiye’nin Arap ülkelerindeki adımlarının Arap ulusal güvenliğine yönelik tehdit olduğunu iddia etti. Libya’da imzalanan mutabakatlara dikkat çekti.
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt da toplantı öncesi yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Filistin meselesi, Arapların üzerinde fikir birliğine vardığı bir konudur ve inşallah öyle de kalacaktır. Arap Barış Girişimi'nde yer alan ve 2002’deki Arap zirvesinde benimsenen barış planı, Araplar ve İsrail arasında kalıcı, adil ve kapsamlı bir barışa ulaşma yolunda esas plan ve Arapların üzerine anlaştığı başlangıç noktası olma özelliğini sürdürmektedir. Her ülkenin dış politikasını kendi tasavvuruyla yönetme egemenliği hakkı, tartışılmaz bir haktır ve bu meclisin de saygı duyduğu bir husustur. Aynı zamanda oybirliğiyle varılan siyasi değişkenleri veya egemen kararları etkilemeyen sabiteleri de vurguluyoruz.”
Hüsam Zeki de şu açıklamalarda bulundu:
“Yüzyılın Anlaşması’nın reddi ve iki devletli çözüme bağlılık, değişmeyen tutumlardır. Arap Barış Girişimi ile ilgili olarak bu kavramlardan sapıldığına rastlamadık.”
BAE Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Enver Karkaş’ın ciddi diyalog ve karşılıklı saygı bağlamında ülkesinin vizyonunu açıkladığına işaret eden Zeki “Bu konuda entegre bir karara varmak belki de daha uzun zaman alacaktır. Gelecekte fikir birliğine varacağımızı umuyoruz” dedi.
Toplantıda Arap Birliği meclisi, “üye devletleri Türkiye’ye yönelik taleplerde bulunmaya davet etme” kararı aldı.
Katar, Somali ve Cibuti tarafları ise karar ilişkin çekimser kaldı. Arap dışişleri bakanları, İran’ın müdahaleleri hakkında da açıklamalarda bulundu.
İran yapımı silahlar kullanılarak petrol tesislerine (Aramco şirketi) yapılan terör saldırılarını en ciddi şekillerde kınadıklarını, söz konusu sabotajlardan İran rejimini sorumlu tutan Birleşmiş Milletler (BM) raporunu memnuniyetle karşıladıklarını bildirdiler.
Kararların dış müdahaleler nedeniyle yaşanan ciddi sıkıntıları yansıttığını belirten Hüsam Zeki, bunlarla Arap çıkarları pahasına fayda sağlanmasının hedeflendiğini bildirdi.
Zeki, Libya krizine ilişkin de şunları söyledi:
“Taraflar arasında gittikçe hızlanan ve artan bir anlaşmaya şahit oluyoruz. Nitekim Libya meselesinde temkinli bir iyimserlikler mevcut. Yeni çabalar belki de iyi haberleri de beraberinde getirecek. Açıkçası Libya dosyasında çaba gösterilmesi gerekiyor.”



Avustralya'da Filistinlileri desteklemek için kitlesel gösteriler düzenlendi

Sidney'de düzenlenen ‘Filistin için Ulusal Yürüyüş’ eyleminde bazı göstericiler pankartlar taşıdı. (Reuters)
Sidney'de düzenlenen ‘Filistin için Ulusal Yürüyüş’ eyleminde bazı göstericiler pankartlar taşıdı. (Reuters)
TT

Avustralya'da Filistinlileri desteklemek için kitlesel gösteriler düzenlendi

Sidney'de düzenlenen ‘Filistin için Ulusal Yürüyüş’ eyleminde bazı göstericiler pankartlar taşıdı. (Reuters)
Sidney'de düzenlenen ‘Filistin için Ulusal Yürüyüş’ eyleminde bazı göstericiler pankartlar taşıdı. (Reuters)

Merkez sol hükümetin Filistin devletini tanıma niyetini açıklamasının ardından İsrail ile Avustralya arasında gergin ilişkiler yaşanırken, bugün binlerce Avustralyalı Filistinlileri desteklemek için düzenlenen mitinglere katıldı.

Filistin Eylem Grubu, Avustralya genelinde 40'tan fazla eylem düzenlendiğini ve Sidney, Brisbane ve Melbourne gibi eyalet başkentlerindeki yürüyüşlere büyük kalabalıkların katıldığını belirtti.

Söz konusu gösteriler, bu ayın başlarında Sidney Liman Köprüsü’nde on binlerce kişinin katıldığı yürüyüşün ardından gerçekleşti. Bu yürüyüş, Kanberra'nın Gazze Şeridi'ndeki savaşa ilişkin tutumunda bir dönüm noktası olarak görüldü.

fdve
Sidney'deki göstericiler (Reuters)

Filistin Eylem Grubu, Brisbane'de yaklaşık 50 bin kişi olmak üzere, toplam 350 bin kişinin yürüyüşlere katıldığını duyurdu, ancak polis buradaki sayının yaklaşık 10 bin olduğunu bildirdi. Polis, Sidney ve Melbourne'daki kalabalığın sayısına ilişkin tahminlerde bulunmadı.

