Trump: Kuzey Kore lideri amcasının parçalanmış cesedini üst düzey yetkililere sergiledi

ABD Başkanı Donald Trump ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un. (Arşiv - Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un. (Arşiv - Reuters)
TT

Trump: Kuzey Kore lideri amcasının parçalanmış cesedini üst düzey yetkililere sergiledi

ABD Başkanı Donald Trump ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un. (Arşiv - Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un. (Arşiv - Reuters)

Gazeteci Robert Woodward'ın yayımlanacak "Öfke" başlıklı yeni kitabında, ABD Başkanı Donald Trump’ın Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un amcasının başı kesilmiş cesedini üst düzey rejim yetkililerine sergilediğini anlattığı yer aldı.
AFP'nin haberine göre Trump, yeni kitabı 15 Eylül'de yayımlaması planlanan Woodward'a yaptığı açıklamada Kim'in amcasını öldürdüğünü ve bedenini resmi bir binanın merdivenlerine koyduğunu söyledi. Kitaba göre ABD Başkanı, “Başı kesilerek göğsünün üzerine koyulmuş” dedi.
Ülkenin ikinci adamı sayılan Kim’in amcası Jang Song-thaek, Aralık 2013'te vatana ihanet suçundan idam edilmişti.
Kuzey Kore, Thaek'in nasıl idam edildiğinine dair herhangi bir açıklamada bulunmamıştı. Ancak sosyal medyada konuyla ilgili dehşet verici ve birbiriyle çelişkili birçok bilgi dolaşıma girmişti.
Kuzey Kore lideri ile arasındaki yakınlığı göstermek istediği anlaşılan ABD Başkanı'nın anlattıkları, Kim Jong-un'un amcasının başının kesildiğine dair ilk gösterge oldu. Kitapta Trump’ın, “Kim, bana her şeyi anlatır" ifadeleri yer aldı.
"Öfke" kitapta iki liderin arasında alışılmadık bir dostluk kurulduğu ve Kim'in Trump ile kurduğu ilişkinin bir parçası olarak kendisi hakkında abartılı ifadeler kullandığı 25 mektup olduğu da yer alıyor.
Kim'in 2018’de Singapur'daki ilk görüşmelerinin ardından Noel Günü'nde Trump'a gönderdiği bir mesajda şu ifadeleri kullandığı kaydedildi:
“O kutsal ve güzel yerde, mutluluğumun arttığı o tarihi anı unutmam mümkün değil. Tüm dünya bu onurlu günü büyük bir ilgiyle ve tekrar yaşanmasını umarak izledi.”
Singapur’daki bu toplantı, görev süresi boyunca Kuzey Kore lideri ile ABD Başkanı arasındaki ilk görüşme oldu. Kuzey Kore lideri Kim, Hanoi'deki ikinci zirvelerinin başarısız olmasından sonra bile Singapur toplantısını "Kıymetli bir hatıra olarak kalacak muhteşem bir andı" diye nitelendirdi.
Kim, Trump’a 2019'da gönderdiği bir mesajda, "Aramızdaki derin ve özel dostluğun sihirli bir güç olacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı.
İki lider üç hafta sonra Kore Yarımadası'nı bölen, silahlardan arındırılmış bir bölgede kısa bir süre önce duyurdukları yeni bir görüşme gerçekleştirdi.
Toplantıdan önce Trump, ailesi üç kuşak Kuzey Kore’yi yöneten Kim'e "Eşsiz bir birliktelik ve seçkin bir dostluk" mesajını iletti. Mesajda ayrıca şu ifadeler yer aldı:
“Sadece sen ve ben, birlikte çalışarak iki ülke arasındaki sorunları çözebilir, 70 yıldır süregelen düşmanlığı sonlandırabiliriz. Bu iş birliği tarihi olacak.”
Ancak Singapur'da Kim ve Trump arasında düzenlenen ilk zirveden bu yana Kuzey Kore'yi silahsızlandırma çabalarında ilerleme kaydeilemedi. ABD istihbarat teşkilatlarının başkanları bile Kuzey Kore’nin cephaneliğinden vazgeçme ihtimalinin düşük olduğu konusunda uyarılarda bulundular.



