Irak, DEAŞ’ın Suriye’den sızma girişimini engelledi

İki gün önce Bağdat’ta tutuklanan DEAŞ üyesi (Terör ile Mücadele Birimi Twitter)
İki gün önce Bağdat’ta tutuklanan DEAŞ üyesi (Terör ile Mücadele Birimi Twitter)
TT

Irak, DEAŞ’ın Suriye’den sızma girişimini engelledi

İki gün önce Bağdat’ta tutuklanan DEAŞ üyesi (Terör ile Mücadele Birimi Twitter)
İki gün önce Bağdat’ta tutuklanan DEAŞ üyesi (Terör ile Mücadele Birimi Twitter)

Irak güvenlik birimleri, Ulusal İstihbarat Servisi’nin (INIS) aralarında Suriyeli bir şahsın da bulunduğu DEAŞ unsurlarının Irak’ın batı sınırından ülkeye sızma girişimini engellediğini duyurdu. Irak Güvenlik Medya Ofisi’nin dün olaya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“INIS güçleri bu kez Suriye-Irak sınırında yer alan Ninova ilinin batısında onurlandırmaya ve büyük bir şekilde performans sergilemeye devam etti. İstihbarat servisinin saha ekibi ön istihbarat bilgilerine dayanarak Suriye sınırına yaklaşmaya başladı. Sınırların ihlal edilmesinin olası olduğu noktalarda Irak’ın derinliklerine doğru özel pusular kuruldu. İlgili birimler aralarında ‘DEAŞ unsurlarının güvenliğinden sorumlu’ Suriye uyruklu biri olmak üzere üç teröristi yakalamayı başardı. Hepsinin DEAŞ-Divan el-Cund’a (Askeri işler sorumlusu) mensup olduğu anlaşıldı. Teröristler ilk sorgularının ardından Irak güçlerine karşı yürütülen savaşların çoğunda yer aldıklarını itiraf ettiler. Grubun itiraflarına göre bu kişiler terör eylemlerini yürütmek için yeni bir askeri birlik kurmayı planlıyorlardı.”
Buna ek olarak INIS, Bağdat’ın kuzeyinde bulunan Salahaddin kentinde 10 teröristin yakalandığını duyurdu. INIS yaptığı açıklamada “İlgili bölümlerin sürekli takibi ve istihbarat birimlerinin gösterdiği çabalar sayesinde INIS bünyesindeki Salahaddin İstihbarat Ekipleri, DEAŞ terör çetelerine bağlı oldukları gerekçesiyle (Terör Kanunu’nun 4. maddesinin) hükümleri uyarınca aranan 10 teröristi Salahaddin kentinin farklı bölgelerinde yakaladı. Aralarından iki terörist Süleymaniye kentindeki güvenlik güçleri ile koordineli olarak komşu ülkeye kaçmaya çalışırken yakalandı. Aynı zamanda Mukeşefa adasında içerisinde şablonların, zırh delici füzelerin ve roketatarların bulunduğu DEAŞ terör örgütünün cephane kalıntıları ele geçirildi” ifadelerine yer verdi.
DEAŞ unsurlarının Irak-Suriye sınırı üzerinden ülke topraklarına sızma girişimleri Irak’ın, İran yanlısı grupların ve siyasi güçlerin ABD kuvvetlerinin Irak’tan çekilmesi için taleplerinin gittikçe artmasının ardından uluslararası koalisyonla ilişkisini yasallaştırmaya başladığı bir sırada geldi. Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin geçtiğimiz günlerde DEAŞ örgütünün hala varlığını devam ettirdiğini ve saflarını tekrar organize etmeye çalıştığını açıklamıştı.
Buna ek olarak Diyala ili demografik çeşitliliğinden dolayı DEAŞ terör örgütünün, silahlı güçlerin ve grupların ve milislerin faaliyet gösterdiği illerden biri olmaya devam ediyor. Bu bağlamda Irak Parlamentosu Göç ve Göçmenler Komitesi Başkanı Raad ed-Dehlaki bu ilde istikrarın bir türlü sağlanamamasının arkasındaki sebeplerden birinin yerinden edilen Sünni Arap halkın çoğunluğunun geri dönmemesi olduğunu düşünüyor. Dehlaki dün yaptığı açıklamada “Milisler yerinden edilen kişilerin büyük bir çoğunluğunun evlerine dönmesini engelliyor” ifadelerini kullanarak silahlı grupların terk edilen bölgeleri kontrol altına almak için aşiret çatışmalarını bahane ettiğine işaret etti. Dehlaki hükümetin trajedinin bitmesi için yedi yıl boyunca beklediğini vurgulayarak yerinden edilen kişilerin dinmeyen acılarının arkasında siyasi sebeplerin olduğuna dikkat çekti. Dehlaki “Silahlı gruplar temizlenen toprakları kontrol altına alıyor ve yerlerinden edilmiş kişilerin evlerine geri dönmesini engelliyor” dedi ve hükümete yerinden edilmişlerin geri dönmesi için bir yüksek komite kurma çağrısında bulunarak bu kişilerin geri dönmesi için bir engel olmadığını söyledi.
Bu bağlamda Güvenlik ve Terör Uzmanı Fazıl Ebu Rakif, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte “DEAŞ, 2017 yıllarının sonlarında Irak güçleri tarafından hezimete uğratılıncaya dek ağır kayıplar vermesini göz ardı ederek ikinci kez öne çıkmayı planlıyor. Bu örgüt faaliyetlerini sürdürmek için birçok unsurdan faydalanıyor. Bunların arasında Suriye’de tutuklu bulunan üyelerinin salınmasının yanı sıra hala tamamen kontrol altına alınmayan Ninova tarafından Irak-Suriye sınırını ihlal etme girişimi bulunuyor. Aralarında siyasi durum ve değişkenler ile ilgili olan başka unsurlar da var. Zira bu örgüt durumunu bir şekilde canlandırmak için gösterdiği çabada kendi lehine olan her şeyden faydalanmaya çalışıyor” dedi.



Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
TT

Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail ve Lübnan’dan iki sivil temsilcinin katıldığı ateşkesi izleme komitesindeki görüşmelerin henüz “barış müzakeresi” aşamasına gelmediğini belirtti.

Selam, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Ateşkesi İzleme Komitesi, saldırıların durdurulması ilanının uygulanması için bir forumdur. Henüz barış müzakeresi aşamasına gelmedik” dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sivil temsilcinin gönderilmesini, “İsrail ve Lübnan arasında ekonomik iş birliğinin temeli için ilk girişim” olarak nitelendirmişti.

Selam, ekonomik görüşmelerin İsrail ile normalleşme sürecinin bir parçası olacağını ve bunun ancak bir barış anlaşmasını takip etmesi durumunda mümkün olacağını vurguladı. Ayrıca, iki ülke 2002 Arap Barış Planı’na uyarsa “normalleşmenin ardından barış geleceğini” söyledi, ancak bunun şu an için uzak bir hedef olduğunu kaydetti.

Lübnan Başbakanı, ülkesinin Ateşkesi İzleme Komitesi’nin güney Lübnan’daki Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını denetlemesine açık olduğunu da ifade etti. Selam, “Komiteye, herhangi bir endişe veya şüphe durumunda sahada doğrulama yapmaya hazır olduğumuzu ilettik. Denetlemeye açığız” dedi.


Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu, bugün  (Çarşamba) yaptığı açıklamada, Gazze’nin güney  doğusundaki Refah’ta bir tünelden çıkan militanlarla yaşanan çatışmada dört İsrail askerinin yaralandığını duyurdu. Ordudan yapılan açıklamada, yaralılardan birinin durumunun ciddi, üçünün ise orta derecede olduğu belirtildi. Olay sırasında Golani Tugayı’na bağlı bir keşif birimine militanlar tarafından tünelden ateş açıldığı bildirildi. Yaralı askerler tedavi için tahliye edilirken, ailelerine bilgi verildi.

