Mismari: Sirte ve Cufra’nın silahsızlandırılması Libya’nın açık olarak bölünmesidir

Bingazi’de LUO’ya bağlı Özel Kuvvetler (AFP)
Bingazi’de LUO’ya bağlı Özel Kuvvetler (AFP)
TT

Mismari: Sirte ve Cufra’nın silahsızlandırılması Libya’nın açık olarak bölünmesidir

Bingazi’de LUO’ya bağlı Özel Kuvvetler (AFP)
Bingazi’de LUO’ya bağlı Özel Kuvvetler (AFP)

Libya Ulusal Ordu Sözcüsü Ahmed el-Mismari Libya kriziyle ilgili görüşlerini anlattığı röportajda kendisinde yöneltilen Sirte ve Cufra’nın silahsızlandırılması ile ilgili bir soruya verdiği cevapta, bunun gerçekleşmesi halinde Libya’nın bölüneceğini belirtiyor. İşte Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı röportajın ilgili kısmı:

UMH daha önce Sirte’nin silahlardan arındırılması için çağrıda bulunmuştu. LUO bu öneriyi onaylıyor mu? Bu aynı zamanda BMGK’nin karar alması ve uluslararası gözlem güçlerinin Sirte’ye konuşlanması anlamına gelir mi?
Onlar, şu anda Sirte ve Cufra’yı silahlardan arındırma fikrini piyasaya sürmeye çalışıyorlar. Tüm bunlar Libya’nın olduğu yerde sayması, bu bölgelerde savaşların devam etmesi ve Trablus’un ilerlemediğini gösteriyor. Ancak doğru bakış açısı şudur: Trablus’un bizzat kendisi silahlardan ve şu an nüfuz için birbiriyle kavga eden silahlı milislerden arındırılmalı ve hatta başkent ile devlet kurumlarının Trablus’tan taşınması gerekir. Çünkü bugün işlerini halletmek için Trablus’a giden herhangi bir vatandaş, LUO’yu desteklediği için idam edilebilir. Tüm bölgelerde illegal silahlar bulunuyor. Silahlardan arındırma meselesine Misrata’dan Tunus sınırına kadar olan bölgeden başlanmalıdır. Bunun aksine Sirte ve Cufra’nın silahsızlandırılmasından ve uluslararası gözlem güçlerinden söz etmek oldukça tehlikeli bir durum. Arap siyasetçilere şunu vurgulamak isterim: Bu adımın uygulanması açık bir şekilde Libya’nın bölünmesi anlamına gelir. Bir süre sonra kapılar ve barikatlar kurulur ve kendimizi bölünmüş bir devlette yaşarken buluruz. Bu durumu tamamen reddediyoruz.

MİSMARİ RÖPORAJININ TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ...



İstanbul'daki Arap bakanlar toplantısında bölgede siyasi çözüm fırsatları ele alınacak

Arap dışişleri bakanlarının Bağdat'taki son toplantısı (Arap Birliği)
Arap dışişleri bakanlarının Bağdat'taki son toplantısı (Arap Birliği)
TT

İstanbul'daki Arap bakanlar toplantısında bölgede siyasi çözüm fırsatları ele alınacak

Arap dışişleri bakanlarının Bağdat'taki son toplantısı (Arap Birliği)
Arap dışişleri bakanlarının Bağdat'taki son toplantısı (Arap Birliği)

Mısırlı ve Arap diplomatik kaynaklar dün Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada, önümüzdeki hafta başında İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısı çerçevesinde Türkiye'nin İstanbul kentinde yapılacak olan Arap dışişleri bakanları toplantısında “İsrail-İran savaşının etkilerinin, diplomatik yola dönmenin ve bölgedeki askeri gerilimi azaltmanın yollarının” ele alınacağını söylediler.

Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Arap dışişleri bakanlarını İstanbul'da acil toplantıya çağırdı. Irak Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre toplantının amacı “gelişmeleri hızlandırmak ve mevcut zorluklarla yüzleşmek için Arap pozisyonlarını koordine etmek.”

Bağdat’ta 17 Mayıs'ta yapılan olağan zirvede başkanlığı Bahreyn'den devralan Irak, Arap Birliği'nin şu anki başkanı.

Irak Dışişleri Bakanlığı'na göre Irak'ın Arap bakanlar toplantısına daveti, Hüseyin ile Mısırlı mevkidaşı Badir Abdulati arasında çarşamba günü gerçekleşen telefon görüşmesinin ardından geldi.

Mısır Dışişleri Bakanlığı çarşamba günü yaptığı açıklamada, Abdulati'nin Irak, Suudi Arabistan ve Bahreyn'deki mevkidaşlarını arayarak “İsrail ve İran arasındaki askeri gerilimin ardından bölgede art arda yaşanan gelişmeleri ve bunun bölgesel ve uluslararası barış ve güvenlik üzerindeki yansımalarını ele aldığını” duyurdu.

Bir Arap diplomatik kaynak, Arap dışişleri bakanlarının İstanbul'daki toplantısının İsrail-İran askeri çatışmasının bölgeye yansımalarını ele almayı amaçladığını belirterek, “toplantı, bölgesel pozisyonları koordine etme ve durumu sakinleştirme yönündeki yoğun çabaların bir parçasıdır” dedi.

İstanbul cumartesi ve pazar günleri İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 51. Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısına ev sahipliği yapacak. Anadolu Ajansı, “İİT'nin 57 üye ülkesinden yaklaşık 1000 katılımcının toplantılara katılacağını” belirtti. Ajans haberinde, “bağlı kuruluşlar, gözlemci devletler ve diğer uluslararası örgütler de toplantılara katıldığını” ifade etti.

Kaynak, “bölgesel gelişmeleri görüşmek üzere yakın zamanda zirve düzeyinde acil bir Arap toplantısı yapılmasını” ihtimal dışı bıraktı.

Mısırlı bir başka diplomatik kaynak ise Şarkul Avsat'a yaptığı açıklamada, “İslam İşbirliği Teşkilatı dışişleri bakanları toplantısının bölgesel pozisyonları koordine etmek amacıyla ikili ve toplu düzeyde başka toplantılara da sahne olacağına” işaret ederek, “İstanbul toplantıları müzakereler yoluyla diplomatik yola dönmeyi amaçlıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak, “Mısır ve Arap ülkelerinin askeri gerilimi azaltmak, ateşkesi sağlamak ve Ortadoğu'daki çatışmanın kapsamını genişletmemek amacıyla bölge ülkeleri ve uluslararası taraflarla diplomatik temaslarını yoğunlaştırdığını” belirtti.

Kahire Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler profesörü İkram Bedreddin'e göre Arap ve İslam ülkelerinin pozisyonu etkili bir uluslararası ve bölgesel blok oluşturuyor ve “bu ülkeler arasındaki pozisyonların koordinasyonu, mevcut tırmanma yolunu etkileyebilir ve askeri çatışmayı kontrol altına alma yoluna itebilir.”

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Badreddin, “İsrail-İran çatışmasının kontrol altına alınamamasının bölgede ABD, Rusya ve Pakistan gibi uluslararası tarafların çatışmaya sürüklenmesini de içeren birçok tehlikeye yol açacağı” uyarısında bulundu.