Irak Cumhurbaşkanı Salih: Silahlar devlet elinde toplanmalı

Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih (AP)
Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih (AP)
TT

Irak Cumhurbaşkanı Salih: Silahlar devlet elinde toplanmalı

Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih (AP)
Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih (AP)

Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih, ülkesinin çatışma sahası olmasını ve toprağı üzerinden başkalarının tasfiye hesapları yapmasını istemediklerini belirterek, mevcut durumun sürdürülemeyeceğini söyledi. Salih, gelecek yıl yapılacak erken seçimlere işaret ederek, hükümetin ‘silahları devlet elinde toplaması’ gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Salih, Birleşmiş Milletlerin (BM) kuruluşunun 75'inci yıldönümü vesilesiyle düzenlenen toplantıya video mesaj gönderdi. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile ilgili ‘yalan haberlerle mücadele’ çağrısında bulunan Salih, “Cehalet ve yalan haberlerin yayılması milyonların canını tehdit ediyor. Irak, salgın öncesi ve sonrasında, dünya üzerinde daha az tehlikeli ve ölümcül olmayan bir salgınla mücadele etti o da terör ve yolsuzluktur. Terör ve dönüş tehlikesini hafife almamız mümkün değil (…) Aynı şekilde yolsuzlukla mücadele ve ülkelerimizin ulusal egemenliğine zarar veren müdahalelere karşı kayıtsız kalmak, radikalizm ve terörizm ile mücadele çabalarını engelliyor” diye konuştu.
Salih, uluslararası toplumdaki dost ülkelere, gasp edilen malların ve bu malları kaçıran yozlaşmışları ortaya çıkarma çağrısında bulunarak, tıpkı terörle mücadelede uluslararası koalisyonun kurulması gibi yolsuzlukla mücadele ve kaçırılan malların geri getirilmesinde de uluslararası koalisyon kurma talebini yineledi. Irak’ta ‘büyük halk hareketinin reform talebine yanıt olarak’ Mustafa el-Kazimi başkanlığında hükümet kurulduğuna işaret eden Salih, “Statükoyu sürdürmek imkânsız. Iraklılar, hükümet sistemindeki yapısal bozukluğu iyileştirecek yeni siyasi bir sözleşmeyi dört gözle bekliyorlar” ifadesini kullandı. Hükümetin esas görevinin ‘demokrasiyi yerleştirmeye çalışan ulusal halk hareketine vefa olarak, en adil ve en kapsamlı bir temsil ile yeni bir kanun doğrultusunda önümüzdeki yıl erken seçimleri şeffaf bir şekilde düzenlenmesi’ olduğunu kaydeden Salih, “Hükümet silahı devlet elinde toplamalı, devlet kurumları ve kanun çerçevesi dışında silah edinmeyi ve kullanmayı engellemeli ve aynı şekilde gösterici ile güvenlik güçleri mensuplarının öldürülmesiyle ilgili soruşturmaları yürütmelidir. Yasa dışı gruplarla mücadele edilmesi ve kayıt dışı silahın kontrol altına alınması, devletin radikal ve kaos güçleriyle mücadelesidir” dedi. Salih, bu işin kolay olmadığını kabul ettiğini ancak ülkeye barış gelmesi ve Irak’ın kendi kararlarını kendi alması için bu işi yapmasının gerekli olduğunu ifade etti.
Irak’ın, seçimlerde şeffaflığın sağlanması, hile, şantaj ve seçmen iradesini etkilemeyi engellemenin güvence altına alınması için BM’nin teknik ve denetim desteğini almak istediğini belirten Salih, “Irak’ın çatışma sahası olmasını ve toprağı üzerinden başkalarının tasfiye hesapları yapmasını istemiyoruz. Bağımsız ve egemen Irak, bölge halklarının ve ülkelerinin ortak çıkarlarının buluşma noktası, terör ve radikalizm karşısında ekonomik işbirliği ve ortak güvenliğe dayalı bölgesel sistemin hareket noktası olacak” değerlendirmesinde bulundu.

