İngiltere ırkçı geçmişiyle yüzleşiyor

Galler'deki Boyce Kalesi (Getty Images)
Galler'deki Boyce Kalesi (Getty Images)
TT

İngiltere ırkçı geçmişiyle yüzleşiyor

Galler'deki Boyce Kalesi (Getty Images)
Galler'deki Boyce Kalesi (Getty Images)

İmparatorlukların sömürge geçmişi hakkında çok şey anlatılır. Sömürgeciliğin bu imparatorlukların işgal ettikleri topraklarda yaşayan halklar üzerindeki etkileri tartışmakla bitmez. Ancak 2020 yılında durum değişti ve Uluslararası Kurumları, geçmişleriyle yüzleşmek için araştırmaya sevk etti.
İngiltere’de tarihi evlerle ilgilenen kurumlar ırkçılık karşıtı hareketlerle yüzleşmek zorunda kalıyor. ABD merkezli Black Lives Matter (Siyahların Hayatı Önemlidir) adlı ırkçılık karşıtı hareketin köleliğe ve sömürgeciliğe bir çok hikaye barındıran bu evlere dair bir çok eleştirisi var.
Yüzlerce ev ve sarayı inceleyen “National Trust” kuruluşu, tarihi evlere sahiplik yapmış kişilerin hayatlarını araştırma kararı aldı. Bu karar, onların hayatını değiştirmek veya kötü yönlerini göstermemek için değil, tarihsel inceleme çerçevesinde ırkçı uygulamalarını göstermek ve onları tanımak için alındı.
Kuruluş, Ağustos ayında yeni politikasını Twitter üzerinden yayınladı. Köle ticareti ve sömürgecilik kapsamında etrafında 300 evin bulunduğu bir bölgeyi inceleme altına aldı. Kuruluş yaptığı açıklamada, “Araştırmamıza dahil olan bölgelerin kölelerle doğrudan ya da dolaylı olarak ilişkileri var” dedi.
National Trust ayrıca, “Kölelik, binlerce yıldır İngiliz ve dünya tarihinde yer almış bir uygulama. 400 yıl boyunca beyaz İngilizler, şirketler ve kuruluşlar, köle ticaretinin bir parçası olarak köleleştirilmiş insanların korkunç bir şekilde sömürülmesiyle büyük miktarda servet kazandılar.
Kuruluşun incelemeye aldığı evlerdeki, sanatsal ve estetik öneme sahip pek çok parça aynı zamanda “utanç verici” bir tarihe sahip. Diğer örneklerin yanı sıra evler, tablolar, heykeller, fil dişinden yapılmış sofra takımları ve değerli ahşaptan yapılmış mobilyalar ile dolu. Kuruluşun web sitesinde, 18. yüzyılda Karayip Adaları’ndan alınan maun ağacından yapılmış mobilyalar gibi bu parçalara ait çeşitli örneklere yer verildi. Açıklamada, onları elde tutmanın insanı derinden etkilediğine dikkat çekiliyor.
Açıklanan diğer parçalar arasında, aristokrat bir içecek olarak kabul edilen sıcak çikolata ibrikleri ve tamamen köle işçiliğine dayanan fildişinden yapılmış diğer parçalar da yer alıyor.
National Trust, Cheshire Country’de bulunan bir malikanede diz çökmüş siyahi bir adamın heykeli gibi, bu parçalardan bazılarını yerlerinden kaldırdı. Kuruluşun sözcüsü, adamın, tasvir ediliş şekli sebebiyle endişe yarattığı için heykeli kaldırma kararı aldıklarını bildirdi. Kölelik tarihi ve ticaret tarihine atıfta bulunan sözcü, “Birleşik Krallık tarihini inkar etmek istemiyoruz, bu yapılar bizim sahip olduğumuz önemli parçalar” şeklinde açıklamalar yaptı.
