Şarku’l Avsat’ın haberine yanıt geldi... Lübnan Meclis Başkanı Berri’nin Medya Ofisi: İsrail ile yapılan müzakereler doğrudan yapılmıyor

Nebih Berri
Nebih Berri
TT

Şarku’l Avsat’ın haberine yanıt geldi... Lübnan Meclis Başkanı Berri’nin Medya Ofisi: İsrail ile yapılan müzakereler doğrudan yapılmıyor

Nebih Berri
Nebih Berri

Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri’nin Medya Ofisi tarafından yapılan açıklamada Lübnan’ın İsrail tarafıyla doğrudan müzakerelerde bulunmadığı aksine ABD ve Birleşmiş Milletler (BM) bayrağı altında ABD’nin arabuluculuğu ile yapıldığı ifade edildi.
Söz konusu açıklama dün Şarku’l Avsat’ta yayınlanan “İsrail Doğu Akdeniz’de Lübnan ile diyalog arayışında” başlıklı habere yanıt olarak geldi.
Medya Ofisi, “ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı David Schenker’in Lübnan ile İsrail arasındaki deniz ve kara sınırlarını çizmek için gösterdiği çabalar, Lübnan’ın bu krizi Nisan 1996 tarihli Uzlaşma İlkesi’ne dayanan bir çerçeveye, Üçlü Komite İlkesi’ne ve BM gözetiminde, bayrağı altında ve ofislerinde belli aralıklarla toplanan modeline göre çözmek için arabulucu olarak ABD’nin müdahale etmesini istemesi üzerine geldi” ifadelerini kullandı. Aynı zamanda Medya Ofisi haberde yazılanın aksine “doğrudan” bir müzakere olmadığını vurguladı.
Şarku’l Avsat’ın İsrail merkezli Walla sitesi’ndeki İsrailli siyasi kaynaklara dayandırdığı haberinde, deniz sınırlarının çizilmesi ve gaz rezervleri konusunda İsrail ve Lübnan arasında doğrudan müzakerelerin yapılmasının beklendiği ifade edilmişti.



Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
TT

Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, dün akşam yaptığı açıklamada, partinin gücünden vazgeçmeyeceğini ve İsrail'in silahlarını teslim almayacağını belirtti. Kasım, Amerika'nın istediği yeni anlaşmanın, İsrail'in Lübnan'ın güneyinden kısmi çekilme karşılığında silahların teslim edilmesini talep etmekle başladığını ifade etti.

Kasım televizyonda yaptığı konuşmada, “(Hizbullah) Litani Nehri'nin güneyinde ateşkes anlaşmasını tamamen uyguladı ve Lübnan devleti elinden geldiğince orduyu konuşlandırdı” dedi ve “Bütün dünya İsrail'in 3 bin 800 ihlalde bulunduğunu söylüyor ve 8 aydır Siyonist saldırılar devam ediyor” diye vurguladı.

Kasım şöyle devam etti: “Biz, Lübnan devleti, (Hizbullah) ve tüm direnişçiler, anlaşmada üzerimize düşen her şeyi yerine getirdik, İsrail ise hiçbir şeyi yerine getirmedi.”

Ve şöyle sürdürdü: “İsrail'in saldırılarını durdurmayı başaramadık, ancak Lübnan devletinin bu varlıkla imzaladığı anlaşma sayesinde onu bir sınırda durdurmayı başardık. İsrail'in geri çekilmesi ve saldırılarını durdurması zorunlu hale geldi. Bu anlaşma devletin sorumluluğu ve yükümlülüğündedir.”

Ve ekledi: “Bugün Amerika yeni bir anlaşma ortaya koyuyor, yani 8 ay boyunca yaşanan tüm ihlaller yokmuş gibi, İsrail'i önceki tüm saldırılarından aklıyor. Bu saldırının tek gerekçesi (Hizbullah'ın) silahsızlandırılması, çünkü İsrail'i güvence altına almak istiyorlar.”

Kasım, ABD'nin yeni önerisinin “kısmi çekilme karşılığında silahsızlanma talebini” içerdiğini belirtti.

Şarku'l Avsat'ın basında çıkan haberlerden aktardığına göre ABD, İsrail güçlerinin Güney Lübnan'da işgal ettikleri mevzilerden çekilmesi ve geçen yıl İsrail tarafından tahrip edilen bölgelerin yeniden inşası için ayrılan fonların serbest bırakılması karşılığında, Hizbullah'ın silahlarını bırakmasını talep ediyor.

Biz, Hizbullah ve Emel Hareketi olarak, direnişe, çevresine ve tüm mezhepleriyle Lübnan'a yönelik varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu hissediyoruz.

“Lübnan gerçek tehlikelerle karşı karşıya; güneyde İsrail, doğu sınırında (DEAŞ) araçları ve Lübnan'ı kontrol eden Amerikan zulmü” diyen Kasım “İsrail'in tehlikesi ve tehdidi ortadan kaldırıldıktan sonra savunma stratejisini tartışmaya hazırız, ancak bugün gücümüzden vazgeçmeyeceğiz ve savunma için tam hazırız” vurgusunda bulundu.