Serrac’ın mirası: Çetrefilli ittifaklar ve belirsiz bir kader

Serrac, Ekim ayı bitmeden görevini devretmek istediğini açıkladığı konuşması sırasında (Reuters)
Serrac, Ekim ayı bitmeden görevini devretmek istediğini açıkladığı konuşması sırasında (Reuters)
TT

Serrac’ın mirası: Çetrefilli ittifaklar ve belirsiz bir kader

Serrac, Ekim ayı bitmeden görevini devretmek istediğini açıkladığı konuşması sırasında (Reuters)
Serrac, Ekim ayı bitmeden görevini devretmek istediğini açıkladığı konuşması sırasında (Reuters)

Libyalı politikacılar, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) Başkanı Fayiz es-Serrac’ın, söylediği gibi Ekim ayı bitmeden görevinden ayrılması halinde özellikle Türkiye ile imzalanan güvenlik ve askeri anlaşmaların, tartışmalı isimlerin hükümette bir takım konumlara atanmalarının ve iktidar olduğu yıllarda etkisini artıran milis kaosunun dahil olduğu uluslararası çetrefilli ittifaklardan oluşan ‘mirasının’ kaderini merak ediyor.
Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi'nin (TM) Savunma ve Ulusal Güvenlik Komitesi Başkanı Talal el-Mihub Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Uluslararası toplumu, bu anlaşmaların hukuksuzluğunu ve geçersizliğini teyit etmeye çağıracağız, böylece Türkiye ve destekçileri bunu daha sonra Libya işlerine müdahale etmek için bir bahane olarak kullanamayacaklar. Bu anlaşmalar, anayasaya aykırı oldukları için bizim için hiçbir şey ifade etmiyor” şeklinde konuştu.
TM Dışişleri Komisyonu Başkanı Yusuf el-Akuri ise ‘UMH tarafından imzalanan tüm anlaşmalar ve mutabakat muhtıralarının, ülkedeki tek seçilmiş organ olan TM tarafından onaylanmadığını’ söyledi. Akuri Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Bu anlaşmalar, Libya'nın ulusal çıkarları doğrultusunda gözden geçirilecektir” dedi.
Öte yandan Trablus merkezli Libya Devlet Yüksek Konseyi (DYK) üyesi Adil Kermus, Serrac'ın görevi bırakması halinde, UMH'nin yaptığı anlaşmaların etkilenmesini beklemediğini söyledi. Kermus Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, Serrac’ın söz konusu anlaşmaları, şahsen değil, bulunduğu makam adına imzaladığını vurguladı. Serrac’ın yerine kim gelirse gelsin, halk tarafından kabul görmeyen atamalar gibi ağır bir mirası devralacağını belirten Kermus, “Ağırlaşan hayat şartları, başkentte çatışmaların aylar önce sona ermesine rağmen vatandaşları protesto gösterileri düzenlemeye itti” dedi.
Öte yandan Serrac, Kamu Güvenliği Ajansı’nı yöneten İmad El Trabelsi’yi İstihbarat Servisi Başkan Yardımcılığı’na, Merkez Destek Güçleri Komutanı Lutfi el-Hariri’yi İç Güvenlik Ajansı Başkan Yardımcılığı’na, Kaddafi rejimiyle ilişkili olmakla suçlanan Muhammed Ba’ayo’yu Libya Medya Vakfı’nın başına atadı. Serrac, böylece Müslüman Kardeşler (İhvan) liderliğindeki yoldaşlarını kızdıran kararlara imza atmış oldu.
Serrac’ın geçmişte ‘devlet başkanı, başbakan ve savunma bakanı gibi çeşitli makamlarla farklı yetkilere sahip olduğunu ve eşi benzeri olmayan bir ulusal kahramana dönüşebileceğini’ söyleyen Kermus, “Ancak, ister tek başına, ister UMH Başkanlık Konseyi tarafından alınmış olsun alınan kararların çoğuyla ilişkili kötü yönetim onun böyle bir kahramana dönüşmesini engelledi. Çoğunlukla başarısız oldu. Yaşanan bu başarısızlığın nedeni olarak sık sık akla gelen argüman ise bunların arkasında Serrac’ın danışmanlarının olduğuydu” şeklinde konuştu.
Libya’da Müslüman Kardeşler’in siyasi kolunu temsil eden Adalet ve İnşa Partisi Genel Başkan Yardımcısı Firac el-Ammari yaptığı değerlendirmede, “Serrac, halefine ağır bir miras bırakacak ve bazılarının dediği gibi, hiç kimsenin doldurup değiştiremeyeceği bir boşluk değil. Ülkenin işlerini yönetebilecek pek çok isim var” değerlendirmesinde bulundu.
Ammari, Serrac’ın kararlarının ve atamalarının çoğunun, ‘kötü değerlendirilmiş kararlar olduğu için’ yeni başkan tarafından gözden geçirilmesini bekliyor. Ancak Ammari, kapsamlı bir siyasi çözüm için müzakerelerle onaylanması beklenen yasama ve parlamento seçimlerinden önceki ilk dönemde uluslararası anlaşmaların ihlal edileceğini düşünmüyor.
Serrac’ın Trablus’taki protesto gösterilerinden sonra geçtiğimiz günlerde gençlerin devlet kurumlarına atanması ve aile yardımlarının ödenmesi dahil olmak üzere verdiği ekonomik kararlarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Misrata Üniversitesi İktisat Profesörü Abdulhamid Fazıl, ışığı görmek için Serrac’ın görevine devam edip etmeyeceğini ya da yerine yeni bir başkanın gelip gelmeyeceğini beklemeyi gerekli görmüyor.
Şarku’l Avsat’a konuşan Fazıl, “Eğer Serrac, Başkanlık Konseyi’nden ayrılırsa, yeni başkanlık konseyine yoksulluk, ağırlaşan hayat şartları ve vatandaşları etkileyen kötü kamu hizmetleri ve yolsuzluk vakalarının yanı sıra büyük bir borç miras bırakacak. Yüz milyar Libya dinarını aşan bu kamu borcunun 50 milyar dinarı doğu bölgesine, 63 milyar dinarı ise batı bölgesine ait” şeklinde konuştu.



Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)

Hamas Sözcüsü bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nin doğu bölgelerinde ve orta kesiminde ‘etnik temizlik’ yaptığını söyledi.

Sözcü Hazım Kasım, “İşgal güçleri, sarı hattın dışındaki sivilleri hedef alıyor. Bu sabahtan itibaren dört vatandaş öldürüldü, yıkım operasyonları yoğunlaştı ve doğu bölgelerinden vatandaşlar yerlerinden edildi” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre, bu sabah İsrail'in Gazze ve Han Yunus şehirlerini hedef alan bombardımanında dört Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

dcgtrhy
Gazze şehrinde İsrail ateşiyle öldürülen Filistinli genç Ahmed el-Hevari'nin cenazesine katılan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Bu sabah üç kişinin cenazesi hastanelere getirildi; ikisi Han Yunus’un doğusundaki Beni Suheyle kasabasında İsrail’e ait bir insansız hava aracı (İHA) tarafından, bir diğeri ise Gazze kentinin doğusundaki et-Tuffah mahallesinde İsrail tankının açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti” dedi.

Han Yunus’taki Nasır Hastanesi, iki ölü ve biri ağır olmak üzere üç yaralıyı kabul ettiğini duyurdu. Gazze kentindeki Şifa Hastanesi’nin Müdürü Dr. Muhammed Ebu Selmiye de et-Tuffah mahallesinde sivillere yönelik tank ateşi nedeniyle bir ölü ve çok sayıda yaralının hastaneye ulaştığını doğruladı.

Gazze'deki bir güvenlik kaynağı AFP'ye, ‘işgal uçaklarının bu sabah Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ve Refah'ın güneydoğusundaki bölgelere birkaç hava saldırısı düzenlediğini’ söyledi. Kaynak, İsrail ordusunun ‘ez-Zeytun, Şucaiyye ve et-Tuffah (Gazze şehrinin doğusu) mahallelerinde ve Han Yunus ile Refah'ta savaş sırasında hasar gören onlarca binayı ve evi yıkmaya devam ettiğini’ belirtti.

İsrail güçleri, Refah şehrinin büyük bir kısmını ve Han Yunus'un doğu bölgelerini kontrol altında tutuyor. İsrail, 7 Ekim 2023'teki saldırının ardından Gazze Şeridi'ne savaş açtı. O günden bu yana, Birleşmiş Milletler'in (BM) güvenilir bulduğu Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşında en az 69 bin 756 kişi hayatını kaybetti.


Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
TT

Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)

Mısırlılar bugün, 2025 Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy kullanmaya başladı.

İki gün sürecek seçimler, 73 seçim bölgesi ve 5 bin 287 alt komiteden oluşan 13 vilayette gerçekleştiriliyor. Şarku’l Avsat’ın Kahire el-İhbariyye televizyonundan aktardığına göre, bu aşamada bin 316 aday bireysel sistem altında yarışıyor ve Kahire ile Kuzey, Orta ve Güney Delta ve Doğu Delta'nın iki seçim bölgesinde bir liste yer alıyor.