Yüzyılda, Robert Clive yönetiminde, Şirket, servetini ve ordularını, orada tutulan zengin doğal kaynakları sömürmek için Hint alt kıtasını istila etmek için kullandı. Bu, İngiliz İmparatorluğu’nun Hindistan’daki egemenliğini kökleştirmenin yanı sıra, Clive’in çok zengin olmasını sağladı ve Surrey’de ki Claremont’u modellemek için 100 bin sterlin harcamak da dahil olmak üzere muazzam bir servet biriktirmesini sağladı. Robert’ın oğlu Edward Clive, Madras Valisi olarak, Mysore hükümdarı Tipu Sultan’ın ölümünden sorumlu.
Baba ve oğlunun bütün mirası şuanda Powis kalesindeki Clive müzesi olarak bilinen bir koleksiyonda görülebilir. Müze Tipu Sultan’ın muhteşem devlet çadırı ve tahtından çıkarılan altın mücevherli bir kaplanın başı olmak üzere Hint objeleri koleksiyonunu da bünyesinde barındırıyor.
Leicester Üniversitesi Tarih Profesörü Corinne Fowler, National Trust kuruluşu ile İngiliz sömürge politikalarını tanıtmak için eski evlere turlar düzenleyerek, çocuklara sömürgecilik tarihini öğretmek adına bir programa katıldı. Fowler BBC’ye, kuruluş tarafından denetlenen evlerin üçte birinin sömürgecilik faaliyetleriyle ilişkili olduğunu aktardı. “Bu kadar çok örneğin olmasını beklemiyordum. Ancak buradaki örneklerin kesinliğinin ifade edilmesi gerekiyor” dedi.
Dr. Fowler araştırmaları sırasında, 16. yüzyıla uzanan Charlecote Sarayı’nda sergilenen, saray sahibi Thomas Lucy ve onun hizmetçisi olduğu düşünülen siyahi bir adamı tasvir eden tablo da dahil olmak üzere birkaç örneğe ulaştı. Yetkili, “Tabloda, boynuna metal bir boyunduruk taktığı görülen kişinin gerçek bir tasvir ya da bir durumun sembolü mü olarak mı yapıldığını bilmiyoruz” dedi.
Fowler, tablonun özel bir öneme sahip olduğunu belirterek, “17. yüzyıl feodal beyliğinde siyahilerin varlığının tarihini bize açtığını” söyledi. Araştırmaları sonucunda, “sarayda çalışan ve konuklara sıcak çikolata servisi yapan siyahi bir çocuğa”’da dikkati çekti.
Fowler, Liverpool’da Tudor döneminden kalma “Speke Halls” adlı tarihi bir evden bahsetti ve “bunu bir köle hikayesinin harika bir örneği” olarak niteledi. Söz konusu ev, tarihinde iki ailenin mülküydü. Aile fertlerinden birisi köle tüccarı David Norris’ın bulunduğu ‘Norrises’ ailesi, diğeri köleleri köle çiftliklerine taşıyan geminin sahibi Richard Watt’ın bulunduğu, Watt ailesi.
Fowler konuşmasının sonunda, köle ticaretinin, evlerini inşa etmek ve onarmak için kullanılan büyük servetlere katkıda bulunduğunu ve durumun izlerinin hala evlerdeki sanat eserleri ve mobilyalarda mevcut olduğunu ifade etti. Fowler ayrıca, eski uygulamaları net bir şekilde kınayan ve yeni nesillere diyalog sağlayan net bir çerçevede, tarihi açıklama yapılması gerektiğini kaydetti.



