Kredi faizleri yükseldi 2. el araç satışı durdu

Kredi faizleri yükseldi 2. el araç satışı durdu
TT

Kredi faizleri yükseldi 2. el araç satışı durdu

Kredi faizleri yükseldi 2. el araç satışı durdu

Pandemi sonrası fiyatları yükselen 2. el araçlara talep, son günlerde bir hayli azalırken bunda bankaların kredi faiz oranlarını yükseltmesi ve araç fiyatlarının son haftalarda tekrar yükselmesinin etkisi olduğu ifade edildi.
Korona virüs salgını sonrası fiyatları aniden yükselen 2. el araç piyasasında son günlerde durgunluk yaşanıyor. 2. el araç alacak olan vatandaşların uğrak adresi olan oto galerilerde araç bolluğu yaşanırken, vatandaşlar ise fiyatların yüksek olmasından dolayı istedikleri aracı alamadıklarından şikayetçi.
İzmir’de 2. el araç alım satımı yapan galerici esnafı Fahri Karlık, pandemiden dolayı 2. el araç fiyatlarının yükseldiğini ve kolay kolay da düşmesini beklemediklerini söyledi. Son bir haftadır 2. el araç piyasasında bir durgunluk yaşandığını aktaran Karlık, “Çünkü faizler, döviz ve altın yükseldi. Bu durgunluğun 2 ay kadar sürmesini bekliyoruz. 2021 Nisan ve Mayıs ayına kadar yüksek fiyatların devam etmesini bekliyoruz. Bazı uyanık kişiler bayilere gelen sıfır araçları kapatıyorlar. 1-2 ay bu aracı bir yerde bekletip bayideki bedelden daha yüksek bir fiyata bu aracı satabiliyorlar. İnsanlar da sıfır araç bulamadıkları için bu kişilerden araç alıyorlar” diye konuştu.

“Fiyatlar daha da yükselir”
2. el araç piyasasının tekrar bir yükselme eğiliminde olduğunu söyleyen galerici esnafı Cebrail Damar da “Kredi faizlerinin yükselmesi ve 2. el araçların fahiş fiyatlara satılması nedeniyle piyasada durgunluk var. İnsanlar sürekli araç soruyorlar. Piyasanın 2021’e kadar fiyatların düşeceğini tahmin etmiyorum. Araba piyasasının daha da yükseleceğini tahmin ediyorum” dedi.

“3 ay önceye kadar 20 bin TL fark var”
Araç almak için oto galerilerin yolunu tutan Nurettin Top ise fiyatların yükselmesinden şikayetçi oldu. Bundan 3 ay önceye kadar her arabada en az 20 bin lira fiyat farkı olduğunu savunan Nurettin Top, “Sattığımız aracı aynı fiyata bulamıyoruz. İstediğimiz arabayı alamıyoruz. 30 bine satılan araba şuan 50 bin lira. Sattığımız araba fiyatına bir alt modellere bakıyoruz mecburen” şeklinde konuştu.



Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
TT

Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)

Kripto para piyasası haftaya kayda değer bir yükselişle başladı. Bitcoinin fiyatı yüzde 2,1 oranında artarak 110 bin dolar seviyesini yeniden gördü. Bu seviye, yatırımcılar açısından psikolojik ve teknik açıdan önemli bir eşik olarak görülüyor. Söz konusu yükseliş, tahvil piyasalarında yaşanan artan dalgalanmalar ve hem ABD hem de Japonya’da kamu borçlarının sürdürülebilirliğine dair artan endişeler eşliğinde gerçekleşti.

ABD’de bütçe açığının artması ve devlet tahvili ihraçlarının hız kazanması, tahvil piyasası üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. Diğer yandan uzun vadeli borçlanma araçlarının getirileri yükselmeye devam ediyor. Bu durum yatırımcıların enflasyon kaygılarını ve yabancı talepteki düşüşü yansıtıyor. Japonya’da ise tahvil getirileri, tarihsel olarak düşük seyreden bantlarını aşmaya başladı. Bu gelişme, onlarca yıldır sürdürülen genişleyici para politikasının sona erdirilebileceğine dair spekülasyonları beraberinde getirdi.

Kripto para analizi alanında önde gelen isimlerden Michael van de Poppe’nin sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşıma göre, Bitcoinin 110 bin dolar seviyesine geri dönmesi, güçlü bir yükseliş ivmesine işaret ediyor. Aynı zamanda alternatif kripto paralar da bu olumlu eğilime katılıyor.

Söz konusu hareket, birçok piyasa izleme platformunun bildirdiğine göre, 95 bin ila 100 bin dolar arasında dalgalanan birkaç haftalık yatay seyrin ardından geldi. Binance platformunun verilerine göre, BTC/USD paritesi 110 bin 125 dolar seviyesinde kaydedilirken, günlük işlem hacmi yaklaşık 38 milyar dolara ulaştı.

Bu bağlamda Bitcoin, hem yüksek performanslı bir dijital varlık hem de alternatif bir değer saklama aracı olarak yeniden gündeme geliyor. Analistler, küresel piyasalarda yaşanan dönüşümlerin dijital para birimlerinin cazibesini artırdığını belirtiyor. Özellikle Bitcoine bağlı borsa yatırım fonlarına kurumsal sermaye akışının devam etmesi dikkat çekiyor. Bu fonların yönettiği varlıkların toplam değeri kısa süre önce 104 milyar doları aştı.

Dikkat çekici olan, bu yükselişin kısa vadeli bir spekülasyon dalgasının sonucu gibi görünmemesi. Aksine bu yükseliş, yatırımcılar tarafından ‘güvenli liman’ kavramının yeniden kapsamlı biçimde değerlendirilmesi çerçevesinde gerçekleşiyor. Zira artık geleneksel devlet borçlanma araçları -başta Amerikan hazine tahvilleri olmak üzere- aynı güven düzeyine sahip değil. Özellikle yüksek enflasyon ve kronik bütçe açıklarıyla karakterize edilen bir ortamda bu güven daha da zayıflamış durumda.

Hafta sonunda ise Bitcoinin fiyatı, 111 bin doların üzerindeki seviyelerden 108 bin 600 dolara kadar geriledi. Bu düşüş, ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa mallarına ve Amerika dışında üretilen iPhone cihazlarına ağır gümrük vergileri uygulama tehdidine doğrudan bir tepki olarak gerçekleşti.

Bu ani riskten kaçınma eğilimine yönelik genel ruh halindeki dönüşüm, kripto para piyasasında 500 milyon dolardan fazla alım pozisyonunun silinmesine yol açtı. Bitcoin, Ether, Cardano, Solana ve Dogecoin’e bağlı vadeli işlem sözleşmeleri ciddi kayıplar yaşadı.

Ancak bu sabah atmosfer değişti. BTSE platformunun operasyonlardan sorumlu yöneticisi Jeff Mei, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bir yandan, hafta sonu yaşanan düşüşler bize kripto para piyasasının jeopolitik ve ekonomik şoklara ne kadar hızlı tepki verdiğini gösterdi. Diğer yandan, gümrük muafiyet sürelerinin uzatılması yönünde atılan adımlar, en kötü dönemin geride kaldığına dair inancı güçlendiriyor. Bu da yatırımcıların temkinli bir şekilde yeniden birikim yapmaya başlamasına yol açtı.”