İdlib’e yönelik Rus saldırılarına sessiz kalan Ankara, Moskova’dan Menbiç ve Tel Rıfat’ı istedi

Fırat’ın doğusunda bir ABD askeri aracının yanında motosikletli bir Suriyeli (AFP)
Fırat’ın doğusunda bir ABD askeri aracının yanında motosikletli bir Suriyeli (AFP)
TT

İdlib’e yönelik Rus saldırılarına sessiz kalan Ankara, Moskova’dan Menbiç ve Tel Rıfat’ı istedi

Fırat’ın doğusunda bir ABD askeri aracının yanında motosikletli bir Suriyeli (AFP)
Fırat’ın doğusunda bir ABD askeri aracının yanında motosikletli bir Suriyeli (AFP)

Türk ve Rus askerleri, Suriye’nin İdlib bölgesinde ortak koordinasyon tatbikatı yaparken, taraflar iki haftalık bir aradan sonra Haseke kırsalında 94. ortak devriyeyi gerçekleştirdi. Öte yandan Türkiye heyetler arası görüşmede Rus tarafı ile pazarlık kozu olarak Menbiç ve Tel Rıfat’ın kendilerine teslim edilmesini istedi.
Türk kaynaklara göre Türk ve Rus askerleri, Halep-Lazkiye arasındaki M4 karayolunda dün ortak tatbikat gerçekleştirdi.
Söz konusu tatbikatta, ortak devriyelere saldırılması gibi acil durumlarda devriye görevinde yer alan askerlerin koordinasyonuna ve özel sinyaller kullanılarak iletişim kurulmasına yönelik çalışmalar gerçekleştirildi.
Ayrıca tatbikatlar sırasında yaralı askerler ve hasar alan askeri araçların tahliyesi ile olası bir saldırı durumunda destek güçlerinin nasıl hareket edeceğine ilişkin eğitim alındı.
Aynı bağlamda, Türk-Rus kuvvetleri Haseke kırsalındaki Derbesiye’nin batısında yeni bir ortak devriye gerçekleştirdi. Şeyrek köyünden başlayan devriye, Ebu Rasin’in kuzey kırsalında kadar gitti.
Rus güçleri, bazı radikal grupların Suriye’nin kuzeyindeki Rus varlığını ve Türk-Rus anlaşmasını reddetmesi sonucu devriyelere tekrarlanan saldırılar nedeniyle geçtiğimiz hafta M4 karayolunda Türk askerleri ile ortak devriye yapmaktan kaçınmıştı.
Rusya, son günlerde İdlib’in güney, kuzey ve batı eksenlerini vurarak, Heyetu Tahriru’ş Şam (HTŞ) ve diğer radikal grupları hedef alırken Türkiye sessiz kaldı.
Gözlemciler bu durumu, Astana anlaşmaları ve Rusya ile İdlib hakkındaki ikili anlaşmalar uyarınca, radikal grupları ılımlı Suriyeli muhalif gruplardan ayırma konusunda Türkiye’nin yükümlülüklerini şimdiye kadar yerine getirmemesine bağladı.
Türkiye, Suriye ve özellikle İdlib’deki durumu görüşmek üzere Türk ve Rus heyetlerinin Ankara’da yaptığı toplantıyla aynı zamana denk gelen Rusya’nın bu hava saldırılarına herhangi bir yanıt vermedi.
Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, İdlib’deki bazı Türk askeri gözlem noktalarını etkileyen rejim saldırılarının yanı sıra Rusya’nın hava saldırılarına Türkiye’nin yanıt vermemesini, bu saldırıların İdlib’deki durum veya onun nüfuz alanlarını etkilememesine bağladı.
Türkiye bu nedenle, Rusya’nın teklif ettiği gibi Suriye’nin kuzeybatısındaki gerginliği azaltma bölgesi ve rejimin etki alanlarındaki askeri gözlem noktalarının sayısını azaltmayı ve bu noktalardan ağır silahlarını çekmeyi reddetti.
Kaynaklara göre Türkiye heyetler arası görüşmede Rus tarafı ile pazarlık kozu olarak Menbiç ve Tel Rıfat’ın kendilerine teslim edilmesini ve Suriye Demokratik Güçleri’nin(SDG) oralardan çekilmesini istedi ancak bu talep Ruslar tarafından reddedildi.
Kaynaklar, Ankara ve Moskova’nın İdlib konusunda sürekli bir askeri istişare mekanizması sürdürdüğünü de belirtti.
Türk ordusu, Rusya’nın önerilerini reddettikten sonra İdlib’deki gözlem noktalarına son günlerde daha fazla takviye gönderdi.



