Çocuklar yetişkinlere nazaran koronavirüse karşı daha güçlü

İtalya’daki bir hastanede koronavirüs bulaşmış bir çocuğun akciğer filmini inceleyen bir doktor. (EPA)
İtalya’daki bir hastanede koronavirüs bulaşmış bir çocuğun akciğer filmini inceleyen bir doktor. (EPA)
TT

Çocuklar yetişkinlere nazaran koronavirüse karşı daha güçlü

İtalya’daki bir hastanede koronavirüs bulaşmış bir çocuğun akciğer filmini inceleyen bir doktor. (EPA)
İtalya’daki bir hastanede koronavirüs bulaşmış bir çocuğun akciğer filmini inceleyen bir doktor. (EPA)

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına yönelik çalışmalarda gözlemlenen temel noktalardan biri, koronavirüse yakalanan çocukların hastalığı genellikle yetişkinlerden daha hafif geçirmesi oldu. Bu durum, "Science Translation Medicine" dergisinin son sayısında yayınlanan ve koronavirüs bulaşmış yetişkinlerin ve çocukların bağışıklık tepkilerinin karşılaştırıldığı bir araştırma ile açıklandı.
Söz konusu araştırmaya 13 Mart-17 Mayıs tarihleri ​​arasında New York'taki Montefiore Hastanesi ve Yale Üniversite Hastanesi'ne nakledilen 60 yetişkin hasta ve 20'sinde çoklu sistemik inflamatuvar sendrom (MIS-C) olan 65 pediatrik hasta (24 yaşından küçük) dahil edildi. Hastaların kanı, bağışıklık hücreleri tarafından üretilen sitokinler olarak bilinen bağışıklık hücreleri, antikor yanıtları ve iltihaplı protein türlerini belirlemek için incelendi.
Enfekte çocuklar, yetişkinlerden önemli ölçüde daha iyi performans gösterdi. Araştırmada, hasta çocukların yalnızca 5’ine (yüzde 8) kıyasla mekanik ventilasyon (solunum) desteğine ihtiyaç duyan 22 yetişkin (yüzde 37) tespit edildi.
Aynı zamanda, 2 hasta çocuğa kıyasla (yüzde 3) 17 yetişkin (yüzde 28) hastanede hayatını kaybetti. Yeni çoklu sistem inflamatuvar sendromu (MIS-C) olan pediyatrik hastalar arasında ise ölen olmadı.
Yale Üniversitesi’nden İmmünoloji Uzmanı Betsy Herold, 21 Eylül’de üniversitenin internet sitesinde yayınlanan raporda, “Bulgularımız, Kovid-19 hastası çocukların yetişkinlerden daha güçlü olduğunu, çünkü doğuştan gelen güçlü bağışıklıklarının onları hastalığa neden olan virüsten koruduğunu gösterdi” ifadelerini kullandı.
İnsanda, doğuştan gelen ve edinilmiş yani sonradan kazanılmış olmak üzere temel olarak iki tür bağışıklıktan söz edilir. Bağışıklık hücrelerinin her türden istilacı patojenlere hızlı bir şekilde tepki verdiği birinci tür doğuştan gelen bağışıklık, çocuklukta daha güçlü oluyor. İkinci tip yani sonradan kazanılmış bağışıklık ise daha spesifik ve belirli virüsleri veya diğer mikropları hedef alan antikorlar ve bağışıklık hücreleri ile karakterize ediliyor. Araştırmadaki çocukların, yetişkin hastalarla karşılaştırıldığında, doğuştan gelen bağışıklık tepkisi ile ilişkili bazı sitokinlerinin önemli ölçüde daha yüksek seviyelerine sahip olduğu tespit edildi.  Bu da, güçlü doğal bağışıklık tepkilerinin onları Kovid-19 vakalarının ayırt edici özelliği olan ve şiddetli ve genellikle ölümcül olan akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS) geliştirmekten koruduğunu gösterdi.
Özellikle, IL-17A olarak bilinen bir sitokin, pediyatrik hastalarda yetişkinlere göre önemli ölçüde daha yüksek seviyelerde bulundu. Herold, "Pediatrik hastalarda bulduğumuz yüksek seviyelerde IL-17A, onları Kovid-19 gelişiminden korumada önemli olabilir" diyor.
Araştırmacılar, çocukların ve yetişkinlerin, virüsün hücrelere bağlanmak ve enfekte etmek için kullandığı koronavirüs proteinine (spike) karşı antikorlar ürettiğini ve bu yüksek proteinli antikorların, koronavirüsün hücreleri enfekte etmesini önleyen nötralize edici antikorlar içerdiğini keşfetti.
Araştırmacılar, beklenmedik bir şekilde, ölen veya mekanik ventilasyona ihtiyaç duyan yetişkin Kovid-19 hastalardaki nötralize edici antikor düzeylerinin, iyileşen hastalardan daha yüksek ve çocuk hastalarda tespit edilen düzeylerden önemli ölçüde daha yüksek olduğunu buldular. Herold, "Bu sonuçlar, özelliklerde yetişkin Kovid-19 hastalarında görülen daha ciddi vakaların edinilmiş tipteki bağışıklıklarının antikorlara yanıt verememesinden kaynaklanmadığını gösteriyor. Bunun yerine yetişkin hastalar, koronavirüs enfeksiyonuna ARDS ile ilişkili iltihabı artırabilecek çok güçlü bir adaptif bağışıklık tepkisi ile yanıt veriyor" dedi.
Herold, bu sonuçların Kovid-19 tedavileri ve aşıları üzerinde önemli etkileri olacağını düşündüğünü ifade etti. Herold açıklamasında, “Yetişkin Kovid-19 hastalarının zaten yüksek düzeyde nötralize edici antikorlara sahip olması, iyileşen ve zengin antikorlara sahip plazma tedavisinin, zaten ARDS belirtileri geliştiren yetişkinlerde yardımcı olamayacağını gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Raporda, plazma tedavisinin aksine, hastalığın erken dönemlerinde, doğuştan gelen bağışıklık tepkilerini artıracak tedavilerin daha faydalı olabileceği kaydedildi.
Aşılarla ilgili olarak Herold, Kovid-19’a karşı koruma amaçlı aday aşıların çoğunun nötralize edici antikor seviyelerini artırmayı amaçladığını belirterek, "Doğuştan gelen bağışıklık tepkisini artırmak gibi başka yollarla bağışıklığı artıracak aşıları değerlendirmeyi düşünebiliriz" dedi. Zewail Bilim ve Teknoloji Şehri’nde Viroloji Profesörü olan Dr. Muhammed Ali, söz konusu araştırmanın sonuçlarının dikkatle incelenmesi ve sonuçlarına göre hareket edilmesi konusunda uyarıda bulundu. Dr. Ali, doğuştan gelen bağışıklık tepkileri güçlendirildiği takdirde, risk grubunda olanlarda (yaşlılar ve kronik hastalıkları olanlar) bulaş riskinin azaltılabileceğini vurguladı.
Dr. Muhammed Ali, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“Birçok ülkede yeni okul döneminin başlamasıyla birlikte, bazıları geleneksel eğitim sistemi ile eğitime başlarken bazıları ise e-öğrenme ile geleneksel sistemi birleştirmeyi seçti. Ancak hiçbir ülke, çocukların hastalığa karşı dirençli olma yeteneklerine güvenmemeli ve bulaşma riskini en aza düşürmek için vakaları erken teşhis etmeye odaklanmalıdır.”