Merakla beklenen görüşme... Trump, yarın Beyaz Saray'da Zohran Mamdani'yi kabul edecek

ABD Başkanı Donald Trump ve New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani (AFP)
TT

Merakla beklenen görüşme... Trump, yarın Beyaz Saray'da Zohran Mamdani'yi kabul edecek

ABD Başkanı Donald Trump ve New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump dün akşam yaptığı açıklamada, New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani ile uzun süredir beklenen görüşmenin, aylarca süren gergin ilişkilerin ardından yarın Washington’da gerçekleşeceğini duyurdu.

Trump, “Komünist New York Belediye Başkanı Zohran Mamdani bir görüşme talep etti. Görüşmenin Beyaz Saray’da, 21 Kasım Cuma günü yapılması konusunda anlaştık. Daha fazla detayı ilerleyen günlerde paylaşacağız” dedi.

Mamdani ise ABD kanalı MS NOW’a verdiği röportajda, ekibinin Beyaz Saray ile iletişime geçtiğini belirterek, “New York sakinlerine verdiğim söz gereği, bu şehirde yaşayan 8,5 milyon kişi için faydalı olduğu sürece herkesle görüşmeye hazırım. İnsanlar burada yaşam maliyetlerini karşılamak için mücadele ediyor… Başkan ile sadece dürüstçe konuşmak istiyorum; New York sakinlerini gerçekten savunmanın ne anlama geldiğini anlatmak istiyorum” ifadelerini kullandı.

New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani’nin Sözcüsü, yeni belediye başkanının başkanla görüşmesinin ‘olağan’ olduğunu belirterek, Mamdani’nin görüşmede ‘kamu güvenliği, ekonomik güvenlik ve yaşam maliyetleri konularını’ ele almayı planladığını söyledi.

Trump aylardır Mamdani'yi eleştirerek onu ‘komünist’ olarak nitelendirdi ve seçilmesi halinde memleketinin mahvolacağını öngördü. Ayrıca, Uganda'da doğan ve 2018'de ABD vatandaşlığı alan Mamdani'yi sınır dışı etmekle ve şehirden federal fonları çekmekle tehdit etti.

Kasım seçimlerinde Cumhuriyetçilerin Georgia, New Jersey, Pensilvanya ve Virginia’da ağır yenilgi almasının ardından, Trump yaşam maliyetleri konusuna daha fazla vurgu yapmaya başladı. Bu konu, Demokratların kampanyalarının merkezi bir unsuru olmuş, Mamdani’nin kampanyasında da öne çıkmıştı. Trump, cuma günü sosyal medyada yayımladığı bir paylaşımda, Cumhuriyetçi Parti’yi ‘yaşam maliyetleri partisi’ olarak nitelendirdi.

Bu gelişmeler, Başkan Trump ve Cumhuriyetçi Partili müttefiklerinin ekonominin şu anda ‘hiç olmadığı kadar güçlü’ olduğunu savunduğu bir dönemde yaşanıyor.

Öte yandan New York’un seçilmiş belediye başkanı Zohran Mamdani, bu ayın başında yaptığı zafer konuşmasında, kısa bir süre önce Queens’i temsil eden nispeten az tanınan bir eyalet milletvekiliyken, ülkenin en büyük şehrinin seçilmiş belediye başkanı konumuna gelen 34 yaşındaki bir siyasetçi olarak, New York’un ‘ülkeye başkanı nasıl yenebileceğini göstermek istediğini’ söyledi.


Dünya Sağlık Örgütü'nün bütçesini karşılayabilmesi için 1 milyar dolara ihtiyacı var

Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (Reuters)
Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (Reuters)
TT

Dünya Sağlık Örgütü'nün bütçesini karşılayabilmesi için 1 milyar dolara ihtiyacı var

Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (Reuters)
Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (Reuters)

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), ABD'nin bu yılki çekilme kararını telafi etmekte zorlanıyor. Örgüt, 2026-2027 bütçesini karşılamak için 1 milyar dolara ihtiyaç duyduğunu duyurdu.

