Belarus muhalefetinden AB’ye ‘daha cesur olun’ çağrısı

Belarus muhalefet lideri Svetlana Tikhanovskaya dün Brüksel'de Avrupa Parlamentosu üyelerine yaptığı konuşmada bir fotoğraf gösterdi.  (AFP)
Belarus muhalefet lideri Svetlana Tikhanovskaya dün Brüksel'de Avrupa Parlamentosu üyelerine yaptığı konuşmada bir fotoğraf gösterdi. (AFP)
TT

Belarus muhalefetinden AB’ye ‘daha cesur olun’ çağrısı

Belarus muhalefet lideri Svetlana Tikhanovskaya dün Brüksel'de Avrupa Parlamentosu üyelerine yaptığı konuşmada bir fotoğraf gösterdi.  (AFP)
Belarus muhalefet lideri Svetlana Tikhanovskaya dün Brüksel'de Avrupa Parlamentosu üyelerine yaptığı konuşmada bir fotoğraf gösterdi. (AFP)

Avrupa Birliği (AB), Belarus’taki yetkililere yönelik yaptırım kararını henüz uygulamadı. AB’ye üye ülkeler, hedef alınacak yaklaşık 40 yetkilinin nihai listesinde henüz bir fikir birliğine varamadı.
Seçimlerden sonra kaçtığı Litvanya'dan pazartesi günü Brüksel'e gelen Belarus ana muhalefet partisi lideri Svetlana Tikhanovskaya, AB ülkelerinin liderlerinden daha cesur olmalarını ve söz konusu anlaşmazlıkların üstesinden gelmelerini istedi.
Tikhanovskaya, AB’nin 27 üye ülkesinin dışişleri bakanları ile Brüksel'de bir araya gelerek onları geçen ay Belarus Devlet Başkanlığı seçimlerine hile karıştırmakla suçlanan yetkililere uygulanan yaptırımları onaylamaya teşvik etti.
İspanya Dışişleri Bakanı Arancha Gonzalez Laya, toplantıdan önce yapılan kahvaltıda Tikhanovskaya’nın bakanlardan ülkesinde demokrasi ve insan hakları konusunda yardım etmelerini talep ettiğini aktardı.
9 Ağustos'ta yapılan tartışmalı oylama nedeniyle Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko aleyhinde arka arkaya altıncı hafta sonu da protestolar düzenlenmeye devam ederken, Tikhanovskaya dışişleri bakanlarıyla görüştükten sonra gazetecilere verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı:
“AB liderlerinin yaptırımları zorlamamak için nedenleri var ama onlardan daha cesur olmalarını istedim. Yaptırımlar mücadelemizde önemli çünkü sözde yetkilileri muhalefet konseyinde bizimle diyaloğa girmeye zorlayabilecek olan baskının bir parçasıdır.”
Avrupa Birliği, ABD gibi, yeni seçimler yapılmasını ve Lukaşenko'nun 26 yıllık iktidardan sonra istifa etmesini istiyor. Destekçilerinin 9 Ağustos seçimlerini kazandığını söyleyen Tikhanovskaya, yeni seçimlerde aday olmayı reddetti. AB, Ağustos ayı sonlarında Belaruslu seçim ve güvenlik görevlilerine varlık dondurma ve seyahat yasakları getireceğini açıkladı. 
Öte yandan, Belarus İçişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada polisin pazar günü hükümet karşıtı protestolarda 266'sı başkent Minsk'te olmak üzere 442 göstericiyi tutukladığını bildirdi. Savunma Bakanlığı, 22-25 Eylül tarihleri ​​arasında ülkede askeri tatbikatlara yaklaşık bin Rus askerinin katılacağını belirtti.
Belarus'tan kaçtıktan sonra Belarus muhalefet liderine ev sahipliği yapan Litvanya Dışişleri Bakanı Linas Linkevicius, "Harekete geçme zamanı geldi. Umarım meslektaşlarımız Avrupa Birliği’ni belirsizlikte tutmaz ve kararlarını rehin almazlar” diye konuştu.