Yerel medyaya göre en az bir militan öldürüldü ve diğerleri için arama çalışmaları sürüyor. Çatışma, İsrail’in Gazze’nin kuzeyinde Kızılhaç aracılığıyla bir rehinenin kalıntılarını teslim almasının birkaç saat sonrasında gerçekleşti.

Gazze’deki kaynaklar, Refah’ta topçu ateşi ve silahlı çatışmaların devam ettiğini bildirerek, bölgedeki güvenlik durumunun istikrarsız olduğunu ortaya koydu.

Başbakan Binyamin Netanyahu, Hamas’ı ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçlayarak, İsrail’in askerlerine yönelik herhangi bir saldırıya uygun şekilde karşılık vereceğini vurguladı. Netanyahu, “Hamas ateşkes anlaşmasını ihlal ediyor ve ordumuza yönelik terör faaliyetlerine devam ediyor. İsrail, askerlerimize yönelik herhangi bir saldırıya müsamaha göstermeyecek ve buna göre yanıt verecek” dedi.


Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
TT

Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)

Çocukluğumdan beri kışı hep çok sevmişimdir. Kara bulutlar gökyüzünü kapladığında ve yağmur damlaları yere düştüğünde, ailem büyükannem ve büyükbabamın evinde toplanırdı. Dedem ateşi yakarken yanına otururdum, babaannem de çaydanlığı ateşe koyardı. Bizim için kış, bir rahatlık mevsimiydi. Hiç üşümezdik.

Gündüzleri kuzenlerimle birlikte sokaklara yayılan su birikintilerinde yalınayak koşar, yağmur bizi tepeden tırnağa ıslatırken duvarların ve ağaçların ardında gizlenerek ghommemeh (saklambaç) oynardık. Annemin hastalanmadan önce içeri girmemiz için bize bağırdığını hatırlıyorum. Geceleri büyükbabam bize 1960'lardaki seyahatlerinde geçen hikayeleri anlatırdı.

Yaşım ilerledikçe kışları arkadaşlarımla daha fazla zaman geçirmeye ve mezun olduktan sonra peşinden gitmeyi umduğumuz hedeflerimiz ve geleceğe dair hayallerimiz hakkında konuşmaya başladım. Bazen Halid, Mahmud ve ben, Muhammed Hamo'nun evinde buluşurduk, artık o bir ölü; huzur içinde yatsın. Bir ateş yakıp en sevdiğimiz içeceği, yani çayı yanan odunların üzerine koyup kağıt oynardık ya da filmler ve TV dizileri izlerdik.

Evdeyken yağmur damlalarının sesi havayı doldurduğunda veya derslerimden bunaldığımda, yağmuru izlemek ve soğuk rüzgarın tadını çıkarmak için yatak odamın balkonuna çıkardım. O balkondan günbatımını izlemek gibi bir alışkanlığım vardı. Kışın manzarayı daha da harika yapan şey, sahil boyunca dönen göçmen kuşların gökyüzünde kısa süreliğine, güzel desenler çizmesiydi.

İsrail'in Gazze'yi istilası, kışla ilgili tüm güzel duygularımı yok etti. Ailem 13 Ekim 2023'te yataklarına örtecek bir şey ya da kışlık kıyafetlerini yanına almaksızın tahliye edildi. Sonrasında birkaç battaniye satın alabildik. Her birinin bize maliyeti yaklaşık 35 dolar oldu. Küçük biraderim ve ben, tek bir battaniyenin altında örtünmek zorundaydık. Birkaç hafta sonra bir okulun arka bahçesinde uyuyorduk. Kışın rüzgarı acımasızca üzerimizden geçti. Soğuktan titreyerek uyanınca sadece hafif yağmurlar yüzünden battaniyemin sırılsıklam olduğunu gördüm. O günden beri kıştan nefret ediyorum.

