Fas: Sağlık sektöründeki olağanüstü seferberlik bir ay daha uzatıldı

Pazartesi günü Sale’de okula giden çocuklara ebeveynleri eşlik etti (AFP)
Pazartesi günü Sale’de okula giden çocuklara ebeveynleri eşlik etti (AFP)
TT

Fas: Sağlık sektöründeki olağanüstü seferberlik bir ay daha uzatıldı

Pazartesi günü Sale’de okula giden çocuklara ebeveynleri eşlik etti (AFP)
Pazartesi günü Sale’de okula giden çocuklara ebeveynleri eşlik etti (AFP)

Fas hükümeti, yeni tip koronavirüs salgını ile mücadele etmek için olağanüstü sağlık seferberliğinin 10 Ekim’e kadar uzatılmasına karar verdi.
Hükümet Sözcüsü Said Amzazi, kabine toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında, hükümetin, İçişleri Bakanı Abdul Vafi Laftit’in sunduğu kararname tasarısını onayladığını belirtti. Laftit, Krallıkta salgının yayıldığı bölgelerde ve çeşitli şehirlerde alınan önlemlerin ve olağanüstü sağlık seferberliğinin koronavirüs ile mücadele için ülke topraklarının her yanında yürürlükte kalması gerektiğini söyledi.
Kararname taslağı, İçişleri Bakanı’nın sürmekte olan salgın durumu hakkında sağlanan veriler ışığında yetkili devlet makamları ile koordinasyon içinde ulusal düzeyde uygun gördüğü tüm önlemleri alması için kanunen yetkili hale getirilmesini içeriyor. Aynı şekilde semt, il ve bölge yöneticileri de veriler ışığında gerekli tüm tedbirleri almak için yetkili hale geliyor.
Fas’ta olağanüstü sağlık halinin uzatılması, koronavirüs vaka sayılarının artmaya devam etmesi sebebiyle geldi. Sağlık Bakanlığının Salı günü, son 24 saatte bin 941 yeni vakanın kaydedildiğini, bin 143 kişinin sağlığına kavuştuğunu ve 33 kişinin salgın sebebiyle hayatını kaybettiğini duyurdu.
Hükümet dün, Ulusal Sosyal Güvenlik Fonu’na katılan ve koronavirüs salgınının yansımalarından zarar gören bazı işverenler ve işçilerinin, bazı kategorilerdeki serbest meslek çalışanlarının ve Fon tarafından sigortalı olan bazı ücretsiz kişiler için istisnai önlemlerin çıkarılmasına ilişkin kanun hükmünde bir kararname taslağını onayladı.
Kararnamede, düzenleyici metinde belirtilen sektör ve sektör dallarının birinde faaliyet gösteren işverenler tarafından Ulusal Sosyal Güvenlik Fonu'nda Şubat 2020 vergisi ile yetkilendirilmiş entegrasyon eğitimi çalışanları ve stajyerler için düzenleyici metinde belirlenen süre içerisinde tazminat ödenmesi hedefleniyor.
Kararname, serbest çalışanlar ve Fon tarafından sigortalı olan ücretsiz çalışanlara ek olarak, temel zorunlu sağlık sigorta sistemi ile ilişkili kanun ve 9915 Sayılı Bireysel Emeklilik Sistemi’ne getirilen kanun gereğince salgın sebebiyle alınan önlemlerden etkilenen faaliyetlerde bulunan meslek sahipleri, serbest meslek çalışanları ve ücret almayan işçiler için bir maaş sistemini oluşturuyor.
Fas Kralı 6. Muhammed dün Başbakan Dr. Saadettin Osmani başkanlığındaki kabine toplantısında, çeşitli bölgelerde okula geri dönüş sürecinin başarılı olduğunu, öğrencilerin dönüşünün benimsenmesi için geniş kapsamlı yerel çabaların yanı sıra yenilikçi ve seçkin modellerin belirlendiğini söyledi.
Osmani meydana gelebilecek bazı istisnaların karışıklığa sebep olmayacağı, Sağlık Bakanlığı’nın herhangi bir eksiklik, sorun veya rahatsızlığı gidermek için duruma müdahale edeceğini ve önemli olanının sağlık önlemlerine ve ihtiyati tedbirlere uyulması olduğunu vurguladı.
Osmani bu aşamanın düzenlemesinin açık bir eğitim mantığına göre belirli aşamalar, tedbirler ve sorumluluklarla tamamlandığını belirtti. Yeni eğitim dönemi 5 Ekim’de başladı. İlk dönemde geçen sene elde edilen kazanımlar belirlenecek ve değerlendirilecek. Yarından (perşembe) itibaren televizyon kanalları, öğrencilerin derslerini takip etmelerine ve tekrar etmelerine yardımcı olmak için ders videoları yayınlamaya başlayacak.



Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.


İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
TT

İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)

Lübnanlı Esirler ve Serbest Bırakılan Tutukluların Temsilciler Komitesi, İsrail tarafından tutulan Lübnanlı esirler dosyasını aktif hale getirilmesi, siyasi ve diplomatik önceliklerin en başına yerleştirmesi çağrısında bulundu. Bu çağrı, aralarında on yıllardır tutuklu bulunan 3 kişi de olmak üzere 23 Lübnanlı esirin yanı sıra son savaş sırasında ve sonrasında tutuklanan yeni esirler ve akıbeti hala bilinmeyen 42 kayıp kişi dikkate alınarak yapıldı.

Bu, ilgili makam tarafından Lübnan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Joseph Avn'a gönderilen resmi bir muhtıra ile dile getirildi. Bu konuda diplomatik, hukuki ve insani yardım da dahil olmak üzere kapsamlı bir ulusal yaklaşımın benimsenmesi ve yetkili uluslararası kurumlar aracılığıyla uluslararasılaştırılması çağrısında bulunuldu.

On yıllardır tutsaklar

Muhtıraya göre, üç Lübnanlı tutsak savaş öncesinden beri İsrail tarafından tutuluyor; biri 1978'den beri, ikincisi 1981'den beri ve üçüncüsü 2005'ten beri. Buna karşılık, son aşamada belgelenen tutsak sayısı 20 yeni tutsağa yükseldi; bunların 11'i Ekim 2024'teki askeri çatışma sırasında, 9'u ise Kasım 2024'teki büyük savaşın sona ermesinden sonra yakalanan sivillerdi.

Komisyon, yeni tutsakların, askeri operasyonlar bağlamı dışında ve bazı durumlarda doğrudan yaralanmaların ardından, balıkçılar, çobanlar, işçiler ve bir belediye polis memurunun dahil olduğu ayrı olaylarda kaçırıldığını belirtti.

d
Beyrut şehir merkezindeki ESCWA binasının önünde İsrail tarafından gözaltına alınan Lübnanlı tutukluların fotoğrafları sergileniyor (EPA)

Muhtırada ayrıca, aralarında öldürülenlerin de bulunduğu 42 kişinin kayıp olduğu ve İsrail'in Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile herhangi bir iş birliği yapmaması nedeniyle cesetlerinin İsrail tarafından tutulup tutulmadığının bugüne kadar bilinmediği ifade edildi.

İhlal iddiaları ve harekete geçme talepleri

Komisyon, İsrail'i Uluslararası Kızılhaç ile iş birliği yapmayı reddetmeye devam etmekle, mahkumları ziyaret etmeyi engellemekle veya durumları hakkında bilgi vermeyi önlemekle suçladı. Son zamanlarda serbest bırakılan Filistinli mahkumların ifadelerine dayanarak, Lübnanlı mahkumların fiziksel ve psikolojik işkenceye, yiyecek ve sudan mahrum bırakılmaya, kasıtlı tıbbi ihmale ve özellikle yaralı olanlar için aşağılayıcı ve onur kırıcı muameleye maruz kaldıklarını vurguladı.

sdgt
İsrail tarafından esir tutulan Lübnanlı mahkumların akrabaları ve aileleri, Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenleyerek fotoğraflarını sergilediler (EPA)

Komisyon, Cumhurbaşkanlığı ve hükümete, yemin konuşmasında ve bakanlar açıklamasında belirtilen, tutuklular meselesinin ulusal bir öncelik olarak ele alınması yönündeki hususun, Dışişleri Bakanlığı tarafından Arap ve uluslararası düzeylerde, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile koordinasyon içinde, ilgili Birleşmiş Milletler mekanizmalarından yararlanılarak ve dosyayı takip edecek bağımsız bir ulusal komite kurularak derhal hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.


Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
TT

Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)

Hizbullah, uluslararası ve yerel yaptırımlardan ve kapatılması yönündeki baskılardan kaçmak için, Karz-ı Hasen Vakfı adlı mali kolunu parçalara ayırmaya başladı. Bu amaçla, Karz-ı Hasen’in eskiden güvendiği altın teminatına alternatif olarak, taksitler halinde altın satışı yapan bir kurum kurdu; bu girişim "yasal konumlandırma politikası" olarak görülüyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan finans kaynakları, bu önlemin ABD Hazine Bakanlığı'nı tatmin etmesinin pek olası olmadığını, Bakanlığın Lübnan'dan kurumu kapatmasını ve para sektöründeki kontrolsüz faaliyetlere son vermesini talep ettiğini belirtti. Kaynaklar, "Temel sorun devam ettiği sürece, şekli değiştirmek Amerikalıları tatmin etmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Bu sırada, Lübnan'ın güneyindeki Litani Nehri'nin güneyinde, Lübnan ve İsrail orduları arasında dolaylı bir çatışma yaşandı. İsrail, Lübnan ordusunun sabah saatlerinde arama yaptığı bir bina için tahliye uyarısı verdi. İletişim sayesinde bombardıman "geçici olarak" durduruldu, ancak ordu binayı tekrar aradı ve içinde herhangi bir silah bulamadı.