Avn: Lübnan benzeri görülmemiş bir krizden geçiyor
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, BM’ye gönderdiği video mesajda, ülkesinin ‘benzeri görülmemiş bir krizden’ geçtiğini belirterek, biriken sorunların bir anda patladığını söyledi. Liman patlamasının Lübnan’ı hem insani hem de ekonomik olarak kalbinden vurduğunu ve durumun büyük ölçüde sıkıntıya girmesine neden olduğunu kaydeden Avn, tüm bunlara 10 yıldır süren Suriyelilerin yerinden edilmesi krizinin eklendiğini ifade etti. Lübnan Cumhurbaşkanı, ülkesinin Suriyeli göç krizini insani vazife, uluslararası hukuka saygı ve özellikle zorla geri göndermeme ilkesi çerçevesinde ele aldığına işaret ettiği konuşmasında, yerlerinden edilen Suriyelilerin onurlarına yakışır ve güvenli bir şekilde dönüşlerinin sağlanması yönündeki çabaları yoğunlaştırma ve bu mesele ile Suriye’deki siyasi çözüm arasında bağlantı kurulmamasını istedi.

Tebbun: Güçlü, güvenli ve müreffeh yeni bir Cezayir inşa etmek yolunda ilerliyoruz
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, ülkesinin son aylarda zor sağlık koşullarına rağmen, güçlü, güvenli ve müreffeh yeni bir Cezayir inşa etmek için siyasi, ekonomik ve sosyal reformlar yolunda ilerleme kaydettiğini dile getirdi. Cezayir Cumhurbaşkanı, hak ve özgürlükleri teminat altına alan, yasama, yürütme ve yargı organları arasında denge kuran ve sosyal hayatı destekleyen demokratik bir siyasi sistemin temellerini atmak için anayasa değişiklik taslağının referanduma sunulacağını kaydetti. Tebbun, gençlerin rolü ile sosyal hayata katılmasına ilave olarak kadın ve gençlerin ulusal inşa sürecine katılmasının önemine vurgu yaptı.



Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
TT

Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail ve Lübnan’dan iki sivil temsilcinin katıldığı ateşkesi izleme komitesindeki görüşmelerin henüz “barış müzakeresi” aşamasına gelmediğini belirtti.

Selam, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Ateşkesi İzleme Komitesi, saldırıların durdurulması ilanının uygulanması için bir forumdur. Henüz barış müzakeresi aşamasına gelmedik” dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sivil temsilcinin gönderilmesini, “İsrail ve Lübnan arasında ekonomik iş birliğinin temeli için ilk girişim” olarak nitelendirmişti.

Selam, ekonomik görüşmelerin İsrail ile normalleşme sürecinin bir parçası olacağını ve bunun ancak bir barış anlaşmasını takip etmesi durumunda mümkün olacağını vurguladı. Ayrıca, iki ülke 2002 Arap Barış Planı’na uyarsa “normalleşmenin ardından barış geleceğini” söyledi, ancak bunun şu an için uzak bir hedef olduğunu kaydetti.

Lübnan Başbakanı, ülkesinin Ateşkesi İzleme Komitesi’nin güney Lübnan’daki Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını denetlemesine açık olduğunu da ifade etti. Selam, “Komiteye, herhangi bir endişe veya şüphe durumunda sahada doğrulama yapmaya hazır olduğumuzu ilettik. Denetlemeye açığız” dedi.


Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu, bugün  (Çarşamba) yaptığı açıklamada, Gazze’nin güney  doğusundaki Refah’ta bir tünelden çıkan militanlarla yaşanan çatışmada dört İsrail askerinin yaralandığını duyurdu. Ordudan yapılan açıklamada, yaralılardan birinin durumunun ciddi, üçünün ise orta derecede olduğu belirtildi. Olay sırasında Golani Tugayı’na bağlı bir keşif birimine militanlar tarafından tünelden ateş açıldığı bildirildi. Yaralı askerler tedavi için tahliye edilirken, ailelerine bilgi verildi.