Binlerce aile bizimkine benzeyen deneyimler yaşadı. Birbirine dikilmiş battaniyelerden oluşan derme çatma küçük bir çadırda 14 kişilik ailesiyle birlikte yaşayan 19 yaşındaki İsmail Abed, birkaç kez sırılsıklam halde uyandı. Aile, hava koşullarından biraz uzaklaşıp soluk almak için komşularının çadırına giderdi.

Bana "UNRWA'dan çadır alana kadar ne zaman yağmur yağsa boğuluyorduk" diyen İsmail, bu çadırı da barınağı olmayan başka bir aile grubuyla paylaşmış:

Bu yeni çadır bizi yağmurdan korudu ama rüzgarın getirdiği keskin soğuk, üzerimizi örtmeye yetecek kadar battaniyemizin olmamasıyla birleşince durum gerçekten dayanılmazdı.

Kendi çadırımızda o kadar kalabalıktık ki ısınmak için ateş yakacak yerimiz yoktu. Kışın yemek pişirmek bile daha zordu. İsrail işgali, Gazze Şeridi'ne girmesini engellediği için yemek pişirecek gazımız yoktu. Yemek pişirmek için ateş yaktığımız yerin üstü örtülü değildi, bu yüzden ne zaman yağmur yağsa ateş sönerdi.

Bir çadırda yaşamak, yiyecekleri sıçanlardan ve hamamböceklerinden saklayabileceğimiz bir buzdolabına veya başka bir güvenli yere sahip olmadığımız için her gün yiyecek alışverişine çıkmamız gerektiği anlamına geliyordu. Pazardaki un veya pirinç gibi temel yiyecekleri eve getirmek için bazen yağmurda iki saate yakın yürümek zorunda kalıyorduk.

Gazze'nin kuzeyindeki dostlarımdan Muhammed Ebu el-Mehza, kış boyunca defalarca yerinden edildi. Aralık 2023'te Muhammed'in ailesi, Gazze'nin batısındaki eş-Şati kampından zorunlu bir şekilde tahliye edilince yağmurda yürüyerek Şeyh Rıdvan mahallesine gitti.

Bana "Ben de dahil tüm ailem ertesi gün hastaydı" dedi:

İlaç o kadar az ki iyileşmemiz için 10 günden fazla süre geçmesi gerekti.

23 yaşındaki Usame Adas, eylülde ailesiyle birlikte Gazze'nin kuzeyinden güneyine tahliye edildi. Güneyde kimseyi tanımıyorlardı, bu yüzden denizden yaklaşık 20 metre uzakta bir çadır kurdular. Sahilden gelen rüzgarlar geceleri iliklere işleyen bir soğuktu, bu yüzden aile kuzeye dönebilecekleri günü bekledi.

Ateşkes ilan edildiğinde Usame evine döndü ve dört katlı binalarının tamamen yıkıldığını gördü. Ailesinin dönüşüne hazırlanmak yerine, hemen güneye yürümek zorunda kaldı ve babasından çadırı kurmak için daha iyi bir yer aramasını istedi. Aile hâlâ güvenli bir sığınağa sahip olamadan, yerinden edilmiş bir halde bekliyor. Deyr el-Balah'ın doğusundaki el-Maşala bölgesindeki yeni çadırları onları yağmurdan daha iyi koruyabilse de rüzgar boşluklardan içeri sızıyor. Usame bana "Bu kış nasıl hayatta kalacağımı bilmiyorum" dedi:

Şiddetli yağmurlar henüz başlamadı ama yine de yağmur şimdiden çadırın içine giriyor.

İlk damlanın düşmesinden beri bu mevsimin bitmesi için dua ediyorum. Kış eskiden sıcaklığın, kahkahanın ve geçici güzelliklerin mevsimiydi ancak artık Gazze'de bir korku, mücadele ve tahammül zamanı haline geldi. Kış artık bir direnç hikayesi anlatıyor: Kökünden koparılan hayatları, her şeye rağmen hayatta kalmayı ve bir gün bu mevsimin eski rahatlığını beraberinde getirip Gazze'nin çocuklarının yağmurda tekrar korkmadan yalınayak koşacağı umudunu...

Independent Türkçe