Irak hükümeti, Hizbullah ve Husileri terör örgütleri listesine dahil etmekten sorumlu yetkilileri görevden aldı

Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
TT

Irak hükümeti, Hizbullah ve Husileri terör örgütleri listesine dahil etmekten sorumlu yetkilileri görevden aldı

Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)

Irak hükümeti dün yaptığı açıklamada, yaklaşık iki hafta önce Yemen’deki Husiler ile Lübnan’daki Hizbullah’ı ‘terör örgütü’ olarak sınıflandıran bir kararın yayımlanmasına ilişkin olarak bazı yetkililerin görevden alınmasını içeren yaptırımların onaylandığını duyurdu.

Irak Bakanlar Kurulu, resmî gazetede yayımlanmasının ardından özellikle hükümeti oluşturan ve söz konusu gruplara yakınlığıyla bilinen siyasi çevreler arasında geniş tartışmalara yol açan kararla ilgili kurulan soruşturma komisyonunun tavsiyelerini kabul etti.

Söz konusu sınıflandırmanın, iki grubun mal varlıklarının dondurulmasını da içermesi üzerine hükümet, kararın ‘yanlışlıkla’ yayımlandığını belirtmişti. Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, karardaki hataya ilişkin acil soruşturma başlatılması, sorumluların tespit edilmesi ve ihmali bulunanların hesap vermesi talimatını vermişti.

Hükümetin dün yayımladığı açıklamada, Bakanlar Kurulu’nun, Irak Resmi Gazetesi’nin 17 Kasım 2025 tarihli 4848 sayısında yer alan ve Teröristlerin Mallarının Dondurulması Komisyonu’nun 2025/61 sayılı kararına ilişkin soruşturma komisyonu tavsiyelerini onayladığı belirtildi. Tavsiyeler kapsamında, ilgili bazı yetkililerin görevden alınması ve bazılarının ise başka görevlere atanması gibi idari yaptırımların yer aldığı kaydedildi.

Diğer yandan Irak Ulusal Güvenlik Servisi dün yaptığı açıklamada, komşu bir ülkeden geldiği belirtilen ve DEAŞ terör örgütü bünyesindeki ‘en tehlikeli bomba uzmanlarından biri’ olarak tanımlanan bir kişinin yakalandığını duyurdu.

Irak Ulusal Güvenlik Servisi, Irak Haber Ajansı’na (INA) yaptığı açıklamada, 10 aydan uzun süren takip ve hassas izleme faaliyetlerini içeren nitelikli bir istihbarat operasyonu sonucunda, komşu ülkelerden birinden dönüşünün ardından DEAŞ’ın üst düzey isimlerinden birinin gözaltına alındığını bildirdi. Açıklamada, yakalanan kişinin yüksek derecede tehlikeli unsurlar arasında yer aldığı, adının terör örgütü lider kadrolarına ait listelerde bulunduğu ve 2004 yılından itibaren Bağdat’ta El Kaide unsurları içinde faaliyet göstermeye başladığı belirtildi. Ebu İlya lakabını kullanan şüphelinin, patlayıcı düzeneklerin hazırlanmasında uzmanlaştığı, beş kişiden oluşan bir hücreye liderlik ederek saldırıların gerçekleştirilmesinde rol aldığı kaydedildi.