Trump, Demokrat Parti'yi "kapatmanın yolunu arıyor"

Charlie Kirk'ün öldürülmesinin ardından en az bir yorumcu, Donald Trump'ın muhalefeti yasadışı ilan etmeye çalışmakta olabileceğini söylüyor (AFP)
Charlie Kirk'ün öldürülmesinin ardından en az bir yorumcu, Donald Trump'ın muhalefeti yasadışı ilan etmeye çalışmakta olabileceğini söylüyor (AFP)
TT

Trump, Demokrat Parti'yi "kapatmanın yolunu arıyor"

Charlie Kirk'ün öldürülmesinin ardından en az bir yorumcu, Donald Trump'ın muhalefeti yasadışı ilan etmeye çalışmakta olabileceğini söylüyor (AFP)
Charlie Kirk'ün öldürülmesinin ardından en az bir yorumcu, Donald Trump'ın muhalefeti yasadışı ilan etmeye çalışmakta olabileceğini söylüyor (AFP)

Bir analiste göre Donald Trump, muhafazakar yorumcu Charlie Kirk'ün öldürülmesinin ardından Demokrat Parti'yi yasaklamayı planlıyor olabilir.

CNN'den Jamal Simmons, Trump ve Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Yardımcısı Stephen Miller'ın son yorumlarının Birleşik Devletler'deki iki partili sistemin geleceği konusunda "kesinlikle endişe verici" olduğunu söyledi.

Kirk suikastının siyasi etkisini ele almak üzere Kaitlan Collins'in The Source programına katılan Simmons, şunları söyledi:

Başkan aşırılıkçı örgütlere karşı harekete geçeceğini söyledikten sonra özel kalem müdürü yardımcısı da bugün çıkıp Demokrat Parti'yi aşırılıkçı örgüt diye niteledi. Bu da şu soruyu akla getiriyor: Birleşik Devletler Başkanı, Demokrat Parti'yi yasaklayacak mı? Gidişat bu yönde mi? Birleşik Devletler Başkanı, Adalet Bakanlığı'nı Demokrat Parti'nin üzerine mi salacak?

Endişesinin bu olup olmadığı sorulduğunda Simmons, şu cevabı verdi:

Kesinlikle endişe verici. Bu başkan, siyasi düşmanlarını hedef almak için Adalet Bakanlığı'nı kullanmaya istekli olduğunu gösterdi. Bu, ülkedeki iki partili demokratik sistem hakkında çok ciddi sorular ortaya çıkarıyor.

Trump yönetimindeki üst düzey isimler pazartesi günü, kamuoyuna herhangi bir kanıt sunmadan, cinayetin organize bir sol görüşlü terör planının sonucu olduğunu iddia etti. Arkasındaki grupların peşine düşeceklerine söz verdiler.

Kirk'ün podcast'inin Birleşik Devletler Başkan Yardımcısı J.D. Vance'in sunduğu özel bölümüne katılan Miller, "Bu suikasta yol açan organize kampanyaya duyduğumuz tüm öfkeyi, bu terör ağlarını kökünden söküp atmak için kullanacağız" dedi.

Vance ayrıca program sırasında, "sol görüşlü aşırılığın" Kirk'ün öldürülmesinin "nedenlerinden biri" olduğunu söyledi.

Trump geçen hafta, Demokratlardan sandıkta "intikam" almak istediğini söylemişti; bu da en azından partinin seçim rakibi olacağına hâlâ inandığını gösteriyor. Ardından şunları eklemişti:

Sorun soldaki radikaller; onlar acımasız, korkunç ve politik açıdan kurnazlar.

Ağustosta verdiği bir röportajda Miller, "Demokrat Parti siyasi bir parti değil. Yurtiçindeki bir aşırılıkçı örgüt" demişti.

Demokrat Parti, Amerikan vatandaşları için savaşmıyor, onları umursamıyor veya temsil etmiyor.  Sadece azılı suçluların, çete üyelerinin, yasadışı göçmen katillerin ve teröristlerin savunulmasına adanmış bir kuruluştur.

Independent Türkçe


Çin'in "hayalet parçacık" makinesi evrenin sırlarını çözebilir

Küre, sıvı sintilatör diye bilinen 20 bin tonluk bir madde içeriyor (AP)
Küre, sıvı sintilatör diye bilinen 20 bin tonluk bir madde içeriyor (AP)
TT

Çin'in "hayalet parçacık" makinesi evrenin sırlarını çözebilir

Küre, sıvı sintilatör diye bilinen 20 bin tonluk bir madde içeriyor (AP)
Küre, sıvı sintilatör diye bilinen 20 bin tonluk bir madde içeriyor (AP)

Fizikçiler, gizemli "hayalet parçacıkların" keşfi karşısında yıllardır şaşkınlık içinde.

Elektrik yükü olmayan bu nötr atom altı parçacıkların bilimsel adı "nötrinolar". Elektrik veya manyetik kuvvetlerle yakalanamayan bu parçacıklar, fiziksel maddelerin içinden rahatça geçebiliyor.

Ancak parçacık fizikçileri Çin'in tepelerindeki fütüristik bir yeraltı gözlemevindeki yeni sıvı kubbe sayesinde bu zor yakalanan parçacıkları gözlemleyerek gizli bilimsel sırları ortaya çıkarmayı umuyor.