BM'ye en büyük bağışçı olan ABD Başkanı Donald Trump, Ocak 2025'te Beyaz Saray'a döndükten sonra fonlamayı durdurma kararı aldı. Sonuç olarak, WHO daha önce onaylanan bütçesini 5,3 milyar dolardan 4,2 milyar dolara düşürmek zorunda kaldı.

WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus dün üye ülkelere yaptığı açıklamada, "Bu, Dünya Sağlık Örgütü tarihindeki en zorlu yıllardan biriydi. Kaynakları önceliklendirme ve yeniden yönlendirme gibi zorlu ama gerekli bir süreçten geçtik. Bu da iş gücümüzde önemli bir azalmaya yol açtı" dedi.

Ghebreyesus ayrıca, "Bu sürecin sonuna yaklaşıyoruz" diye ekledi.

Kuruluşun 2026-2027 bütçesinin yüzde 75'ini sağladığını, ancak hâlâ 1 milyar dolarlık bir açıkla karşı karşıya olduğunu ve "kaynak seferberliği açısından eskisinden çok daha kötü bir durumda" olduğunu belirtti.

Üye devletler, mayıs ayında zorunlu katkıları yüzde 20 artırma konusunda anlaştılar. Ancak kuruluş, hâlâ üye devletlerin ve diğer bağışçıların gönüllü katkılarına büyük ölçüde bağımlı.

Uluslararası yardımların azalmasıyla karşı karşıya kalan binlerce sağlık tesisi, insani desteğe en çok ihtiyaç duyan bölgelerde hizmetlerini azaltmak veya faaliyetlerini zorunlu olarak askıya aldı. Sonuç olarak, kuruluş en çok ihtiyaç duyanlara öncelik vermek zorunda kaldı.

Tedros, maliyet azaltma önlemlerinin benimsenmesinin, kuruluşun ortadan kaldırmak zorunda kaldığı iş sayısını beklenen 2 bin 900'den bin 282'ye düşürmesine neden olduğunu belirtti. Bin 89 çalışanın emeklilik, erken emeklilik veya geçici sözleşmelerinin sona ermesi nedeniyle kendi isteğiyle ayrıldığını da ifade etti.


İsrail, Lübnan’ın güneyine en ağır saldırılarından birini gerçekleştirdi

İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde bulunan Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıdan sonra olay yerine intikal eden sağlık görevlileri (Reuters)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde bulunan Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıdan sonra olay yerine intikal eden sağlık görevlileri (Reuters)
TT

İsrail, Lübnan’ın güneyine en ağır saldırılarından birini gerçekleştirdi

İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde bulunan Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıdan sonra olay yerine intikal eden sağlık görevlileri (Reuters)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde bulunan Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıdan sonra olay yerine intikal eden sağlık görevlileri (Reuters)

İsrail ordusu salı gecesi ve çarşamba sabahı Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde bulunan Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na hava saldırıları düzenledi. Saldırılarda en az 13 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı.

İsrail ordusunun bu saldırısı, İsrail ile Lübnan arasında geçtiğimiz yıl kasım ayında ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinden bu yana gerçekleştirilen en şiddetli ve ölümcül saldırılardan biri oldu.

Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na düzenlenen hava saldırısından birkaç saat sonra, yine Lübnan’ın güneyde bulunan el-Tiri beldesinde öğrencileri taşıyan bir otobüse düzenlenen başka bir saldırıda bir kişi öldü, 13 kişi yaralandı. Bu olay, geleneksel savaş alanlarının ve Hizbullah üyelerinin peşine düşülmesinin ötesinde yeni bir gerilime işaret etti.

Son saldırılar, aylardır görülen en ağır saldırılar olurken Lübnan’ın güneyindeki iki vilayetteki dört ilçeyi etkiledi. Dün öğleden sonra dört köyde yeniden tahliye bildirimleri dağıtıldı. Bildirimler, bir göç dalgasına yol açtı.