Mısır Ulusal Seçim Komisyonu, vatandaşlara seçimlere katılım çağrısında bulunarak, sürecin bütünlüğünü sağlama ve seçmenlerin iradesini tam şeffaflık içinde sandığa yansıtma konusundaki kararlılığını vurguladı.

Seçimlerin ikinci aşamasına dahil olan vilayetler, Ulusal Seçim Komisyonu’nun verilerine göre Kahire, Kalubiyye, Dakahliye, Garbiye, Menufiye, Kafr eş-Şeyh, Şarkiye, Dimyat, Port Said, İsmailiye, Süveyş, Güney Sina ve Kuzey Sina’dan oluşuyor.

gju
Parlamento seçimlerinin ilk turunda oy verme merkezlerinin önünde bekleyen Mısırlı kadınlar (Gençlik Partisi Koordinasyon Komitesi)

Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşaması, ilk turda 19 seçim bölgesindeki sonuçların ‘önemli ihlaller’ gerekçesiyle iptal edilmesinin ardından geliyor. Bu ihlaller arasında sandıkların önünde yapılan usulsüz propaganda ile adaylara oy sayım tutanaklarının nüshalarının verilmemesi gibi durumlar yer aldı. Gözlemciler bu adımı ‘emsalsiz’ olarak nitelendirdi.

Bu seçim bölgelerindeki sonuçların iptal edilmesi, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin ‘azami şeffaflık’ sağlanması için yaptığı doğrudan çağrının ardından gerçekleşti.


Irak Sünni güçleri seçim sonrası pozisyonları koordine etmek için birleşik bir blok oluşturuyor

Bağdat'taki Irak seçimlerine ait kampanya posterleri (AFP)
Bağdat'taki Irak seçimlerine ait kampanya posterleri (AFP)
TT

Irak Sünni güçleri seçim sonrası pozisyonları koordine etmek için birleşik bir blok oluşturuyor

Bağdat'taki Irak seçimlerine ait kampanya posterleri (AFP)
Bağdat'taki Irak seçimlerine ait kampanya posterleri (AFP)

Irak'taki en önde gelen Sünni siyasi güçlerin liderleri dün, ayrı listelerle katıldıkları parlamento seçimlerinin ardından "vizyon ve kararları birleştirmeyi" amaçlayan "Ulusal Siyasi Konsey" bloğunun kurulduğunu duyurdu.

Bağdat'ta, beş büyük Sünni partinin liderlerinin katıldığı bir toplantı düzenlendi. Toplantıda, seçilmiş parlamentoda Sünni güçler arasında en fazla sandalyeye sahip olan (27 sandalye) "Takaddüm" hareketinin lideri eski Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi ve ABD yaptırımlarına tabi olan "Egemenlik İttifakı"nın başkanı iş adamı Hamis el-Hancer de yer aldı.

Irak Haber Ajansı'nın (IRA) ve AFP’ye göre katılımcılar, "çeşitli önemli ulusal meselelerle ilgili pozisyonları koordine eden ve vizyon ve kararları birleştiren kapsayıcı bir çatı örgüt olarak Ulusal Siyasi Konsey'i oluşturma" konusunda anlaştılar.

Konseyin "tüm ulusal ortaklara açık olacağını ve Irak'ın birliğini ve istikrarını güvence altına alan ve tüm bileşenlerinin haklarını istisnasız koruyan temel ilkelere bağlı kalacağını" teyit ettiler.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Saddam Hüseyin rejimini deviren Amerikan işgalinden iki yıl sonra, 2005'te Irak'ta yapılan ilk çok partili seçimlerden bu yana, etkili siyasi güçler arasında uygulanan kota sistemine göre, Parlamento Başkanı Sünni, Başbakan Şii (yürütme erkinin fiili temsilcisi) ve Cumhurbaşkanı Kürtlerden oluşuyor.

Saddam Hüseyin'in devrilmesinden bu yana, Irak'taki Şii çoğunluk ülke siyasetine hâkim hale geldi.

Geçtiğimiz hafta, İran'a yakın Şii partilerden oluşan "Koordinasyon Çerçevesi" ittifakı, en büyük parlamento bloğunun kurulduğunu ve başbakan seçme sürecini başlatma niyetini duyurdu.

Ertesi gün, geçici Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, 11 Kasım seçimlerinde 329 parlamento sandalyesinden 46'sını alarak en fazla sandalye kazanan koalisyonunun "en büyük parlamento bloğuna" katıldığını duyurdu.

Bu blok, parlamentodaki sandalyelerin yarısından fazlasını, yani 175'ten fazla sandalyeyi kazandı.