Küre, sıvı sintilatör diye bilinen 20 bin tonluk bir maddeyi barındırırken, nötrinolar yakındaki iki nükleer santral aracılığıyla sürekli yer altından besleniyor. İnce bir akrilik tabakayla kaplı küresel yapının tamamıysa 45 bin ton saf suyla dolu koruyucu bir silindir içinde duruyor.

Nötrinolar sintilatördeki protonlarla çarpışınca, günde yaklaşık 50 adet olmak üzere, çok küçük ama kaydedilebilir flaşlar yayıyor. Dünyanın dört bir yanındaki bilim insanları, nötrinoları uzaktan izliyor, ölçüyor ve kütlelerine göre sıralıyor.

Dünya çapında 700 fizikçiyle işbirliği yapan Çin Bilimler Akademisi'nden Wang Yifang, The Times'a şöyle diyor: 

Nötrino kütlesinin hiyerarşisini öğreneceğiz ve bu sayede parçacık fiziği, nötrinolar ve kozmoloji için bir model oluşturabiliriz.

Nötrinolar, süpernova patlamalarının yıldız füzyonları tarafından üretilebildikleri için evrendeki en bol parçacıklar. Wang, atom altı parçacıklar üzerine yapılan bu araştırmanın "evreni anlamamıza" katkı sağlayabileceğini söylüyor.

Bilim insanı günde 50 adet olmak üzere 100 bin flaş üretmenin ve istatistiksel açıdan anlamlı okumalar elde etmenin sadece 6 yıl süreceğini düşünüyor.

Nötrinolar ilk kez 1930'da Avusturyalı fizikçi Wolfgang Pauli tarafından öngörülmüştü. Pauli, elektrik yükü veya kütlesi olmayan ve maddeden serbestçe geçebilen bir parçacığın var olabileceği teorisini ortaya atmıştı. Araştırmaya göre, bir saniyede yaklaşık 100 trilyon nötrino vücudumuzdan geçiyor.

Bu keşif üzerine Pauli, "Korkunç bir şey yaptım. Saptanamayan bir parçacık olduğunu varsaydım" demişti. Fizikçi, kimsenin bir nötrino yakalayamayacağına dair bir kasa şampanya üzerine bahse girmişti. Ancak çeyrek asır sonra bu bahsi kaybetti.

Artık elektron, müon ve tau isminde üç tür nötrino olduğunu ve her birinin diğerine dönüşebildiğini biliyoruz. Bilim insanları bunları analiz ederek neden "madde"nin "antimadde"den daha fazla olduğu gibi, bilimin en büyük gizemlerini çözmenin anahtarını bulabilir.

Independent Türkçe


Fransa, Gazze'de "artık askeri mantığı kalmayan yıkıcı harekatı" kınıyor

Fransa, Netanyahu hükümetine Gazze'deki yıkıcı operasyonları sona erdirme çağrısında bulundu (AFP)
Fransa, Netanyahu hükümetine Gazze'deki yıkıcı operasyonları sona erdirme çağrısında bulundu (AFP)
TT

Fransa, Gazze'de "artık askeri mantığı kalmayan yıkıcı harekatı" kınıyor

Fransa, Netanyahu hükümetine Gazze'deki yıkıcı operasyonları sona erdirme çağrısında bulundu (AFP)
Fransa, Netanyahu hükümetine Gazze'deki yıkıcı operasyonları sona erdirme çağrısında bulundu (AFP)

Fransa, İsrail'in dün Gazze'ye yönelik başlattığı kara harekatını kınayarak, Binyamin Netanyahu hükümetine "artık askeri gerekçesi kalmayan bu yıkıcı harekata son vermesi" çağrısında bulundu.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, "açlık, temel ihtiyaç maddeleri ve acil bakıma erişimin yetersizliği ile karakterize edilen son derece ciddi insani ve sağlık durumu"na dikkat çekerek, İsrail'e "Gazze'ye insani yardım girişine yönelik tüm kısıtlamaları derhal kaldırması" ve "ateşkes sağlanması ve tüm rehinelerin serbest bırakılması amacıyla müzakerelerin en kısa sürede yeniden başlatılması" çağrısını yineledi.