Ev hapsindeki Kerrubi aktivistlerle görüştü

Mehdi Kerrubi ve reformist müttefikleri önceki gün Tahran’da bir araya geldiler.
Mehdi Kerrubi ve reformist müttefikleri önceki gün Tahran’da bir araya geldiler.
TT

Ev hapsindeki Kerrubi aktivistlerle görüştü

Mehdi Kerrubi ve reformist müttefikleri önceki gün Tahran’da bir araya geldiler.
Mehdi Kerrubi ve reformist müttefikleri önceki gün Tahran’da bir araya geldiler.

Reformcu lider Mehdi Kerrubi, zorunlu ev hapsine mahkum edilmesinden 10 yıl sonra, bir ay içinde ikinci kez İranlı siyasi aktivistlerle bir araya geldiğini gösteren bir fotoğrafı yayınladı.
Saham News internet sitesi, reformistlerin 2009 cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlarını kabul etmemesi ve 2011’de Yeşil Hareket protestolarının başlaması için çağrılarını yinelemesinin ardından, İran yönetiminin Kerubi ve reformcu müttefiki Mir Hüseyin Musevi’ye verdiği ev hapsine ilişkin haberinde din adamları ve diğer siyasi çevrelerinden çıkan Kerrubi ile görüşmelerdeki mevcut durumun daha iyi bir duruma işaret ettiğine dikkat çekti. Kerubi’nin zorunlu ev hapsinin kaldırılma ihtimaline dikkat çekti. Site, reformist aktivistleri endişelendiren asıl meselenin “ülkenin geleceği ve özellikle reformların merkezi olan halkın sosyal ve ekonomik koşulları” olduğunu vurguladı.
Saham News internet sitesi, Kerrubi’nin “İran’daki mevcut koşulların sebepleri hakkındaki tarihi söylemleri, tehditleri ve iç sorunları” gündeme getirdiğini ve bu açıklamalarının yakın bir zamanda yayınlayacağını aktardı.
Siyasi olarak Kerrubi’ye yakın olan Saham News internet sitesi, reformist liderin İnşaat İşçileri Partisi Genel Sekreteri Gholamhossein Karbaschi, partinin medya platformu olan Sazendegi gazetesinin editörü Muhammed Koçani’nin yanı sıra İran’ın eski Cumhurbaşkanı Ali Ekber Haşimi Rafsancani’nin grubunu kabul ettiğini bildirdi.
Kerrubi ayrıca bu ayın başlarında İran'ın Milli Cephesi partisinin üst düzey üyeleriyle de bir araya geldi. Parti üyesi İsmail Dosti görüşmenin ardından yaptığı açıklamada “Kerrubi önümüzdeki yıl haziran ayında yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerine yoğun katılım çağrısında bulundu” dedi. Kerrubi ise söz konusu açıklamaya cevap olarak yaptığı duyuruda şu ifadeleri kullandı:
“Ev hapsinde tutulduğum ve kamuoyuyla doğruda muhatap olamadığım sürece siyasi görüşlerim ve tutumlarım yazılı, açık mektup ve sözlü olarak sadece ailem aracılığıyla aktarılacaktır.”
Söz konusu gelişme, muhafazakar kanattan ve muhaliflerden onlarca ismin seçimlerde aday olacağı yönündeki söylentilerin gündemde olduğu bir zamanda yaşandı.
Diğer yandan İran sokaklarıyla rejim arasındaki ilişkinin kötüleştiğinin bir göstergesi olarak son 40 yılın en düşük katılım oranına tanık olan yasama seçimleri senaryosunun cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de tekrarlanacağına dair korkular sürüyor.
Tahran’ın eski belediye başkanlarından olan Karbaschi şunları söyledi:
“Kerrubi şu an seçimlerin hangi şartlarda ve koşullarda yapılacağını gözden geçiriyor. Bundan daha fazlasını bekliyor, iyi bir haber almayı umuyoruz. Kerrubi her şeyden daha fazla halkın ve ülkenin sorunları hakkında endişe duyuyor.”
Karbaschi, reformist liderin internet sitesinde atıfta bulunulan “kaygılarla” ilgili olarak da bunların İran devrimi, İslam Cumhuriyeti ve ülkenin çıkarları” hakkında olduğunu söyledi. Görüşmede geçmişte yaşananların ve gelecekle ilgili bazı hususların gündeme geldiğini kaydetti.
IRNA ajansının Karbaschi'den aktardığına göre Kerrubi'nin morali, sağlık durumuna rağmen gayet yüksek.



Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
TT

Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)

Sudanlı üst düzey istihbarat yetkilisi Ahmed Hasan Muhammed, ülkesinin İran’ın Kızıldeniz kıyısında bir deniz üssü kurma talebini reddettiğini söyledi.

İran’ın bu talebi kabul edilseydi, söz konusu üs, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından birinde deniz trafiğini izlemesine olanak tanıyacaktı.

Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal gazetesinden aktardığına göre Muhammed konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi;

“İran, Sudan ordusuna isyancılara karşı mücadelede kullanılmak üzere silahlı insansız hava araçları (SİHA) sağladı. Tahran, üssü inşa etme izni karşılığında, Sudan’a helikopter taşıyan bir savaş gemisi de dahil olmak üzere gelişmiş silahlar teklif etti. İranlılar üssü istihbarat toplamak için kullanmak istediklerini söyledi. Oraya savaş gemileri de yerleştirmek istediler. Ancak Hartum, İran’ın bu teklifini reddetti.”

Muhammed gazeteye yaptığı açıklamada, “Sudan İran’dan SİHA satın aldı. Çünkü insan kaybını azaltmak ve uluslararası insancıl hukuka saygı göstermek için daha isabetli silahlara ihtiyacımız vardı” diye ekledi.

Kızıldeniz’deki bir deniz üssü, Yemen’deki Husilerin ticari gemilere saldırı başlatmasına yardımcı olurken, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından biri üzerindeki hakimiyetini artırmasına olanak tanıyabilir.

İran destekli Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Gazze’de savaşan İsrail ve müttefiklerini cezalandırma amacıyla gerçekleştirdiklerini ifade ediyor.

sddeb
Yemen televizyonu tarafından yayınlanan bir görüntüde, Husi saldırısından sonra batan bir İngiliz kargo gemisi görülüyor (EPA)

Sudan’ın, devrilen eski Devlet Başkanı Ömer El Beşir döneminde, İran ve Filistin’deki müttefiki Hamas ile yakın ilişkileri vardı.

Beşir'in 2019 darbesiyle devrilmesinin ardından, ülkenin askeri cuntasının başı olan Orgeneral Abdulfettah el Burhan, uluslararası yaptırımları sona erdirmek amacıyla ABD ile yakınlaşma başlattı.

Ayrıca İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için harekete geçti.

İran’ın deniz üssünü inşa etme talebi, bölge ülkelerinin Sudan’da 10 aydır devam eden iç savaştan faydalanarak, Ortadoğu ile Sahra Altı Afrika ülkeleri arasında stratejik bir kavşak noktası olan ülkede yer edinmeye çalıştıklarını gösteriyor.

Burhan liderliğindeki Sudan ordusu, Nisan ortasından bu yana Orgeneral Muhamed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri ile savaşıyor.

Çatışma on binlerce insanın ölümüne, milyonlarca Sudanlının yerinden edilmesine ve dünyanın en kötü insani krizlerinden birine neden oldu.

Çatışmaları takip eden bölge yetkilileri ve analistlere göre, Sudan’ın İran’dan aldığı SİHA’lar, Hızlı Destek Kuvvetleri nedeniyle ordunun uğradığı kayıpların ardından, Burhan’ın bir miktar başarı elde etmesine yardımcı oldu.

Son haftalarda hükümet, Hartum ve Omdurman’daki önemli bölgelerin kontrolünü yeniden ele geçirdi.

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, hem Sudan ordusunu, hem de Hızlı Destek Kuvvetleri’ni savaş suçu işlemekle suçladı.

Washington ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde cinayet, tecavüz ve etnik temizlik de dahil olmak üzere insanlığa karşı suçlar işlemekle itham etti.

Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, Sudan ordusunu, sivillerin yerleşimleri havadan hedef almak ve Sudanlı sivilleri çaresizce ihtiyaç duydukları insani yardımdan mahrum bırakmakla eleştirdi.

BM kuruluşları ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Darfur’da etnik amaçlı saldırılar da dahil olmak üzere zulüm yapmakla suçladı.

Çatışmanın tarafları olan Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri, ABD ve BM’nin suçlamalarını reddetti.

ABD Şubat ayında yaptığı açıklamada, İran’ın Sudan ordusuna silah sevkiyatıyla ilgili endişelerini dile getirdi.

ABD’nin Hartum Büyükelçisi John Godfrey, İran’ın Hartum’a yardım ettiğine ilişkin haberlerin ‘son derece rahatsız edici’ olduğunu söyledi.