Soruşturmalarda, söz konusu kişinin patlayıcıların cep telefonlarıyla irtibatlandırılması ve hazırlanmasından sorumlu olduğu, Bağdat’ta faaliyet gösterdiği dönem boyunca 100’den fazla patlayıcı düzeneği teslim ettiği ve başkentin farklı bölgelerini hedef alan terör eylemlerinin doğrudan uygulanmasına katkı sağladığı tespit edildi.


Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
TT

Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)

Suriye’deki yeni yönetim, büyük şehirlerin kalabalık sokakları ile kırılgan, yoksul kırsal kesimler ve Suriye genelindeki yaygın yıkım arasında, önceki dönemin karmaşıklığından kaynaklanan muazzam zorluklarla karşı karşıya.

Beşşar Esed rejiminin düşüşünü günlerce kutlayan mahallelerin göz alıcı görüntüsünün ardında, daha az gürültülü ve daha karmaşık başka bir mücadele sürüyor. Bir güvenlik kaynağına göre bu mücadelede DEaŞ ve göçmenler (yabancı savaşçılar) en önemli zorlukları oluşturuyor.

Ancak bazıları DEAŞ’ı ve genel olarak aşırılığı güvenlik yaklaşımıyla çözülebilecek ‘teknik bir sorun’ olarak görürken, diğerleri ‘asıl sorunun, eğitim veya aile sistemi ya da herhangi bir örgütlü yaşam biçimi olmaksızın, birkaç yıldır normal sosyal bağlamın dışında gelişen devasa bir insan kitlesini absorbe edecek planlar yapmakta yattığını’ düşünüyor.

Zorluk, yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etmek ve geçim kaynakları yaratmak, özellikle de siyasi ve sosyal kimliklerin radikal grupların mirasıyla iç içe geçmiş olduğu ve bu yüzden potansiyel çatışmalar için verimli bir zemin oluşturan İdlib gibi kırsal bölgelerde yatıyor.

ABD, Irak'tan çekilmeden önce Sünni aşiretlerinden oluşan ve el-Kaide'ye karşı savaşan Sahva Silahlı Güçleri deneyimi, radikalizmden etkilenenleri siyasi ve güvenlik yapılarına dönüştürerek Suriye için olası bir model sunarken, militarizasyondan siyasete ve hizipçilikten devletçiliğe geçiş, yeni Suriye'nin karşı karşıya olduğu en büyük zorluk olmaya devam ediyor.


Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
TT

Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)

Sudan'daki Sumud İttifakı’nın siyasi ve sivil güçleri, Sudan'daki savaşı sona erdirmek ve İslamcıların rejimini siyaset sahnesinden kalıcı olarak silmek için dün Kenya'nın başkenti Nairobi'de Abdulvahid en-Nur liderliğindeki Sudan Kurtuluş Hareketi (SLM/A) ve Arap Sosyalist Baas Partisi ile ortak bir ‘İlkeler Bildirgesi’ imzaladı. Savaşa karşı çıkan Sudanlı tarafların çoğunluğunu bir araya getiren bu ilk yakınlaşma aylar süren istişarelerin ve görüşmelerin ardından gerçekleşti.

Savaşın derhal sona erdirilmesinin ‘ulusal öncelik olduğu’ vurgulanan bildirgede, savaşan taraflar olan Sudan ordusuna ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) geçtiğimiz ağustos ayında Uluslararası Dörtlü (ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır) tarafından önerilen yol haritasına uymaları için daha fazla baskı uygulanmasının önemine işaret edildi.

İlkeler Bildirgesi’nde savaşan taraflara önerilen üç aylık insani ateşkesin hızla uygulanması, koşulsuz olarak derhal ateşkesin sağlanması ve bunun kalıcı bir ateşkese dönüştürülmesi için çalışılması çağrısı yer aldı.