WHO’dan onay almamış aşılara karşı uyarı

İlaç laboratuvarları, Kovid-19’a karşı etkili ve güvenli bir aşı bulmak için zamanla yarışıyor. (Reuters)
İlaç laboratuvarları, Kovid-19’a karşı etkili ve güvenli bir aşı bulmak için zamanla yarışıyor. (Reuters)
TT

WHO’dan onay almamış aşılara karşı uyarı

İlaç laboratuvarları, Kovid-19’a karşı etkili ve güvenli bir aşı bulmak için zamanla yarışıyor. (Reuters)
İlaç laboratuvarları, Kovid-19’a karşı etkili ve güvenli bir aşı bulmak için zamanla yarışıyor. (Reuters)

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı aşıların dağıtılmasında acele etmenin ve bunları tüm ülkelere ve daha riskli gruplara eşit bir şekilde dağıtmamanın sonuçlarına dair defalarca uyarılarda bulunmasına rağmen bazı saygın bilim topluluklarında yaşanan gelişmeleri büyük bir endişeyle takip ediyor.
Bir dizi araştırmacı ve uzman, WHO tarafından belirlenen koşulları yerine getirmediği halde koronavirüse karşı bağışıklık sistemini güçlendirmek amacıyla ilaç veya aşı hazırlamak için deneyler yapıyor. Bu alandaki öncü çalışmalardan biri Harvard Üniversitesi’nin tanınmış araştırmacısı Preston Estep’e ait. Estep, daha önce herhangi bir laboratuvar veya klinik denemeden geçmemiş bir "protein karışımı" hazırladığını ve hükümetler ve ilaç şirketleri tarafından finanse edilen resmi aşıların geliştirilmesi tamamlanana kadar virüse karşı bağışıklık elde etmek amacıyla kullanılabileceğini aylar önce açıklamıştı. Son haftalarda ABD, İngiltere, İsveç, Çin ve Almanya'dan onlarca araştırmacı ve uzman, Radvac (hızlı aşı) adını verdikleri bir proje çerçevesinde Estep’e katıldı ve bu adımı "gerekli bir merhamet eylemi" olarak nitelendirdi.
Söz konusu projeye son katılan ünlü Avusturyalı Virolog Joseph Bautmeyer, "Tüm dünyada geliştirilen yüzlerce aşıdan biri" olarak nitelendirdiği bu aşıyı kendisinin de aldığını ifade etti. WHO uzmanları, bu tür "evde yapılan aşıların", kullanımlarına izin vermeden önce bir dizi laboratuvar ve klinik denemeden ve dikkatli analizlerden geçen geleneksel aşılara olan güveni zayıflatacağını ve üzerinde yeterince çalışılmadığı için yan etkilerinin ortaya çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu bildirdi. 
WHO uzmanlarından Odile Phantomar, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, "Bu durumun en endişe verici tarafı, yürürlükteki kanunların bu preparatların elde edilmesini ve kullanılmasını engellemesine izin vermemesi, dağıtımını engellemenin çok zor olması ve alan kişilerde virüse karşı bağışıklıklarının güçlendiğini düşüneceklerinden dolayı daha fazla vakaya yol açma olasılığı” dedi.
Phantomar, bu girişimin arkasındaki bazı araştırmacıların,  Harvard Üniversitesi'nde Genetik Profesörü George Church gibi küresel bir üne sahip olması veya prestijli bilimsel ve akademik kurumlardan olması nedeniyle endişesini de gizlemedi. Genetik Profesörü George Church, nasıl hazırlanacağını ve uzun bir çalışmada nasıl kullanılacağını açıkladığı protein preparatını kendisinin de aldığını belirtti. Ayrıca, içinde kullanılacak gerekli tüm malzemelerin "ticari distribütörlerden" temin edilebileceğini vurguladı. Hazırlanan son prepat burundan alınan buhar damlacıklarından oluşuyor. Church’un öğrencisi olan Preston Estep, bu karışımın doktorların ve araştırmacıların bizzat kendilerinin denemesini engelleyen bir şey olmadığını belirterek kendisinin ve 23 yaşındaki oğlunun da aldığını ve diğer meslektaşlarının da aile üyelerine verdiğini ifade etti. Ancak Estep, bu "aşının" etkinliğine dair bilimsel bir kanıt bulunmadığını ve ilgili makamların onayının olmadığını vurguladı.
Son dönemde bu olgunun yayılmasıyla birlikte, bu girişimleri destekleyenlere karşı şiddetli eleştiriler yöneltenlerden biri de “Science” bilim dergisi oldu. Dergi son sayısında tıp, hukuk ve genetik bilimler uzmanları tarafından imzalanan bir makale yayınlayarak ilgili makamların bu "ev deneylerine" son vermemesi durumunda yaşanacaklar hakkında uyarılarda bulundu. Etkinliği ve güvenliği şüpheli olan bu aşıların halk sağlığı için yakın bir tehdit oluşturacağını belirten uzmanlar, bu durumun toplumun Kovid-19’a karşı geliştirilen gerçek aşılara olan güvenini zayıflatacağını vurguladılar.
Phantomar konuyla alakalı yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Bu 18. yüzyıla bir geri dönüş. Bu bilim adamlarının niyetleri kötü olmayabilir, ancak fikirlerini sunma biçimleri kanıta ve karşılaştırmaya dayanan en basit bilimsel kurallarla çelişiyor. Aşılarına güveniyorlar ancak onu bilimsel ve sağlık düzenleme kurumların belirlediği standartlara ve koşullara göre geliştirmek istemiyorlar. Bu toplum sağlığı için büyük bir risk oluşturuyor.”
Diğer taraftan, söz konusu girişimde herhangi bir zarar görmeyen bilimsel kuruluşlar da söz konusu. İspanya Bilimsel Araştırmalar Yüksek Konseyi'nden (CSIC) Virolog Vicente Larraga, "Meslektaşlarının ciddiyetine ve aldıkları sorumluluğa karşı güven duyduğunu" belirterek, “Geçmişte de kendi tedavilerini deneyen birçok bilim adamı ve doktor vardı" diye konuştu.
Kanunlar, virüse karşı bağışıklık kazanabilmek amacıyla geliştirilen bu ilaçları kullanmak isteyen kişilerin tüketmesini engelleyecek bir madde içermediği için bu girişimler karşısında aciz kalıyor. Bu durumlarda, koronavirüs bulaşmasından kaynaklanan durumlarda olduğu gibi üçüncü şahıslara zarar verildiği takdirde adli kovuşturma söz konusu oluyor. Ancak hukukçular, salgını bir kişinin diğerine bulaştırdığını yargı önünde kanıtlamanın imkansız olduğunu söylüyor.