Ancak (Güney) Kıbrıs, AB Türkiye'yi ekonomik bölge sularında gaz sondajını durdurmaya zorlayacak önlemler almadığı sürece Belarus'a yönelik yaptırımları kabul etmeyi reddedeceğini belirtti. (Güney) Kıbrıs Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis, ülkeye gelişinde yaptığı açıklamada, “Temel değer ve ilkelerimizin her türlü ihlaline vereceğimiz tepkilerin seçici olması mümkün değil. Tutarlı olması gerekiyor" dedi. Hristodulidis, iki yaptırım paketini birbirine bağlamaya yönelik siyasi anlaşmaya atıfta bulunarak, “Diplomasinin önünde bir engel olmadığına gerçekten inanıyorum. Buradayım ve Ağustos sonunda Berlin'de aldığımız siyasi kararı uygulamaya hazırım” diye konuştu. Ancak Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Belarus konusunda Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko hakkındaki tartışmayı yeniden başlatmak istedi. Maas, toplantı öncesinde yaptığı açıklamada, "Lukaşenko tarafından barışçıl göstericilere karşı uygulanan şiddet kesinlikle kabul edilemez. Avrupa Birliği Lukaşenko'ya karşı yaptırım uygulayıp uygulamayacağı konusunu da tartışılmalı" dedi.
Ancak birçok AB ülkesi, Cumhurbaşkanı Lukaşenko'ya yaptırım uygulanmasının Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) arabuluculuk girişimini olumsuz etkileyeceğini düşünüyor. 
AFP haber ajansına konuşan diplomatlar Almanya'nın 'diyaloğa zarar vereceği gerekçesi ile' Türkiye'ye yaptırım uygulamak istemediğini bildirdi. AFP, iki farklı kaynaktan aktardığı haberde bir kaynağın, "Bu durum Kıbrıs için kabul edilemez” dediğini aktardı. AFP'ye konuşan bir diğer kaynak ise, “Ankara'nın Avrupa Birliği'nin bölünmesinde rol oynadığı açık” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la yaşanan kriz Perşembe ve Cuma günü Avrupa Birliği liderleri zirvesinin gündemine alındı ve ​​12 Ekim'de bir başka dışişleri bakanları toplantısı yapılmasına karar verildi.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell, AB zirvesinden önce Belarus'a yönelik yaptırım kararı çıkmaması halinde AB’nin güvenilirliğinin tehlikeye gireceğini ifade etti. Borrell bu hafta yaptığı açıklamada seçimde hile yapıldığı gerekçesiyle mevcut Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko'nun meşruiyetini tanımadıklarını duyurdu. Borrel açıklamasında, muhalefetin Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) gözetiminde yapılacak yeni bir seçimin en iyi çözüm olacağını düşündüklerini belirtti. Ancak Moskova'nın artan desteğiyle Lukaşenko'nun iktidarda kalma kararlılığının bunu başarmayı zorlaştıracağını ifade etti. Belarus’ta  dört kişi hakkındaki yaptırım kararları ile siyasi baskıda kullanılabilecek silah ve malzemelerin satışına yönelik ambargo ise halen sürüyor.



Beyaz Saray: Amerika ve Ukrayna'nın barış anlaşması konusunda iki noktada anlaşamadığı belirtiliyor

Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt, gazetecilere yaptığı açıklamadan bir kare (EPA)
Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt, gazetecilere yaptığı açıklamadan bir kare (EPA)
TT

Beyaz Saray: Amerika ve Ukrayna'nın barış anlaşması konusunda iki noktada anlaşamadığı belirtiliyor

Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt, gazetecilere yaptığı açıklamadan bir kare (EPA)
Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt, gazetecilere yaptığı açıklamadan bir kare (EPA)

Beyaz Saray Sözcüsü Karolyn Leavitt, dün yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump ile Ukraynalı mevkidaşı Volodimir Zelenskiy arasında bu hafta herhangi bir görüşme planlanmadığını söyledi.