Yerel medyaya göre en az bir militan öldürüldü ve diğerleri için arama çalışmaları sürüyor. Çatışma, İsrail’in Gazze’nin kuzeyinde Kızılhaç aracılığıyla bir rehinenin kalıntılarını teslim almasının birkaç saat sonrasında gerçekleşti.

Gazze’deki kaynaklar, Refah’ta topçu ateşi ve silahlı çatışmaların devam ettiğini bildirerek, bölgedeki güvenlik durumunun istikrarsız olduğunu ortaya koydu.

Başbakan Binyamin Netanyahu, Hamas’ı ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçlayarak, İsrail’in askerlerine yönelik herhangi bir saldırıya uygun şekilde karşılık vereceğini vurguladı. Netanyahu, “Hamas ateşkes anlaşmasını ihlal ediyor ve ordumuza yönelik terör faaliyetlerine devam ediyor. İsrail, askerlerimize yönelik herhangi bir saldırıya müsamaha göstermeyecek ve buna göre yanıt verecek” dedi.


Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
TT

Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)

Çocukluğumdan beri kışı hep çok sevmişimdir. Kara bulutlar gökyüzünü kapladığında ve yağmur damlaları yere düştüğünde, ailem büyükannem ve büyükbabamın evinde toplanırdı. Dedem ateşi yakarken yanına otururdum, babaannem de çaydanlığı ateşe koyardı. Bizim için kış, bir rahatlık mevsimiydi. Hiç üşümezdik.

Gündüzleri kuzenlerimle birlikte sokaklara yayılan su birikintilerinde yalınayak koşar, yağmur bizi tepeden tırnağa ıslatırken duvarların ve ağaçların ardında gizlenerek ghommemeh (saklambaç) oynardık. Annemin hastalanmadan önce içeri girmemiz için bize bağırdığını hatırlıyorum. Geceleri büyükbabam bize 1960'lardaki seyahatlerinde geçen hikayeleri anlatırdı.

Yaşım ilerledikçe kışları arkadaşlarımla daha fazla zaman geçirmeye ve mezun olduktan sonra peşinden gitmeyi umduğumuz hedeflerimiz ve geleceğe dair hayallerimiz hakkında konuşmaya başladım. Bazen Halid, Mahmud ve ben, Muhammed Hamo'nun evinde buluşurduk, artık o bir ölü; huzur içinde yatsın. Bir ateş yakıp en sevdiğimiz içeceği, yani çayı yanan odunların üzerine koyup kağıt oynardık ya da filmler ve TV dizileri izlerdik.

Evdeyken yağmur damlalarının sesi havayı doldurduğunda veya derslerimden bunaldığımda, yağmuru izlemek ve soğuk rüzgarın tadını çıkarmak için yatak odamın balkonuna çıkardım. O balkondan günbatımını izlemek gibi bir alışkanlığım vardı. Kışın manzarayı daha da harika yapan şey, sahil boyunca dönen göçmen kuşların gökyüzünde kısa süreliğine, güzel desenler çizmesiydi.

İsrail'in Gazze'yi istilası, kışla ilgili tüm güzel duygularımı yok etti. Ailem 13 Ekim 2023'te yataklarına örtecek bir şey ya da kışlık kıyafetlerini yanına almaksızın tahliye edildi. Sonrasında birkaç battaniye satın alabildik. Her birinin bize maliyeti yaklaşık 35 dolar oldu. Küçük biraderim ve ben, tek bir battaniyenin altında örtünmek zorundaydık. Birkaç hafta sonra bir okulun arka bahçesinde uyuyorduk. Kışın rüzgarı acımasızca üzerimizden geçti. Soğuktan titreyerek uyanınca sadece hafif yağmurlar yüzünden battaniyemin sırılsıklam olduğunu gördüm. O günden beri kıştan nefret ediyorum.