Megan Fox'un kült filminin devamı 16 yıl sonra gündemde

Kana Susadım, zamanla "feminist bir kült" diye tanımlanmaya başladı (20th Century Fox)
Kana Susadım, zamanla "feminist bir kült" diye tanımlanmaya başladı (20th Century Fox)
TT

Megan Fox'un kült filminin devamı 16 yıl sonra gündemde

Kana Susadım, zamanla "feminist bir kült" diye tanımlanmaya başladı (20th Century Fox)
Kana Susadım, zamanla "feminist bir kült" diye tanımlanmaya başladı (20th Century Fox)

Lise hayatının bazen cehennemden farksız olabileceğini gözler önüne seren Kana Susadım (Jennifer's Body), gösterime girdiği 2009'dan bu yana kült statüsünü koruyan bir korku-komedi klasiği. Diablo Cody'nin kaleminden çıkan film, şeytani cazibesiyle akıllara kazınan Megan Fox'un kariyerinin en iyi performanslarından birini sergilediği yapım olarak da anılıyor.

Yıllardır dolaşan devam filmi söylentileri, artık gerçeğe her zamankinden daha yakın görünüyor.

Filmin yönetmeni Karyn Kusama, Deadline'a verdiği röportajda, Juno'nun Oscar ödüllü senaristi Cody'nin şu sıralar bir devam filmi üzerinde çalıştığını doğruladı. Ancak detaylar konusunda son derece ketum davrandı:

Biliyorum, şu anda üzerinde çalışıyor ve ortaya ne çıkacağını görmek için çok heyecanlıyım. Hikayenin bazı temel hatlarını biliyorum ama hiçbir şey söylemeyeceğim. İlk film gibi hem eğlenceli hem de çılgın bir yapımın yolda olduğu anlaşılıyor. Diablo'nun harika bir iş çıkaracağından hiç şüphem yok.

