Japonya’da iktidar partisi LDP'nin yeni lideri Yoshihide Suga oldu

Japonya’da iktidar partisi LDP'nin yeni lideri Yoshihide Suga oldu
TT

Japonya’da iktidar partisi LDP'nin yeni lideri Yoshihide Suga oldu

Japonya’da iktidar partisi LDP'nin yeni lideri Yoshihide Suga oldu

Japonya’da iktidar partisi LDP'nin yeni liderini belirlemek üzere yapılan seçimi kazanan ve başbakanlık koltuğunu devralmaya hazırlanan Yoshihide Suga, "Yeni başbakan olarak, politik hedeflerimi paylaşanları seçeceğim ve onlarla çalışacağım" sözleriyle yeni kabineye dair sinyal verdi.
Japonya Başbakanı Şinzo Abe'nin sağlık sorunlarını gerekçe göstererek istifa etme kararı almasının ardından, LDP'de boşalan liderlik koltuğunun yeni sahibi belli oldu. 394 LDP milletvekili ile 47 bölge temsilcisinin oy kullandığı seçimde LDP Politika Araştırma Konseyi Başkanı ve eski Dışişleri Bakanı Fumio Kishida ile eski Savunma Bakanı Shigeru Ishiba'yı geride bırakan Suga, 377 oy alarak ipi göğüsleyen isim oldu. Bölge temsilcilerinin 3'er oy hakkı bulunan seçimde Kishida 89 Ishiba ise 68 oy aldı. Suga'nın 16 Eylül'de gerçekleştirilmesi beklenen bir olağanüstü meclis oturumunda ülkenin yeni başbakanı görevini üstlenmesi bekleniyor.

Yeni kabine sinyali
Seçim sonucunun ardından değerlendirmelerde bulunan Suga, adaylık sürecinde yaptığı siyasi istikrar vurgusunu yineledi. Daha önce Abe'nin politikalarını sürdürme sözü veren Suga, "Ülkemiz korona virüs salgınıyla karşı karşıyayken siyasi boşluğu kaldıramayız" ifadelerini kullandı. Abe'nin söz konusu krizi aşmaya yönelik tavrını benimseyeceğinin altını çizen Suga, "Bürokratik hegemonya, yerleşik menfaatler ve emsallere körü körüne bağlılık gibi faktörlerin üstesinden gelerek düzenleyici reformları hayata geçirmek istiyorum. İnsanlar için çok çalışacak bir kabine kurmak istiyorum" şeklinde konuştu. Yeni kabine tercihinde belirleyici olacak faktörlere dair ipucu veren Suga, "Yeni başbakan olarak politik hedeflerimi paylaşanları seçeceğim ve onlarla çalışacağım. Aksi takdirde halkın iradesine hizmet etmiş olmam" dedi.

İş dünyasından ilk tepki
Öte yandan korona virüs pandemisinden olumsuz etkilenen Japonya ekonomisine dair umutlar da Suga ile birlikte yeniden yeşerdi. Suga'nın LDP liderlik seçimini kazanmasının ardından açıklama yapan Japonya İş Federasyonu Başkanı Hiroaki Nakanishi, yeni başbakandan Kovid-19 salgınının yayılmasını önlenmesini ve ekonomik iyileşme üzerine çalışmasını beklediklerini açıkladı. Nakanishi, dijital dönüşüm de dahil olmak üzere cesur büyüme stratejileri görmek istediklerini de sözlerine ekledi.

Uluslararası arenada da yankı buldu
LDP liderlik seçimi, uluslararası arenada da yankı buldu. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin, yaptığı açıklama ile Suga'yı tebrik etti. Pekin'in yeni başbakanla birlikte Japonya-Çin ilişkilerini derinleştirmek istediğini kaydeden Wenbin, ikili ilişkilerde sürdürülebilir gelişim umudunu dile getirdi.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times