ı8o9p0
Avustralya genelinde 40'tan fazla gösteri düzenlendi ve Sidney, Brisbane ve Melbourne gibi eyalet başkentlerindeki yürüyüşlere büyük kalabalıklar katıldı. (Reuters)

Sidney'de yürüyüşü düzenleyen Josh Lees, Avustralyalıların ‘Gazze Şeridi'ndeki soykırıma son verilmesini ve hükümetin İsrail'e yaptırım uygulamasını talep etmek için’ şehrin meydanlarına akın ettiğini söyledi. ‘Özgür Filistin’ sloganları atan katılımcıların birçoğu Filistin bayrakları taşıdı.

yuı8
Sidney'de düzenlenen yürüyüşte Filistin bayrağı taşıyan bir kız (EPA)

Öte yandan, ülkenin Yahudi topluluğunun çatı örgütü olan Avustralya Yahudileri Yürütme Konseyi Eş Başkanı Alex Ryvchin, Sky News'e verdiği demeçte, yürüyüşlerin ‘güvenli olmayan bir ortam yarattığını ve yapılmaması gerektiğini’ ifade etti.

 

o90p
Sidney'de Gazze'ye destek yürüyüşü sırasında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu aleyhine açılan bir poster (AFP)

Protestolar, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun geçen hafta, Avustralya hükümetinin bu ay Filistin devletini tanıma niyetini açıklaması üzerine Avustralyalı mevkidaşı Anthony Albanese'ye yönelik sert söylemlerinin şiddetini artırmasının ardından patlak verdi.

dcfgthy
Yaklaşık 350 bin kişi yürüyüşlere katıldı, bunlardan 50 bini Brisbane'deydi. (AFP)

Avustralya ile İsrail arasındaki diplomatik ilişkiler, İşçi Partisi liderliğindeki Albanese hükümetinin Fransa, Birleşik Krallık ve Kanada'nın benzer adımlarının ardından Filistin devletini tanıyacağını açıklaması sonrası gerginleşti.

dfgthy
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları 60 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. (AFP)

Avustralya, bu tanıma kararının Filistin Yönetimi'nden aldığı taahhütlere bağlı olduğunu, bu taahhütler arasında Hamas'ın gelecekteki herhangi bir devlette yer almayacağına dair taahhüdün de bulunduğunu belirtti.

fo90p
Gazze Şeridi'ndeki savaş sırasında öldürülen gazetecilerin posterleri, Sidney'de düzenlenen bir yürüyüşte (AFP)

Avustralya bu kararı 11 Ağustos'ta, on binlerce kişinin Sidney Liman Köprüsü’nde Gazze Şeridi'ne yardım ve barış çağrısında bulunduğu yürüyüşün ardından açıkladı. İsrail, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine düzenlediği saldırının ardından yaklaşık iki yıldır Gazze Şeridi’ne yönelik askerî harekât yürütüyor.

Filistinli yetkililer, İsrail saldırıları sonucunda Gazze Şeridi'nde 60 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini belirtiyor ve insani yardım kuruluşları gıda kıtlığı nedeniyle yaygın açlık tehlikesi olduğu konusunda uyarıda bulunuyor.


SDG: Halk Meclisi seçimleri ‘formalite’ niteliğinde olup Suriye halkının iradesini yansıtmamaktadır

Afrin'deki bir polis karakolunda Suriye hükümetine bağlı İç Güvenlik Güçleri'ne katılmak için kayıt sırasına giren Kürt gençler (AP)
Afrin'deki bir polis karakolunda Suriye hükümetine bağlı İç Güvenlik Güçleri'ne katılmak için kayıt sırasına giren Kürt gençler (AP)
TT

SDG: Halk Meclisi seçimleri ‘formalite’ niteliğinde olup Suriye halkının iradesini yansıtmamaktadır

Afrin'deki bir polis karakolunda Suriye hükümetine bağlı İç Güvenlik Güçleri'ne katılmak için kayıt sırasına giren Kürt gençler (AP)
Afrin'deki bir polis karakolunda Suriye hükümetine bağlı İç Güvenlik Güçleri'ne katılmak için kayıt sırasına giren Kürt gençler (AP)

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) kontrolü altındaki Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (KDSÖY) bugün yaptığı açıklamada, önümüzdeki ay yapılması planlanan Halk Meclisi seçimlerinin ‘demokratik olmadığını ve Suriye halkının iradesini yansıtmadığını’ belirterek, bu seçimleri 50 yılı aşkın süredir devam eden ‘ötekileştirme ve dışlama’ politikasının bir devamı olarak değerlendirdi.