Cody, geçen yıl Bloody Disgusting'e yaptığı açıklamada, "Evet! Bir devam filmi yapmak istiyorum. Kana Susadım'la işim bitmedi" demişti.

İlk film son derece karanlık bir finalle noktalanmıştı. Amanda Seyfried'in canlandırdığı Anita Lesnicki, iblis tarafından ele geçirilen arkadaşı Jennifer'ın bazı doğaüstü özelliklerini kazanmış ve akıl hastanesinden kaçmıştı.

Peki aradan geçen yıllarda neler yaşandı? Bu sorunun cevabı şimdilik bilinmiyor. Aynı şekilde, ilk filmdeki oyuncu kadrosunun geri dönüp dönmeyeceği de belirsiz. 

İlk film yanlış pazarlama stratejisi yüzünden vizyona girdiğinde beklenen ilgiyi görememişti. 16 milyon dolarlık bütçeyle çekilen film, gişede sadece 31 milyon dolar kazanabilmişti.
Independent Türkçe, Deadline, GamesRadar, Bloody Disgusting


Sundance'i sallayan korku filmi Netflix'te: Gerçekten mükemmel

Yönetmen Greg Jardin, devam filmi ihtimalini değerlendirerek "Sanırım zaman gösterecek" yanıtını verdi (Netflix)
Yönetmen Greg Jardin, devam filmi ihtimalini değerlendirerek "Sanırım zaman gösterecek" yanıtını verdi (Netflix)
TT

Sundance'i sallayan korku filmi Netflix'te: Gerçekten mükemmel

Yönetmen Greg Jardin, devam filmi ihtimalini değerlendirerek "Sanırım zaman gösterecek" yanıtını verdi (Netflix)
Yönetmen Greg Jardin, devam filmi ihtimalini değerlendirerek "Sanırım zaman gösterecek" yanıtını verdi (Netflix)

Netflix kullanıcılarına, yılın en iyi yapımlarından biri olabileceği söylenen yeni bir korku filmini izleme listelerine eklemeleri öneriliyor.

Bir korku eleştirmeni, Cadılar Bayramı yaklaşırken sinemaseverlerin mutlaka izlemesi gerektiğini düşündüğü bir filmi öne çıkardı. 

TikTok'taki @Rickysixsixsix hesabından paylaşım yapan Ricky, şu ifadeleri kullandı:

Bunu söyleyeceğime inanamıyorum ama Netflix gerçekten iyi bir korku filmi yayımladı. Sadece iyi değil, gerçekten mükemmel bir korku filmi. Bu yıl izlediğim en iyi 5 film arasına rahatlıkla girebilir.

Sözkonusu yapım, Greg Jardin'in yönettiği 2024 yapımı İçinde Kim Var? (It's What's Inside). Filmde The White Lotus'un ilk sezonundan tanıdığımız Brittany O'Grady, American Horror Story'den James Morosini ve bilimkurgu dizisi The 100'la bilinen Alycia Debnam-Carey rol alıyor.

İlk kez geçen yıl Sundance Film Festivali'nde görücüye çıkan film, hem eleştirmenler hem de izleyiciler tarafından beğenilince Netflix, gerilimin dünya çapındaki dağıtım haklarını 17 milyon dolara satın almıştı. Böylece İçinde Kim Var?, Sundance sonrasında geçen yılın en büyük anlaşmasına imza atmıştı. 

Ricky, filmin konusunu şöyle özetledi:

Film, bir arkadaş grubunun içlerinden birinin düğününden bir gün önce yeniden bir araya gelmesini konu alıyor. Bu arkadaşlar uzun zamandır birbirlerini tanıyor, üniversitede birlikte okumuşlar ve aralarında oldukça karmaşık bir geçmiş var. Bu da ilişkilerinin büyük bir duygusal yük taşıdığı anlamına geliyor.

Ricky'ye göre hikayenin dönüm noktası, uzun süredir ortalarda görünmeyen Forbes adlı karakterin beklenmedik şekilde partiye katılmasıyla başlıyor:

Forbes yanındaki gizemli bir cihazı tanıttığında olaylar tamamen değişiyor. Daha fazla anlatarak sürprizleri kaçırmak istemiyorum.

Eleştirmen, ilk başta filmi beğenmeyeceğini düşündüğünü itiraf etti:

İlk 20 dakika çok karmaşık, fazla modern geldi. Ekranda beliren mesaj kutuları gibi sevmediğim detaylar vardı. Ama beni asıl etkileyen hikayenin kendisi ve oyunculuklardı.

