Will Smith'in Scientology okulu kurduğu ortaya çıktı

Scientology'nin eski müridi Leah Remini'nin Tom Cruise hakkında yaptığı açıklamalar da gündem olmuştu (AFP)
Scientology'nin eski müridi Leah Remini'nin Tom Cruise hakkında yaptığı açıklamalar da gündem olmuştu (AFP)
TT

Will Smith'in Scientology okulu kurduğu ortaya çıktı

Scientology'nin eski müridi Leah Remini'nin Tom Cruise hakkında yaptığı açıklamalar da gündem olmuştu (AFP)
Scientology'nin eski müridi Leah Remini'nin Tom Cruise hakkında yaptığı açıklamalar da gündem olmuştu (AFP)

Hollywood yıldızları Will Smith ve Jada Pinkett Smith'in açtığı okulda çalışan yöneticilerden biri yaptığı açıklamayla kendilerine Scientology kitapları gönderildiğini ve bir tür eğitimden geçirildiklerini öne sürdü.
Jada Smith, daha önce kendisinin tarikat üyesi olduğunu söyleyen eski Scientology üyesi Leah Remini’nin iddialarını yalanlayarak tarikat üyesi olmadığını söylemişti. Bununla birlikte Will ve Jada Smith birlikte Scientology’nin yöntemlerini kullanan bağımsız bir okul açtıklarında pek çok kişiyi şaşırtmıştı. 
ChatSheet'in haberine göre çiftin açtığı okulda çalışan Jacques Olivier iddiaları doğrulayacak açıklamalar yaptı.
Olivier şu ifadeleri kullandı:
"Scientology’den hiç bahsetmemişlerdi. Ama bana L. Ron Hubbard’ın (Scientology kurucusu) kitaplarını gönderdiklerini hatırlıyorum ve bunları birlikte düşünmemiştim. Sadece harika bir fırsat gibi görünmüştü."
Olivier buna ek olarak kendisinin ve diğer öğretmenlerin diğer şirketlere ek olarak o dönem Hollywood'daki Scientology Ünlü Merkezi’nde ders almaları gerektiğini de söyledi.
Olivier, "Daha sonra Scientology olduğu fark edilen tüm bu paravan şirketlere sahiplerdi. Jada hep Ünlü Merkezi’ndeydi. Bence Jada gerçekten Scientology’le ilgileniyordu. Will de tüm eğitimleri almıştı" dedi.
Smith çifti New Village Leadership Academy isimli okulu 2008’de açtığında dikkatleri üzerlerine çekmişti. Okul yaklaşık 7 sene önce kapanmış olsa da pek çok kişi onun o dönemde Scientology eğitimine hizmet ettiğinden şüpheleniyordu. 
Will ve Jada Smith daha önce de dile getirilen iddiaları yalanlamış ve okulun doğası gereği seküler olduğunu belirtmişti. Çift sadece Scientology’nin kullandığı çalışma teknolojisinin metodolojisini uyguladıklarını söylemişti. 
Bununla birlikte okul çalışanları arasında çok sayıda Scientology üyesi bulunuyordu. Hatta okulda çalışan üst düzey yöneticilerin de Scientology üyesi olduğu doğrulanmıştı. 
Smith çiftinin söylediklerinin aksine eski bir okul çalışanı olan Jacques Olivier, kendisine Scientology kitaplarının gönderildiğini ve çalışma teknolojisine dair tartışmalarla birlikte bunun ciddi soru işaretleri yarattığını belirtti. 
Kısa süre önce Brad Pitt'in de tarikatla 1990'lı yıllarda ilişki kurduğu ve eğitim aldığı ortaya çıkmıştı.
 
Independent Türkçe, CheatSheet



Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Android akıllı telefonları gerçek zamanlı deprem dedektörlerine dönüştüren yeni bir sistem geliştirerek büyük bir sarsıntıdan önce halkı daha hızlı uyarma potansiyeline sahip bir yol buldu.