KDSÖY tarafından yapılan açıklamada, seçimlerin şu anda yapılmasının ‘Suriye halkının yaklaşık yarısını katılımdan mahrum bıraktığı’ belirtilerek, bunun ‘seçimlerin kapsamlı bir siyasi çözümün gerekliliklerini karşılamayan formalite icabı bir adımdan ibaret olduğunun kesin kanıtı’ olduğu ifade edildi.

Suriye Yüksek Seçim Komisyonu dün, güvenlik sorunları nedeniyle Suveyda, Rakka ve Haseke'de oy kullanmanın ertelendiğini duyurdu.

KDSÖY, Suriye'nin kuzey ve doğusunu ‘5 milyondan fazla Suriyelinin haklarını reddetme politikasını meşrulaştırmak için’ güvensiz olarak nitelendirmenin tamamen anlamsız olduğunu vurgulayarak, bu bölgelerin ‘Suriye'nin diğer bölgelerine kıyasla en güvenli bölgeler’ olduğunu belirtti.

hy
Bedevi savaşçıların Suveyda'ya ilerlemesini engelleyen İç Güvenlik Güçleri’nin kontrol noktasında ellerini kaldıran Bedevi savaşçılar (Reuters)

KDSÖY, ‘tek taraflı bir zihniyetle dayatılan her türlü önlem veya kararı reddettiğini’ ve bu yaklaşımla alınan kararların ‘Suriye'nin kuzey ve doğu bölgeleri için bağlayıcı olmayacağını’ kaydetti.

KDSÖY, uluslararası topluma ve Birleşmiş Milletler’e (BM), Suriye'deki siyasi çözümle ilgili BM'nin 2254 sayılı kararına aykırı olduğunu düşünerek bu seçimleri tanımamaları çağrısında bulundu.

BM Güvenlik Konseyi, 2015 yılında Suriye'ye ilişkin 2254 sayılı kararı yayınladı. Bu karar, mezhepçi olmayan bir hükümetin kurulması ve yeni bir anayasanın hazırlanması da dahil olmak üzere siyasi bir çözüm için bir yol haritasının oluşturulmasını içeriyor.

KDSÖY’nin askeri kanadı olan Suriye Demokratik Güçleri (SDG), 14 yıllık iç savaşın ve geçen yılın sonlarında Beşşar Esed'in devrilmesinin ardından Suriye'yi birleştirmek için yapılan çabaların bir parçası olarak, geçtiğimiz mart ayında Suriye hükümeti ile devlet kurumlarına katılmak üzere bir anlaşma imzaladı.

Söz konusu anlaşma, SDG ve KDSÖY’nin Şam hükümetiyle yeniden bütünleşmesinin önünü açmayı amaçlıyor.


Yemen hükümetinin aldığı önlemler Husi savaş ekonomisini sarsıyor

Yemen para biriminin toparlanması hükümete olan güveni yeniden sağladı, bunun da hizmetleri iyileştirmesi ve emtia fiyatlarını düşürmesi bekleniyor (AFP)
Yemen para biriminin toparlanması hükümete olan güveni yeniden sağladı, bunun da hizmetleri iyileştirmesi ve emtia fiyatlarını düşürmesi bekleniyor (AFP)
TT

Yemen hükümetinin aldığı önlemler Husi savaş ekonomisini sarsıyor

Yemen para biriminin toparlanması hükümete olan güveni yeniden sağladı, bunun da hizmetleri iyileştirmesi ve emtia fiyatlarını düşürmesi bekleniyor (AFP)
Yemen para biriminin toparlanması hükümete olan güveni yeniden sağladı, bunun da hizmetleri iyileştirmesi ve emtia fiyatlarını düşürmesi bekleniyor (AFP)

Yemenli araştırmacılar ve ekonomistler, Yemen riyalinin toparlanması ve parasal dengenin yeniden sağlanmasının ardından hükümetin son dönemde aldığı tedbirlerin Husi savaş ekonomisi üzerinde somut baskı oluşturmada başarılı olduğunu vurguladı.

Şarku'l Avsat'a konuşan araştırmacılar, hükümetin ithalatı düzenleyen ve döviz spekülasyonunu yasaklayan tedbir ve kararlarının, Aden'deki Merkez Bankası'na inisiyatifi geri kazandırdığını ve hükümet kontrolündeki bölgelerle Husi kontrolündeki bölgeler arasındaki parasal uçurumun kapanmasına katkıda bulunduğunu, dolayısıyla grubun döviz kurlarını kontrol etme kabiliyetini ortadan kaldırdığını değerlendiriyor.

Uzmanlara göre, bu önlemler Husileri karşı önlemler almaya yöneltti; bunların en dikkat çekeni, kendi kontrolleri altındaki bölgelerdeki banka ve şirketlerin, hükümet kontrolünde bulunan bölgelerdeki ticari kuruluşlarla işlem yapmasını engellemek ve ek vergiler ve haraçlar koymak oldu. Grubun, mal akışını engellemek ve işletme faaliyetlerini durdurmak gibi halkın acılarını daha da artıracak popülist politikalara başvurması bekleniyor.