İran Kovid-19 sebebiyle tüm ülke “kırmızı” kategoride

İran Sağlık Bakan Yardımcısı İreç Herirçi (Fars Haber Ajansı)
İran Sağlık Bakan Yardımcısı İreç Herirçi (Fars Haber Ajansı)
TT

İran Kovid-19 sebebiyle tüm ülke “kırmızı” kategoride

İran Sağlık Bakan Yardımcısı İreç Herirçi (Fars Haber Ajansı)
İran Sağlık Bakan Yardımcısı İreç Herirçi (Fars Haber Ajansı)

İran Sağlık Bakan Yardımcısı İreç Herirçi dün (Cuma), yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka ve ölüm sayılarının yükselmesinin ardından ülkenin dört bir yanında “en yüksek seviye” uyarı durumuna geçildiğini duyurdu. Ülkede vaka sayısı 400 bini, ölüm sayısı ise 23 bini geçti.
Herirçi resmi televizyon kanalına yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“Artık renge göre sınıflandırma mantıklı değil. Sarı ve turuncu sınıflandırmalarımız yok. Tüm ülke kırmızı sınıflandırma dahilinde.”
Herirçi, belirli bir zaman belirtmeyerek “durum böyle devam ederse ölüm sayısının 45 bine yükseleceğini” söyledi. Ayrıca maske kullanmanın ve toplantıları yarı yarıya azaltmanın ölüm sayısını azaltmanın tek yolu olduğunu belirtti.
Reuters haber ajansına göre, İran, Ortadoğu’da koronavirüsten en çok etkilenen ülkelerden biri olmuştu ve kaydedilen vaka ve ölüm oranlarına göre bölgeler beyaz, sarı, turuncu ve kırmızı olmak üzere kategorilere ayrılmıştı.

Tahran’da salgının üçüncü dalgası yaşanıyor
Aynı bağlamda, Tahran’daki Koronavirüsle Mücadele Kurulu Başkanı Ali Rıza Zali, başkentte salgının üçüncü dalgasının başlamasına tanık olunduğunu söyledi. Zali, son 24 saatte Tahran hastanelerine 720 yeni hastanın yatırıldığını, bunun 3 haftadan bu yana kaydedilen en yüksek rakam olduğunu belirtti.
Zali, yetkililere, başkent Tahran'da yeni önlemler alma ve şehirdeki vatandaşların hareketlerine yeniden bazı kısıtlamalar getirme çağrısında bulundu. Zali son zamanlarda eğitimin tekrar başlamasının yanı sıra çalışanların üçte birinin iş yerine gelmesinin askıya alınması kararının kaldırılmasının toplu taşıma araçlarında yoğunluğun artmasına neden olduğunu ve bunun da vaka sayılarını artırdığını belirtti.

Bir günde 144 ölüm
Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Sima Sadat Lari dün, 144 hastanın daha virüs sebebiyle hayatını kaybetmesinin ardından toplam ölüm sayısının 23 bin 952 kişiye yükseldiğini, ayrıca 3 bin 49 yeni vakanın tespit edilmesi ile toplam vaka sayısının 416 bin 198’e ulaştığını açıkladı.



Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
TT

Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)

Sudanlı üst düzey istihbarat yetkilisi Ahmed Hasan Muhammed, ülkesinin İran’ın Kızıldeniz kıyısında bir deniz üssü kurma talebini reddettiğini söyledi.

İran’ın bu talebi kabul edilseydi, söz konusu üs, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından birinde deniz trafiğini izlemesine olanak tanıyacaktı.

Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal gazetesinden aktardığına göre Muhammed konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi;

“İran, Sudan ordusuna isyancılara karşı mücadelede kullanılmak üzere silahlı insansız hava araçları (SİHA) sağladı. Tahran, üssü inşa etme izni karşılığında, Sudan’a helikopter taşıyan bir savaş gemisi de dahil olmak üzere gelişmiş silahlar teklif etti. İranlılar üssü istihbarat toplamak için kullanmak istediklerini söyledi. Oraya savaş gemileri de yerleştirmek istediler. Ancak Hartum, İran’ın bu teklifini reddetti.”

Muhammed gazeteye yaptığı açıklamada, “Sudan İran’dan SİHA satın aldı. Çünkü insan kaybını azaltmak ve uluslararası insancıl hukuka saygı göstermek için daha isabetli silahlara ihtiyacımız vardı” diye ekledi.

Kızıldeniz’deki bir deniz üssü, Yemen’deki Husilerin ticari gemilere saldırı başlatmasına yardımcı olurken, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından biri üzerindeki hakimiyetini artırmasına olanak tanıyabilir.

İran destekli Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Gazze’de savaşan İsrail ve müttefiklerini cezalandırma amacıyla gerçekleştirdiklerini ifade ediyor.

sddeb
Yemen televizyonu tarafından yayınlanan bir görüntüde, Husi saldırısından sonra batan bir İngiliz kargo gemisi görülüyor (EPA)

Sudan’ın, devrilen eski Devlet Başkanı Ömer El Beşir döneminde, İran ve Filistin’deki müttefiki Hamas ile yakın ilişkileri vardı.

Beşir'in 2019 darbesiyle devrilmesinin ardından, ülkenin askeri cuntasının başı olan Orgeneral Abdulfettah el Burhan, uluslararası yaptırımları sona erdirmek amacıyla ABD ile yakınlaşma başlattı.

Ayrıca İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için harekete geçti.

İran’ın deniz üssünü inşa etme talebi, bölge ülkelerinin Sudan’da 10 aydır devam eden iç savaştan faydalanarak, Ortadoğu ile Sahra Altı Afrika ülkeleri arasında stratejik bir kavşak noktası olan ülkede yer edinmeye çalıştıklarını gösteriyor.

Burhan liderliğindeki Sudan ordusu, Nisan ortasından bu yana Orgeneral Muhamed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri ile savaşıyor.

Çatışma on binlerce insanın ölümüne, milyonlarca Sudanlının yerinden edilmesine ve dünyanın en kötü insani krizlerinden birine neden oldu.

Çatışmaları takip eden bölge yetkilileri ve analistlere göre, Sudan’ın İran’dan aldığı SİHA’lar, Hızlı Destek Kuvvetleri nedeniyle ordunun uğradığı kayıpların ardından, Burhan’ın bir miktar başarı elde etmesine yardımcı oldu.

Son haftalarda hükümet, Hartum ve Omdurman’daki önemli bölgelerin kontrolünü yeniden ele geçirdi.

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, hem Sudan ordusunu, hem de Hızlı Destek Kuvvetleri’ni savaş suçu işlemekle suçladı.

Washington ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde cinayet, tecavüz ve etnik temizlik de dahil olmak üzere insanlığa karşı suçlar işlemekle itham etti.

Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, Sudan ordusunu, sivillerin yerleşimleri havadan hedef almak ve Sudanlı sivilleri çaresizce ihtiyaç duydukları insani yardımdan mahrum bırakmakla eleştirdi.

BM kuruluşları ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Darfur’da etnik amaçlı saldırılar da dahil olmak üzere zulüm yapmakla suçladı.

Çatışmanın tarafları olan Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri, ABD ve BM’nin suçlamalarını reddetti.

ABD Şubat ayında yaptığı açıklamada, İran’ın Sudan ordusuna silah sevkiyatıyla ilgili endişelerini dile getirdi.

ABD’nin Hartum Büyükelçisi John Godfrey, İran’ın Hartum’a yardım ettiğine ilişkin haberlerin ‘son derece rahatsız edici’ olduğunu söyledi.