Russell Crowe'dan Gladyatör itirafı

Yeni Zelandalı aktör Russell Crowe, Gladyatör'de Maximus rolündeki unutulmaz performansıyla En İyi Erkek Oyuncu dalında Akademi Ödülü kazandırmıştı (DreamWorks)
Yeni Zelandalı aktör Russell Crowe, Gladyatör'de Maximus rolündeki unutulmaz performansıyla En İyi Erkek Oyuncu dalında Akademi Ödülü kazandırmıştı (DreamWorks)
TT

Russell Crowe'dan Gladyatör itirafı

Yeni Zelandalı aktör Russell Crowe, Gladyatör'de Maximus rolündeki unutulmaz performansıyla En İyi Erkek Oyuncu dalında Akademi Ödülü kazandırmıştı (DreamWorks)
Yeni Zelandalı aktör Russell Crowe, Gladyatör'de Maximus rolündeki unutulmaz performansıyla En İyi Erkek Oyuncu dalında Akademi Ödülü kazandırmıştı (DreamWorks)

Oscar ödüllü oyuncu Russell Crowe, pazar gecesi düzenlenen Mediterrane Film Festivali'nin Altın Arı Ödülleri'ne sürpriz bir şekilde katılarak, 26 yıl önce Gladyatör'ü (Gladiator) çektiği Malta'ya döndü.

Son olarak korku filmi Şeytan Ayini'nde (The Exorcism) izleyici karşısına çıkan Crowe, Malta Film Efsanesi Ödülü'ne layık görüldü. Ödül töreninde sahneye çıktığında, "Burada, yani Malta'da, 26 yıl önce filmim için bulunmuştum" dedi.

61 yaşındaki aktör, Malta'ya duyduğu hayranlığı şu sözlerle dile getirdi:

Malta'da neyi sevdiğimi mi merak ediyorsunuz? Her şeyini.

Crowe, usta yönetmen Ridley Scott imzalı Gladyatör'ün kariyerinde nasıl bir dönüm noktası olduğuna da değindi:

26 yıl önce, tuhaf bir şekilde, Malta'da erkek oldum. O zamana kadar birçok filmde oynamış olsam da hiçbirinde Gladyatör'deki gibi bir ihtişam, bir vizyon, bir bütçe ve nihayetinde küresel bir etki yoktu. Zorlu bir prodüksiyondu. Canlandırdığım karakterin bütünlüğü için her gün mücadele etmek zorundaydım. Tıpkı filmin içindeki yolculuk gibi. Ama bazen, insanların yüreğine dokunan bir şey yapma şansını yakalarsınız.

Ünlü oyuncu ayrıca, geçen hafta İtalya'da yaşadığı duygusal bir anıyı da seyircilerle paylaştı.

Genç bir adamın kendisinden fotoğraf isterken gözyaşlarına boğulduğunu anlatan Crowe, "Sonradan arkadaşları onun yerel bir plajda baş cankurtaran olduğunu, onu daha önce hiç böyle görmediklerini söyledi. Onu kucakladım" ifadelerini kullanarak ekledi:

Kendini toparladığında bana şöyle dedi: 'Anlamıyorsunuz, ben 8 yaşındayken annem beni televizyonun karşısına oturttu ve bir Gladyatör kaseti koydu. Ve dedi ki: Eğer bir gün annenin senden nasıl bir erkek olmanı beklediğini merak edersen, işte böyle biri olmanı istiyorum.' Onur, dürüstlük, inanç... Malta'da şekillenen bir adam.

103 milyon dolarlık bütçeyle gişede 500 milyon doların üzerinde hasılat elde eden Gladyatör, 5 Akademi Ödülü kazanmıştı.

Independent Türkçe, Variety, The News