Reuters'a konuşan kaynaklar, Zelenskiy'nin bu hafta Trump ile Ukrayna'daki savaşı sona erdirme planının hassas yönlerini görüşmek üzere Amerika Birleşik Devletleri'ne gidebileceğini söyledi.

Leavitt, Washington ve Kiev'in Rusya'nın Ukrayna'daki savaşını sona erdirme amaçlı olası bir anlaşma konusunda verimli görüşmelerde bulunduğunu ve hâlâ "sadece iki anlaşmazlık noktası" olduğunu ifade etti.

Fox News'in The Story programına verdiği röportajda, ABD Başkanı Donald Trump'ın savaşı sona erdirmek için bir anlaşmaya varma olasılığı konusunda iyimser olduğunu belirtti.

Leavitt, özellikle Cumhuriyetçi Parti içinden Başkan Donald Trump'a yöneltilen, Trump'ın Ukrayna'daki çatışmayı sona erdirme çabalarında Rusya'ya karşı taraflı davrandığını eleştirilerine yanıt verdi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Beyaz Saray sözcüsü, "Amerika Birleşik Devletleri'nin bu savaşı sona erdirmek için her iki tarafla da eşit şartlarda çalışmadığı" fikrinin tamamen yanlış olduğunu belirtti.

Levitt, Trump'ın, Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle başlayan savaşı sona erdirmek için bir plan üzerinde çalışma olasılığı konusunda "iyimserlik ve umut" ifade ettiğini söyledi.

Benzer bir bağlamda, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün yaptığı açıklamada, ABD ve Avrupa ile görüşülen önerilen barış planının "doğru" noktalar içerdiğini, ancak Amerikalı mevkidaşı Donald Trump ile görüşeceği hassas konular olduğunu söyledi.

Zelenskiy, dün akşam televizyonda yaptığı konuşmada, "Cenevre görüşmelerinin ardından, şu an itibarıyla daha az madde var- artık 28 değil- ve bu çerçeveye önemli sayıda doğru unsur dahil edildi" dedi.

Zelenskiy, "Ekibimiz bugün yeni taslak adımlar hakkında bir rapor sundu ve bu gerçekten doğru bir yaklaşım. Hassas konular ve en hassas noktalara gelince, bunları Başkan Trump ile görüşeceğim" ifadesini kullandı.

ABD yönetiminin önerdiği plana göre Moskova'nın hak iddia ettiği doğu Ukrayna'daki Donetsk ve Luhansk bölgeleri ile Rusya'nın 2014'te ilhak ettiği Kırım Yarımadası, ABD de dahil olmak üzere "fiilen Rus toprağı olarak tanınacak".

28 maddelik Amerikan planı, iki güney bölgesinin, Herson ve Zaporijya'nın bölünmesini öngörüyor. Kiev mevcut formülü kabul ederse, NATO'ya katılma hedefinden de vazgeçmeli ve bunu anayasasına dahil etmelidir.

Planda ayrıca Ukrayna ordusunun 600 bin askerle sınırlandırılması, NATO'nun Ukrayna'ya asker konuşlandırmaması, ancak Avrupa savaş uçaklarının Kiev'i korumak için Polonya'da konuşlandırılması öngörülüyor.


Trump, yapay zeka temelli bilimsel araştırmaları hızlandırmak için “Genesis Misyonu” kararnamesini imzaladı

Trump, Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde imzaladığı bir başkanlık kararnamesini elinde tutarken (Arşiv - Reuters)
Trump, Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde imzaladığı bir başkanlık kararnamesini elinde tutarken (Arşiv - Reuters)
TT

Trump, yapay zeka temelli bilimsel araştırmaları hızlandırmak için “Genesis Misyonu” kararnamesini imzaladı

Trump, Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde imzaladığı bir başkanlık kararnamesini elinde tutarken (Arşiv - Reuters)
Trump, Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde imzaladığı bir başkanlık kararnamesini elinde tutarken (Arşiv - Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, araştırmaları hızlandırmak ve bilimsel atılımlar gerçekleştirmek için yapay zekayı (AI) kullanmaya yönelik olan ‘Genesis Mission’ isimli ulusal girişimi başlatan kararnameyi imzaladı.