Ricky, filmin başta bir "ergen draması" gibi ilerleyeceğini sandığını ancak yanıldığını belirtti:

Bu film gerçekten çok şık bir yapıya sahip. Görüntü yönetimine bayıldım. Işık kullanımı inanılmaz sanatsal. Günümüz karakterleriyle çekilmiş ama eski filmlerden ilham alan bu tarzda yapımları artık çok nadir görüyoruz.

Ricky'nin paylaşımının altına kısa sürede pek çok yorum geldi. Bir kullanıcı, "Son derece iyi bir korku filmiydi" derken bir diğeri, "İki kez izledim, bayıldım!" yorumunu yaptı.

Ancak bazı izleyiciler aynı fikirde değildi. "Fena değildi ama fazla karıştı" diyen bir kullanıcıya bir başkası şöyle katıldı:

İyi değildi. Çok fazla korku filmi izliyorum ama bu onlardan biri sayılmaz.

İçinde Kim Var?, korku türüne odaklanmış Amerikan haber sitesi Bloody Disgusting'in bu yılki Cadılar Bayramı seçkisinde de yer alıyor.

Independent Türkçe, Mirror, Bloody Disgusting


Ödüllü filmden uyarlanan gerilim dizisi, iki yıldızı buluşturdu

4 Emmy ödüllü uzun soluklu medikal drama Grey's Anatomy'nin 59 yaşındaki yıldızı Patrick Dempsey, son olarak Dexter: Original Sin'de rol almıştı (Fox)
4 Emmy ödüllü uzun soluklu medikal drama Grey's Anatomy'nin 59 yaşındaki yıldızı Patrick Dempsey, son olarak Dexter: Original Sin'de rol almıştı (Fox)
TT

Ödüllü filmden uyarlanan gerilim dizisi, iki yıldızı buluşturdu

4 Emmy ödüllü uzun soluklu medikal drama Grey's Anatomy'nin 59 yaşındaki yıldızı Patrick Dempsey, son olarak Dexter: Original Sin'de rol almıştı (Fox)
4 Emmy ödüllü uzun soluklu medikal drama Grey's Anatomy'nin 59 yaşındaki yıldızı Patrick Dempsey, son olarak Dexter: Original Sin'de rol almıştı (Fox)

Fox, Grey's Anatomy yıldızı Patrick Dempsey ve The Sopranos'la tanınan Michael Imperioli'nin başrollerini paylaştığı yeni psikolojik gerilim dizisi Memory of a Killer'dan ilk görüntüleri paylaştı.

The Who'nun efsanevi şarkısı Behind Blue Eyes eşliğinde, diyalogsuz ama bol aksiyonlu kısa tanıtımda Dempsey'yi Angelo Ledda rolünde görüyoruz. Ledda, tehlikeli bir çifte yaşam süren bir tetikçi; üstelik ölümcül bir sırrı gizliyor: Alzheimer'a yakalanmış durumda.

Fragman, dün gece oynanan Los Angeles Dodgers - Toronto Blue Jays beyzbol maçının canlı yayını sırasında ilk kez gösterildi.

Ed Whitmore ve Tracey Malone'un kaleminden çıkan Memory of a Killer, Erik Van Looy imzalı 2003 yapımı ödüllü Belçika filmi De Zaak Alzheimer'dan uyarlandı.

Martin Scorsese klasiği Sıkı Dostlar'la (GoodFellas) da tanınan Imperioli, dizide Angelo'nun en eski dostu Dutch'ı canlandırıyor. 

Oyuncu kadrosunda ayrıca Richard Harmon, Odeya Rush, Daniel David Stewart, Peter Gadiot ve Gina Torres yer alıyor.

Fox Television Network başkanı Michael Thorn diziyi şöyle tanımladı:

Memory of a Killer, temposu yüksek, karakter merkezli ve dur durak bilmeyen bir dizi. Bizi hemen içine çekti. 24 ve House'un ruhunu taşıyan bu yapımda, büyük tehlikelerle yüzleşen karmaşık bir anti-kahramanı seyirciyle tanıştırıyoruz. Warner Bros.'la uzun süredir süren ortaklığımız kapsamında bu etkileyici gerilimi hayata geçirmekten heyecan duyuyoruz.

Memory of a Killer'ın yayın tarihi henüz açıklanmadı ancak dizinin Ocak 2026'da izleyiciyle buluşması planlanıyor.

Independent Türkçe, Deadline, Variety, TV Insider