Google, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (US Geological Survey/USGS) ve diğer araştırmacıların geliştirdiği sistem, milyonlarca telefondan alınan verileri kullanarak bir depremden kaynaklanan en erken sarsıntı sinyallerini tespit ediyor.

Bir cihaz kümesi aynı yer hareketini kaydettiğinde, sistem bunu işaretleyerek yakın bölgelerdeki diğer cihazlara uyarı gönderiyor.

Science'ta yayımlanan çalışma, ağın ayda 300'den fazla deprem tespit ettiğini ortaya koydu. Uyarıların gönderildiği bölgelerde, daha sonra depremi hissettiğini bildiren kişilerin yüzde 85'i uyarıyı aldığını söyledi. Yüzde 36'sı sarsıntı başlamadan önce, yüzde 28'i sarsıntı sırasında ve yüzde 23'ü de sarsıntıdan sonra uyarı almış.

Çalışmada sistemin, geleneksel sismik sensörlerin yerini almasa da yoğun bilimsel ağlara sahip olmayan bölgelerde ölçeklenebilir, düşük maliyetli bir erken uyarı aracı sunabileceği belirtiliyor. Yazarlar bunun özellikle akıllı telefonların yaygın ancak sismometrelerin nadir bulunduğu, gelişmekte olan ülkeler için umut vaat ettiğini söylüyor.

Google yaptığı açıklamada, sistemin insanlara "uyarı vererek sarsıntı başlamadan önce birkaç değerli saniye" kazandırabileceğini ifade ediyor.

Bu saniyeler bir merdivenden inmek, tehlikeli nesnelerden uzaklaşmak ve korunmak için yeterli zamanı sağlayabilir.

Uyarılar, deprem sırasında daha yıkıcı olan S dalgalarından önce gelen ve hızlı hareket eden P dalgalarının saptanmasına dayanıyor. Yeterli sayıda telefon P-dalgalarını tespit ederse sistem, sarsıntıyı hissetmesine belki de birkaç saniye kalan kullanıcılara uyarılar gönderiyor. Bu saniyeler korunmak, bir ameliyatı durdurmak ya da kritik altyapıyı duraklatmak için yeterli olabilir.

2020'de çıkmaya başlayan Android Deprem Uyarı Sistemi halihazırda Birleşik Devletler, Japonya, Yunanistan, Türkiye ve Endonezya gibi çeşitli ülkelerde kullanılıyor. Doğrudan Android işletim sistemine yerleştirilen teknoloji, kullanıcıların ayrı bir uygulama indirmesini gerektirmiyor.

cdfgthy
Harita, Android'in deprem uyarı sisteminin aktif olduğu ülkeleri (açık yeşil) gösteriyor. Kırmızı ve sarı sırasıyla güçlü (MMI 5+) ve hafif (MMI 3-4) sarsıntıların yaşandığı alanlar. Gri noktalar uyarı verilmeyen algılamaları gösteriyor. Kaliforniya, Oregon ve Washington'daki uyarılar (koyu yeşil) ShakeAlert'ten geliyor (Google)

Araştırmacılar doğruluk oranı bilimsel sensörler kadar yüksek olmasa da akıllı telefonlardan gelen uyarıların en çok işe yaradığı yerlerin, telefon yoğunluğu ve güvenilir veri bağlantıları yüksek seviyedeki kentsel alanlar olduğunu tespit etti. 

Çalışma, MyShake uygulaması gibi daha önceki kitle kaynaklı deprem uygulamalarının üzerine inşa edilse de milyonlarca cihaza gömülü olması sisteme fayda sağlıyor.

Yazarlar, "Kitle kaynaklı sistemlerin giderek daha önemli hale geleceğine inanıyoruz" ifadelerini kullanıyor. 

Geleneksel sensörleri kişisel cihazlardan gelen verilerle birleştirerek daha dayanıklı, kapsayıcı erken uyarı sistemleri oluşturmak mümkün.

Independent Türkçe