İngiltere, Özerk Yönetim’den DEAŞ’lı bir ailenin yetim kız çocuğunu teslim aldı

İngiltere'nin Suriye Özel Temsilcisi Martin Longden ve Dış İlişkiler Daire Başkanı Dr. Abdülkadir Ömer (Şarku’l Avsat)
İngiltere'nin Suriye Özel Temsilcisi Martin Longden ve Dış İlişkiler Daire Başkanı Dr. Abdülkadir Ömer (Şarku’l Avsat)
TT

İngiltere, Özerk Yönetim’den DEAŞ’lı bir ailenin yetim kız çocuğunu teslim aldı

İngiltere'nin Suriye Özel Temsilcisi Martin Longden ve Dış İlişkiler Daire Başkanı Dr. Abdülkadir Ömer (Şarku’l Avsat)
İngiltere'nin Suriye Özel Temsilcisi Martin Longden ve Dış İlişkiler Daire Başkanı Dr. Abdülkadir Ömer (Şarku’l Avsat)

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, DEAŞ’e üye olduğundan şüphe edilen bir ailenin yetim kalan kız çocuğunu İngiltere'nin Suriye Özel Temsilcisi Martin Longden başkanlığındaki heyete teslim etti.
İngiltere merkezli Save the Children adlı çocuklara yardım örgütünün yayınladığı rapora göre, ülkesine dönen 4 yaşındaki İngiliz çocuğun mülteci kamplarında yaşayan ve Suriye'nin kuzey doğusunda mahsur kalan 60 İngiliz çocuğun arasında yer aldığı kaydedildi.
Kamışlı Daire Başkanlığı’nın Dış İlişkiler bölümünde düzenlenen basın toplantısında konuşan Longden şunları söyledi:
“Birleşik Krallık, kuzey ve doğu Suriye'deki zor durumun farkında. Örgütün ortadan kaldırılmasına rağmen tehdit mevcut. Bu nedenle Uluslararası Koalisyon'u desteklemeye ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG)  ile çalışmaya devam ediyoruz.”
Longden uluslararası toplumu, radikal  örgütün şüpheli üyelerinin bulunduğu hapishane ve gözaltı merkezleri konusunda Özerk Yönetim bölgelerinde istikrarı sağlamaya çağırdı. Açıklamasında el Hol ve Roj gibi büyük mülteci kamplarının çok sayıda yabancı ve Batılı aileleri kapsadığına değinen yetkili, ülke genelindeki istikrarsızlık, çatışma ve kaosun sona ermesi için acil  kapsamlı  bir siyasi çözüme ihtiyaç duyulduğunu bildirdi.
İngiltere, askeri operasyonların sona ermesi ve DEAŞ’ın askeri ve coğrafi olarak ortadan kaldırılmasının ardından geçen yıl içinde üç yetim çocuğu almıştı. Söz konusu kız çocuğun ülkesine geri dönüşü hakkında değerlendirmelerde bulunan İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, Twitter hesabından şunları söyledi:
“İngiliz bir çocuğu Suriye’den geri getirebildiğimiz için mutluyuz. Çocukların mümkün olduğunca velileri olmadan güvenli bir şekilde geri dönüşünü kolaylaştırmak yapılacak en doğru şeydir.”
Dış İlişkiler Daire Başkanı Dr. Abdülkadir Ömer, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada tarafların bölgedeki insani durumu ve yönetimin çalışmalarının karşılaştığı zorlukları görüştüğünü belirterek özellikle  yeni koronavirüsün yayılması nedeniyle salgının kamp ve gözaltı merkezlerinin yanı sıra bölgedeki etkisiyle mücadele yollarını masaya yatırdığını kaydetti.
İngiltere’nin Suriye krizinin uluslararası kararlara uygun olarak çözülmesindeki rolünün önemine değinen Ömer sözlerini şöyle sürdürdü:
“Londra, DEAŞ ile mücadele konusunda Uluslararası Koalisyon'un sahadaki ortaklarından biri olduğu için önemli bir role sahip. Genel durum ve krizi BM kararlarına uygun olarak çözme ihtiyacı hakkında da görüş alışverişinde bulunduk.”
Ömer ayrıca uluslararası topluma Suriye’nin kuzeydoğu bölgelerine destek verme çağrısında da bulundu.
Diğer yandan BM Genel Sekreteri'nin Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar Özel Temsilcisi Virginia Gamba dün SDG liderleriyle gerçekleştirdiği toplantıda, Suriye'nin kuzeyinde ve doğusunda gözaltına alınan DEAŞ ailelerinin çocuklarının durumu, ülkelerine dönme olasılıkları ve rehabilitasyon merkezleri kurulması gerekliliğini gündeme getirdi.
6 saat süren toplantıya Gamba’nın yanı sıra . Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA), SDG'nin başındaki isim olan Mazlum Kobani (Ferhat Abdi Şahin), Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Yürütme Meclisi  Eş Başkanı Abdulhamid el-Mihbaş ve askeri yetkililer de katıldı.
SDG Sözcüsü Mustafa Bali, toplantıda DEAŞ ve Suriyeli olmayan ailelerin çocuklarının koşullarının ve ülkelerine geri dönme olasılıklarının görüşüldüğünü aktardı.