Binlerce aile bizimkine benzeyen deneyimler yaşadı. Birbirine dikilmiş battaniyelerden oluşan derme çatma küçük bir çadırda 14 kişilik ailesiyle birlikte yaşayan 19 yaşındaki İsmail Abed, birkaç kez sırılsıklam halde uyandı. Aile, hava koşullarından biraz uzaklaşıp soluk almak için komşularının çadırına giderdi.

Bana "UNRWA'dan çadır alana kadar ne zaman yağmur yağsa boğuluyorduk" diyen İsmail, bu çadırı da barınağı olmayan başka bir aile grubuyla paylaşmış:

Bu yeni çadır bizi yağmurdan korudu ama rüzgarın getirdiği keskin soğuk, üzerimizi örtmeye yetecek kadar battaniyemizin olmamasıyla birleşince durum gerçekten dayanılmazdı.

Kendi çadırımızda o kadar kalabalıktık ki ısınmak için ateş yakacak yerimiz yoktu. Kışın yemek pişirmek bile daha zordu. İsrail işgali, Gazze Şeridi'ne girmesini engellediği için yemek pişirecek gazımız yoktu. Yemek pişirmek için ateş yaktığımız yerin üstü örtülü değildi, bu yüzden ne zaman yağmur yağsa ateş sönerdi.

Bir çadırda yaşamak, yiyecekleri sıçanlardan ve hamamböceklerinden saklayabileceğimiz bir buzdolabına veya başka bir güvenli yere sahip olmadığımız için her gün yiyecek alışverişine çıkmamız gerektiği anlamına geliyordu. Pazardaki un veya pirinç gibi temel yiyecekleri eve getirmek için bazen yağmurda iki saate yakın yürümek zorunda kalıyorduk.

Gazze'nin kuzeyindeki dostlarımdan Muhammed Ebu el-Mehza, kış boyunca defalarca yerinden edildi. Aralık 2023'te Muhammed'in ailesi, Gazze'nin batısındaki eş-Şati kampından zorunlu bir şekilde tahliye edilince yağmurda yürüyerek Şeyh Rıdvan mahallesine gitti.

Bana "Ben de dahil tüm ailem ertesi gün hastaydı" dedi:

İlaç o kadar az ki iyileşmemiz için 10 günden fazla süre geçmesi gerekti.

23 yaşındaki Usame Adas, eylülde ailesiyle birlikte Gazze'nin kuzeyinden güneyine tahliye edildi. Güneyde kimseyi tanımıyorlardı, bu yüzden denizden yaklaşık 20 metre uzakta bir çadır kurdular. Sahilden gelen rüzgarlar geceleri iliklere işleyen bir soğuktu, bu yüzden aile kuzeye dönebilecekleri günü bekledi.

Ateşkes ilan edildiğinde Usame evine döndü ve dört katlı binalarının tamamen yıkıldığını gördü. Ailesinin dönüşüne hazırlanmak yerine, hemen güneye yürümek zorunda kaldı ve babasından çadırı kurmak için daha iyi bir yer aramasını istedi. Aile hâlâ güvenli bir sığınağa sahip olamadan, yerinden edilmiş bir halde bekliyor. Deyr el-Balah'ın doğusundaki el-Maşala bölgesindeki yeni çadırları onları yağmurdan daha iyi koruyabilse de rüzgar boşluklardan içeri sızıyor. Usame bana "Bu kış nasıl hayatta kalacağımı bilmiyorum" dedi:

Şiddetli yağmurlar henüz başlamadı ama yine de yağmur şimdiden çadırın içine giriyor.

İlk damlanın düşmesinden beri bu mevsimin bitmesi için dua ediyorum. Kış eskiden sıcaklığın, kahkahanın ve geçici güzelliklerin mevsimiydi ancak artık Gazze'de bir korku, mücadele ve tahammül zamanı haline geldi. Kış artık bir direnç hikayesi anlatıyor: Kökünden koparılan hayatları, her şeye rağmen hayatta kalmayı ve bir gün bu mevsimin eski rahatlığını beraberinde getirip Gazze'nin çocuklarının yağmurda tekrar korkmadan yalınayak koşacağı umudunu...

Independent Türkçe