Genesis Mission, yapay zeka kullanarak kamu araştırmalarından bilimsel veriler toplayabilen bir platform oluşturmayı amaçlıyor. Başkanlık kararnamesine göre bu alan yeni yapay zeka modellerinin geliştirilmesine, araştırmanın belirli aşamalarının otomatikleştirilmesine ve yeni hipotezlerin test edilmesine olanak tanıyacak.

ABD Enerji Bakanı Chris Wright, telefonla düzenlediği basın toplantısında çip devleri Nvidia ve AMD'den bahsetti. Ayrıca, bulut bilişim şirketleri Dell ve HP'nin de projenin ortakları olduğunu belirten Bakan Wright, başka şirketlerin de projeye katılacağını kaydetti.

Genesis Mission girişimi, laboratuvarlar ve devlet kurumları arasında veri toplamanın yanı sıra platform kullanıcılarına yeterli bilgi işlem gücü sağlamak için büyük bulut altyapılarının kullanılmasını da öngörüyor. Dün yayınlanan başkanlık kararnamesi, Enerji Bakanlığı'na, nükleer füzyondan yarı iletken üretimine kadar çeşitli alanlarda keşifleri hızlandırmak için ülkenin süper bilgisayarlarını, federal bilimsel veri setlerini ve araştırma tesislerini bir araya getiren entegre bir yapay zeka platformu kurma yetkisi veriyor.

Kararname metninde, “ABD, yapay zeka geliştirme alanında küresel teknolojik üstünlük için rekabet ediyor” deniyor. Yapay zeka, ‘bilimsel keşif ve ekonomik büyüme için önemli bir sınır’ olarak tanımlanıyor. Girişimin merkezinde, araştırmacılara yüksek performanslı bilgi işlem kaynaklarına, yapay zeka modelleme araçlarına ve bilimsel modelleri eğitmek ve araştırmaları otomatikleştirmek için geniş federal veri koleksiyonlarına erişim sağlayacak olan Amerikan Bilim ve Güvenlik Platformu yer alıyor.

Öncelikli alanlar arasında ileri imalat, biyoteknoloji, biyomalzemeler, nükleer enerji, kuantum bilişim ve yarı iletkenler bulunuyor. Tüm bunlar, ABD'nin Çin'den artan rekabetle karşı karşıya olduğu alanlar. Başkanlık kararnamesi, hassas araştırmaların güvenliği için sıkı siber güvenlik önlemleri alınarak özel şirketler, üniversiteler ve ulusal laboratuvarlarla iş birliği yapılmasını öngörüyor.


Tayvan Başbakanı: Çin'e geri dönmek Tayvan halkı için bir seçenek değil

Çin ve Tayvan bayrakları (Reuters)
Çin ve Tayvan bayrakları (Reuters)
TT

Tayvan Başbakanı: Çin'e geri dönmek Tayvan halkı için bir seçenek değil

Çin ve Tayvan bayrakları (Reuters)
Çin ve Tayvan bayrakları (Reuters)

Tayvan Başbakanı Chu Jung-tae, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde Pekin'in Tayvan üzerindeki egemenlik iddialarını güçlendirmesinin ardından bugün yaptığı açıklamada, adanın 23 milyonluk nüfusu için Çin'e geri dönmenin bir seçenek olmadığını söyledi.

Şi dün Trump'a, II. Dünya Savaşı'nın sonunda "Tayvan'ın Çin'e dönmesinin" Pekin'in dünya düzeni vizyonunun önemli bir parçası olduğunu söyledi. Tayvan'ın demokratik olarak seçilmiş hükümeti, Çin'in bu tutumunu şiddetle reddediyor.

Chu, parlamento dışında gazetecilere yaptığı açıklamada, Tayvan'ın "tamamen bağımsız ve egemen bir ülke" olduğunun tekrar vurgulanması gerektiğini söyledi. "Ülkemizin 23 milyonluk nüfusu için (geri dönmek) bir seçenek değil, bu çok açık" ifadelerini kullandı.