Komutanı tarafından Gazze'ye girmeye zorlanan İsrail askeri intihar girişiminde bulundu

Geçtiğimiz nisan ayında Kudüs'teki askeri mezarlıkta bir askerin mezarına bayrak diken İsrail askeri (Reuters)
Geçtiğimiz nisan ayında Kudüs'teki askeri mezarlıkta bir askerin mezarına bayrak diken İsrail askeri (Reuters)
TT

Komutanı tarafından Gazze'ye girmeye zorlanan İsrail askeri intihar girişiminde bulundu

Geçtiğimiz nisan ayında Kudüs'teki askeri mezarlıkta bir askerin mezarına bayrak diken İsrail askeri (Reuters)
Geçtiğimiz nisan ayında Kudüs'teki askeri mezarlıkta bir askerin mezarına bayrak diken İsrail askeri (Reuters)

İsrail medyası, Gazze Şeridi'ne yönelik savaşın zorlukları nedeniyle sadece bir hafta içinde dört İsrail askerinin intihar ettiğini bildirdi. İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN, komutanlarının sorumsuz davranışlarına karşı çıkan birlikteki arkadaşlarının uyanıklığı olmasaydı neredeyse listeye katılacak olan beşinci bir askerin hikayesini açıkladı.

Muhabir Carmela Menashe, askerlerden alıntı yaparak, arkadaşlarının ‘Gazze'ye girmeyi reddettiğini, ancak komutanının onu zorladığını, bunun üzerine askerin silahın namlusunu ağzına dayadığını ve kendini vurmakla tehdit ettiğini, bunun üzerine komutanın onu hafta sonu izninden men ederek cezalandırmaya karar verdiğini’ anlattı.

dfgthy
Meslektaşlarının cenaze töreni için mezarlığa giden yaralı İsrail askerleri, 8 Temmuz 2025 (AP)

İsrailli muhabire göre, ‘asker başlangıçta kabul etti ve Gazze'ye girdi. Ancak sonra geri döndü ve tekrar dışarı çıkmak istedi; komutana orada kalamayacağını açıklamaya çalıştı. Komutan onu hafife aldı ve onu başka cezalarla tehdit etti. Birlikteki arkadaşları son anda devreye girerek intihar etmesini engelledi ve onu psikolojik destek subayıyla görüşmeye zorladı.’

Psikolojik destek subayı, askerin durumunun Gazze Şeridi'ne girmesine izin vermediğine karar vererek onu birlik dışında tedavi görmesi için göndermiş; psikolojik durumunun ciddi olduğu teşhis edilmiş ve askerin ordudan tamamen terhis edilerek tedavi altına alınmasına karar verilmiş.

Muhabir, “Askerin durumu benzersiz değil; savaş binlerce askeri travmatize ediyor. Zamanında gerekli tedaviyi görmeyenler kendilerini ciddi bir depresyon içinde buluyor ve bu da aşırı durumlarda intihara yol açabiliyor” dedi.

4 asker intihar etti

Tel Aviv medyası sadece geçen hafta dört askerin intihar ettiğini ve savaşın başladığı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana intihar eden asker sayısının 44'e yükseldiğini duyurdu.

İntihar eden askerlerin çoğunluğunun aktif görevdeki yedek askerler olduğunu belirten Haaretz gazetesi, İsrailli askeri kaynaklara dayandırdığı haberinde intihar eden askerlerin büyük bir kısmının savaş sırasında psikolojik durumlarını önemli ölçüde etkileyen durumlara maruz kaldıklarını aktardı.

xcvfgbh
Temmuz 2025'te Gazze Şeridi'nde öldürülen meslektaşlarının cenaze töreninde ağlayan İsrailli askerler (AFP)

Gazete, orduda aktif görevde olan İsrailli askerlerin intihar oranlarının önceki yıllara göre artış gösterdiğini doğruladı.

Kaynaklar, intiharların bazen iç raporlarda ‘çatışma dışı ölüm’ veya ‘soruşturma altındaki durumlar’ gibi muğlak etiketler altında kategorize edilmesi nedeniyle gerçek sayının daha yüksek olabileceğini tahmin ediyor.

Şarku’l Avsat’ın Haaretz'den aktardığına göre İsrail ordusu, 2024 yılının başından bu yana yaklaşık bin 600 askerin travma sonrası stres semptomlarından mustarip olduğunu kabul ediyor ve bu da yaklaşık 250 askeri ruh sağlığı nedenleriyle terhis etmesine neden oldu.

Veriler intihar eden askerlerin çoğunun geçtiğimiz mart ayında yeniden başlayan savaştan bu yana çatışmaların devam ettiği Gazze'deki çatışmalara katıldığını gösteriyor.

cdfgthy
Temmuz ayında Gazze'de öldürülen bir İsrail askerinin cenaze töreninden (EPA)

Cepheden dönen askerlerin psikolojik olarak yalnızlaştığı ve özellikle muharebe tugaylarına yeni katılanlar ile dışlanmış sosyal sınıflara mensup askerlere yeterli psikolojik bakım sağlanmadığı belirtiliyor.

Ordu, sahadan dönen askerlerle ilgili sessiz bir iç krizle karşı karşıya; bu askerler fiziksel yaralanmaların ötesinde derin psikolojik yaralar da taşıyor ve bu da bazılarının son bir kaçış olarak intiharı seçmesine neden oluyor.

Gözlemciler Gazze savaşının sadece Filistinlileri tüketmekle kalmadığını, aynı zamanda İsrail'in iç cephesinde de giderek artan bir çatlağa neden olduğunu, askerlerin karada savaşırken psikolojik kaderlerinin havada asılı kaldığını düşünüyor.